Dolar ve altında nisan tahminleri ne? Borsada yeni ralli gelir mi?

25 Mart 2022
ALB Yatırım Araştırma Müdürü Emre Çayırlı; faiz oranları enflasyon seviyesinin üzerine çıkana kadar, borsada yükselişin sürebileceğini öngörüyor. Çayırlı; “Yatırımcılar, yükselişi yakalamak için ihracatı olan ve rasyoları sektör ortalamalarına göre teknik açıdan uygun seviyelere gelmiş yatırım araçlarına sepetlerinde yer verebilir” diyor. Emre Çayırlı; TCMB’nin düşüş faiz politikasına, FED’in ise kademeli olarak faiz arttırmaya devam ettiği süreçte başta Türkiye olmak üzere doların gelişmekte olan ülkelerin para birimlerine karşı değer kazanabileceği uyarısında da bulunuyor.

Emre Çayırlı’ya göre; ons altın tarafında Ukrayna-Rusya arasındaki gerilimin sona ermesi ve merkez bankalarının stagflasyonu engellemek üzere para politikalarını düzenlemesiyle tekrar 1.800 dolar seviyelerine geri çekilme yaşanabilir. “Gram altın fiyatında ise ons altındaki ve dolar/TL paritesinde seyre bağlı olarak; 930 TL pivot seviyesi etrafında 850-970 TL bantları arasında hareketlilik izlenilebilir” diyen Çayırlı; ABD tahvil getirilerinin durumunun da altın fiyatları için oldukça önemli olacağını da sözlerine ekliyor.

Ceren Oral Balaban / coral@ekonomist.com.tr

Piyasalarda hareketlilik devam ederken bu kritik döneme ilişkin beklentiler de önem kazanıyor. ALB Yatırım Araştırma Müdürü Emre Çayırlı, ekonomist.com.tr okuyucuları için piyasalardaki son durumu değerlendirdi.

Çayırlı’nın sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:

Borsa yeniden yükselişe geçmiş görünüyor. Yeni bir ralli gelir mi? Nisan ayı sonuna kadarki süreçte endeks nerede olur?
İçerisinde bulunduğumuz jeopolitik gelişmelerin neden olduğu emtia fiyatlarındaki artış ve COVID-19’un para politikasında yaşattığı genişlemeler, ülke ekonomilerinde enflasyonun yükselmesine neden olmaya devam ediyor. Merkez bankalarının bu dönemde sıkılaşmaya dair atmış olduğu adımlar özellikle pay piyasası için ciddi riskler barındırıyor. FED ve BoE tarafında gelen faiz artışları ile enflasyonu düşürmeye yönelik merkez bankalarının uygulamaların, hazine tahvili getirilerini yükseltmeye başlaması ile yüksek reel getiri sunan ülkelere bir para girişi olabilir. Küresel borsalarda para çıkışları gerçekleşirse, yatırımcılar alternatif risksiz ve yüksek getirili hazine borçlanma araçlara yönelebilir.

Bu tablo içerisinde Borsa İstanbul’a baktığımızda; yerel yatırımcıların, düşük faiz ve yüksek enflasyondan korunmak amacıyla şirketlere yatırım yapmaya devam ettiği görülüyor. Büyük fonlar ise sakin bekleyişini sürdürüyor. Bu kapsamda kriz dönemlerinin uzun vadeli yatırımlar için geçmişte olduğu gibi fırsat sunabileceğini de hatırlamakta yarar var. İlerideki süreçte faiz oranları enflasyon seviyesinin üzerine çıkana kadar, borsada yükseliş devam edebilir. BİST-100 bu dönemde yükselen bir kanal içerisinde hareket ediyor. Gelecek dönemde artmaya devam edeceğinizi düşündüğümüz faizler ile borsalardan çıkış gözlemlenebilir. Kısa dönem yatırımlar için dalgalanmalara karşı dikkatli olmak gerekiyor.

Dolarda 13,00 seviyesi uzun süre sonra aşıldı ve 14,80’lerin üzerinde bir seyir var. Son yükselişi nasıl değerlendirmek gerekir? Dolar/TL için nisan ayı sonuna kadarki süreç için beklentileriniz neler?
FED 16 Mart’ta üç yıl sonra ilk faiz artırımını gerçekleştirdi. Bu yıl altı faiz artışı daha beklenilirken yılsonunda politika faizinin yüzde 1,875 seviyesine yükseleceği öngörülüyor. TCMB ise şu an düşük faiz politikasına devam ediyor. TCMB’nin bu politikasına ve FED’in de kademeli olarak faiz arttırmaya devam ettiği takdirde başta Türkiye olmak üzere dolar gelişmekte olan ülkelerin para birimlerine karşı değer kazanabilir.

Şubat ayında jeopolitik gelişmelerden dolayı yaşanan emtia ve enerji fiyatlarındaki artış enflasyon üzerinde ek bir baskı yaratabilir. Bu nedenler ışığında mart ve nisan aylarında TÜFE, yükselişini sürdürebilir. Kurumsal ve bireysel yatırımcılar enflasyon ortamından korunmak için kademeli olarak dolar alımları gerçekleştirebilir ya da kur korumalı mevduata yönelebilir. Dolar/TL’de 14,50 pivot seviyesi konumda bulunuyor ve yükselişler satış baskısıyla karşılaşıyor. İlerleyen süreçte ABD tahvil getirilerinin yükselmesiyle paritedeki hareket kademeli olarak 15 TL bölgesine doğru devam edebilir. Bu direnç bölgesi oldukça önemli olacak. Aşağıda ise 13,50 TL altında kalıcılık sağlanırsa kurda gerileme hız kazanabilir.

