Uzun bayram tatilinin ardından piyasalar, yeni haftaya başlıyor. Bayram nedeniyle yurt içi piyasaların kapalı kaldığı geçen hafta, küresel borsalarda kuvvetli yükseliş görüldü. ABD’de bilançoların beklentilerden kuvvetli gelmesinin, yurtdışı piyasalardaki yüksek risk iştahını desteklediği görülüyor. Geçen hafta tatil nedeniyle sadece 19 Temmuz Pazartesi günü yarım gün işlem gören ve günü de yüzde 0,86 oranında kayıpla tamamlayan BİST-100 Endeksi’nde, kapanış 1.352 seviyesinden gerçekleşti. Uzun tatilin ardından BİST-100’ün tatil öncesi kayıplarını bir miktar telafi edebileceği kaydedilse de göstergelerdeki zayıf görüntü ve düşüş trendi nedeniyle kısa vadede endekste kalıcılı bir yükseliş beklenmiyor.
Dolar/TL, haftaya 8,60’ların üzerinde başladı. Bu haftaki FED toplantısı, gelişen ülke para birimleri açısından önemli olacak. Orta vadede TL üzerinde reel faiz baskının konuşulmaya devam edeceği öngörülüyor. Diplerde tutunmaya çalışan Euro/dolar paritesi için de FED’in kararlarının ana belirleyicilerden biri olacağı ve 1,18 üzerine denemeler görülebileceği belirtiliyor. 1.795 desteği üzerinde tutunan ons altında ise Fed toplantısına kadar 1.815 üzerine denemeler yaşanabileceği tahmini yapılıyor. Faizlerin sakin kalışının altının tepki almasında etkili olabileceği de üzerinde durulan bir diğer nokta.
- Gram altında yön nereye? 6 kurumdan eylül sonu tahmini
- İlk çeyrek bilançosu güçlü olan 40 şirket
- En çok artanlar
- En çok azalanlar
- En çok işlem görenler
Piyasalarda mevcut görünüm böyleyken önümüzdeki sürece ilişkin beklentileri Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan ile konuştuk. Borsa, dolar, parite ve altına dair öngörülerini aktaran Erkan’dan yatırımcılara önerilerini ve portföy dağılımını da aldık. Enver Erkan’ın sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:
Borsada önümüzdeki süreç için beklentileriniz nasıl şekilleniyor? Piyasalar için riskler ve fırsatlar neler?
Piyasalarda beklenti oluşmaması ve yabancı yatırımcının borsaya gelişini destekleyecek unsurların ortaya çıkmaması nedeniyle yükselişlerin sınırlı olması beklenebilir. Piyasa için kısa vadeli risk yaklaşık 1 aydır yatay bantta hareket eden dolar/TL’nin yeniden yukarı yönlü trende başlama olasılığı. İçeride para politikasına ve enflasyona dair belirsizlik, bunun yanı sıra jeopolitik risklerin aktif olma ihtimali, dışarıda ise ABD Merkez Bankası (Fed) politikası ve koronavirüs varyantlarına ilişkin riskleri takip ediyoruz. Ekonomik açılma döneminde turizm gelirleriyle artan ekonomik aktivite ve bu durumun yaz aylarında cari açığı olumlu etkileme durumu, ayrıca güçlü seyreden dış talep ve buna bağlı olarak da imalat ve üretim bandı olumlu olarak değerlendirilebilecek unsurlar.
Ons ve gram altındaki düşüşler devam eder mi? Yükseliş için ne gerekiyor?
Ons altın pandeminin varyantlarından etkileniyor. Normal şartlar altında Fed'in geçtiğimiz toplantısı ardından görüşleri ve Dotplot beklentileri vs. ons altını baskılardı ancak delta varyantı yukarıda tutuyor. Gram altında ise dolar/TL’nin ana yükseliş trendini korunması nedeniyle aşağı potansiyel sınırlı. ABD’de reel faizlerin durumu ve enflasyon riskleri, altın açısından izlemeye devam edeceğimiz ana başlıklar. Zaman zaman belirttiğimiz faktörler altın için ayak bağı etkisi yapıyor.
Ayrıca gümüş de henüz kayda değer yükselişe geçemedi. 2013’ten sonraki varlık alım programı geri dönüşüne göre ise ekstra bir metrik ilave olmuş durumda ve bunun adı enflasyon. Arz sürekliliğindeki sıkıntı ve darboğaz, küresel gıda fiyatlarındaki artış ve iyileşen ekonomide daha fazla mal ve hizmet talep etme eğilimi fiyat artış hızlarını öngörülenden yüksek bir seviyeye soktu. Fed’in bununla başa çıkma gerekliliği eşiği, varlık alım hızının artırılmasına yönelik en önemli kriter ve o dönemki koşullar dolar karşıtı varlıkların fiyatlandırmalarında ana belirleyici olacak.
Ağustos ayı sonuna kadarki süreç için dolarda ne bekliyorsunuz?
