SİBEL ATİK
satik@ekonomist.com.tr
Aksa Jeneratör CEO’su Alper Peker, İtalya ve Ispanya’da marka satın almak üzere çalışmalar yürüttüklerini ifade ediyor. Peker, kısa vadede planladıkları bu satın alma ile dünya dördüncülüğüne çıkabileceklerini söylüyor.
Kazancı Holding’in iştiraklerinden Aksa Jeneratör, Avrupa’dan marka satın alacak. Kısa vadede bu satın almayı neticelendirmek isteyen grup, İtalya ve Ispanya’daki markalarla yakından ilgileniyor.
Aksa Jeneratör CEO’su Alper Peker, satın alma yapmak üzere birkaç marka ile görüşme yaptıklarını fakat henüz anlaşmaya varamadıklarını söylüyor. Peker, özellikle Afrika pazarında güçlenmek istedikleri için Avrupa’dan yapacakları satın alma için arayışlarının devam ettiğini kaydediyor.
2025 yılına kadar 1 milyar dolar ciro hedefi doğrultusunda Türkiye, Çin ve Amerika’nın ardından Avrupa’da bir üretim tesisine sahip olacaklarını dile getiren Alper Peker ile yeni dönem hedeflerini konuştuk.
Grubunuz 35 yıl önce girdiği ilk iş olan jeneratörde bugün dünya sıralamasında ilk 10’da yer alacak noktaya geldi. Şirketin global jeneratör pazarındaki yerini anlatır mısınız?
Bir Türk şirketi olarak global pazarda rol almak çok kolay değil. Bu sektörde 35 yıllık bir geçmişimiz var. Türkiye’nin ardından üretimde Amerika ve Çin’e kadar uzanmış durumdayız. Bugün geldiğimiz noktada dünya jeneratör pazarında beşinciyiz. Hedefimiz satın almalarla ve yeni üretim yatırımlarıyla dünya sıralamasında yerimizi daha üst noktaya taşımak.
Satın alma ve üretim için adres neresi olacak?
Kısa vadede bu imkânı yaratacağız. Bunun için daha evvel ilgilendiğimiz birkaç marka oldu fakat inceledikten sonra almadık. Şu an satın alma konusunda çalışmalarımız sürüyor.
Satın alma bütçeniz ne olacak?
Makul ölçülerde olacaktır. Satın almayla dünya sıralamadaki yerimiz dördüncülüğe çıkabilir.
Hangi pazarlardan olacak bu satın alma ve size ne katacak?
Avrupa’da özellikle İtalya ve İspanya’da bir arayışımız var. Buradan alacağımız markanın üretim gücünden faydalanacağız fakat markamız yine Aksa olacak. Avrupa’daki üretimin bize en önemli katkısı, Afrika gibi pazarlara açılmadaki vergi avantajları olacak. Afrika ülkelerinde özellikle İspanyol şirketlerin önemli bir etkinliği var, bunu değerlendirmek istiyoruz. Satın alma ile bulunduğumuz ülkenin imkânlarından faydalanmak istiyoruz. Bir de teknoloji transferi yapabileceğimiz bir marka olsun istiyoruz. Biz bugün dünyada ilk beşte yerimizi aldıysak, bunu teknolojiye dönük yatırımlarımız sayesinde yaptık.
Şirket olarak teknolojiye nasıl bir yatırım yaptınız ve nasıl bir fark yakaladınız?
Jeneratörün hangi koşullarda çalıştığını çok iyi analiz ettik. Elektrik kesintisinde çalışması gereken bu alette, kullanılan tüm komponentler belli bir seviye üzerinde olmalı. Elektrik kesildiğinde çalışmazsa hiçbir kıymeti yok. Bizim ürünlerimiz motoru, elektrik aksamları ve panolarıyla bu tür kesintilerde sorunsuz devreye giren ürünler. Bu süreçleri yürütürken, Amerika pazarında bir üretim tesisi açarak teknolojinin merkezine girmiş olduk. Amerika’da yaklaşık 50 çalışanımız var. Bunların büyük kısmı mühendis. Sadece genel müdürümüz Türk. Oradaki üretim koşullarını ve standartlarını yakaladık. Ürünlerimiz yüksek katma değerli bir teknoloji ürünü. Şimdilerde hibrit jeneratörümüzü de tanıtmaya başladık. Bu tür yeniliklerle üretimimize yön veriyoruz.
