GÖZDE YENİOVA AYŞEGÜL SAKARYA PEHLİVAN
gyeniova@ekonomist.com.tr asakarya@ekonomist.com.tr
SBK Holding’in etkinlik, FuzulEV ve Nef’in yan sponsorluğunda yapılan CEO Club Finans Zirvesi’nde, sektörün potansiyeli ve geleceği konuşuldu.
TÜRKİYE SİGORTA BİRLİĞİ BAŞKANI RAMAZAN ÜLGER
"2015,sigortacılık tarihinin en yüksek zararının yaşandığı yıl olmuştu. Geriye dönük fark ödemeleri gibi öngörülemeyen sorunlar, zarar etkenleri arasında yer alıyor. 2016 ise bahsettiğim sorunları düzeltme yılı oldu. Çok ciddi yasai düzenlemeler yapıldı ve bu anlamda 2016 daha istikrarlıydı. Yavaş yavaş sektörün kâra döndüğü bir yıldı. 2016, bilanço kârının istikrara doğru geldiği bir yıl ama hala öz kaynak kârlılığımız enflasyonun altında. Bunun zamanla düzeleceğini düşünüyoruz. Sigorta pazarının istikrara kavuşması gerek. Verdiğimiz teminat tutarı yaklaşık 90 trilyon TL civarında ki ülke milli gelirinin 40 katı civarında teminat veren bir sektörden bahsediyoruz. Bu sektör mali olarak zayıflamaya girerse, sıkmaya, teminat vermemeye, riskleri daha çok analiz etmeye başlar. Bu yıl toparlanma yılı olacak."
TÜRKİYE SERMAYE PİYASALARI BİRLİĞİ
BAŞKANI İLHAMİ KOÇ
"2016 istisnai bir yıl oldu. Sermaye piyasalarının payı yüzde 16'dan yüzde 13'e geriledi. Aracı kurumların toplam kârı 2015'te yüzde 25 artarken 2016'da yüzde 21 geriledi. Bazı şirketlerin sektörden çekildiğini gördük. Olumlu gelişmeler arasında vergi paketinin çıkması, bireysel emeklilik sisteminde otomatik katılımın başlatılması ve Varlık Fonu yer aldı. 2016 küçülme yılı olsa da bu gelişmelerin etkisiyle 2017'ye olumlu bakıyoruz. 2017'de sektörün büyümesiiçin sistemin önünü açan cazip halka arzlara ihtiyaç var. Büyük şirketlerin küçük bir bölümünün bile halka arz olması sektöre katkı sağlayacaktır."
"KEFALET SİSTEMİ 250 MİLYAR TL'YE ULAŞTI"
"Sermaye piyasası, sigorta sektörü ve banka dışı diğer alanların büyümesi önem taşıyor. Hazine destekli kefalet sisteminde 2016'da yapılan düzenlemeyle portföy garanti sistemine geçildi. Hazine destekli kefalet sistemi, 20 milyar TL'den 250 milyar TL büyüklüğe ulaştı. Bu, kredi hacminin yüzde 20'sini oluşturuyor. Kefalet sisteminde komisyon oranlarını sıfırlamayı planlıyoruz. Böylece KOBİ'ler daha uygun maliyetle kredi kullanabilecek.
Kredi Garanti Fonu (KGF) piyasaları rahatlatacak, özel sektörün önünü açacak, istihdamı, yatırımı teşvik edecek, finans piyasalarını heyecanlandırıp bankaların kredi verme iştahını artıracak bir 'iksir'. KGF başvuruları ve kredileri tamamen banka sistemine entegre edildi. Böylece kısa sürede kredi alınması kolaylaştı. Varlık Fonu'na devredilen varlıklarımızın herhangi bir ilave yük getirmesi söz konusu değil. Aktif büyüklük olarak baktığımızda yaklaşık 160 milyar dolar civarında, öz kaynak büyüklüğü olarak baktığımızda 35 milyar dolar civarında bir varlığa tekabül ediyor.”
TÜRKİYE BANKALAR BİRLİĞİ BAŞKANI HÜSEYİN AYDIN
"SEKTÖRÜN NET FAİZ MARJI YÜKSEK"
"Türk bankacılık sektörünün gelirleri, faiz ve komisyondan oluşuyor. Net faiz marjı gelişmekte olan ülkelerde yüzde 3,6, gelişmiş ülkelerde yüzde 1,3. Bizde biraz daha yüksek ve yüzde 3,7 civarında. Ortalama ücret ve komisyonlar normal olduğunda bu oranın daha aşağı yönlü olması lazım. Gelecekteki beklentimiz de bu yönde. Sorunlu kredilerin oranı gelişmekte olan ülkelerde yüzde 10'ları buluyor. Gelişmiş ülkelerde yüzde 3,2 düzeyinde.
