AYŞEGÜL SAKARYA PEHLİVAN
asakarya@ekonomist.com.tr
Artan maliyetler ve araçlardaki vergi artışıyla son dönemde araç kirala-ımaya talebin artması, filo kiralama sektörünün hızlı bir büyüme sürecine girmesini sağladı. Türkiye'de operasyonel kiralama sektörünün 2017 yılı sonu itibarıyla aktif büyüklüğü 29 milyar TL'yi, filosundaki araç sayısı ise 365 bini aştı. Sektör, 2017 yılında yaklaşık 13,9 milyar TL'lik yeni araç yatırımı yaptı.
Tabloyu görmek için görsele tıklayın.
Aslında operasyonel araç kiralama sektörü son sekiz yıldır istikrarlı bir büyüme gösteriyor. 2009 yılında Türkiye operasyonel araç kiralama sektörünün filosundaki araç sayısı 105 bin iken, bu sayı sekiz yıl içinde 3,5 kat artarak 2017 yılı sonunda 365 bini aştı.
Bu süreçte sektörün müşteri sayısı da artarak 65 bine yaklaştı. Tüm Oto Kiralama Kuruluşları Derneği (TOKKDER) Yönetim Kurulu Başkanı İnan Ekici, bu büyümenin sektörün verimlilik adına sunduğu avantajların, piyasa tarafından her geçen gün daha fazla anlaşılmaya başlandığının en temel göstergesi olduğunu söylüyor.
Projeksiyonlar, operasyonel araç kiralama yönteminin önümüzdeki dönemde işletmeler ve hatta bireyler tarafından daha fazla tercih edilir hale geleceğini gösteriyor.
Sıfır araç fiyatlarındaki artışlar, finansman maliyetlerinin daha fazla kontrol altında tutulması ihtiyacı, daralan iş hacimleri nedeniyle nakdi elde tutma eğilimi ve öz kaynağın özellikle işletme sermayesi olarak kullanılmasının tercih edilmesi gibi nedenler de işletmeleri satın alma yerine kiralamaya yönlendiriyor. Tüm bu gelişmeler çerçevesinde operasyonel araç kiralama sektörünün 2018 yılında yüzde 10 seviyesinde büyümesi bekleniyor.
TEKNOLOJİK GELİŞMELER
Teknolojik gelişmeler tüm sektörleri olduğu gibi operasyonel araç kiralamayı da etkiliyor. Mega şehirleşme, artan trafik yoğunluğu, artan seyahatler artık operasyonel araç kiralama sektörünü sadece motorlu araç kiralama olmaktan çıkarıp müşterilerinin her türlü mobilite ihtiyacını karşılayan bir çözüm ortağı olmaya yönlendiriyor.
Teknolojide mobilite çözümlerinin daha fazla kullanılmaya başladığını söyleyen İnan Ekici, " Önümüzdeki dönemde operasyonel araç kiralama sektörünün gündeminde maliyet optimizasyonu ve dijitalle-şen dünyada yeniliklerin takipçisi olmak gibi konular yer alacak" diyor.
Sektörün gündemindeki diğer bir önemli konu ise ticari araç kiralanmasının önündeki engeller. Sektör, Karayolu Taşıma Yönetmeliği'nde, ticari araçların daha geniş kapsamda kiralanabilmesini sağlayacak düzenlemelerin yapılmasını istiyor. İnan Ekici, "Bu düzenleme, otomotivde yerli üretimin ağırlıklı payı ticari araç olması nedeniyle yerli üretimin desteklenmesine, işletmelerin kaynaklarını verimli yönetmesine, böylelikle hem ülkenin kalkınma hızına hem de sektörümüzün gelişimine katkı sağlayacaktır" diyor.
Bunun yanı sıra araç kiralama şirketlerinin sahip olduğu araçların tescil plakasına uygulanan trafik idari para cezaları, söz konusu araçların sahibi olan araç kiralama şirketlerine tebliğ edilerek tahsil ediliyor. Ekici, söz konusu cezaların doğrudan aracın kiracısına tebliğ edilmesi yönünde bir kanuni düzenleme yapılmasının sektörün önemli bir sorununa çözüm olacağını vurguluyor.