Peki katma değerli üretimin gelirlere yansıması ne oldu? Şu an kilo başına ihracat geliriniz nedir?
Bizim ürünlerimiz çok ağır ve çok pahalı. 10 tonluk ürünler. Kilo başına 10 ile 30 dolar getirisi olan bir ürün üretiyoruz. Özellikle hibrit ürünlerle bu rakamları yukarılara taşıyacağız. Telekom sektörü için özellikle bu ürünümüz çok önemli. Doğaya salınan egzoz gazı azaltılıyor. İlk olarak Münih’te sergilendi, şimdi İspanya’ya da götüreceğiz.
Türkiye’nin yaşadığı zorlu 2016’da şirketin performansı ne olacak?
2015 yılında 400 milyon dolarlık ciro elde ettik. Bu yıl için 2015 rakamlarını korumak hedefimiz. Yılbaşında çift haneli büyüme hedefi koymuştuk. Fakat bu hedefimizi gelirlerimizi korumak üzere revize ettik. Türkiye ekonomisine inanıyoruz. Bizim için önemli olan Türkiye’den çok çevre ülkeler. Rusya, Azerbaycan, Türkmenistan, Çin, nereye baksanız ekonomiler için zor bir süreç var. Biz de bu zorlu zamanlarda yeni ülkelere girerek, yatırımlarımıza devam ederek büyümeye çalışıyoruz.
Yatırım için önünüzde nasıl bir program var?
2025 hedefimiz 1 milyar dolarlık ciro. Bu hedefi bir rüya olarak görmüyoruz. Fakat bunu yapmak için Brezilya’da bir atılım yapmak gerekiyor. Hindistan’da da olmamız gerekiyor. Üretim şu an 20 bin adet iken bu rakamı en azından 40 bine taşımalıyız. Bunun için de mevcut tesislerimizde ek yatırımın yanı sıra yeni yatırımları da gündemimize alıyoruz. Çin’de 120 bin metrekarelik bir tesisimiz var. Buna 40 bin metrekarelik bir alan daha eklemek için inşaat süreci devam ediyor. Yaklaşık 20 milyon dolarlık bu yatırımımız tahminen yıl sonuna kadar tamamlanacak. Türkiye’de de yeni bir fabrika yatırımımız olacak.
Nerede olacak?
İstanbul’da Avrupa Yakası’nda bir noktada yer alacağız. Mahmut-bey’deki fabrikamızın ardından ikincisi de yine o tarafta olacak. 20 milyon dolarlık bu yatırım için gelecek yıl temel atılacak. Şu an planlaması yapılıyor. Ayrıca Adana Hacı Sabancı OSB’de de 80 dönümlük bir arazi aldık. Suriye ve çevre ülkelerde durumun düzelmesiyle burada da bir yatırım düşünebiliriz.
Afrika pazarına yönelik de önemli girişimleriniz oldu. Şu an yeni gireceğiniz bir ülke var mı?
Son dört yıl içinde Cezayir, Gana, Güney Afrika gibi ülkelerde açtığımız ofislerimiz var. Burada enerji açığı çok büyük ve bizim için ciddi bir potansiyele sahip. Bu ülkelerde satış ve sonrası hizmetler ve depolarımız bulunuyor. Mısır’da ise bayilerimiz var. Etiyopya, Tanzanya gibi ülkelerde de ürünlerimiz var. Şu anda da Demokratik Kongo’yu yakından izliyoruz. Şu an emtia fiyatlarının düşük olması o pazarları da etkiliyor. Ama düzelecek tabii ki, fırsat çok.
