Altında alım fırsatı devam edecek mi?

2024’ü rekor seviyelerde kapatan ve 2025’e de atakla başlayan altının bu yılın genelinde de cazip bir yatırım aracı olacağı ve yükselişini sürdüreceği öngörülüyor.

03 Mart 2025

Altına talebin devamını bekleyen uzmanlara göre; olası kâr realizasyonları ‘alım’ fırsatı oluşturabilir.

Ekonomist’in 2 - 15 Mart 2025 tarihli sayısından

Her dönemde yatırımcıların radarında mutlaka olan değerli metal altın, fiyat hareketleri yakından takip edilen, önemli bir yatırım aracı. Geçen yılı rekor seviyelerde kapatan ve 2025’in başından bu yana da hızlı bir yükselişe imza atarak rekor üstüne rekor kıran altın fiyatlarının, dönem dönem kâr satışlarıyla karşılaşsa da yükselişini 2025’in kalanında da sürdürmesi bekleniyor.

SON BİR YILDA NELER OLDU?

Son dönemde zirve seviyelerini sürekli olarak yenileyen altın fiyatlarında yaşanan fiyat değişimlerinin seyrine ve nedenlerine daha yakından bakalım. 2024’te jeopolitik risklerdeki artış, faiz indirimleri, ABD seçimlerinin yarattığı belirsizlikler gibi faktörlerle altının ons fiyatı tarihi seviyelere çıkarken aynı şekilde gümüş fiyatları da son 12 yılın zirvesine yükseldi. Üçüncü yılını dolduran Rusya-Ukrayna savaşı ve Ortadoğu’da İsrail-Filistin-İran arasındaki savaş nedeniyle artan jeopolitik risklerin yanı sıra ABD başkanlık seçimlerinin yarattığı belirsizlikler, ‘güvenli liman’ olarak görülen altına yönelimi daha da artırdı.

Artan risklerin yanı sıra 2024’te, içlerinde TCMB’nin de olduğu bazı merkez bankaları da altına kayda değer bir talep gösterdi. Tüm bunlarla birlikte Amerika Merkez Bankası’nın (FED) sıkı para politikasını gevşeterek 2024 Eylül’den itibaren faizleri indirmesiyle ABD 10 yıllık tahvil faizlerindeki yükselişin yavaşlaması, 2024’te altın fiyatlarını ons bazında 2.790 dolarla tarihi seviyelere taşıdı. 2024’ün sonuna doğru ABD başkanlığına Donald Trump’ın ikinci kez seçilmesiyle birlikte ise altın fiyatları da yeni bir evreye geçti ve gümrük tarifelerinin tekrardan gündeme gelmesi altın fiyatlarındaki yükselişi daha da hızlandırdı. Rekor seviyenin ardından bir miktar gevşeyen altın fiyatları 2024’ü ons bazında 2.623 dolardan kapattı. Böylece ons altın, 2024’te yatırımcısına dolar bazında yüzde 27 getiri sundu. Hem ons altındaki bu hızlı yükselişten hem de dolar/TL’deki artıştan pozitif etkilenerek daha sert bir yükseliş ivmesi yakalayan ve yıl içinde 3.000 TL’yi gören gram altın ise 2024’ü nominal olarak TL bazında yüzde 52’ye yakın getiriyle tamamladı.

2025 GETİRİLERİ DE YÜZLERİ GÜLDÜRÜYOR

2024’ü rekorlarla kapatan altın için 2025 yılı da oldukça iyi başladı ve yılın ilk iki ayı altın için rekorların tazelendiği bir dönem olarak kayıtlara geçti. 2 Ocak’ta 2.658 dolar olan ons altın, sadece bir ay sonra 2.800 dolar seviyesine çıktı ve bu seviye üzerinde ilk kapanışını 3 Şubat’ta 2.815 dolarla gerçekleştirdi. Sonraki bir hafta içinde çok önemli bir atak yaparak 10 Şubat’ı 2.908 dolardan tamamlayan ons altın, 24 Şubat’ta ise yeni zirve kapanışını 2.952 dolarla yaptı. Böylece 2 Ocak-24 Şubat arasında yüzde 11’lik getiri sağladı.