Ons altın 2.000 sınırını aştı ve sonrasında kısmi geri çekilme yaşandı. Gramda ise dolara da bağlı olarak yükseliş var. Hem gram hem de ons altında nisan ayı sonuna kadarki süreç için neler öngörüyorsunuz?
Ons altın belirsizliği ve enflasyon ortamını sever. Gram altın ise iki adet değişkene bağlıdır: Ons altın ve dolar/TL paritesi. Ons altının 2.000 dolar seviyesini aşmasının nedeni; pandemiyle başlayan enflasyonun ve Ukrayna-Rusya arasındaki gerilimin daha da büyümesiyle emtia ve enerji fiyatlarında yaşanan ciddi fiyat artışı sonucu enflasyonun beklentilerin üzerinde gelmesi. Diğer yandan küresel ekonomik büyümenin düşmesi de altın tarafında ciddi bir yönelişe neden olmuş gözüküyor.

Ukrayna-Rusya arasındaki gerilimin sona ermesi ve merkez bankalarının stagflasyonu engellemek üzere para politikalarını düzenlemesiyle ons altın tarafında tekrar 1.800 dolar seviyelerine geri çekilme yaşanabilir. Gram altın fiyatında ise ons altındaki ve dolar/TL paritesinde seyre bağlı olarak; 930 TL pivot seviyesi etrafında 850-970 TL bantları arasında hareketlilik izlenilebilir. ABD tahvil getirilerinin durumu da altın fiyatları için oldukça önemli olacak.

Euro/dolar paritesinde ciddi bir düşüş görülüyor, bu düşüşün nedenleri neler? Paritede nasıl hareketler bekliyorsunuz?
2008 krizinde 1,60 seviyelerine kadar yükselen Euro/dolar paritesi 14 yıldır düşüş kanalının etkisinde hareket ediyor. Son dönemde şse 1,20 ile 1,08 bantları arasında sıkışma içerisinde hareket ediyor. FED’den gelen faiz artışıyla birlikte dolar tarafındaki değer artışı ve ECB’nin sürdürmekte olduğu güvercin duruş Euro tarafında baskı yaratarak paritede aşağı yönlü bir eğilimi 2021 Haziran’dan beri devam ettiriyor. Şu an beş yıldır devam eden yükseliş trendinin destek noktasından güç alan paritede; artan enflasyon ile ECB’nin şahin tarafa evirilmesi halinde 1,14-1,16 arası pivot bölge olmak üzere 1,20 seviyelerine kadar yükseliş görebiliriz. Sıkışmanın aşağı yönde kırılması halinde yoğun bir satış baskısı yaşanabilir.

FED ve TCMB’nin son kararlarını nasıl yorumlamak gerekir?
Önümüzdeki dönem için FED’den 7 faiz artışı beklentisi halihazırda devam ediyor. 26 Mart’ta bu faiz artırımlarının ilkini geride bıraktık. FED için geç kalınmış bir karar olduğunu düşünüyorum. Rusya, Ukrayna’ya girmeden önce FED tarafında 50 baz puan artış söylemleri vardı. Fakat FED, artan enerji ve emtia fiyatları enflasyon üzerindeki baskıyı arttırmasının beklentisi ve ülke ekonomisinin resesyona girmesinin de önüne geçilmesi için 25 baz puanlık bir artış kararı aldı. Geç kalınmış ama doğru bir karar gibi okunuyor.

TCMB ise bu dönemde farklı bir yol haritası üzerinden ilerliyor. 1960’lı yıllarda yapılan bu sistem kısa vadede parite üzerindeki baskıları dindirse de uzun vadede hazine üzerinde yük olmaya başlayınca uygulama kaldırılmıştı. Şu an için ekonomik konjonktür yarım asır öncesinden oldukça farklı ve başarılı olunursa uzun vadeli politika için arzu edilen faydaları sağlayabilir.

“Döviz açığı bulunan şirketlere yatırım yapmak görece riskli olabilir”


“Yatırımcılar yükselişi yakalamak için uluslararası piyasalarda ihracatta bulunan ve rasyolarının sektör ortalamalarına göre pozitif yönde, düşük veya yüksek olmasını dikkate alarak; teknik açıdan da uygun seviyelere gelmiş yatırım araçlarına sepetlerinde yer verebilirler. Bu dönemde küresel piyasaları derinden etkileyen haberler anlık olarak piyasalara yansıyor. Kısa vadeli yatırım için mutlaka zarar-kes kullanılması gerektiği düşünüyorum. Bunlara ek olarak döviz riskinin bulunduğu bu dönemde döviz açığı bulunan şirketlere yatırım yapmak görece riskli olabilir. Finansal piyasalarda çok sık yaşanmayan bu tarz çalkantı dönemlerinde gelecekte değerlenmesi beklenen tarımsal emtialar, endüstriyel madenler, kıymetli maden ya da borsa endeksleri gibi opsiyonlar uzun vadeli yatırım için olanaklar sunmaya aday gözüküyor.”