ÖZLEM BAY YILMAZ
obay@ekonomist.com.tr
Son yıllarda yaşanan olumsuzluklar nedeniyle “tekstil ve hazır giyim bitti” diyenlere inat Türkiye bu alanda bayrağı dalgalandırmaya devam ediyor. Bilgi birikimi, kumaş alternatifleri, ip seçenekleri ve işçilik avantajlarına son dönemde tasarım gücünü de ekleyen sektör, fasonculuktan çıkıp dev markalara koleksiyon üretir hale geldi. Bu alana yatırım yapan, güçlü bir tasarım ekibi kurup modanın hızına ayak uyduran şirketler, sektördeki yolculuğuna emin adımlarla devam ediyor.
İzmir merkezli Sun Holding’in amiral gemisi Sun Tekstil de bu gerçeği ilk keşfeden şirketler arasında yer alıyor. Yüzde 100 ihracata yönelik çalışan şirket tasarımlarını Zara, Massimo Dutti, Bershka gibi ünlü markalara ihraç ediyor.
Sun Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sabri Ünlütürk’ün verdiği bilgiye göre, holdingin çatısı altında tekstilin farklı alanlarında faaliyet gösteren beş şirket bulunuyor. Holding, kumaş ve hazır giyimin yanı sıra yatak, otomotiv ve savunma sanayiine yönelik de ürünler üretmeye başladı. Bin 500 kişiye istihdam sağlayan grubun bu yılki ciro hedefi geçen yıla göre yüzde 11 büyüme ile 200 milyon Euro. Bu rakamın yaklaşık 120 milyon Euro’su Sun Tekstil’den gelecek.
ANA MÜŞTERİSİ INDITEX
Daha önceki yıllarda Tommy Hilfiger’dan Diesel’e, Armani’den Adidas’a kadar pek çok dünya markasına üretim yapıp birçok ülkeye ihracat gerçekleştiren Sun Tekstil, zaman içinde bir strateji değişikliğine gitti. Şirket, müşteri ve ülke sayısında sadeleşme yolunu tercih etti. Artık sadece İspanya, İngiltere ve Almanya’ya ihracat yapıyor. Üretimin yüzde 55’i İspanyol Inditex Grubu’na yapılıyor.
Tekstil sektöründe fasonculuk yaparak büyümenin mümkün olmayacağını gördüklerini ve tasarıma yöneldiklerini vurgulayan Sabri Ünlütürk, “2000’li yıllarda bunu fark ettik. Çünkü rekabetçi üstünlüğümüz kalmayacaktı. Uzakdoğu ve benzer ülkelerle aynı fiyatta üretim yapmadığımız zaman işleri kaybedecektik” diyor.
Bugün gelinen noktada yerinde bir tespit yaptıklarını gördüklerini anlatan Ünlütürk şunları söylüyor: “O dönem de tasarım yapıyorduk ama bu ölçüde değildi. Artık tamamen tasarım odaklı çalışıyoruz. İtalyanlar tasarım istemiyor, fason üretim talep ediyor. O nedenle onlarla iş yapmayı bıraktık. Üç ülke seçtik ve onlarla yolumuza devam ediyoruz.”
YURTDIŞI OFİSLERİ
Günümüzde moda ‘fast fashion’ın etkisi altında. Dünya markaları güncel moda trendlerini yakalamak ve moda tasarımlarını hızlı bir şekilde podyuma taşımak için yarış halinde. Hızlı modada tedarikçiler ise modadaki ilkbahar/yaz ve sonbahar/kış sezonlarının arasındaki uzun zaman dilimlerinin yerine ‘ara moda’ zamanları getirerek koleksiyonları genişletiyor.
Fast fashion ile birlikte Sun Tekstilin iş yapış şekillerinde değişikliğe gittiğinden bahseden Sabri Ünlütürk, şöyle devam ediyor: “Hız bizim işimizin temeli oldu. O nedenle tasarım ofislerimizi müşterilerimizin ayağına da götürdük. Londra’da iki, İspanya’da bir tasarım ofisi kurduk.
Oradaki çalışanlarımız ve pazarlama ekiplerimiz her gün müşterilerimizin önüne yeni tasarımlar getiriyor. Bu sayede ciromuzu 5-6 ay içerisinde üçe katlama şansını elde ettik. Yurtdışındaki tasarım ofislerimiz, Türkiye’de 30 kişiden oluşan tasarım ofisimizle koordineli olarak çalışıyor.”
KATMA DEĞERLİ ÜRETİM
Sun Holding bünyesindeki Eko-ten kumaş üretiyor. Bu şirket ağırlıklı olarak AR-GE çalışmaları yürütüyor.Şirketin 50 kişilik AR-GE ekibi yeni kumaşlar, iplikler, dokular geliştirmek için çalışmalar yapıyor. Müşterilerine her ay en az 20-25 adet yeni kumaş örnekleri sunan Ekoteni bugüne kadar tekerlekli sandalye minderlerinde kullanılan kumaşlardan serinletici etkiye sahip itfaiye giysisi kumaşlarına kadar pek çok ürün geliştirdi.
