GÖZDE YENİOVA
gyeniova@ekonomist.com.tr
Altın bu yıl, Ingiltere'de Brexit kararının çıkmasıyla finans piyasalarında meydana gelen kargaşa ve yavaşlayan ekonomik büyümenin güvenli liman niteliğindeki varlıklara olan talebi güçlendirmesi sonucu yüzde 26 ralli yaptı. Merkez bankaları ve hükümetlerin teşvikleri artıracağı spekülasyonu ile birlikte hisse senedi piyasalarında risk iştahı bir miktar arttı ama yine de altına dönüş etkisini sürdürüyor.
Görsellere tıklayın.
DÜZELTME HAREKETİ GELDİ
Altın fiyatları, Brexit ile ortaya çıkan risk algısıyla birlikte hem TL hem de ons bazında yükselişe geçerek kuvvetlendi. Ons bazında 1.350 dolar seviyelerinin üzerine kadar çıkan altın fiyatları için şimdi 1.400-1.450 seviyeleri gösteriliyor.
Gram tarafında ise altının fiyatı 130 TL seviyelerine kadar yükseldi. Kısa vadede 120-125 aralığının kalıcı olduğunu söyleyen analistler, merkez bankalarının müdahalesi halinde global piyasalarda dağılan güven ortamı yeniden onarılacağı için altın fiyatlarında geri çekilmeler görülebileceği yorumlarını yapıyor.
Altın fiyatları geçen hafta itibariyla ise bir miktar düşüşe geçti. ABD’de hisse senetlerinin yüksek seviyelere çıkması, Ingiltere’de başbakanın değişmesi, Ingiltere Merkez Bankası’nın faizleri sabit tutması ile birlikte risk iştahının geri dönmesi ve yatırımcıların altın gibi güvenli liman niteliğindeki varlıklardan uzaklaşması sonucu, son yedi haftadır yükselen altının nefesi biraz kesildi. Ancak uzmanlar bu konso-lidasyonu uzun vadeli olarak görmüyor ve bir düzeltme hareketi olarak değerlendiriyor.
DENGE ARIYOR
Halk Yatırım Başekonomisti Banu Kıvcı Tokalı, küresel ekonomiye yönelik belirsizliklerle birlikte merkez bankalarının destekleyici politikalarını sürdürmesinin altın fiyatlarında yükseliş trendini destekleyen en önemli unsur olduğunu söylüyor.
Tokalı, “Güçlü dolar temasının ılımlı bir şekilde gelişiyor olması da emtialar üzerindeki aşağı yönlü sert bir baskının oluşmasını engelliyor. Gelişmiş ülke tahvil faizlerinin tarihi düşük seviyelere düşmesiyle destek bulan altın fiyatları, risk iştahının görece arttığı dönemlerde gerileme yaşayarak denge arıyor” diyor.
Bu yılın altının yılı olabileceğini söyleyen ALB Menkul Altın ve Emtia Piyasaları Müdürü Volkan Kuğucuk ise dünyada var olan negatif faiz, ABD’nin faiz konusunda adım atmaması, global büyüme endişeleri gibi nedenlerin buna yardımcı olduğunu kaydediyor. Ku-ğucuk, “Her ne kadar son günlerde piyasalarda risk alma iştahı artsa da altın fiyatlarındaki gerilemeyi şimdilik düzeltme hareketi olarak değerlendireceğiz” diye konuşuyor.
KRİTİK SEVİYE 1.355 DOLAR
Teknik olarak bakıldığında ise 1.355 dolar seviyesi altın için kritik nokta olarak gösteriliyor. Bu seviyeden yukarı bir yön, yükseliş trendini de beraberinde getirebilir. Denge bulma hareketi ile 1.355 dolar/ons desteğinin kırılmasının ardından 1.320 dolar/ons seviyesine kadar varan bir gerileme yaşadığımızı ifade eden Banu Kıvcı Tokalı, önümüzdeki dönemde risk algılamasına bağlı olarak 1.315-1.390 dolar/ons seviyeleri arasında dalgalanmalar yaşanmasını bekliyor.
