Ekonomide yaşanan dalgalanmalar, tüketici talebinin kısılmasına, yatırımların ertelenmesine yol açtı. Son dönemde düşen faizler ise ertelenen talepleri devreye soktu. Bunun devamını bekleyen bankacılık sektörü kredilerde yüzde 15 büyüme öngörüyor.
TALİP YILMAZ
tyilmaz@ekonomist.com.tr
Bankacılık sektörü açısından 2019 bekleme, yaşanan süreci dengeleme dönemiydi. 2020 yılında ise sektörün yeniden hareketlenmesi, krediler başta olmak üzere büyüme sürecine girmesi bekleniyor.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) politika faizini son dört toplantıda yüzde 24'ten yüzde 12'ye çekmesiyle kredi faizlerinin düşüş eğiliminde olması ve yine TCMB'nin hayata geçirdiği zorunlu karşılık düzenlemesi, son dönemde kredi büyümesini hızlandırmaya başladı.
Bu durumda, kasım sonu itibariyle yüzde 8,7'ye çıkan bankacılık sektörü toplam kredi büyümesinin 2019 yıl sonunda yüzde 10'lar seviyesine geldiği tahminleri yapılıyor.
2020 yılında ise bireysel kredilerin yanında son iki yılda ertelenen taleplerin tekrar canlanmaya başlaması, şirketlerin stoklarını yerine koyma hamleleri ile birlikte krediler tarafında yüzde 15 civarında büyüme bekleniyor.
2019'DA NELER OLDU?
TCMB'nin haftalık kredi verilerine göre, 2018 yılı sonlarında ticari kredilerde yüzde 30, tüketici kredilerindeyse yüzde 34'te olan faizler, 2019 yılı ortalarında yüzde 27-28 bandına geriledi.
Küresel ekonomide FED ve ECB'nin para politikalarını gevşetmesi, yerel seçimler sonrası iç siyasi belirsizliklerin azalması ve ABD ile diplomatik ilişkilerin nispeten olumlu seyretmesi, 2019'un ikinci yarısında finansal piyasalara olumlu yansıdı.
Yine temmuz ayından başlayarak TCMB'nin son dört toplantıda gerçekleştirdiği 12 puanlık indirimle birlikte politika faizi yüzde 24'ten yüzde 12'ye geriledi. TCMB faiz oranlarındaki indirimler, mevduat maliyetlerinin düşmesine neden oldu.
Birara yüzde 26'ları bulan mevduat faizleri bugünlerde yüzde 10-12 aralığında seyrediyor. Aşağı yönlü bu hareket bankaların fonlama maliyetlerini olumlu etkilediğinden, kredi faizleri de diğer kredi tipleriyle birlikte düştü.
Kredi faizleri ticari kredilerde yüzde 12'lere, tüketici kredilerindeyse yüzde 14'lere kadar geriledi. Kredibilitesi yüksek şirket ve bireyler daha uygun maliyetli kredi de bulabiliyor.
Bunun yanında kamu bankalarında konut kredisi faizlerinin aylık bazda yüzde 0,79'a çekilmesi gündemde. Yine kredi kartı faiz oranı yüzde 1,40 olarak belirlendi.
Bu faiz düşüşleri, özellikle eylül ayından başlayarak başta tüketici ve sonrasında da ticari kredilerde büyümeyi de beraberinde getirdi. Tüketici kredilerine uygulanan faiz oranlarındaki düşüş, geçmiş yıllarda ertelenmiş harcama eğilimini de tetikleyerek tüketicilerin kredi taleplerini arttırdı.
FAİZDE DÜŞÜŞ SÜRER Mİ?
Kredi faizlerinin mevcut düzeyi dikkate alındığında, güçlü bir gerilemenin gerçekleştiğini görüyoruz. Bununla birlikte, TCMB'nin faiz indirimlerinin devam edebileceği yönündeki beklentiler kredi faizlerinde gerilemeyi de beraberinde getirebilir.
DenizBank Perakende Bankacılık Grubu Genel Müdürü Yardımcısı Oğuzhan Özark, faizlerin küresel olarak düşüş trendine girdiği bir dönemde, diğer ülke merkez bankalarında olduğu gibi TCMB'nin de faizleri indirmesini yerinde ve zamanında alınmış bir karar olarak yorumluyor.
