ARAM EKİN DURAN
eduran@ekonomist.com.tr
Ortadoğu'dan Avrupa Birliği (AB) ülkelerine mülteci akınının Türkiye’nin dış ticaretine etkisi netleşiyor. Almanya'da yapılan bir araştırmaya göre, mülteci akını nedeniyle Schengen ülkelerindeki gümrük kontrollerinin artması, Türkiye ile AB arasındaki dış ticarette 4 milyar dolarlık kayba neden olacak. Türk taşımacılık sektörü, Ortadoğu'daki savaşlar ve Rusya krizinden sonra AB taşımalarında olası bir yavaşlamaya karşı, Çin ile karayolu taşımacılığı alanında işbirliğini artırmayı hedefliyor.
Schengen Bölgesi’nde tekrar sınır kontrollerin başlatılması tüm ticari faaliyetler üzerinde etkili olacağı için Türkiye'yi yakından ilgilendiriyor. Sınır kapılarındaki kontrollerin başlamasının günü birlik sınırı geçenler ile turistler üzerine doğrudan etkisi olacağı gibi mal ve hizmet ticareti üzerine de bir etkisi olacağı öngörülüyor. Bundan dolayı sınırlarda yaşanan uzun beklemeler ticari maliyeti artıracak, malın ve hizmetin fiyatını yükseltecek.
4 MİLYAR DOLAR KAYIP
Federal Almanya Ekonomi ve Enerji Bakanlığı’nın talimatı üzerine Münih Üniversitesi’ne bağlı Leibniz Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü tarafından yapılan ‘Sınır Kontrollerinin Ticaret Üzerine Etkileri’ başlıklı çalışmaya göre, 400 milyon insanı kapsayan Schengen Bölgesi'nde mülteci akını nedeniyle sınır kontrollerinin başlaması Türkiye-AB arasındaki ticarete darbe vuracak.
Araştırma, Türkiye'nin en büyük ihracat pazarı olan Avrupa Birliği ülkeleri arasındaki ortalama seyahat süresinin yüzde 1 artması halinde, mal ticaretinde yüzde 1,4 düşüş olacağını ortaya koyuyor.
Söz konusu çalışmaya göre, Schengen sınırlarındaki kontrollerin araç başına 20 dakikalık bir bekleme yaratması halinde Almanya ile Türkiye arasındaki seyahat süresi yüzde 6'ya yakın artacak. Çalışma, bu durumun karşılıklı ticarette yüzde 10'a varan bir gerileme yaratması tehlikesine işaret ediyor. Bu da Türkiye ile Almanya arasındaki yıllık ortalama 35 milyar dolarlık dış ticarette yaklaşık 4 milyar dolarlık kayıp anlamına geliyor.
Araştırmada Göttingen- Ankara arasında yapılan örneklemle, iki sınır kapısı geçecek olan TIR'ların her kapıda 20 dakika fazla beklemesi üzerinden hesap yapılırken, Schengen ülkelerinin sınır kapılarındaki bekleme sürelerinin farklılık göstermesinin maliyeti artıracağına işaret ediliyor.
Henüz açıklanmamış olan çalışmanın ayrıntılarını Ekonomist ile paylaşan Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Başkanı Çetin Nuhoğlu, Almanya'nın mülteci akınının mal ticareti üzerine olumsuz etkilerini senar-yolaştırarak oluşacak faturayı tahmin ettiğini söylüyor. Nuhoğlu, "Varılan tahmini sonuca göre, Alman mal ithalatı sınır kontrolleri nedeniyle yıllık yüzde 3,52 düşüş ile 33,4 milyar Euro azalacak.
Alman mal ihracatı ise bir yıl içerisinde 41,5 milyar Euro azalacak" diyor. Bu durumun Türkiye’nin taşımacılık sektörü ve AB'ye ihracatı açısından büyük tehlikeler barındırdığına işaret eden Nuhoğlu, "Türkiye bir an önce bu konuda Almanya gibi bir çalışma yapmalı ve sınır kapılarındaki beklemelerin ekonomiye maliyetini ortaya koymalı" diye konuşuyor.
GECİKMENİN FATURASI KABARIYOR
Schengen bölgesindeki güvenlik sorunlarının sınır kapılarındaki geçişleri zorlaştırması konusunda Ekonomi Bakanlığı'na da bilgi veren taşımacılık sektöründe ilk dört aylık veriler yeni rotaların yavaş yavaş öne çıktığını ortaya koyuyor.
Sektörün sıkıntılı bir dönemden geçmesine rağmen alternatif arayışlarına devam ettiklerini vurgulayan Çetin Nuhoğlu, Rusya krizinden sonra bu ülkeye taşımaların yüzde 98 düştüğünü, buna karşın Baltık ülkelerine yapılan taşımalarda yüzde 50'yi aşan artışlar yaşandığını belirtiyor. Bu dönemde BDT ve Orta Asya ülkelerinde ise Hazar koridorunun aktif olarak kullanılmasının etkisiyle yüzde 25’lik büyüme yakaladıkları bilgisini veren Nuhoğlu, "Sürekli, yeni, alternatif rotalar arıyoruz.
