AR-GE'de atılım dönemi

12 Eylül 2021
Ayşegül Sakarya Pehlivan asakarya@ekonomist.com.tr

Türkiye'de 2020 yılında AR-GE için 14,33 milyar TL harcandı. TÜİK verilerine göre, 2021 yılı başında merkezi yönetim bütçesinden AR-GE için 18 milyar 339 milyon TL tahsis edildi.

BEST OF R&D 22 AĞUSTOS 2021 tarihli sayıdan

Pandemi süresince tekstil, otomotiv gibi alanlarda üretim durma noktasına gelse de yazılım, kimya, sağlık gereçleri, gıda sektörlerinde büyük bir sıçrama oldu. Uzaktan çalışmanın da etkisiyle yazılım ve bilişim alanında büyüme devam ediyor.

Teknoloji rekabet gücünün artırılması için AR-GE'nin önemi tartışılmaz. Pandemi AR-GE'nin kritik öneminin daha da iyi anlaşılmasını sağladı.

Pandeminin ilk aylarında AR-GE harcamaları azalsa da sonrasında trend tersine döndü. Özellikle ihracat yapan firmalar Çin'e yeni bir alternatif olabilmek için ciddi bir biçimde AR-GE'ye yatırım yaptı. Şirketler, koronavirüs salgınının yarattığı tedarik krizleriyle üretim olmadan rekabet etmenin çok zor olduğunu gördü.

TÜİK verilerine göre, Türkiye'de 2020 yılı AR-GE harcamaları 14,33 milyar TL, merkezi yönetim bütçesinden yapılan AR-GE harcamalarının Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) içerisindeki oranı ise yüzde 0,28 olarak gerçekleşti. 2021 yılı başında merkezi yönetim bütçesinden AR-GE için 18 milyar 339 milyon TL tahsis edildi.

HIZLI DESTEK PROGRAMLARI


Özellikle 2020 yılında pandemi sürecinde COVID-19 ile mücadeleye katkı sağlayacak ve salgının etkilerinin azaltılmasına yönelik acil çözümler sunan projelerin hayata geçmesi büyük önem kazandı. Bu kapsamda devletin bu projeleri desteklemek amacıyla hayata geçirdiği hızlı destek programları oldu.

Experto Yönetim Kurulu Başkanı Jülide Birol, "Küresel bir tehdit olan koronavirüse karşı Türkiye'nin de sürece çok çabuk adapte olduğunu söyleyebiliriz” diyor.

Özellikle 2021 yılı itibarıyla yeni pazarlara ulaşmak isteyen firmaların AR-GE'ye daha çok yöneldi. Covid-19 ile birlikte dünyadaki tedarik zinciri mantığının da değiştiğini söyleyen Birol, bu dönemde doğru bir AR-GE yapılanmasına gidilebilirse Çin'den ciddi bir oranda pay alabilme şansımız olacağını belirtiyor.

Pandemi süresince tekstil, otomotiv gibi alanlarda üretim durma noktasına gelse de yazılım, kimya, sağlık gereçleri, gıda sektörlerinde büyük bir sıçrama oldu. Uzaktan çalışmanın da etkisiyle yazılım ve bilişim alanında önemli gelişmeler yaşanmaya devam ediyor.

AR-GE çalışmalarını bu yönde sürdüren firmaların hızlı bir büyüme ivmesi yakalaması bekleniyor. Normalleşmeyle birlikte ARGE alanında büyük atılımlar bekleniyor.

Yazılım sektörünün de bugün, uzun zaman önce gerçekleştirilen AR-GE çalışmalarının sonucu olarak ortaya çıkan ürün ve çözümleriyle kurumların pandemi sonrasında hızla artan dijital dönüşüm ihtiyaçlarına cevap verebildiği ortaya çıktı.

TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Levent Kızıltan, "Yine bu süreçte hem yazılım sektöründe hem de diğer sektörlerde AR-GE'ye yatırım yapmayan pek çok şirketin büyüme fırsatlarını kaçırdığına ve değer kaybettiğine şahit olduk.

