23 Haziran-6 Temmuz 2024 tarihli sayıdan
Türkiye’de akaryakıt perakendesi, enerji, turizm, gayrimenkul ve dış ticaret alanlarında faaliyet gösteren Aksoy Holding, globalleşme yolunda geçen yıl girdiği New York ve Florida’da altı gayrimenkul projesi için çalışmalarını hızlandırdı.
ABD’de 500 milyon dolarlık bir yatırımla konut ve ticari gayrimenkulde önemli bir açılım yaptıklarını ifade eden Aksoy Holding CEO ve Başkan Yardımcısı Batu Aksoy, planlama aşamasında oldukları projeleri dört yıl içinde tamamlamayı hedeflediklerini söylüyor.
Grubun Türkiye’deki varlığının yanı sıra yurt dışı açılımla döviz geliri de ekleyerek daha güçlü bir yapıya kavuşacaklarını söyleyen Aksoy, Türkiye’de de yatırıma devam ettiklerini söylüyor. 150 milyon dolarlık yatırımla İstanbul Sarıyer’de sağlıklı yaşam tesisi kurmak üzere çalıştıklarını anlatan Batu Aksoy ile grubun yatırım planı, 2025 yılında akaryakıtta gündeme gelecek istasyon yenileme süreci ve enerji sektörüne dair beklentilerini konuştuk.
Grubun en büyük iştiraklerinden biri akaryakıt ve enerji. Bu sektörde nasıl bir dönem geride kaldı?
Geçtiğimiz yıl, Türkiye’deki faaliyetlerinin 100’üncü yılını kutladığımız dünya devi Shell ile ortak iştirakimiz Shell & Turcas bünyesinde 1170 bayiye sahibiz. Her gün 1 milyon misafirimizi ağırladığımız istasyonlarımızda 2023 yılında akaryakıt perakendesindeki lider konumumuzu yüzde 21,5’lik pazar payıyla sürdürdük. 2023 yılında 8,2 milyon metreküp akaryakıt satış hacminin yanı sıra 14,7 milyon adet kahve, 6 milyon sandviç ve 6 milyon fırın ürünü satışı gerçekleştirdik. Bunların sonucunda 2023 yılında 246 milyar TL satış hasılatı ve 6,4 milyar TL FVAÖK elde ettik. Bu yılda yine 10 milyar dolara yakın bir ciro elde ederiz.
2025 yılında akaryakıt istasyonlarında sözleşmeler yenilenecek. Bu sürece nasıl hazırlanıyorsunuz?
Artık perakende tarafı daha güçlü bir yapıya dönüşen akaryakıt istasyonlarımız, piyasada liderliği üstlenmiş durumda. 2025 yılında istasyon yenileme dönemimiz geliyor ve biz de bunun hazırlıklarını yapıyoruz. Yılın ikinci yarısı itibarıyla daha hızlanacaktır bu çalışmalar ama bu istasyonlarda fazla bir değişim olmayacaktır.
Enerjide önemli oyunculardan birisiniz. Enerjide yaşanan fiyat baskısı şirketin performansını nasıl etkiledi?
Enerjide ise RWE & Turcas, Denizli’deki 800 MW doğal gaz çevrim santralimizdeki planlı büyük bakımını tamamlayarak tatmin edici bir yılı geride bıraktı. Son teknolojiye göre inşa edilen tesis 10 yılda bir yapılan planlı, büyük bakımı sürecini tamamladı. Santralimiz yüzde 57 verimlilik oranı ile 2,9 Milyar kWh elektrik üretip 11,5 milyar TL satış hasılatı elde ettik. Fakat 2024 yılına biraz zorlu süreçlerle başladık. Özellikle EPDK’nın iskonto düzenlemesi bizi çok zorladı. Rafinerilere yaptığımız görüşmelerle makul bir noktaya geldi. Öte yandan evet enerji fiyatlarına bir baskılama söz konusu. Bu da sektöre zarar veriyor. Doğal gaz çevrim santralleri büyük yatırımlarla kuruluyor ve elektrik sektörünün bel kemiği durumunda. Bizim ayakta kalabilmemiz için belli bir kapasite mekanizmalarından faydalanıyor olmamız lazım. Bu var ama istediğimiz gibi işlemiyor. Alacaklarımız ciddi boyutta. TEİAŞ’tan kapasite mekanizmaları var. Biz bunları da finanse eder noktaya geldik. Doğal gaz tesislerine destek olmak üzere devreye giren kapasite mekanizmaları ödemelerinden kömür santralleri daha çok yararlanır oldu. Doğal gaz santralleri şu an sektörde para kazanmayan tek santral türü. Bu da açıkçası bize bir haksızlık. Bakanlığa gerekli önerilerimizi sunduk. Sanırım ağustos ayı gibi planlanan enerji fiyatlarındaki düzeltme bize can suyu olacaktır. Burada da kapasitemizi yılın ikinci yarısında artıracağımızı öngörüyorum.
Grubun bu yıl büyüme hedefi nedir?