Türkiye'de ise gelişmiş ülkelerin oranına çok yakın ve yüzde 4,5 civarında. Çünkü hem biz bu işi iyi biliyoruz hem de reel sektör işi biliyor. Tablo son derece olumlu. Bunun içine yapılandırılmış kredileri de koyarsanız sorunlu kredilerin oranı yüzde 6'ya çıkar. Sektör, üretime ve istihdama katkıda bulunan tüm şirketlere ve devlete borç verdi. Tasarruflar ve kaynak artırıldığında daha çok kredi vereceğiz. Mevduat dışı kaynak için eleştiriliyoruz. Hem büyümeye hem kaynağa ihtiyacı olan ülkelerde kredilerin mevduata oranı düşük oluyor. Biz de mevduat dışı kaynağı bulabildiğimiz sürece bu işleme devam edeceğiz.”
FACTORS CHAIN INTERNATIONAL(FCI) BŞK. VE TEB FACTORING GNL.MD.
ÇAĞATAY BAYDAR
"2016 sektörde yüzde 3 büyümenin yaşandığı, geçmiş büyümelere göre oldukça yavaş sayılabilecek büyümenin girçekleştiği bir yıl oldu. Bu da ekonominin 2016'daki seyrine paraleldi. Ancak son üç ayda karşılıksız çeklerde çok ciddi iyileşme görüldü. Ekonomide alınan tedbirler KOBİ'lere yansıdı ve nakit çarkları döndü. Ciro bazında yüzde 3 büyümeye karşılık aktiflerimiz yüzde 24 büyüdü.
Bu da vadelerin biraz uzadığını gösteriyor. İhracatçı şirketlere değer yaratsak da geçmişten gelen negatif algı nedeniyle iç pazarda istediğimiz noktaya gelemedik. Bu nedenle ismimizi 'ticaretin finansmanı' olarak değiştirmeyi düşünüyoruz. Anadolu'da kullanımı artırarak ticaretin kılcal damarlarına girelim istiyoruz.”
TÜRKİYE KURUMSAL YATIRIMCI YÖNETİCİLERİ DERNEĞİ BAŞKANI
DR. ALP KELER
"2016, küresel gelişmelerin de etkisiyle hareketli bir yıl oldu. Dalgalı bir yıldı ama sektör bu dalgalanmayı çok iyi yönetti. Sektörümüz kayda değer bir büyüme göstererek yüzde 24 civarında büyüdü ve toplamda yönettiğimiz toplam varlık büyüklüğü 122 milyar TL'ye ulaştı. Önümüzdeki yıllarda 400 milyar TL varlık yönetmemiz gerekiyor.
Burada en önemli faktör emeklilik fonları olarak öne çıkıyor. 122 milyar TL'nin 60 küsur milyarı emeklilik fonlarında bulunuyor. Orada iyi bir büyüme var. Yatırım fonları 43 milyar TL, diğer alanlar da yaklaşık 18 milyar TL'ye ulaştı. 2016 yılında sektör yeni varlık sınıflarıyla da tanıştı. Otomatik katılım yeni bir alan yaratıyor. Varlık Fonu sermaye piyasası için ciddi bir açılım sağlayacak."
EMEKLİLİK GÖZETİM MERKEZİ BAŞKANI
CEMAL KİŞMİR
"Bireysel Emeklilik Sistemi'nin toplam büyüklüğü devlet katkısı ile 60 milyar TL'ye ulaştı. Bu rakam GSYH'nin yüzde 3'üne denk geliyor. 6 milyonun üzerinde katılımcı var. Otomatik katılım, bireysel emeklilik sistemini tabandan büyütmeyi hedefliyor. Kamu ve özel sektörde 45 yaş altı herkes otomatik katılıma dahil olacak.
Bu da 15 milyon kişinin sisteme katılması demek. Sadece yarısı bile devam etse iki katın üzerinde bir büyüme söz konusu olacak ve sistemin büyüklüğü 120 milyar TL'ye çıkacak. Bireysel emeklilik sistemi iyi anlatılmalı. Çalışanlara ve işverenlere iyi anlatılamayınca potansiyelini yakalayamıyor.”