2025’e 3.021 TL ile başlayan gram altın da onstaki hareketlere paralel şekilde yönünü yukarı çevirdi ve 24 Şubat’ta 3.455 TL ile rekor kapanış seviyesini gördü. Böylece 2 Ocak-24 Şubat arasında gram altın yatırımcılarına yaklaşık yüzde 15 kazandırarak yüzleri güldürdü. Aynı dönemde dolar/TL’de de yaklaşık yüzde 3’lük bir yükseliş yaşanması, gram altın fiyatlarına pozitif yansıyan bir diğer etken oldu.

Altında, üst üste gelen rekorların ardından geçen hafta içinde ise kâr realizasyonlarıyla bir miktar gerileme yaşandığını görüldü. 27 Şubat’ta gün içi hareketlerde ons altın 2.868 doları, gram altın ise 3.359 TL’yi test etti. Ancak piyasa uzmanlarının genel kanısı; teknik göstergelerin ürettikleri sinyaller doğrultusunda mevcut düşüşlerin ‘düzeltme’ olarak okunması yönünde.

DÜŞÜŞLER, ‘ALIM’ FIRSATI MI?

Peki hem kısa hem de haziran ayının sonuna kadarki süreci ele alarak baktığımızda daha orta-uzun vadede hem ons hem de gram altın tarafında nasıl hareketler görebiliriz? Özellikle hangi etkenler, altın fiyatlarının seyrinde önemli olacak?

Ons altında yükseliş kanalının 3.000 doları hedef göstermeye devam ettiği ve kanal sınırına denk gelen bu dirence yakınsamaların aşağı yönlü düzeltme riskini artırdığı analizi yapılırken kısa vadede 2.880 dolar-3.000 dolar bandında bir seyir ve yükseliş eğiliminin devamı bekleniyor. Bu kapsamda 2.700 dolar aşağı kırılmadıkça yükseliş eğiliminde bozulma öngörülmezken teknik göstergelerin düşüş hareketlerinin ‘alım’ fırsatı yaratabileceğine işaret ettiği de kaydediliyor.

Gram altın üzerinde ise daha çok ons fiyatındaki hareketlerin belirleyici olacağı ve ons fiyatına paralel yukarı momentumun ara ara gelebilecek düzeltmelerle korunacağı tahmin ediliyor. Bu noktada Türkiye özelinde ise faiz indirimlerinin devam etmesinin dolar/TL paritesinde yukarı yönlü hareketlere yol açabileceğine işaret ediliyor. Bu senaryonun, ekonomik belirsizlikler ve jeopolitik risklerin de etkisiyle yatırımcıların ‘güvenli liman’ arayışını daha da güçlendirebileceği ve gram altın fiyatında da yükselişlerin sürebileceği öngörüsü yapılıyor.

‘ALTIN ÇAĞI’NIN BAŞLANGICI MI?

Tüm bu etkenleri göz önünde bulunduran uzmanların haziran ayı sonuna kadarki süreç için beklentilerinde; ons altında 3.000-3.200 dolar bandı, gram altında 3.400-3.600 TL bandı ağırlık kazanıyor. Gram altın için 3.600 TL’nin üstü de oldukça olası görülüyor.

Destek Yatırım Menkul Değerler Araştırma Müdürü Onur Altın, 2025 yılının ilk yarısında altın fiyatlarının biraz daha dengeli gitmesini, önce düşüş sonra ise yükseliş yaşanmasını bekliyor. Fiyat bazında ons altının 2.700 dolarlara çekildikten sonra 2025 yılının ilk yarısını 3.000-3.200 dolar bandında tamamlayacağını öngören Onur Altın’a göre; gram altın da buna paralel olarak 3.080 TL’ye geriledikten sonra yılın ilk altı ayını 3.900 TL civarında bitirebilir. Onur Altın, tahminlerinin nedenlerini ise şöyle açıklıyor: “Altın fiyatlarındaki sert yükselişin kâr satışları getireceğini öngörüyoruz. Yumuşayan Rusya-Ukrayna gibi jeopolitik gelişmelerin önce altını düşürmesini, daha sonrasında nisan-mayıs ayları gibi D. Trump’ın gümrük tarifelerinin etkisinin ve enflasyonist baskısının kalıcı olacağının anlaşılmasının altın fiyatlarını yukarı çıkartmasını bekliyoruz. Sonuç olarak; merkez bankalarının para politikaları, jeopolitik riskler, küresel piyasalardaki gelişmeler, endüstriyel arz-talep durumu, Trump’ın adımları gibi unsurların etkilerini altın fiyatlarında önce ‘satış’, sonra ‘alım’ şeklinde göreceğiz. Başta altın ve gümüş olmak üzere kıymetli madenlerde ‘Boğa Piyasası’nın 2025’te de devam edeceğini, yatırımcıların da güvenli liman varlıklarına ilgisinin süreceğini düşünüyorum. Öngörüm; 2025’in favori ve en çok kazandıran enstrümanının ‘altın’ olacağı yönünde. 2025 yılı ‘altın çağı’nın başlangıcı olabilir.”

