AR-GE’de yüksek teknoloji hamlesi

27 Ağustos 2019

Türkiye önümüzdeki dönemde ileri teknoloji ve AR-GE'yle büyüme odaklanacak. 2023'te AR-GE harcamalarının milli gelire oranı yüzde 0,96'dan yüzde 1,8'e çıkarılacak. Bu harcamalar içinde özel sektör payı da yüzde 56,9'dan yüzde 67'ye yükseltilecek.





Ayşegül Sakarya Pehlivan
asakarya@ekonomist.com.tr





Küreselleşme ve teknolojik değişimler rekabete yeni bir boyut kazandırdı. Hem şirketler hem ülkeler için yenilikçi ve teknolojik ürünler geliştirmek bir tercih değil mecburiyet haline geldi. Günümüzün iş dünyasında sadece şirketler değil ülkeler bile AR-GE harcamalarını artırmak için yarışıyor.





Çünkü AR-GE'nin rekabetçilik ve sürdürülebilir ekonomik büyüme için en önemli araçlardan biri olduğu bir gerçek. Tüm dünyada AR-GE harcamalarının GSMH içindeki payını artırmak için ciddi çalışmalar yürütülüyor. Türkiye'de de son yıllarda bu konuda önemli adımlar atılıyor.





Atılan adımlar sayesinde AR-GE harcamalarının Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) içindeki payı 2013'te yüzde 0,82 iken 2017'de yüzde 0,96'ya yükseldi. TÜİK verilerine göre AR-GE çalışmaları için yapılan harcama 2018'de, bir önceki yıla göre yüzde 21,6 artarak 13,2 milyar liraya yükseldi.





Faaliyette olan AR-GE merkezi 2015 yılında 232'yken 2018'de 900'e ulaştı. 2019 itibariyle güncel AR-GE merkezi sayısı bin 186'ya ulaşmış durumda.





ÇALIŞMALARA HIZ VERİLECEK
Türkiye'de önümüzdeki dönemde AR-GE çalışmalarına hız verilmesi planlanıyor. Bunun en önemli sinyali ise 11'inci Kalkınma Planı'nında verildi. Planda yüksek teknolojili üretim ve AR-GE faaliyetlerinin artırılmasına yönelik projeler öne çıktı. Yeni planda AR-GE bir ekosistem dahilinde ele alınıyor.









Experto Yönetim Kurulu Başkanı Jülide Birol, "Devlet burada ekosistemi finans sektörünü de içine alacak şekilde genişleterek ilgili bütün aktörler arasında eşgüdüm sağlama işlevini yükleniyor" diyor.





1. Kalkınma Planı'nda Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı kapsamında öncelikli sektörlerdeki yatırımlar AR-GE, tasarım, yatırım, üretim, pazarlama ve ihracat süreçlerinin tamamını içerecek şekilde ürün odaklı olarak desteklenecek.





Plana göre 2023'te AR-GE harcamalarının milli gelire oranı yüzde 0,96'dan yüzde 1,8'e çıkarılacak. Bu harcamalar içinde özel sektör payı da yüzde 56,9'dan yüzde 67'ye yükseltilecek.





Bu büyüme için orta yüksek ve yüksek teknoloji sektörlerin desteklenmesine öncelik verilecek. Kimya, ilaç ve tıbbi cihaz, otomotiv, makine ve elektrikli teçhizat, elektronik ve raylı sistem araçları desteklenecek öncelikli sektörler olarak sıralanıyor.





Bunlara ek olarak tarım, turizm ve savunma sanayii de gelişmesi için desteklenecek sektörler arasında yer alıyor. Kalkınma Planı'nda kritik teknolojiler ise yapay zekâ, nesnelerin interneti, artırılmış gerçeklik, büyük veri, siber güvenlik, enerji depolama, ileri malzeme, robotik, mikro/nano/ opto-elektronik, biyoteknoloji, kuantum, sensör teknolojileri ve katmanlı imalat teknolojileri olarak belirlenmiş durumda.





YERLİ ÜRETİM ARTACAK
Planın temel noktalarından biri yerli üretimin artırılması. Bunun için kamuda ve özel sektörde AR-GE ve yeniliği esas alan bir yapının oluşturulması için kriterler belirlenmiş durumda. Buna göre imalat sanayisinin katma değerli üretim kapasitesi artırılacak.









Öncelikli sektör ve kritik teknoloji alanlarının kesiştiği ürünlere ağırlık verilecek. Üniversite-sanayi işbirliğine odaklanılacak. İç talebi karşılamakta yeterli olmayan ithal ürünlerin üretimi için çalışmalar yürütülecek. Sanayide öncelikli sektörlerin ihtiyacına yönelik lisansüstü programlar oluşturulacak.





Yeni dönemde özellikle AR-GE desteklerinden KOBİ'lerin faydalanması hedefleniyor. Bugün ihracatın yüzde 56,2'sıni ve AR-GE harcamalarının yüzde 19,6'sını KOBİ'ler gerçekleştiriyor.





Plana göre, öncelikli sektörlerde start-up, yenilikçi KOBİ ve büyük firmaların işbirliği kapasitesini geliştirmeye yönelik platformlar kurulacak. Ayrıca eşleştirme ve ortak proje geliştirme desteği verilecek. Diğer taraftan AR-GE merkezlerinden çalışanların sayısının artırılmasını için de çalışmalar yürütülecek.





