Türkiye'nin en büyük ihracat pazarı olan Avrupa Birliği ekonomilerinde gözlenmeye başlayan yavaşlama, son dönemde yeniden gözleri büyük bir hızla büyümeye devam eden Afrika kıtasına çevirdi.
ARAM EKİN DURAN
eduran@ekonomist.com.tr
Afrika'daki doğrudan yatırımlarının toplamı 6,5 milyar dolara ulaşan Türk şirketleri, kara kıtada 78 bin kişilik işgücü yaratarak büyük işveren konumuna ulaştı. Toplam ihracat ise 15 milyar dolara dayandı.
Ekonomist Dergisi olarak, yeni dönemde Afrika'da hangi ülkelerin ve sektörlerin öne çıkacağını, fırsat barındıran iş alanlarını sizin için araştırdık.
Tabloları görmek için görsellere tıklayın.
Son dönemde Avrupa ülkelerindeki büyümeye ilişkin sorunlar, Türk yatırımcısı ve ihracatçısını alternatif pazarlara yöneltiyor. Bu çerçevede Afrika, alternatif pazarların başında gelen bölgelerden biri.
Yaklaşık 1,3 milyarlık nüfusu, zengin yeraltı kaynakları ve artan kişi başına geliri, bu bölgeyi cazip kılmaya devam ediyor.
Türkiye'nin Afrika'ya ihracatı 2018 yılında yüzde 24 artarak 14,5 milyar dolara ulaştı. Toplam ticaret hacmi ise 2018 sonu itibariyle 22 milyar dolara dayandı. Önümüzdeki beş yılda ticaret hacminin 50 milyar dolara çıkarılması hedefi var.
Hangi ülkede ne tür fırsatlar var?
Türkiye'nin Afrika'daki doğrudan yatırımlarının toplam değeri ise 2003 yılında 100 milyon dolar iken 2018 yılında 6,5 milyar dolara yükseldi. Bu yatırımlarla birlikte, Türk şirketleri Afrika'da 78 bin kişilik işgücü yarattı.
Bugüne kadar yatırımlar tekstil, demir-çelik, tarım, gıda, çimento, beyaz eşya ve enerji alanlarında yoğunlaşmıştı. Yeni dönemde ise başta yol, köprü, konut, baraj, elektrifikasyon, tarım, seracılık, su kuyusu açılması, tekstil makineleri üretimi, cam üretimi, kimya, gıda, ziraat ve tarım makineleri gibi alanlarda fırsatlar bulunuyor.
140 MİLYAR DOLARLIK İŞ FIRSATI
Özellikle Türk inşaat firmalarının Afrika'daki yatırımları ön plana çıkıyor. Bugüne kadar kümülatif olarak Afrika'da üstlenilen bin 152 projenin toplam değeri 64 milyar dolara yaklaşmış durumda. Tosyalı Holding'in Cezayir'de, Ayka Tekstil'in Etiyopya'da, Hayat Kim-ya'nın Nijerya'da ve Limak Holding'in Kamerun'da önemli yatırımları mevcut.
Bugün Türk Hava Yolları'nın (THY) Afrika'daki 34 ülkedeki 52 noktaya uçuş gerçekleştiriyor olması da kıtaya olan ticaretin büyümesine katkı yapıyor. Büyüme Doğu Afrika gibi son beş yılda ortalama yüzde 6,5 olarak gerçekleşen bazı bölgelerde özellikle dikkat çekici seviyelerde. Nüfus artışı ve şehirleşme, büyümeyi tetikleyen en temel faktörler arasında. Elektriğe ulaşımda artış olması yatırımların da büyümesini destekliyor.
Afrika'da ayrıca Serbest Ticaret Alanı uygulaması da ticari açıdan önemli bir potansiyel sunuyor. Çünkü daha düşük ticari engeller 2030 yılına kadar ek 140 milyar dolarlık ithalatı mümkün kılacak. Bu bağlamda yabancı şirketlerin örneğin Doğu Afrika'da Kenya gibi bölgesel ticaret merkezlerinde yerel bir varlık göstermesi, söz konusu potansiyelden faydalanmaları için önemli olacak.
GEÇ KEŞFETTİK, HIZLANIYORUZ"
Türkiye'de başta çimento fabrikaları olmak üzere pek çok endüstriyel tesisi anahtar teslimi kurarak devreye alan Sintek, Afrika pazarındaki yatırım fırsatlarını yakından izleyen şirketlerden biri. Sintek Kurucu Ortağı Onur Atakay, "Afrika'daki büyük potansiyeli ilk keşfeden ve 10 yıldır iş yapan bir şirket olarak, hedef pazarlarımıza rakiplerimizden çok daha hâkim konumdayız" diyor.