Akaryakıtta yüzde 7 civarında büyüme öngörüyoruz. Enerjide yüzde 5, turizmde ise yüzde 15 büyüme bekliyorum. Geçen yıl 15 milyon dolar ciro üreten dış ticaret şirketimizin ise yüzde 20 büyümeyle yılı kapatmasını öngörüyoruz. Grubumuzu kendi içinde çeşitlendiriyoruz. Turizmden gayrimenkul, turizm ve sağlık sektörlerine evrilen bir noktaya gelmiş oluyoruz. Bulunduğumuz işlerde çeşitlemeye giderek yeni dallara girmiş oluyoruz. Büyüme de bu yeni yatırımlarla geliyor.
Turizmde de Conrad Otel ile varsınız. Bu alanda yeni bir yatırım gündemde mi?
Turizmle ilgili beklentilerim bu yıl için iyimser. Tabii kur olması gerektiği yerde değil. Kurun stabil ve olması gerektiği yerde olmasını istiyoruz. Galataport tabii İstanbul’a ciddi bir katma değer yarattı. Asyalı, Amerikalı ve Avrupalı turistler geliyorlar. Turizmde kişi başı gelir ise artıyor. Fakat İstanbul’da taksi problemi var. İstanbul bir daha gelmezsen, niye gelmezsin dediğinizde turistlerin ilk söylediği şey taksi problemi oluyor. Bu yıl 50 milyon dolar ciro yapmasını öngördüğümüz Conrad’da yatırımlarımız da sürüyor. Monte Verde adıyla bir İtalyan restoranını temmuz ayında açacağız. İstanbul gastronomisine önemli bir katkı sunacak bu restoran 3 milyon dolar bütçeyle devreye girecek. Hem turizm hem gayrimenkul tarafında ise İstanbul Sarıyer’de Türkiye’nin ilk ultra lüks sağlık turizmi tesisini kuracağız.
Grubun yurt dışı yatırımlarından söz eder misiniz?
Geçen yıl globalleşme adına ve gelirlerinizi artırmak üzere yurt dışında önemli adımlar attık. Amerika pazarına gayrimenkul alanında Florida ve New York’tan giriş yaptık. Şimdi projeleri netleştirmek ve finansman konusunda çalışıyoruz. 500 milyon dolarlık bir yatırım seti olacak. Orada da yerli ortaklıklarla ilerliyoruz. Altı proje üzerinde çalışıyoruz. Kısa bir süre içinde planladığımız altı projenin beşinin inşaat çalışmaları başlayacak. Hedefimiz dört yılda bu projeleri tamamlamak.
Satışlar başladı mı?
Evet, ön satışlar ufaktan başladı. Bu alana yatırım grubumuza yurtdışı gelir sağlamak açısından çok önemli. Globale şirketimizi açmak istiyorduk. Amerika’daki bu adım bizler için bunu sağlayacak. Önümüzdeki dönemde global adımlarımızı daha da hızlandıracağız.
“150 milyon dolar yatırımla sağlıklı yaşam tesisi kuruyoruz”
“İspanya, İsviçre, Almanya gibi ülkelerde örneği olan sağlıklı yaşam tesisi konseptini İstanbul Sarıyer’e taşımak üzere çalışmalarımız sürüyor. Bu alanda büyük markalarla görüşme halindeyiz. 50 bin metrekarelik Sarıyer arazimizde, 70 odayı geçmeyecek şekilde üst segmente hitap edecek butik bir tesis yapacağız. Medikal ve sağlıklı yaşam sunacağımız bir tesis olacak. Global bir destinasyon olarak Asya, Amerika ve Türk Cumhuriyetleri’ne kadar üst segment tarafından ilgi gören bir tesis olacak. Yeni havalimanına 25 dakika uzaklıkta ve İstanbul gibi bir metropolün içinde olacaksınız. Yatay bir mimari olacak ve dünyanın en tanınmış bir şirketleriyle ilerleyeceğiz. Turizm, gayrimenkul ve sağlığı kapsayan bu proje tahmini 150 milyon dolarlık bir kaynakla hayata geçecek.”
“Servetten çok bilgi birikimine önem verdim”
ERDAL AKSOY / AKSOY HOLDİNG KURUCU BAŞKANI
“Şu an çocuklarımın icranın başında olduğu bir süreçteyiz. Grubumuzda danışma kültürü vardır. Birbirimizin süzgecinden kararları geçirmek isteriz. Ben çocuklarıma servetten çok bilgi birikimle dünyayı okuyabilmelerini sağlamak için çalıştım. Gençler bu birikimle bizleri daha iyi noktaya götürüyorlar. Bugün grubumuz sıfır borçlu bir durumda. Tabii bu marifet değil. Marifet borçla para kazanmaktır. Fakat Türkiye’nin konjonktürü bunu mümkün kılmıyor. Bizler risk aldık, düştük kalktık. Onlar grubu çok daha iyi bir noktaya taşıyacaklar.”