Diğer yandan yeni teknolojilere paralel olarak hızla değişen son kullanıcı beklentileri ve artan global rekabet karşımızda duran önemli zorlayıcı faktörler” diyor.

YERLİ PATENT BAŞVURUSU ARTTI


Türk Patent ve Marka Kurumu'nun açıkladığı verilere göre; 2020 yılında toplam 18 bin 705 adet patent başvurusu yapıldı. 2020 yılında Türk Patent ve Marka Kurumu'na en çok patent başvurusu yapan iller arasında İstanbul 3 bin 413 başvuru ile birinci oldu.

Bin 057 başvuru ile Ankara ikinci sırada yer alırken en çok patent başvurusu yapan üçüncü il ise 496 başvuru sayısı ile Bursa oldu. Covid-19 salgınının genel olarak patent başvuru sayılarında güçlü bir değişiklik meydana getirmediği gözlemlense de patent başvurularına bakıldığında geliştirilen teknolojilerin ciddi bir kısmının sağlık alanında yapıldığı görüldü.

Avrupa Patent Ofisi (EPO) tarafından her yıl hazırlanan patent raporunun 2020 yılı sonuçlarına göre patent başvuru sayılarının önemli bir bölümünü 14 bin 295 başvuru sayısı ile medikal teknolojiler oldu.

2021 yılının ilk yarısında toplam 8 bin 101 adet patent başvurusu yapıldı. Geçtiğimiz yılın aynı dönemine oranla yüzde -2,9'luk bir fark olduğu gözlemlenirken 2021 yılının ilk altı ayında Türk Patent ve Marka Kurumu'na yapılan 3 bin 571 adet yerli patent başvuru sayısıyla 2020 yılının aynı dönemine oranla yüzde 12,6 artış gerçekleşti.

Aynı dönemde tasarım başvurularındaki dosya sayılarında yüzde 67,4'lük, tasarım sayılarında ise yüzde 36,3'lük artış meydana geldi. Yerli marka başvuruları ise 2020 yılının ilk 6 ayına göre yüzde 37 artarak 64 bin 236'dan 87 bin 922 başvuru sayısına yükseldi.

Verilerin uyarıcı ve yol gösterici nitelikte olduğunu söyleyen Destek Patent Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Yaman karadeniz, "Ülke olarak patent sayılarımızı her geçen gün daha da artırabilmemiz için katma değerli sektörlere odaklanılmalı, patentin lokomotifi olan büyük işletmelerin önlerindeki engeller kaldırılmalı.

AR-GE alanına yapılan yatırımlar dünya standartlarına getirilmeli, patent veri tabanlarından bilgi üretimi yapılmalı" diyor.

YENİ AR-GE DESTEKLERİ


AR-GE destekleri temel olarak parasal hibeler ve vergi indirimleri/ muafiyetleri olarak iki grupta sınıflandırılıyor. AR-GE faaliyetleri kapsamında yapılan harcamalar için TUBİTAK, KOSGEB, Kalkınma Ajansları ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, İŞKUR, ARGE ve tasarım merkezleri gibi devlet kurumlarınca çeşitli oran ve tutarlarda parasal hibeler sağlanıyor.

Bunların haricinde AR-GE Faaliyetleri Destekleme Kanunu, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu gibi bazı özel kanunlar kapsamında teşvik, vergi indirim ve muafiyetler sağlanıyor. TUBİTAK, AR-GE ve yenilik harcamalarına parasal destek sağlayan kurumların başında geliyor.

2020 yılında TÜBİTAK tarafından özel sektöre, akademiye ve bilim insanlarına yaklaşık 1 milyar 901 milyon TL destek sağlandı. 2021 yılında ise yaklaşık 1 milyar 300 milyon TL destek verildi.

TÜBİTAK, 2021 yılında desteklere ayırdığı mevcut bütçe ödeneğini yaklaşık iki kat artırarak 2 milyar 590 milyon TLye çıkarttı. Kurum pandemiyle birlikte ortaya çıkan yeni ihtiyaçlara özel destekler geliştirmeye başladı. Yeşil mutabakat kapsamında geliştirilen destek bunlardan biri.

Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında iklim değişikliği, çevre ve biyoçeşıtlilik, temiz ve döngüsel ekonomi, temiz, erişilebilir ve güvenli enerji arzı, yeşil ve sürdürülebilir tarım ile sürdürülebilir akıllı ulaşım en üst öncelikleri kazanmış durumda.

Bu nedenle ulusal yüksek teknoloji hedefleri doğrultusunda birlikte geliştirme odaklı konsorsiyum yapısı içeren SAYEM modelinde yeni açılacak olan 2021 yılı çağrısında bazı yenilikler de tasarlandı.

Ürünleşme ve ticarileştirme aşamalarını içeren tek fazlı çağrı olması, yüksek teknolojili NACE kodlarına ek olarak bilgi yoğun teknoloji kodlarının (61,62,63) eklenmesi, NACE kodlarına uyması koşulu ile Yeşil Mutabakatta öngörülen eylem alanlarının ayrıcalıklı değerlendirilmesi ile konsorsiyum yapısı tanımı için proje yürütücüsü artı en az dört ortak kurum/ kuruluş beklentisi tasarlanmakta olan yeniliklerin arasında yer alıyor.

Destek programları genelinde önem verilen Yeşil Mutabakat öncelikleri Üniversite-Sanayi İşbirliği Destek Programı'nda da uygulanıyor.

Müşteri kuruluş olarak özel sektör kuruluşu ve yürütücü kuruluş olarak üniversite veya kamu araştırma merkez ve enstitüsü ile iş birliği sözleşmesi kapsamında ARGE projelerinin yürütüldüğü bu destek programında proje önerisinin Yeşil Mutabakata Uyum Kapsamındaki Öncelikli AR-GE ve yenilik konuları arasında olması durumunda ek puan imkanı için değerlendirme sağlanıyor.

KOSGEB'DEN KREDİ


2021 Mart ayı itibarıyla ise KOSGEB Mikro ve Küçük Ölçekli İşletmelere yönelik sıfır faizli kredi çağrısı açtı. Başvurular imalat sanayi firmaları için toplanırken aynı zamanda 2017 yılı ve sonrasında kurulan ve AR-GE faaliyeti sürdüren işletmeler de destek başvurusunda bulundular. KOSGEB'in bu desteği 75 bin TLye kadar iki yıl ödemesiz sonraki iki yıl sekiz eşit taksitle ödenecek şekilde sunuldu.

Ayrıca 2021 yılı içerisinde test, analiz, belgelendirme, patent gibi faaliyetlerde bulunacak devlet destekli AR-GE projeleri devam eden firmalar için ilave 30 bin TL sıfır faizli kredi verildi.

IFASTURK Eğitim AR-GE ve Destek Kurucusu Mesut Şenel, "Pandemi sürecinde KOSGEB, TÜBİTAK, Kalkınma Ajansı gibi fon sağlayan kurumların mevcut proje çağrılarına devam etmelerinin yanında TÜBİTAK ve ISTKA Covid-19 ile mücadele için hızlı destek programları kapsamında çağrılar açtılar. Üniversite-sanayi iş birliği kapsamında bu çağrılara yoğun ilgi vardı” diyor.

DESTEKLER ÇEŞİTLENDİ


TEKNOLOJİ ODAKLI
AR-GE yatırımlarına yönelik destekler son dönemlerde hem çeşitleniyor hem de daha hedef odaklı olarak çıkıyor. Bunun örneklerinden birisi 'Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı'. Programın ana hedefi; ithalata olan bağımlığının azaltılarak Türkiye için önem arz eden ve ülke ekonomisine katkı sağlayacak ürünlerin ülke içinde üretim kapasitenin geliştirilmesi.

Programa başvurmak için ülkemizde yerleşik sermaye şirketlerinden biri olmak yeterli. Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi programının destek kapsamında ise TUBİTAK Ar-Ge Desteği, KOSGEB KOBİ Desteği, Stratejik Yatırım Desteği ve Proje Bazlı Destekler bulunuyor.