Tokalı’ya göre, 1.355 dolar/ons seviyesi ise piyasaların risk algılamasındaki yönünü anlamak açısından önemli olmaya devam edecek. Volkan Kuğucuk ise altı ayı orta vade olarak sayarsak 1.450 seviyelerini bekleyebileceğimizi, uzun vadede ise 1.550 seviyelerinin görülebileceğini söylüyor. Gram altın tarafında ise 120 TL/gr seviyesinin alım fırsatı olarak değerlendirilebileceği, yukarıda ise 128-130 TL/gr bandında satışların artığı ifade ediliyor.
HEDEF FİYATLAR DEĞİŞTİ
Tüm bu beklentiler ışığında, yabancı kurumlar da altınla ilgili tavsiyelerinde değişiklik yaptı. Örneğin Saxo Bank, yıl sonu tahminini 1,350 dolar/ons seviyesine yükseltti. Saxo Bank’ın stratejistlerinin yorumu şöyle: “Üçüncü çeyreğe girerken, Avrupa’daki sorunların küresel piyasada zincirleme etkiler yaratma ihtimali nedeniyle, ABD ve Çin de dahil olmak üzere dünyanın en büyük ekonomilerinin bazılarındaki büyüme beklentilerinin üzerindeki şüphe bulutları dağılmıyor. Buna Brexit sonuçlarının neden olduğu belirsizlik ve doların gücünün potansiyelinin de eklenmesi, altının güvenli emtia olarak yükselmesini sağlıyor.”
Morgan Stanley de 2016 ve 2017 yılları için altın fiyat tahminlerini yukarı yönde revize etti. Morgan Stanley, açıklanan çeyrek dönem raporunda, altının 2016 yılı için fiyat tahminini yüzde 8 yükselterek ons başına 1.270 dolara ve 2017 yılı için yüzde 13 artırarak 1.300 dolara çıkardı. Banka, bu revizyonun nedenleri olarak, Brexit riski, FED'in faiz artırım çevrimini yavaşlatması, Çin'in borç riski ve düşük enflasyon ortamını işaret etti. Morgan Stanley, İngiltere'nin Avru pa Birliği'nden ayrılma kararının altın fiyatlarının kısa vadede baskın yönlendiricisi olduğuna dikkat çekti.
ALIM ÖNERİLERİ
JP Morgan Fon Müdürü Neil Gregson, AB referandumu sonucunda son iki yılın en yüksek değerlerine ulaşmasıyla altın önerilerini ‘al’a yükselttiklerini ifade ediyor. Gregson, “Altın dolarla ‘güvenli liman’ olarak rekabet ediyor. AB referandumunun sonucunda, ABD’de faiz oranlarında öngörülenartış ertelendi. Bu, doların değerinin de sabit tutulmasına hizmet edecek. Böylece altının ‘güvenli liman’ olarak yükselişi de güçlenecek” diyor.
UBS analisti Joni Teves’e göre de makroekonomideki belirsizlik, güvercin para politikası ve düşük getiri içinde altın kısa sürede 1.400 dolara tırmanabilir. İngiltere’deki referandum sonrasında Credit Suisse de altının bu yıl yönünü hızla yukarı çevirdiğini ve önceki tahminlerini geçtiğini ifade ediyor. Banka, makroekonomik belirsizliklerin uzaması durumunda altının 2017’nin ilk çeyrek döneminde 1.500 dolara yükseleceğini öngörüyor.
ETF Securities Emtia Stratejisti Nitesh Shah da faizlerin artışındaki gecikmenin doları zayıflatacağını belirterek, “Dolar ve altın geleneksel olarak ‘güvenli liman’ olarak görülüyor. Bu nedenle eğer dolar zayıflarsa yatırımcılar ‘güvenli liman’ arayışında altına geri dönüş yapacak” diyor.