“ANA YÖN YUKARI”

Küresel piyasalarda risk ve belirsizlikler sürüyor. İntegral Yatırım Araştırma Müdürü Seda Yalçınkaya Özer; bu durumun ons altındaki yükseliş eğiliminin sürmesini desteklediği görüşünde. Ons altında yaşanabilecek bir kâr realizasyonunun ise ‘alım’ fırsatı oluşturabileceğini belirten Seda Yalçınkaya Özer, şimdilik geri çekilmelerin sınırlı kalmasını beklemekle birlikte bu tarafa doğru oluşabilecek geri çekilmenin yukarı yönlü tepkiyle karşılaşacağını da öngörüyor.

Yılın ilk yarısı için ons altında 3.200-3.400 dolar bandına işaret eden Seda Yalçınkaya Özer’in bu dönemde gram altın için beklentisi ise 3.400-3.600 TL bandında yer alıyor. Ons altın için terazinin bir tarafında Trump’ın korumacı politikalarının yarattığı risklerin ve belirsizliklerin bir tarafında ise güçlü dolar temasının bulunduğunun altını çizen Seda Yalçınkaya Özer’e göre; bunak arşın son dönemde altının dolarla yaşadığı ters korelasyon değişiklik gösteriyor. “Riskler ve FED’in faiz politikasına yönelik algı değişikliği ons altın fiyatı üzerinde etkili olmayı sürdürecek. Bu ortamda ana yön yukarı olmaya devam ediyor” diyen Seda Yalçınkaya Özer, ons altındaki geri çekilmelerin güçlü desteklerden ‘alım’larla karşılanacağı temel gerçekleşmelerin devam ettiği analizini yapıyor.

“CAZİP YATIRIM ARACI”

Global Menkul Değerler Araştırmadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Banu Kıvcı Tokalı, 2025’in ilk yarısını ons altının 3.000-3.200 dolar, gram altının 3.400-3.600 TL bandında tamamlayacağını öngörüyor. “Merkez bankalarının rezervlerinde altına olan ilgisinin devam etmesi, jeopolitik riskler ve para politikalarının yönü konusunda devam eden belirsizlikler ons altının yükseliş eğilimini destekliyor” diyen Banu Kıvcı Tokalı’ya göre; hem enflasyona karşı korunma amaçlı olarak görünmesi hem de merkez bankalarının belirsizliklerle birlikte ağırlıklı olarak indirim sürecinde kalmaları, altının cazip yatırım aracı olarak kalmasını sağlıyor. Banu Kıvcı Tokalı; gram altın tarafında ise bu unsurlara ek olarak, kurda öngörülmeyen ani yükselişlere karşı korunma amaçlı yaklaşımın da etkili olduğuna işaret ediyor.

MERKEZ BANKALARI ALTIN ALIYOR

Altın fiyatındaki istikrarlı yükselişte önemli unsurlardan biri de majör merkez bankalarının altına yönelmesi ve altın rezervlerini güçlendirmesi. Tablomuzda Dünya Altın Konseyi’nin verilerine göre son üç yılın en yüksek altın rezervine sahip ilk 20 ülkesini listeledik. Burada da görebileceğiniz gibi son üç yılda başta Çin ve Hindistan olmak üzere Asyalı merkez bankalarının altın alımlarını artırması dikkat çekiyor. Bu üç yılda Türkiye ile Polonya’nın da altın rezervini güçlendiren ülkeler arasında ilk sıralarda yer aldığı görülüyor. Merkez bankalarının aylık altın alımlarını sürdürmesinin arz-talep dengesini altın lehine çevirebileceği, beklenenden yüksek altın alımlarının piyasada altın fiyatlanmalarında kritik rol oynayabileceği üzerinde de duruluyor.