Dolar/TL için yükseliş trendi devam ediyor. Mart ayından bu yana enflasyonda iyileşme görülmezken, para politikasında ilave sıkılaşma olasılığını piyasaların fiyatlama değerlendirmesi açısından masada tutmaması, kurda düşüş potansiyelini ve beklentileri sınırlıyor. Bir süredir sınırlı bir bantta hareket söz konusu. Yaz tatiline ve araya giren bayrama dair olan görünüm biter de piyasa majör gelişmeleri değerlendirme aşamasına geçerse enflasyon ve buna bağlı olarak reel faiz metrikleri fiyatlarda etkili olmaya başlayabilir. Bu da TL kısa pozisyonlanması açısından oynaklık aralığını artırıcı bir durum oluşturur. Bu yüzden Fed’in adımları, jeopolitik riskler, delta varyantına dair küresel risk iştahı seviyesi, diğer gelişen ülkelere göre olan konumlanmamız ve tabii TCMB’nin enflasyon ve dışsallık risklerine dair önlem seti önemli olacak. TCMB'nin ilave sıkılaşmaya da referans veren bir politika yapısını koruması ve enflasyon risklerine karşı olarak risk değerlendirmesini yapması gerekiyor.
Gösterge faiz için ne tahmin ediyorsunuz?
Enflasyon, içinde bulunduğumuz periyotta da yükseliş patikasında kalacak. Bu dönemde, 2021’in üçüncü çeyreği içerisinde faiz indirmek için temel şartların olgun bir aşamada olmayacağını, hatta geçerlilik derecesinin olmayacağını düşünüyoruz. Tahvil faizleri için sınırlı hareket öngörüyoruz.
Euro/dolar paritesinde nasıl hareketler görülebilir?
Zayıflayan Avrupa Merkez Bankası (ECB) etkisi, Delta varyantı, piyasaların dolara yaklaşımı ve getirilerin artık doları desteklemesi gibi faktörler Euro’nun da aşağı eğilimini ağırlıklandırabilir. Avrupa’daki daha yavaş büyüme ECB’yi muhtemelen normalleşmede Fed’in arkasında tutacak. Aynı zamanda Delta; eski kıtada, daha yavaş büyüme ve dolayısıyla daha zayıf bir Euro anlamına geliyor. Bu durum ABD için de aynı zamanda daha yavaş bir toparlanma anlamına geliyor. Ancak dolar, aynı zamanda zor zamanlarda yararlanan bir güvenli liman para birimi olarak da işlev görüyor. ABD tahvil getirileri düşerken dolar ile korelasyon eksikliği de şaşırtan bir durumdu ve mekanizma farklı işliyordu. Tahvil piyasalarında tablo değişir de getiriler bir kez daha yükseldiği zaman dolar da döndüğünde parlayabilir ve şu anda getiriler ve dolar ile olan da budur.
Yatırımcılar portföy oluştururken nelere dikkat etmeli? Bu dönemde nasıl bir yatırım stratejisiyle hareket edilmeli?
Dengeli strateji devam ettirilmeli ve risk unsurlarına dair olarak tek enstrümana yoğunlaşılmamalı. Yatırımcılar, portföylerini küresel bazdaki gelişmeleri de dikkate alarak çeşitlendirmeliler. Mevcut gelişmeler kısa vadede etki gösterse de uzun vadeli beklentiler ve fiyatlar üzerinde de etkili oldu. Bu durumu göz önünde bulundurarak orta ve uzun vadeli bir portföye sahip olan yatırımcıların konjonktürdeki gelişmeleri değerlendirerek gözden geçirme yapmaları gerekiyor. Piyasalarda panikle aceleci hareketlerden kaçınmak önem arz ediyor.
Portföy dağılımınızı da öğrenebilir miyiz? Neden böyle bir dağılım öneriyorsunuz, potansiyel hangi yatırım araçlarında?
Dengeli portföy kurma stratejimize devam ediyoruz. Mevduatta faiz etkisinden yararlanmaya devam etmek, portföyün risk dağılımını optimal seviyede tutmak açısından mantıklı. Buna karşın, dövizde son dönemde ortaya çıkan hareketler ve TL’nin değersizleşmesi enflasyon etkisine karşı olarak getiri alternatiflerini çoğaltmak gerektiğini gösteriyor. Bu nedenle döviz ve altın değerlendirilebilir. Bu kapsamda portföylerde; yüzde 30 dolar, yüzde 25 TL mevduat, yüzde 15 Euro, yüzde 15 altın, yüzde 10 hisse ve yüzde 5 ÖST fonu şeklinde bir dağılım yapılabilir.
Piyasalarda hangi konu başlıklar takip edilmeli?
• Koronavirüs varyantları ve küresel büyümede yavaşlama riskleri
• Jeopolitik riskler ve belirsizlikler
• Fed’in politikaları ve gelişmekte olan ülkelere para girişi
• TCMB’nin artan enflasyona karşı duruşu