Limak Çimento Gru-bu'nun Mozambik ve Fildişi Sahili'ndeki öğütme tesislerini Sintek'in devreye aldığını anlatan Atakay, "Ayrıca Kamerun, Sudan ve Gine'de yıllık 500 bin ile 1 milyon ton arasında üretim kapasitesine sahip klinker öğütme tesislerini de tamamlayarak devreye aldık" diye konuşuyor. Atakay, Türk iş dünyası olarak Afrika kıtasını geç keşfettiklerini ancak bu noktadan sonra kara kıtadaki yatırımlara hız vereceklerini vurguluyor.
YATIRIMLARI BÜYÜTÜYOR
Afrika'da giderek büyüyen Türk şirketlerinden biri de Hayat Kimya. Şirket, 2005'ten beri bölgeye yatırım yapıyor. Önce Kuzey Afrika'da Cezayir, Mısır, Fas, daha sonra da Batı Afrika'da Nijerya'da kurduğu iştiraklerle büyüyen Hayat Kimya, 2019'un ilk yatırımını da Doğu Afrika bölgesinin büyüyen ekonomisi Kenya'da yaptı.
Hayat Kimya Operasyonlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı İbrahim Güler, Kenya ve Nijerya'da yaptıkları yaklaşık 350 milyon dolarlık fabrika yatırımıyla bebek bezi ve temizlik kağıdı üretiminde Afrika'nın en büyük tesislerinden birini açtıklarını söylüyor.
Güler, "Molfix ile Nijerya, Cezayir ve Kamerun'da pazar lideri, Mısır ve Fas'ta ise pazar ikincisiyiz. Afrika'daki organizasyonumuz ve üretim tesislerimizde toplam 2 bin 500 kişiyi istihdam ediyoruz. İki yıl içinde üç Kenyalı bebekten birinin Molfix kullanılmasını hedefliyoruz" diye konuşuyor.
ENERJİDE BÜYÜME SÜRÜYOR
2017 yılında Afrika'da Gana, Madagaskar ve Mali'de üç akaryakıt enerji santralini hayata geçiren Aksa Enerji de bu kıtadaki büyük Türk yatırımcılarından biri. Şirket bugüne kadar Afrika'da 260 milyon dolarlık yatırım yaptı.
Aksa Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Cemil Kazancı, Afrika'daki bu üç enerji santralini rekor sürelerde devreye almalarının kıtada üstlenecekleri yeni işler açısından büyük bir referans olduğunu dile getiriyor.
Kazancı, "Burada fırsattan ziyade bir ihtiyaç da olduğunu düşünüyoruz. Afrika'daki yatırımlarımızla hem insanları enerji kaynağına ulaştırıyor, hem istihdam yaratıyor, hem de ülkemize döviz girdisi sağlıyoruz" diyor.
PERAKENDE MAĞAZALAR AÇILIYOR
Anadolu'nun güçlü üreticilerinden Sanko Holding de Afrika'da büyüme planları yapan Türk şirketleri arasında. Şirket Fildişi Sahili'nde 30 milyon Euro'luk beton santrali yatırımı yaptı.
Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Konukoğlu, "Afrika'da 2019 ciro hedefimiz 25 milyon Euro. Üç üretim tesisi ve bir merkez ofiste toplam 33 Türk ve 181 Fildişili personel istihdam ediyoruz" diyor.
Afrika'yı hala öğrenme aşamasında olduklarını kaydeden Konukoğlu, "Bir taraftan işimizi büyütürken, diğer taraftan farklı alanlarda neler yapılabilir onları inceliyoruz. Yeni yatırım kararları değerlemelerimiz sonucunda ortaya çıkacak" diye konuşuyor.
Son dönemde Afrika operasyonlarını büyüten firmalardan biri de hazır giyim perakendesinin önemli oyuncularından Koton. Bu yıl Fas'taki mağaza sayısını dokuza çıkaracak olan şirket, geçen yıl iki mağaza ile giriş yaptığı Tunus'ta da 2019'da iki yeni mağaza daha açacak.
Şirket 2019'da Mısır pazarına da giriş yapmayı planlıyor. Koton Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Yılmaz, "Afrika'da 3-4 bin dolar seviyesinde milli gelir açısından bir orta gelir sınıf oluşuyor. Afrika'da çok büyük fırsat var" diyor.
EXIMBANK FAALİYETİNİ ARTIRDI
Afrika, yalnızca reel sektör firmalarının değil, Türk finans şirketlerinin de radarına girmiş durumda. Türk Eximbank, üyeleri arasında 14 Afrika ülkesi ile 10 yabancı ve çok uluslu finansal kurum ve kuruluşun yer aldığı ve üye ülkelerde faaliyet gösteren firma, yatırımcı ve kreditörlere politik risk sigortası sağlayarak bölgedeki yabancı yatırımların artırılmasını hedefleyen Afrika Ticaret Sigortası Kuruluşu (African Trade Insurance Agency: ATI) ile 26 Şubat 2019 tarihinde Londra'da bir işbirliği anlaşması imzaladı.