AR-GE’nin önemine vurgu yapan Sabri Ünlütürk, “Ürün geliştiremezsek Uzakdoğu’daki herhangi bir üreticiyle rekabet etme şansımız olmaz. O yüzden bizim pamuklu kumaş üretimimizin payı toptan imalatın içerisinde yüzde 20’lerde. Teknik tekstil, koruyucu tekstil odaklı çalışıyoruz” diyor.
Ekoten, yün ipekten printed kumaşa kadar birçok yeni ürün geliştirdi. Bu sayede hem ihracat fiyatını hem de kâr marjını artırdı. Sabri Ünlütürk, bugün Türkiye’nin ortalama kumaş ihraç fiyatı 5 dolar civarındayken kendilerinin fiyatının 8-10 dolar arasında olduğunu, hatta kilosu 28 Euro’yu bulan kumaşlarının bulunduğunu söylüyor. Şirketin koruyucu tekstille ilgili yaptığı kumaşların fiyatı ise 15-20 Euro arasında değişiyor.
MAĞAZALAŞMAYA HIZ VERDİ
Jimmy Key ise Sun Holding’in hazır giyim markası. Bugün 20 mağazası ve 40 satış noktası olan Jimmy Key, önümüzdeki dönemde mağazalaşmaya hız verecek. Şirket, henüz hiç mağazası bulunmayan İstanbul’da 2018 yılında 4-5 mağaza açmayı planlıyor.
Mağaza sayılarını üç yılda ikiye katlamayı hedeflediklerini söyleyen Sabri Ünlütürk, şunları ekliyor: “Jimmy Key markamızın çizgisini tamamen değiştirdik. Markanın daha spor bir tarzı vardı ama artık daha kadınsı bir yapıya büründü. İki yıldır markada böyle bir değişim yaşanıyor. Özellikle çalışan kadına yönelik tasarladığımız koleksiyonlarımız iyi satış performansı gösterdi.”
LÜKS OTOLARA ÖZEL
Sun Holding, beş yıl kadar önce Ege Serbest Bölgesi’nde otomotiv tekstilleri üretimine yönelik bir yatırım yaptı. 8 milyon Euro’luk yatırımla faaliyete geçen bu tesiste Aston Martin, Mercedes, BMW gibi lüks otomotiv şirketleri için “3 boyutlu kumaş” diye bilinen özel kumaşlar üretiliyor. Ames Tekstil adıyla faaliyet gösteren şirkette yüzde 50 Hollanda ortaklığı var.
2017 ciro beklentisi 10 milyon Euro. Bu kumaş bir de Almanya’da üretiliyor. Ames, sektördeki ikinci üretici. Bu işi ABD’de yapmak istediklerini ve araştırma yaptıklarını söyleyen Sabri Ünlütürk, “En büyük müşterilerimizden biri ABD’de üretim yapıyor. Yeni bir yatırım yapıyorlar ve bizim de oraya yatırım yapmamızı istiyorlar” diyor. Bu şirket bünyesinde ayrıca Belçikalı bir şirket için özel bir bebek yatağı üretimi de yapılıyor.
RADARDA GÖRÜNMEYEN KAMUFLAJ
Sun Holding'in üç yıl önce melek yatırımcı olarak girdiği bir alan var. Hacettepe Teknokent'te savunma sanayiine yönelik ürün geliştiren TDU Teknoloji isimli şirket ile bu alana yatırım yapmaya karar verdiklerini anlatan Sabri Ünlütürk şunları söylüyor: "Bu şirketle ortaklığa giderek TDU Savunma Sistemleri şirketi olarak bir gizleme ağı ürettik. Bu yıl ürün meydana çıktı.
Mühimmatın veya askeri karargahın kamuflajına yönelik bir malzeme. Radarda görünmüyor. Türkiye bu ürünü ilk defa kullanacak. Türk ordusu sadece görsel kamuflaja yönelik ürünler kullanmış bu zamana kadar. Ordumuz, bu ürün milli olsun diye beklemiş. Şu anda şirketi biz İzmir'e taşıdık. Torbalı OSB'de 4 milyon dolarlık yatırım yaptık."
YÜZDE 10'LUK ARTIŞ BEKLENİYOR
Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Koordinatör Başkanı görevini de yürüten Sabri Ünlütürk, EİB verilerine göre geçen yıl Ege Bölgesi'nde 11 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiğini, bu yılın ilk sekiz ayında ise yüzde 5'lik bir ihracat artışı yaşandığını belirtiyor. Geçtiğimiz ağustos ayından itibaren rakamların artmaya devam ettiğini söyleyen Sabri Ünlütürk, "Ege Bölgesi olarak Türkiye ortalamasına benzer bir rakamla, yüzde 10'luk bir artışla yılı tamamlarız diye düşünüyorum" diyor.