Özark, "Önümüzdeki dönemde olumlu politik ve ekonomik gelişmelere bağlı olarak kredi maliyetlerindeki düşüş trendinin bir miktar daha devam etmesini bekliyoruz" diyor.
Alternatif Bank Genel Müdür Yardımcısı Levent Güven, "Beklentimiz faizlerde tek hanelere doğru gerilemenin kademeli olarak mümkün olabileceği yönünde.
Bu süreçte ertelenmiş kredi talebinin harekete geçmesi, ardından devamlılık göstermesi ve küresel risk iştahındaki eğilimlerin yansımaları etkili olabilir" diyor.
Enflasyondaysa 2020 yılı ilk çeyreğinde baz etkileriyle sınırlı bir yükseliş, bu etki dışında yılın kalanında kademeli bir gerileme bekleyen Levent Güven, bu gerileme neticesinde yılın devamında TCMB tarafında yeni faiz indirimleri ve kredi faizlerinde yeni düşüşler bekliyor.
KULLANIM İÇİN DOĞRU ZAMAN MI?
Levent Güven, beklentilerin önceden fiyatlanmasıyla yapılan düzenlemelerin kredi faizlerinde belirgin bir gerilemeyi beraberinde getirdiğini aktarıyor. Güven, sözlerine şöyle devam ediyor:
"Bundan sonraki süreçte gerileme hızı azalsa da devam edebilir. Bu anlamda, sadece yurtiçi dinamikler dikkate alındığında, faiz düşüşlerinin ve kredi kullanımlarının devamını bekliyoruz.
Küresel risklerin ise yılın başında daha sınırlı kalsa da yılın ikinci yarısında ABD seçim sürecine de bağlı olarak bir miktar belirginleşmesi mümkün."
Kredi faiz oranlarındaki düşüşün, genel talebi yukarı yönlü canlandırdığını anlatan Oğuzhan Özark, ancak bunun sonucu olarak orta ve uzun vadede fiyatların genel seviyesini yukarı çektiğini gözlemlediklerini söylüyor.
Özark, "Bu nedenle kredi faiz oranlarının hızla düşüş gösterdiği bu dönemin, tüketicilerin ihtiyaçlarını ertelemeden gerçekleştirmeleri için doğru zaman olduğunu söyleyebiliriz" diyor.
TCMB'nin önden yüklemeli faiz indirimi sayesinde, kredi faizlerinde hızlı bir gerileme kaydedildiği görüldü. QNB Finansbank Kurumsal ve Ticari Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Ömür Tan, bundan sonraki düşüşlerin ekonomik görünümdeki iyileşmeye bağlı olarak kademeli gerçekleşmesini bekliyor.
Tan, "Bu nedenle faizlerin kredi kullanımı için cazip seviyelere indiğini, hem kurumların hem de tüketicilerin kredi kullanımı için uygun bir dönem olduğunu düşünüyoruz" diyor. Beklenen gerilemelerin düşük hacimli ve kısa vadeli tüketici kredileri için önemli bir etki yaratmayacağı yorumunu yapan Ömür Tan, bu tip kredi ihtiyaçlarını giderme adına doğru dönemde olduğumuzu sözlerine ekliyor.
ÖMÜR TAN / QNB FİNANSBANK KURUMSAL VE TİCARİ BANKACILIK GMY.
"FAİZLERDE BİR MİKTAR DAHA DÜŞÜŞ OLABİLİR"
"Faiz indirimlerine ve enflasyonun seviyesine bakıldığında reel faiz azaldı. Faizlerde indirimin devamı için, enflasyon görünümünde iyileşmenin ve ülke risk primindeki düşüşün sürmesi gerekiyor.
Bu sağlandığı takdirde kredi faizlerinde kademeli bir düşüş olabilir.
Önümüzdeki dönemde TCMB'nin atacağı adımlara göre faiz oranlarında bir miktar daha düşüş görebiliriz. Ancak bundan sonraki faiz indirimlerinin önceki dönemlerde gerçekleşen indirimlere göre çok daha az olması bekleniyor.
Kurumların ve tüketicilerin ihtiyaçlarını ertelemelerine gerek olmadan kredi ihtiyaçlarını karşılayabileceği bir dönemdeyiz."