ANADOLU ÖNE ÇIKIYOR
Operasyonel kiralama yöntemini tercih edenler genellikle uluslararası veya ulusal çalışan, belirli ölçüde de bölgesel veya yerel faaliyet gösteren büyük ölçekli ve büyük ölçek sınırlarına yakın şirketlerden oluşuyor. Ancak son dönemde bu konuda da bir değişim söz konusu. Sektör son dönemde Anadolu'ya da yatırım yapıyor.
Orta ve küçük ölçekli işletmelerde henüz farkındalık seviyesi yeterli olmasa da Anadolu'da ciddi bir potansiyel var. Anadolu'da ve küçük şehirlerde sektörü ve yarattığı avantajları tamamen tanımayan çok sayıda şirket olduğunu söyleyen İnan Ekici, "Bulunduğumuz nokta kötü değil ancak daha ilerle-nebilecek çok yol var ve sektörü ve yararlarını zaman içinde daha etkili şekilde anlatabileceğimizi düşünüyoruz" diyor.
SEKTÖRÜN SUNDUĞU DÖRT AVANTAJ
Operasyonel araç kiralama yöntemi işletmelere ve hatta bireylere kaynaklarını verimli kullanma adına iyi bir alternatif olurken, üstlerindeki birçok riski de bertaraf etme imkanı sunuyor. Döviz kuru, faiz, ikinci el satış fiyatı ve sigortada hasar/prim oranı gibi riskler operasyonel araç kiralama yöntemini tercih edenler için sorun olmaktan çıkıyor.
Tüm risk unsurları operasyonel araç kiralama şirketleri tarafından yönetiliyor. Ayrıca işletmelerin, araç parkı yönetim sistemi gibi emek, zaman ve para maliyeti azımsanmayacak ölçüde olan yüklerini hafifletiyor. Araç kiralayan işletmeler tüm kaynaklarını ve konsantrasyonlarını asıl faaliyetlerine yönlendirerek hem finansal hem de kendi operasyonel verimliliklerini artırıyor.
Bunun yanı sıra operasyonel kiralama yeni araçlara erişimi kolaylaştırarak trafik ortamında daha güvenli, yeni teknoloji ürünü araçların payının artmasına ve araç üreticisi/satıcısı firmalar için de müşterilere karşı kurum imajının yüksek tutulmasına destek oluyor.
İNAN EKİCİ TÜM OTO KİRALAMA KURULUŞLARI DERNEĞİ (TOKKDER) YÖNETİM KURULU BAŞKANI
"ENERJİ TASARRUFU ÖNE ÇIKACAK"
“Rekabetçi ekonomik koşullar ve artan sosyal kaygılar yeni yaşam stillerinin doğmasına yol açıyor. Araç sahipliği artık yeni kuşak için öncelikler arasında yer almıyor. Artık araca sahip olmak yerine sadece ihtiyaç olduğu süre kadar aracı kullanmaya olanak veren modellere ilgi artıyor.
Araç paylaşım modelleri de tam bu ihtiyaçtan hareketle araç sahipliği yerine alternatif bir ulaşım çözümü olarak ortaya çıkıyor. Görünen o ki araç paylaşım sektörünü 10 yıldan kısa bir sürede beş kat gibi inanılmaz bir büyüme bekliyor. Küresel rakamlara bakarsak, 2015 yılında 4,8 milyon üye ve 102 bin aracın olduğu araç paylaşım pazarının 2024 yılında 20 milyon üye ve 500 bin araca çıkacağı tahmin ediliyor.
