Hikayesi yaklaşık 51 yıl önce küçük bir cam dekor atölyesinde başlayan Karaca Grup, ev ve yaşam sektöründe global bir marka olma hedefiyle büyüyor. Jumbo, Homend, Emsan gibi markaları bünyesine katan, Flying Tiger ve Shark-Ninja gibi dünya markalarını Türkiye’ye getiren Karaca Grup, 2025’te yurt dışında büyümeye öncelik verecek.
13-26 Ekim tarihli sayıdan
Karaca Grup CEO’su Fatih Karaca, ilk aşamada Avrupa pazarında derinleşerek büyüyeceklerini söylüyor. 2024 yılını 850 milyon dolar ciroyla kapatmayı hedefleyen grup, 2025 yılında ciroda 1 milyar doları geçmeyi planlıyor. 2025’te 40 milyon dolarlık yatırım planladıklarını belirten Karaca Grup CEO’su Fatih Karaca, yeni dönem hedeflerini anlattı.
AVM mağazalarında enerji tasarrufu için pilot proje
"Küçük ev aletleri üretiminde yüzde 77 oranında yenilenebilir enerji kullanarak 35 bin 410 ton sera gazı emisyonunun doğaya salınmasını engelledik. Bu oranı daha da ar tıracak adımlar atıyoruz. 2030 yılına kadar tüm operasyonel süreçlerimizi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Merkez ofisimizde kurduğumuz sürdürülebilirlik ekibimizle mağaza ekiplerimizi bir araya getirdiğimiz enerji tasarrufu projemizde pilot aşamadayız. Bu proje ile Türkiye genelinde sayısı 165’i bulan AVM mağazalarımızda enerji kullanımlarımızı takip edip optimum enerji tüketimi ile hareket etmeyi planlıyoruz."
Karaca Grup olarak son birkaç yılda yeni markaları bünyenize katarak hızlı bir büyüme sürecine girdiniz. Yeni dönem hedefleriniz nelerdir?
Türkiye’de Karaca’nın 160’ın üzerinde mağazası var. Jumbo, Emsan, Karaca Home’u da katarsak 300 civarında kendi mağazamızla, 150 civarında franchise mağazayla grup olarak 500 mağazaya ulaştık. Karaca olarak üç tane ana satış kanalımız var. Kendi mağazalarımız, bayilerimiz ve e-ticaret kanalı. Türkiye’de genelde ciromuzun üçte biri mağazalarımızdan, üçte biri e-ticaretten, üçte biri de bayilerimizden geliyor. Yurt dışında daha farklı. Almanya’da cironun yüzde 80’i e-ticaretten geliyor. Mağaza sayımızı artırmanın yanı sıra memnun olduğumuz lokasyonlardaki metrekarelerimizi büyütüyoruz. Viaport’ta 250 metrekare olan mağazamızı 2 bin metrekareye çıkarttık. Palladium mağazamız da en çok genişleyenlerden: 178 metrekareden bin 226 metrekareye çıkardık. Son yıllarda yaptığımız genişleme çalışmalarıyla mağaza başına ortalama eklenen alan 524 metrekare oldu. Bu ortalama bir mağazamızı yaklaşık 2,5 kat büyüttüğümüz manasına geliyor. Müşteri için deneyim alanları oluşturabiliyoruz. Çok mağaza açmaktansa mevcut iyi lokasyonları büyütmeye ve müşteri deneyimini iyileştirmeye odaklanıyoruz. 2025 yılında 40 milyon dolarlık yatırım bütçemiz var.
2025 yılında ne kadarlık büyüme hedefliyorsunuz?
Yılı 850 milyon dolar bir ciroyla kapatma planımız var. 2024 yılında TL bazında yüzde 55, dolar bazında yüzde 15 büyüdük. 2025 yılında artık milyar dolarlık şirket grubuna girme hedefimiz var. 2025 yılında ciroda 1 milyar doları geçme hedefimiz var. 2025 yılında yeni kurduğumuz şirketlere odaklanacağız. Flying Tiger, Ninja Shark gibi markaları getirdik. Bebek olduğu için onları büyütmeye çalışacağız. 2025 yılında 40 milyon dolarlık yatırım bütçemiz var.
Yatırımda odak alanlarınız neler olacak?
