GÖZDE YENİOVA CEREN ORAL
gyeniova@ekonomist.com.tr coral@ekonomist.com.tr
Borsada yıl sonu hedeflerinin 80.000-82.000 olduğunu söyleyen Burgan Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Nergis Kasabalı, 75.000 ve altının ise alım için uygun olduğunu ifade ediyor.Yaz başından bu yana siyasi dalgalanmalar, FED’in faiz adımları, Brexit, terör olayları, darbe girişimi, Olağanüstü Hal ve kredi derecelendirme kuruluşlarının kararları ile şekillenen piyasalar, son olarak Fırat Kalkanı Operasyonu’nun, güvenlik endişelerinin ve jeopolitik gelişmelerin etkisiyle dalgalı bir seyir izliyor.
Burgan Yatırım araştırma ekibi ile bir araya gelerek, Araştırmadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Nergis Kasabalı’ya piyasa beklentilerini, takip edilecek konuları ve yatırımcının bu süreçte nasıl hareket etmesi gerektiğini sorduk. Kasabalı, sorularımızı aşağıdaki gibi yanıtladı.
Piyasalarda önümüzdeki süreçte neler takip edilecek?
Kısa vadede piyasaların dikkati FED’in faiz kararında olacak. Beklenti yoğunlaştığında piyasalarda dalgalanmalar görebiliriz. ABD’den gelen son veriler de dikkate alındığında, FED’in eylülde faiz artırmayacağını düşünüyorum. Aralıkta faiz artışının gerçekleşmesi ise önemli bir ihtimal.
Ancak aralıkta faiz artsa bile FED’in 2017’de düzenli şekilde faiz artıracağı beklentisinin ötelendiği kanaatindeyim. FED’in yanı sıra Avrupa bankalarının aktif kalitesi sorunu gündemimizde önemli yer tutacak. Çin’in ekonomik modelindeki sancıların etkilerini yaşayacağız. Ayrıca piyasada likidite de bol olmaya devam edecek. 2017’de İngiltere’nin AB ile ayrılık sürecini başlatacak olması nedeniyle Brexit tarafı da takipte olacak.
Türkiye açısından nasıl bir tablo oluşabilir?
Piyasalar olumsuzluklar yaşadı ve bunların çoğunu fiyatladı. Gelişmekte olan ülkelere para akışı devam ettiği sürece Türkiye de kısa vadede bundan yararlanmayı sürdürecek. Türkiye sıkıntılara rağmen yüzde 3 büyümeyi başarıyor. Bu, gelişmekte olan ülkeler sıralamasında iyi bir seviye. 2016 ve 2017’de de aynı seviyelerde büyüme görülebilir. Suriye sorununun çözülmesi ise büyümeye uzun vadede olumlu katkı sağlayacak.
Yüzde 3 büyümenin kârlılıklara yansıması nasıl olur?
2016’da bankacılık ağırlıklı kâr büyümesi görüyoruz. Yılbaşında yüzde 30 büyüme bekliyorduk. İlk yarı sonuçları bu seviyenin gerçekleşebileceğini gösteriyor. Visa satışından gelecek gelirleri eklediğimizde 2016’yı yüzde 35 kâr büyümesiyle kapatabiliriz.
2017 beklentimiz ise yüzde 19. Finans dışı reel sektörde tek haneli büyüme öngörmüştük. Ama kurun seyri, bazı büyük şirketlerin yaşadığı sıkıntılar, havacılık sektörünün durumu, ilk yarıda reel sektörün beklentilerden zayıf seyretmesine neden oldu. Tahminimiz reel sektörün 2016’yı yüzde 10-12 kâr daralmasıyla tamamlayacağı yönünde. 2017 için yüzde 20 kâr artışı öngörüyoruz.
Bu yıl için endekste beklentileriniz neler?
Piyasaların kısa vadede en büyük endişesi, Moody’s’in yıl sonuna kadar açıklayacağı olası not indirimi kararı. Ancak şu anki göstergelere göre borsa, gelişmekte olan ülkeler ortalamasına kıyasla yüzde 30 iskontolu işlem görüyor. 2017 F/K oranı ise yüzde 8. Borsanın olası not indirimini yüzde 30 iskontoyla fazlasıyla fiyatladığını düşünüyorum. BİST-100 Endeksi’nde 12 aylık hedef değerimiz 90.000. 2016’nın sonuna kadar 80.000-82.000 ‘normalleşme’ seviyeleri olarak karşımıza çıkıyor.
Borsada bu seviyelerden alım öneriyor musunuz?
Borsada alım yaparken hisse bazında hareket edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu noktada 82.000’den sonra pozisyon azaltmaya başlanmalı, 85.000 ve üstü seviyelerde pozisyon azaltılmış olmalı. 75.000 ve altı ise alım için uygun seviyeler.
Yabancı yatırımcılar nasıl bir pozisyonda bulunuyor?
Borsada yabancı yatırımcıların payı yüzde 62’lerde bulunuyor. Bu oran son 10 yılda yüzde 61’in altına inmedi. Ortalama da yüzde 64 civarında. Bu nedenle dip seviyelere çok uzak değiliz. Yılbaşından bu yana olumsuz gelişmelere rağmen yurtiçine özellikle bono tarafında para girişi oldu. Yabancı yatırımcıların oransal olarak geri çekilme ihtimali var. Değerlemeleri cazip gören yatırımcılar, kısa vadede Moody’s’in not kararını bekleyebilir. Önümüzdeki bir ayda küresel piyasalar da destek olursa bir miktar para girişi görebiliriz.
Portföy öneri listeniz nasıl şekilleniyor?
Portföy öneri listemizde hisse yüzde 35’lik ağırlıkla yer alıyor. Hissede, kârlılıkta daha öngörülebilir bir resme sahip olduğu için bankacılık sektörünü ön plana çıkarıyoruz. Bono ve mevduatın toplam oranı da yüzde 35 seviyesinde. Son olarak da, yüzde 30’luk ağırlıkla döviz geliyor.