Türkiye'de paylaşım ekonomisinin bilinirliği ve sektörde faaliyet gösteren firma sayısı ise henüz çok sınırlı. Bilinirlik arttıkça paylaşım ekosisteminin de hızla gelişeceğini öngörüyoruz. Gelecekte ise enerji tasarrufu ön planda olacak, sürdürülebilir teknolojilere daha çok yatırım yapılacak. Kademeli olarak önce tam elektrikli ve sonra da otonom araçları hem paylaşım hem kiralama sektöründe kullanacağız. Paylaşılan araçların artmasıyla da yollardan çekilen araç sayısı hızla azalmaya devam edecek veya araç sayısı artsa bile artan nüfus ve gelirlere bağlı olarak trafiğe geçmişe oranla daha fazla araç çıkmayacak diyebiliriz."
ÖZGÜR CEM HANCAN
BORLEASE OTOMOTİV GENEL MÜDÜRÜ
"SEKTÖRÜN ÜZERİNDE BÜYÜDÜK"
AKTİF BÜYÜKLÜĞÜMÜZ YÜZDE 98 ARTTI
2017 yılında Borlease olarak hedeflerimizi tutturarak araç parkımızda yüzde 100'ün üzerinde, aktif büyüklüğümüzde yüzde 98, müşteri sayımızda ise yüzde 60 oranında büyüme kaydettik. Geçtiğimiz yılı sektörün büyüme oranının üzerinde bir büyümeyle kapattık. 2018 yılında dövizdeki artışın operasyonel kiralama sektörünün büyüme oranını negatif yönlü etkileyeceğini düşünmekteyiz. Gerek araç satın alma fiyatları gerekse araç kiralama kontrat yapısının döviz endeksli olması bu negatif etkiyi yaratacak. Her ne kadar döviz artışı sektörü negatif etkilese de, filo kiralamanın şirketlere sağladığı operasyonel ve finansal avantajlar ve de araç fiyatlarındaki artış, operasyonel kiralama sektörünün yılı büyümeyle kapatmasını sağlayacak.
KİRALAMAYA TALEP ARTIYOR
Kur veya vergi artışları nedeniyle araç sahibi olma maliyetlerinin artması, buna paralel olarak da operasyonel kiralamanın sunduğu avantajlar ve pek çok riski bertaraf etmesi, firmaların filo araçlarını satın almak yerine kiralamaya yönelmesine neden oluyor. Borlease olarak 2018 yılında elektrikli araç kiralama operasyonlarımıza hem günlük hem de uzun dönemde başladık. Önümüzdeki dönemde hedefimiz, elektrikli araçlar için gelecek teşviklerle beraber elektrikli araç çeşitliliğinin ve araç şarj noktalarının artmasıyla, filomuzdaki elektrikli araç sayısını da arttırmak yönünde.
KURUMSAL KİRALAMA YAPIYORUZ
Kısa dönem kurumsal araç kiralama markamız Urban Fleet ile kurumsal kiralamalarda uzun dönem sözleşme taahhüdü vermeden uygun maliyetle müşteri ihtiyaçlarına yönelik olanaklar sunuyoruz. Şimdilik İstanbul, İzmir Havalimanı ve Ankara'da bulunan Urban Fleet, bir günden 12 aya kadar olan sürelerde hizmet veriyor.
PHILIPPE CHABERT TEB ARVAL GENEL MÜDÜRÜ
"MÜŞTERİLERİMİZİ KUR RİSKİNE KARŞI KORUYORUZ"
YÜZDE 16 BÜYÜDÜK
2 bin 400 müşterimize 22 binden fazla araç kiralıyoruz. Önceki yıla oranla 2017'de yüzde 16'lık büyüme kaydettik. Yaklaşık iki yıldır TL kontrat seçeneğini daha çok öne çıkararak müşterilerimizi kur riski ve maliyetlerdeki olası fiyat artışlarına karşı koruyoruz. Her geçen gün daha da popüler hale gelen operasyonel kiralamada 2018 yılında da talebin yüksek olacağını düşünüyoruz. Yakın zamanda kendi araç takip ürünümüz olan 'Arval Active Link' ve bir ile 24 ay arasında esnek kiralama çözümleri sunan 'kısa dönem araç kiralama' ürünümüzü piyasaya sunduk.