KAYNAKLAR VERİMLİ KULLANILACAK
Orta-yüksek teknolojili sanayilerin imalat sanayi ihracatındaki payı 36,4'ten 44,2'ye, yüksek teknolojili sanayilerin imalat sanayi ihracatındaki payı yüzde 3,2'den yüzde 5,8'e çıkarılarak, kaynakların verimli kullanımı ve ihracat gelirleri artırılacak. Gelişmeler sanayi sektör temsilcilerine umut veriyor.





Bunlardan biri de stratejik öneme sahip makine ve teçhizat imalatı sanayi. Bu alanda 176 AR-GE ve 31 tasarım merkezi var. Takım tezgahları özelinde faaliyet gösteren AR-GE merkezi sayısı 15, tasarım merkezi sayısı ise üçe ulaşmış durumda.





Takım Tezgahları Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TİAD) Başkanı Fatih Varlık, "AR-GE için ayrılan bütçelere baktığımızda, şirketler bütçelerinin yüzde 1'ini Ar-Ge'ye ayırmaktadır. Gelişmiş ülkelerde ise bu oran yüzde 3'ün üzerine çıkmaktadır" diyor.





TİAD, yakın gelecek için yüksek teknoloji üretimine yönelik yatırım planlaması ile ilgili bir yol haritası hazırladı. Varlık, Türkiye sanayisinin ihtiyaç duyduğu takım tezgahlarının yerli olarak Türkiye'de üretilmesi için projeler geliştirdiklerini söylüyor.





SANAYİ-ÜNİVERSİTE İŞBİRLİĞİ
Son yılların diğer önemli gündem maddelerinden biri de üniversite sanayi işbirliği… Bu noktada TÜBİTAK destekleri büyük önem kazanıyor. TEYDEB projeleri başlı başına üniversite-sanayi işbirliğini artıran bir etki yaratıyor.





Experto Yönetim Kurulu Başkanı Jülide Birol, "İlgili alanda uzmanlığı olan akademisyenlerin AR-GE yapan firmalara ziyarette bulunarak görüşlerini dile getirmesi, her ne kadar amaç sunulan projenin bir nevi denetlenmesi olsa da faydalı oluyor ve iki tarafın da birbirini tanımasını, bütünleşmesini sağlıyor.





Buradan yeni AR-GE projeleri, yeni işbirlikleride çıkabiliyor, vizyon genişliyor" diyor. TÜBİTAK sanayinin dev şirketlerinden KOBİ'lere kadar farklı şirketlerin faydalanabileceği pek çok destek veriyor.













JÜLİDE BİROL EXPERTO YÖNETİM KURULU BAŞKANI
"AR-GE destekleri hedef değil sonuç olmalı"





"Şirketlerin her şeyden önce AR-GE desteği almayı hedef kısmına koymamaları; bunu beklenen bir sonuç olarak değerlendirmeleri gerekiyor. AR-GE projesinin gerçekleştirilmesi bir yatırımdır ve bütün yatırımlarda olduğu gibi amaç ciro/kârlılık artışı, riskten korunma gibi etkenlerdir.





Şu bir gerçektir ki devlet firmanın katlanacağı bu yatırımın önemli kısmını finanse etmektedir. Gerçekleştirilecek AR-GE projesinin seçiminden tutun, projeye başlamadan ortaya çıkacak maliyetin, satış fiyatının öngörülmesi, teknik ve ekonomik fizibilitesinin yapılması gerekir.





Bu noktada sanayi, üniversiteden ayrışır; kendisine bir fayda sağlamayacaksa o projeyi yapmaması gerekir. Rekabetin acımasız olduğu günümüz dünyasında AR-GE artık üretim, satış gibi organik bir fonksiyon üstlenmektedir. Elbette AR-GE desteğinin katkısı inkar edilemez ancak risk planlamalarını şu tarihte gelecek hibeye göre değil, B planlarına göre yapmalarını öneririz."





DESTEKLERDE ÖNE ÇIKAN 10 ALAN
1- Sanayide ihtiyaç olan yüksek alaşımlı, katma değeri yüksek alüminyum ürünlerin üretilebilmesine yönelik araştırma geliştirme çalışmaları desteklenecek.2- Yakın mesafe yolcu ve araç taşımacılığında kullanılan gemilerin tam elektrikliye dönüştürülmesine yönelik program başlatılacak.
3- Temiz kömür teknolojilerine ilişkin AR-GE projeleri desteklenecek.
4- Elektronik yayınlar da dâhil olmak üzere yayıncılık faaliyetlerinin geliştirilmesine yönelik çalışmalar desteklenecek.
5- Yazılım alanındaki teşvikler AR-GE, ÜR-GE ve pazarlama süreçlerini bütüncül olarak kapsayacak şekilde yapılandırılacak.
6- Biyoteknolojik ilaçlar gibi yüksek teknoloji gerektiren alanlarda ekosistem oluşturulacak.
7- Elektronik sektöründe AR-GE'ye dayalı rekabetçi üretim ve ihracatın artırılması temel amacıyla çalışılacak.
8- Yerli marka otomobil projesine yönelik teşvik mekanizması geliştirilerek proje tamamlanacak ve elektrikli otomotiv üretimine yönelik batarya yatırımı yapılacak.
9- Yerli elektronik haberleşme şebeke ve altyapı şirketleri teşvik edilecek.
10- Çukurova bölgesinde büyük ölçekli petrokimya tesisi kurulacak. Nükleer santrallerin kurulumunda ihtiyaç duyulacak çok yüksek ısıya dayanıklı kompozit malzemeleri yerli üretimden tedarik edebilen firmalar desteklenecek.