TEYDEB DESTEKLERİ
Diğer bir yandan her sene olduğu gibi bu sene de TEYDEB'in 1 Temmuz 2021'de (2021 yılının ikinci çağrısı olarak) açtığı '1501-Sanayi AR-GE Destek Programı' ve '1507-KOBİ ARGE Başlangıç Destek Programı' bulunuyor. KOBİ ölçeğindeki kuruluşların başvuru yapabilecekleri bu programda konu sınırlandırması bulunmamakla birlikte firmaların proje esaslı araştırma teknoloji geliştirme ve yenilikçilik faaliyetleri desteklenecek.

RAKAMLARLA AR-GE MERKEZLERİ


Aktif AR-GE merkezi sayısı bin 248 Tamamlanan ve devam eden proje sayısı 59 bin 654 Toplam personel sayısı ise (destek personeli dahil) 68 bin 164 En çok AR-GE merkezi olan iller İstanbul 419, Kocaeli 129, Bursa 128, Ankara 128, İzmir 95 ve Tekirdağ 50

LEVENT KIZILTAN TÜBİSAD BAŞKANI "TREND OLAN ÜÇ BAŞLIK VAR"


"Önümüzdeki dönem için özellikle pandemi sonrası tüketici tercihlerini karşılamaya yönelik yazılım satınalma ve davranışlarının da değişeceğini, 2021 ve sonrasında SaaS modeli yazılımlarla kurumsal yazılımın tüketicileştirilme (consumerization) trendinin artacağını öngörüyoruz.

Bunun yanı sıra yine 2021 itibarıyla tüm dünyada trend olan üç temel başlık var: Dijital dönüşümün hızlanması, altyapı ve platformların çeşitlendirilmesi, dijital güvenlik ve gizlilik trendleri. Bu başlıklar altında ise trend olan konular ağırlıklı olarak hiper otomasyon, her yerden operasyon, dijital pazar yerleri, dağıtılmış bulut, sınır bilişim ve IOT olarak sıralanıyor.

Yapay zeka, görüntü işleme, AR ve VR gibi konular da özellikle son kullanıcı odağında kişiselleştirilmiş hizmet, deneyimin iyileştirilmesi kapsamında önemini ve önceliğini korumaya devam ediyor."

PROF. DR. HASAN MANDAL TÜBİTAK BAŞKANI  ÖNCELİKLİ KONULAR BELİRLENDİ


"TÜBİTAK destekleri kapsamında ülke öncelikleriyle uyumlu projelere destek verilmesine devam edilecek. 'TÜBİTAK 2020¬2021 yılı Öncelikli AR-GE ve Yenilik Konuları Çalışması' kapsamında; bilgi ve iletişim teknolojileri, enerji, tarım ve gıda, makina imalat, otomotiv, sağlık, madencilik, ileri malzeme teknolojileri ve kimya ana alanlarında 51 farklı teknoloji alanında olmak üzere 136 başlık, içerikleri ile beraber hazırlandı.

Önümüzdeki dönem için yürütülecek önceliklendirme çalışmalarının ışığında, belirtilen ana alanlarda öne çıkan teknolojilere ilave olarak, başta siber güvenlik, yapay zeka teknolojileri, ileri malzeme teknolojileri, motor teknolojileri, biyoteknolojik ilaç ve AB Yeşil Mutabakatına Uyum politikaları çerçevesinde yeşil büyüme alanlarına yönelik olmak üzere, öne çıkan ulusal ve uluslararası eğilimler ile uyumlu konulara AR-GE ve yenilik destekleri sağlanması süreçlerinde öncelik veriliyor.

Ayrıca acil, öngörülemeyen ve küresel eğilimlerin getirdiği ihtiyaçlara ivedi çözümler getirilmesi amacıyla TÜBİTAK bünyesinde özel çağrılar (örn. COVID-19, deprem, müsilaj) açılıyor."