CEREN ORAL
coral@ekonomist.com.tr
Bu süreçte en çok Halkbank, ardından da Garanti, Yapı Kredi, TSKB, İş Bankası ve Akbank öneriliyor. Ekim ayıyla beraber yılın son çeyrek dönemine girdik. Şimdi gözler öncelikle üçüncü çeyrek bilançolarında olacak. Bankalar bilançolarını 9-21 Kasım tarihleri arasında açıklayacak. Üçüncü çeyrek için beklenti, bankaların güçlü mali performans sergilemesi ve kârlılıklarının artması.
Tabloyu görmek için görsele tıklayın.
KÂR ÜÇ KAT ARTTI
BDDK’nin açıkladığı son veriler de bu görüşü doğrular nitelikte. Bankacılık sektörünün ağustos ayındaki net kârı 3,8 milyar TL olarak gerçekleşti. Önceki aya kıyasla net kâr yatay kalırken, geçen yılın aynı ayına göre üç katın üzerinde büyüme olduğu göze çarpıyor. Böylece bankaların sekiz aydaki net kârı yıllık yüzde 63 artışla 26,6 milyar TL’ye ulaşırken, ocak-ağustos dönemi için öz kaynak kârlılık oranıda yüzde 14,4 oldu. Bu oranın 2015’in tamamında yüzde 10,7 olarak gerçekleştiğini belirtelim.
Aylık bazda net kâr artışının yüzde 8,5 büyümeyle mevduat bankalarında daha güçlü olduğunu söyleyen Ak Yatırım bankacılık analistleri, bu kategoride net kârını aylık bazda yüzde 30,3 büyüten yerli sermayeli özel mevduat bankalarının öne çıktığını ifade ediyor. Bu artışı ise düşen fonlama maliyetlerinin etkisiyle net faiz marjının sıçrama göstermesine bağlıyor.
ÜÇÜNCÜ ÇEYREK BEKLENTİLERİ
Tahminlerin üzerinde gelen bu sonuçların bankaları olumlu yönde etkilemesi bekleniyor ve üçüncü çeyrek bilançolarında da geçen yılın aynı dönemine kıyasla artış öngörülüyor. İntegral Menkul Değerler Araştırma Direktörü Tuncay Turşucu, “Üçüncü çeyreğe dâhil olan temI muz ve ağustosta 2015 yılında toplam 2 milyar 619 milyon TL I net kâr elde edilmişken, bu yı-İm aynı aylarında toplam 7 milyar 517 milyar TL net kâr oluştu.
Bu da yıllık yüzde 187 artışa işaret ediyor” diyor. Turşucu, kârdaki artışta TCMB’nin sağladığı swap olanaklarıyla maliyet-| lerin düşmesinin etkili olduğu görüşünde. Bu sayede bankaların ticari işlemler tarafında gelir yazdıklarını söyleyen Turşucu, öz sermaye kârlılığının ise yılı yüzde 14’lerde tamamlamasını bekliyor.
Kârlılığa ek olarak marj tarafında da olumlu performanslar gördüklerini dile getiren Burgan Yatırım’ın kıdemli bankacılık analisti Duygun Kutucu, kredi/mevduat faizleri arasındaki makasın açılmasıyla net faiz marjının üçüncü çeyrekte geçen çeyreğe göre 25-30 baz puan artabileceğini söylüyor. Bankaların aktif kalitesine de değinen Kutucu’ya göre, endişeler sürse de sektör dataları aktif kalitede ciddi bir bozulma olmadığına işaret ediyor.
Tüketici kredilerindeki vade sayısı da banka bilançolarını etkileyen önemli bir unsur olarak görülüyor. Reel Kapital Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Enver Erkan, bu sayının 36’dan 48’e yükseltilmesinin kredi büyümesine yüzde 5 katkı yapmasını öngörüyor.
Erkan’a göre, özellikle yerli para cinsinden verdiği krediler ağırlıkta ve tüketici kredilerinin toplam krediler içindeki payı yüksek olan bankalar bu düzenlemeden olumlu etkilenecek. Enver Erkan, üçüncü çeyrekte aktif kalite, kredi/mevduat oranı ve kârlılıkta olumlu sonuçlar elde edilmesini, Garanti Bankası, Halk-bank, YKB, Akbank ve TSKB’nin öne çıkmasını bekliyor.
MOODY’S NASIL ETKİLEDİ?
Bu noktada merak edilen konulardan biri de Moody’s’in not indiriminin bankalar üzerindeki etkisi. Kurum, ülke notunu düşürdükten sonra başta Garanti Bankası ve İş Bankası olmak üzere birçok bankanın da notunu indirdi. Ayrıca karar sonrası bankacılık endeksi de yaklaşık yüzde 6 değer kaybetti.
İndirim sonrası bankaların yabancı para borçlanma maliyetlerinde 25 baz puan artış gözlemleyen Yatırım Fi-nansman’ın bankacılık analisti Gökay Böbek, yurtdışı fonlama maliyetlerinin yükselmesiyle yurtiçindeki yabancı para mevduat pazarında rekabet ve maliyetin artabileceğini söylüyor.
Böbek, “Yaptığımız analize göre, diğer etkenler sabit kalmak koşuluyla yabancı para cinsindeki bu maliyet artışı sektörün 2017 kârlarını ortalama yüzde 5 düşürebilir” diyor. Gökay Böbek, bankalarda ağırlığın düşük tutulması ve seçici davranılması önerisinde bulunuyor. Bankalar arasında model portföylerinde bulunan tek hissenin Garanti Bankası olduğunu da sözlerine ekliyor.
Not indirimi sonrası finansman ve likidite sürecinin önemli risk olarak ön plana çıkabileceğine değinen Destek Yatırım’ın araştırma uzmanı Aysun Göksu, yüzde 120 seviyesindeki kredi/mevduat oranı nedeniyle likidite durumunun sektör için belirleyici olacağı kanaatinde. Göksu, TCMB’nin zorunlu karşılık oranlarına ödenen faizlerde güncellemeler yaparak bankaları destekleyebileceğini kaydederken, bankanın faiz indirimlerine devam etmesini de olası buluyor.
KÂR SATIŞI GÖRÜLEBİLİR
Yılın son çeyreği kritik bir dönemolarak öne çıkıyor. Özellikle ABD’de-ki başkanlık seçimleri ve FED toplantısı, piyasaların radarında olacak. FED’in aralık ayında faiz artırmasını yüksek olasılık olarak değerlendiren Alan Yatırım’ın kıdemli analisti Eda Önder Öztürk, bu gelişmeler paralelinde döviz kurlarında yükseliş bekliyor.
“BİST-100 zayıf seyredebilir. Bu nedenle BİST-100’e duyarlılığı oldukça fazla olan bankacılık endeksinde kısmi kâr satışları görebiliriz” diye konuşan Öztürk, sektör ortalamasının altında F/K ve PD/DD’ye sahip bankaların tercih edilebileceğini söylüyor. Öztürk’ün öneri listesinde, İş Bankası, Garanti Bankası ve Akbank ilk sıralarda yer alıyor.