Yurt dışına çok yatırım yapıyoruz. Yurt dışı büyüme için ciddi bir özverimiz var. Cironun yüzde 15-20’si yurt dışı. Ama 2026’da yüzde 25’in üzerine çıkartma hedefimiz var. Daha önce de bunu büyütme hedefimiz vardı ama Türkiye cirosu da artıyor sürekli. Yurt dışında 30’un üzerinde mağazamız var. İngiltere’ye yeni girdik. Orada üçüncü mağazayı açıyoruz. Fransa, Almaya, Viyana’da mağazalar açtık. Avrupa pazarında ölçeklenmeye çalışıyoruz. Almanya’daki ciromuz 50 milyon Euro’ya yakındı ve hedefimizi yakalıyoruz. Buralarda ölçeklendikten sonra yeni pazarlara girebiliriz. Eğer şartlar olursa daha önce franchise vererek girdiğimiz Suudi Arabistan ve BAE’de 2025 sonunda açılmayı planlıyoruz. Yurt dışı bizim için çok önemli sadece ciro getirmek olarak bakmıyoruz. Bizim hayalimiz Türkiye’den çıkan bir markanın yurt dışında bu kategorideki akla gelen markalardan biri olması. Bundan dolayı da aile çok özverili davranıyor. Mesela kesinlikle biz şirket olarak kâr dağıtmıyoruz. Ailenin tek amacı Karaca’nın tüm gelirini yatırıma harcayıp şirketi büyütmek.
E-ticarette büyüme hedefi nedir?
2006 yılında mağazacılığa yatırım yaparken bayi ve e-ticaret kanalını da büyütmeye odaklandık. Önümüzdeki dönemde de tüm kanallarda büyüme hedefimiz var. Elbette e-ticaret çok daha hızlı büyüyor. Uygulamamızın lansmanını 2020’de yaptık. E-ticarette ciro payımız yüzde 10 iken yüzde 20’nin üzerine çıktı. Türkiye’de 20 milyonun üzerinde indirmemiz var. Sadece Almanya’da 1,5 milyonu geçtik. E-ticaretin büyüme hızı daha fazla olduğu için belki payı yüzde 40’lara gelecek, diğer kanallar yüzde 30’larda kalabilir.
Kısa bir süre önce Danimarka merkezli perakende markası Flying Tiger’ı Türkiye’ye getirdiniz. Bu markayla büyüme hedefleriniz nelerdir?
Flying Tiger’ın ilk mağazalarını geçen hafta Kanyon ve Galataport’ta açtık. Yıl sonuna kadar 10 mağazaya ulaşacak. Önümüzdeki yıl 25, 2026 için de 25 mağaza hedefleri var. Beş yılda 100 mağazanın üzerine çıkacaklar. İki grubun değerleri ve iş yapma şekilleri benzer olduğu için kolay anlaştık. Sekiz ay gibi kısa bir sürede Türkiye’de mağaza açacak noktaya geldik. Yılda 14 sezon yapıyorlar yani üç haftada bir ürünler değişiyor. Türkiye’deki iş birliğimiz sadece mağaza açmakla sınırlı olmayacak Türkiye’de üretim yapılması yönünde adımlar atabiliriz. Bu konuları konuşuyoruz.
Yeni marka getirme planı var mı?
Yurt dışında satın almak için görüştüğümüz firmalar var. Avrupa kökenli tanınan, önemli pazar payı olan markalarla hem satın alma hem de iş birliği için görüşüyoruz. Kendi sektörümüzün dışında yatırım yapmıyoruz. Bu sektöre kendimizi adamış durumdayız, yaptığımız tüm yatırımlar ana misyonu ve vizyonu destekliyor.
“Yeme içme yatırımları devam edecek”
“Konteyner store’lar içinde Cook Life konseptimiz var. Onun dışında catering ve Fatih Tutak’la ‘Turk’ yatırımlarımız var. Kardeşim Emre, gastronomi konusuna çok ilgili. O bu işi keyif için yapıyor. Emre üniversiteyi Tokyo’da okudu. Japon kültürünü bayağı bir benimsedi. 2011’de Türkiye’ye döndüğünde Cook Life diye bir dergiye başladı. Dergi içeriğini üreten ekip için o dönem bir cafe açıldı. O cafeden restoranlar doğdu. Altı restoranımız var. Yeni ortaklıklarla yeni restoranlar açacağız. Şef ortaklıkları yapacağız. Gastronomi dünyasına yönelik ürünler geliştirdiğimiz için bu iş birlikleri bize de katkı sağlıyor.”