Söz konusu anlaşma, Afrika ülkelerinde üzerinde mutabık kalınan projelere Türk Eximbank ile ATI'nin sigorta ve reasürans ile ortak destek sağlamasının içeriyor. Afrika kıtasındaki işlemlere finansman sağlanırken en önemli ihtiyaçlardan olan Afrika'ya ilişkin enformasyon paylaşımı yoluyla da Türkiye ile Afrika arasındaki ticaret hacminin artırılması hedefleniyor.
Türk Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım, Afrika'nın ekonomik kalkınmasının önünde engel teşkil eden önemli altyapı eksiklikleri bulunduğunu dile getiriyor.
Yıldırım, bu eksikliklerin giderilmesine yönelik finansman açığının kapatılması için Türk Eximbank'ın Afrika'daki etkinliğini artırdığını söylüyor. Bölgede faaliyet gösteren Türk firmalarının büyük bir hızla arttığını vurgulayan Yıldırım, "Bu doğrultuda Afrika'ya özel önem vererek bu ülkelerdeki faaliyetlerimizi hızlandırdık" diyor.
ABDURRAHMAN KAAN / MÜSİAD BAŞKANI
"EN GÜÇLÜ STK OLACAĞIZ"
"Geçen yılı 'Afrika Yılı' olarak kabul ettik. Afrika'da halihazırda Güney Afrika, Sudan ve Nijerya'da şubelerimiz var. Benin, Fildişi Sahili, Moritanya, Fas, Zambiya, Senegal, Çad, Tanzanya ve Somali'de temsilciklerimiz bulunuyor.
Tüm Afrika'da en güçlü STK olmak ve Türkiye ile Afrika ülkeleri arasındaki ticaret hacmini arttırmak ana hedeflerimiz arasında. Bugün birçok iş insanımız Afrika ile ticaret yapma noktasında.
31 Mart-3 Nisan 2019 tarihleri arasında bir heyet ile Benin ve Togo'ya iş gezisi gerçekleştireceğiz. Yapacağımız pazar araştırmaları ve görüşmelerden ülkemiz lehine önemli sonuçlar elde edileceğine yürekten inanıyorum.'
ERHAN BARUTOĞLU / DEİK-TÜRKİYE AFRİKA İS KONSEYLERİ KOORDİNATÖR BSK. YRD.
"DÜNYANIN GÖZÜ AFRİKA'DA"
"Afrika'da hammadde kaynaklarının ihtiyaç pazarlarına ulaştırılması için enerji, altyapı ve ulaşımın geliştirilmesi zorunluluğu bulunuyor.
Afrika ülkelerinin pek çoğu, kaynak zenginliğine rağmen, bu kaynakların yerinde yarı mamül veya mamül haline getirilmesi konusunda gerekli bilgi, tecrübe ve teknolojiye gelişmiş ülkeler kadar yakın değiller.
Diğer kıtaların sahip olduğu asgari yaşam koşullarına kavuşmaları gerekli. Bu durum Afrika'dan göçleri de minimize edecektir. Bu açıdan Afrika ülkeleri tüm dünya ülkeleri için oldukça büyük bir pazar oluşturuyor."
ÖZLEM ÖZÜNER / EULER HERMES TÜRKİYE CEO'SU
'KORUMACI POLİTİKALARA DİKKAT"
"Afrika'da imalat sanayi halen emekleme aşamasında ve çok hızlı gelişiyor. Bu da düşük katma değerli endüstrilerin yüksek veya orta gelirli ekonomilerdekine göre daha olgunlaşmamış olduğu anlamına geliyor. Perakende için de aynı şey söz konusu.
Bu alanda en az gelişmiş ekonomiler en yüksek büyüme potansiyeline sahip. Afrika ekonomileri dünyada en korumacı ekonomiler arasında. Afrikalı şirketlerin nakit ödemelerini yapabilmeleri için her yıl döner sermayelerine 35 milyar dolar eklemeleri gerekiyor.
Söz konusu 35 milyar dolar yatırımlar için kullanılabilir ve Afrika'nın toplam GSYH'sinin yüzde 2'si kadar iş yaratılabilir."
EMRE ÖZER / COFACE TÜRKİYE GENEL MÜDÜRÜ
‘MUHATABINIZI İYİ TANIYIN'
"2019 yılında Sahra altı Afrika'da yüzde 3,4, MENA bölgesinde ise yüzde 2,2 büyüme bekliyoruz. Kamerun, Kongo, Etiyopya, Gana, Senegal gibi ülkelerde büyümenin yüzde 5'in üzerinde olması bekleniyor.
Sanayileşmenin az olması, ülkelerin ihtiyaçlarının önemli bölümünü ithal etmelerine neden oluyor. Bu durum da Türk ihracatçıları için fırsatlar yaratıyor. Yatırım ya da ihracat yapılacak ülkelerdeki iş yapma şekilleri, en az pazarın potansiyeli kadar önemli.
Yatırımcıların muhataplarını yakından tanımaları, internet üzerinden kurdukları temaslarla yetinmemeleri, Türkiye'deki kurumlarla irtibatlı olmaları dikkat edilebilecek unsurlar."