KOBİ SEGMENTİNDE TL ÖNE ÇIKACAK
Operasyonel kiralamaya olan talebin artacağını, firmaların da finansman sağlamaları güçleştikçe operasyonel kiralamanın avantajlarını çok daha iyi anlayacaklarını düşünüyoruz. Kurlardaki dalgalanma nedeniyle özellikle KOBİ segmentinde TL tercihinin artacağını öngörüyoruz. Rekabet ortamına baktığımızda, pazardaki oyuncularda bir artış bekliyoruz. Bu yönde atılan bazı adımları şimdiden gördük bile.
Web platformu 'My TEB Arval' üzerinden filo yöneticilerimiz filolarının araç teslimatını takip edebiliyor, en yakın servisi bulabiliyor, şirket araç politikası, toplam kullanım maliyetiyle ilgili e-eğitim videolarını izleyebiliyorlar. Buna ek olarak, 'My Fleet Status' aracılığıyla, filolarıyla ilgili filo yapısı, toplam sahip olma maliyeti, kilometre aşımı, çevre konularını baz alarak tüm temel bilgilere ulaşabiliyorlar.
KİRALAMA BEDELİNE ODAKLANILMAMALI
Yalnızca aylık kiralama bedeline odaklanılmamalı. Bunun en kolay yol olduğunun farkındayım ancak ne yazık ki efektif bir yöntem değil. Hizmet sürekliliği açısından tedarikçinin ne kadar güçlü ve güvenilir olduğunu kontrol etmeleri, teklifte verilen ürün ve hizmetleri karşılaştırmaları gerekiyor.
Dr. BARBAROS ÇITMACI FLEETCORP CEO'SU
"SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜMEYİ YAKALADIK"
YÜZDE 20 BÜYÜME HEDEFİ
Operasyonel filo kiralama sektöründe ciro, kira geliri ve ikinci el satış geliri toplamı olarak ifade edilir. 2017 itıbarıyla bu rakamın 820 milyon TL seviyesinde gerçekleşmesi, bizim için önceki yıla göre yüzde 45'lik artış anlamına geliyor. Sürdürülebilir büyüme neticesinde öz kaynaklarımızı kesintisiz artırmış ve toplam aktiflerimizde 1,6 milyar TL kapanış değeriyle yüzde 5 artış yakalamış durumdayız. Fleetcorp olarak aktiflerimizi 22 kapanışına göre yüzde 20 artırarak 1,9 milyar TL seviyesine getirmeyi düşünüyoruz. Ciro ve araç parkı 2017 seviyelerinde gerçekleşecek.
ÜÇ FARKLI ÜRÜN PAKETİ VAR
Müşterilerimize üç farklı ürün paketiyle araç sayısı sınırlaması olmaksızın hizmet sağlıyoruz. 12 aydan 48 aya kadar çok kapsamlı kiralama seçeneklerimiz bulunuyor. Araçların yetkili servislerde orijinal parça kullanılarak bakımı, onarım hizmetleri, zorunlu trafik sigortası gibi hizmetlerimiz var. Güçlü teknolojik altyapımız sayesinde 'online raporlama' gibi farklılık yaratan hizmetler de veriyoruz. Müşterilerimize, sözleşme bitim tarihinden altı ay öncesinde yıllık öngördükleri kilometre limitlerini değiştirme fırsatı sunuyoruz.
İLK MOBİL UYGULAMA
Sektördeki ilk mobil uygulamayı hayata geçirdik. I-Fleet uygulaması adını verdiğimiz sistem sayesinde, arıza, kaza, hırsızlık bildirimi, lastik talebi, anahtar işlemleri, ikame araç gibi müşteri talepleri doğrudan bize ulaşıyor. Bazı hizmetler için adres tarifine gerek duyulmuyor. İstanbul'daki genel merkez dışında bir ofisimiz de İzmir'de bulunuyor. Diğer ofisimizi ise İç Anadolu ya da Doğu Anadolu bölgelerinden birinde açmak ve bu yönde bir yatırım gerçekleştirmek için çalışmalar yapıyoruz.