Destek Yatırım Menkul Değerler Araştırma Müdürü Onur Altın, merkez banklarının hem likidite sağlamak ve portföylerini çeşitlendirmek için hem de altın fiyatlarındaki yukarı yönlü beklentiler nedeniyle alımlarına hız verdiği analizini yapıyor. Onur Altın; “Bundan sonra da altın taleplerinin güçlü bir şekilde devam edeceğini düşünüyoruz. Ancak burada altın fiyatlarının ne miktarda artacağının talep konusunda belirleyici olacağı da unutulmamalı. Fiyatlar yükseldikçe talep azalacaktır” diye konuşuyor. Global olarak altın ETF’leri (borsa yatırım fonları) tarafında ise 2024’te yıl bazında sadece 7 tonluk bir alım gerçekleştiği bilgisini veren Onur Altın, 2025’te fiyat artışlarına bağlı olarak altın ETF’lerine olan ilginin artacağını da öngörüyor.

İBRAHİM USUL / TEB YATIRIM ARAŞTIRMA DİREKTÖRÜ

“Altına ilgi 2025 yılı boyunca sürebilir”
“Altın 2025’e iyi bir başlangıç yaptı. Bunda Trump tarifelerinin ticaret savaşlarını yeniden canlandırabileceğine yönelik artan korkuların ve merkez bankalarının süren alımlarının etkili olduğu gözleniyor. Şu anki görüntü, altına ilginin 2025 yılı boyunca sürebileceğini gösteriyor. Son haftalarda yakalanan momentum ile ons fiyatında 3.000 dolar seviyesi yukarı zorlanabilir. Ayrıca hem jeopolitik endişeler hem de Trump politikalarının enflasyonist olacağı endişeleri de altına olan ilgiyi artırıyor. Zaman zaman teknik ya da gündeme bağlı olarak geri çekilmeler ve düzeltme hareketleri yaşanabilir. Ancak genel anlamda yönün yukarı olacağı söylenebilir.”

MEHMET BİLAL BİRCAN / TERA YATIRIM ARAŞTIRMA DİREKTÖRÜ

“Altın, 2025’te de birçok finansal enstrümandan pozitif ayrışabilir”

  • “RİSK ALGISI YÜKSEK KALABİLİR” Trump’ın gümrük tarifesi uygulamaları küresel piyasalarda risk algısını ve güvenli liman varlıklara olan talebi arttırdı. ABD’de beklentilerin üzerinde gelen son enflasyon verileri sonrasında FED’den faiz indirimlerinin ötelenmesi ise ons altında dengelenmeyi öne çıkarttı. Mevcutta 2.900 dolara yakın fiyatlanan ons altın için risk algısının yüksek kalmaya devam edebileceği varsayımıyla yılın ilk yarısında yukarı yönlü hareketlerin devam etmesi beklenebilir.
  • “ALTINA TALEP ARTIYOR” 2024’te olduğu gibi merkez bankalarının 2025’in ilk iki ayında da rezervlerine altın alımına devam etmeleri altın fiyatlarını destekliyor. ABD’de son aylarda bozulan enflasyon ve bunun paralelinde tarife uygulamalarının da enflasyon riskini artırması, uzun vadede ons altın ve enflasyon arasındaki yüksek korelasyon düşünüldüğünde altına talebi destekliyor. Mevcut tablo devam ederse 2025’te de altına talebin devam etmesi ve altının getiri performansı olarak birçok finansal enstrümandan pozitif ayrışması söz konusu olabilir. Nitekim birçok kurum yıl başında açıkladıkları yıl sonu ons altın tahminlerini yukarıya çekmeye başladı. Mevcut şartlar sürerse bu tahminlerde yukarı yönlü revizeler gelmeye devam edebilir”