Azerbaycan’a yapılan taşımalarda yüzde 38, Gürcistan’a yüzde 30, Ukrayna’ya ise yüzde 198 artış sağlandı. Öte yandan Suudi Arabistan’a yapılan taşımalarda yüzde 23 düşüş var. Taşımacılarımızın Süveyş kanalını kullanmak zorunda kalmalarının ve Mısır ile bir karayolu anlaşmasının olmamasının ciddi olumsuz etkilerini görüyoruz" diyor.
ÇİN İLE ANLAŞMA KRİTİK ÖNEMDE
Türkiye nakliye sektörü açısından önümüzdeki dönemdeki en kritik konulardan biri de Çin ile imzalanması planlanan karayolu anlaşması. Hem Ortadoğu hem de Rusya taşımalarındaki gerilemeyle birlikte önümüzdeki dönemde AB ile ticarette yaşanacak olası bir yavaşlamaya karşı, Çin ile taşımacılık alanında yeni bir ortaklık için çalışmalar başladı.
30-31 Mayıs'ta İstanbul'da gerçekleştirilen "Türkiye Cumhuriyeti ve Çin Halk Cumhuriyeti Arasında Karayoluyla Uluslararası Taşımacılık Görüşmesi" toplantısında, iki ülke arasında karayolu taşımacılığının canlandırılması konusunda görüş birliğine varıldı.
Yapılan görüşmelerde, İpekyolu rotasında ve Hazar geçişlerinde işbirliği kararı alındı. Çin ile paraf edilen anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle birlikte, BDT ve Orta Asya ülkelerine yapılan ihraç taşımalardan boş dönen Türk TIR'ları Çin’den yük alarak dönme şansına sahip olacak.
ORTA ASYA'YA 10 BİN TAŞIMA
Çin'de lojistik sektörünün büyüklüğü 600 milyar dolar civarında. İlk kez Türkiye ile imzalanması planlanan anlaşmayla birlikte Türk TIR'larının Çin'den üçüncü ülkelere taşıma yapmasının önü açılacak.
Türk nakliye sektörünün Orta Asya ve Çin pazarını çok önemsediğini dile getiren UND İcra Kurulu Başkanı
Fatih Şener, "Söz konusu anlaşmanın 2016 sonuna kadar hayata geçirilmesi planlanıyor. Anlaşmanın yürürlüğe girmesi ile Hazar'ın transit rolü artacak" diyor.
Rusya ile yaşanan kriz sonrasında Türkmenistan ve Özbekistan geçiş ücretlerinde yüzde 40'a varan indirimler sağlandığını dile getiren Şener, şunları söylüyor: "Bu bölgeye 2014'te 3 bin 500 olan taşıma sayısını bu yıl 10 bine çıkarmayı hedefliyoruz. İran üzerinden olan trafiğin de bir kısmını buraya kaydıracağız. Orta Asya'ya daha hızlı ve düşük maliyetle ulaşırsak, Türk ihracatçısının rekabet gücünü artırmış olacağız."
TÜRK TIR'LARI PAZAR KAYBEDİYOR
UND'nin Ekonomist için derlediği 2016'nın ilk dört ayındaki taşımacılık verilerine göre, çevre pazarlardaki sorunlar nedeniyle Türk TIR'ları pazar paylarını kaybediyor.
İlk dört ayda önceki yıla göre toplam taşıma kapasitesi olarak yüzde 6 büyüme sağlanmış olsa da, ihracat taşımalarında toplam pazar payı 3 puan düşüşle yüzde 79'a gerilemiş durumda. En çok taşıma yapılan Irak'a dört ayda 168 bin 512 sefer gerçekleştirilirken, bu rakam geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 15'lik daralmaya işaret ediyor.
UND Başkanı Çetin Nuhoğlu, Irak'ta son dönemde Türk mallarına vergi uygulaması getirilmesinin ve yaşanan çatışmalar nedeniyle Irak halkının alım gücünün düşmesinin bu gerilemede etkili olduğunu belirtiyor. Nuhoğlu, "Yalnızca Irak taşımalarımız geçen yıl ile aynı seviyede olsaydı, ihracatımız ve taşımacılık sektörü yüzde 5 fazla büyüme gösterecekti" diyor.
DÜNYA TİCARETİNDE 600 MİLYAR EURO'LUK KAYIP
Almanya'da yapılan araştırmaya göre, AB üyesi 27 ülkenin mülteci akını nedeniyle sınır kontrollerini başlatmasının dünya ticaretinde 567,9 milyar Euro'luk bir azalma yaratacağı hesaplanıyor. AB ülkelerinin GSYİH'sinde yüzde 0,25 ile yüzde 0,61 arasında düşüş beklenirken, bunun da 34,49 milyar Euro ile 85,17 milyar Euro arasında bir maliyete karşılık geldiği belirtiliyor.
AB'nin en büyük ekonomisi olan ve Türkiye ile yakın ticari ilişkilere sahip Almanya özelinde bakıldığında ise, sınır kontrolleri nedeniyle mal ticaretinin azalması, Alman vatandaşlarının yıllık gelirini ortalama 120 Euro düşürecek.