SİBEL ATIK
satik@ekonomist.com. tr
Özdemir, CLK’da ise etkin yönetim için ayrılık kararı aldıklarını dile getiriyor. Son yıllarda yatırım programında özellikle enerji, havalimanı, çimento sektörlerine ağırlık veren Limak Holding, 2017 yılı yatırım bütçesini netleştirdi. Limak Holding, yatırım için 3 milyar dolarlık bir program hazırladı.
Özelleştirme ihalelerinin en büyük oyuncularından biri olan ve 2017 yılında devlete 700 milyon dolarlık ödeme yapacak olan grup, ciroda ise 15 milyar TL’lik hedef koydu. Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, 2017 yılında yurtdışında Senegal, Kuveyt ve Rostov havalimanı yatırımlarının yanı sıra yurtiçinde çimento, enerji ve altyapı yatırımlarının süreceğini söylüyor.
2016’nın zor bir yıl olduğunu ancak 2017 yılına büyük yatırımlarla girdiklerini kaydeden Özdemir, enerji alanında CLK’daki bölünmeyi ve grubun yeni planlarını Ekonomist’e anlattı.
2016 hemen herkesin bitsin diye beklediği bir yıldı. Bu zor yılda performansınız nasıl oldu?
Tabii, 2016 Türkiye açısından zor bir yıl oldu. Rusya ile yaşanan uçak krizi ile 2016’ya girdik ve terör eylemleri, patlamalar, güneyde Suriye ve Irak’ta yaşananlar etkiledi. 15 Temmuz gibi bir olay, Türk milletinin yüksek bilinci sayesinde atlatıldı. Bu Türk devletinin demokrasiye bağlılığını gösteren en önemli olay oldu. Rusya, ihracatın önemli pazarıydı. Burada ihracattaki sıkışıklık nedeniyle süreç zor geçti. Tüm bunlara rağmen kasım ayına kadar Türkiye, ekonomisini istikrarlı bir noktada tutmayı başardı. Kasım ayında nedenini tahmin ettiğimiz dış olaylardan dolayı faizlerde ve kurlarda artış oldu. Dövizdeki oynaklık ve faiz yükselmesi yatırımcının iştahını biraz kaçırdı. Fakat hükümet buna karşı teşvik açıkladı. Son teşvikler çok önemli avantajlar sunuyor.
Yeni teşvikte sizin için en cazip yönler nedir?
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde en önemli teşvik yasası devreye girdi. Son 20-30 yılda 20'nin üzerinde teşvik devreye girmiştir. Öncelikle yerine, bölgesine göre değil projeye göre bir teşvik söz konusu. Stratejik yatırım yapar, yüksek katma değerli ve daha fazla istihdam sağlarsanız, döviz açığına artı olacak yatırımları faydalı kabul ediyor ve yatırımcının birebir bakanlarla bir masada oturup pazarlık yapma imkânı bulunuyor. Bu, çok büyük bir avantaj.
Holdingin 2016 kapanış karnesi nasıl oldu? 2017 yılına hangi hedeflerle girdiniz?
Son dönemde döviz kurundaki ve faizdeki artıştan rahatsız olmayan bir yatırımcı yoktur. Netice itibariyle yatırımcı olarak girdiğimiz işlerde yaptığımız yatırımlar, Türkiye’den veya uluslararası piyasalardan finansman sağlayarak yapıldığı için bilançoların faiz giderlerini artırdı. Bilançolarda çok önemli derecede iyilikler göremeyeceğiz. Bilançolarda hedeflenen rakamların tutturulmasının birçok şirket için zor olduğunu da söyleyebilirim. Ama Limak olarak 2016 için belirlediğimiz yüzde 20 büyüme hedefine, ciro ve kârlılık hedeflerimize ulaştığımız bir yıl oldu. Bu dönemde birçok projemiz tamamlandı. Ankara Tren Garı’nı bitirdik. Yeniköy-Kemerköy’de tam kapasitede çalıştık. Üretimde rekor kırdık. Bu yıl devreye aldığımız en önemli iş, Mozambik'teki çimento fabrikası oldu. Mozambik’te Limak Çimentos markamızla yer alıyoruz ve ülkenin en tanınan markası olduk. Fildişi’nde çimento yatırımına başladık. 2017 ortalarında devreye girecek.
Ciro hangi düzeye geldi? 2017 yılı için plan nedir?
2016 yılını 12 milyar TL ciro ile kapattık. Hedefimiz 2017 yılında bu rakamı 15 milyar TL’ye taşımak. Yaptığımız çalışmalara göre devreye girecek yeni kararlarla birlikte 3 milyar dolarlık bir yatırım bütçemiz de olacak. Bütçemizde doları da 3,50-3,60 TL olarak belirledik.
Hangi alanlarda yatırımlar olacak?
2017’de Kuveyt’te havalimanında yatırımımız başlıyor. Önemli bir yatırım olacak. Rostov ve Senegal’de ha-valimanlarını açacağız. Fildişi’nde çimento fabrikamız devreye girecek. Yurtiçinde ise Ankara’da tamamlanan çimento fabrikamız açılacak, sonrasında yıl sonuna doğru jeotermal yatırımlarımız tamamlanacak. Yıl sonuna doğru Kilis’te çimento fabrikamızı da yetiştirmeye çalışacağız. Siirt’te 527 megavatlık bir baraj inşa edeceğiz. Ön görüşme anlaşmasını imzaladık. 600 milyon dolarlık bir yatırım olacak ve 2 bin 500 kişi çalışacak. Hedefimiz bu barajı 2019’a yetiştirmek. Ayrıca Sakarya Nehri üzerinde baraj ihalesini aldık ve projelerine başladık. 2017 başında bu iş de başlayacak. Kıbrıs’taki otel yatırımı devreye alınacak. Bafra’da 120 milyon dolarlık bir yatırımla bin yataklı otel yapılacak.
Kilis’teki mevcut durum yatırımınızı nasıl etkiledi?
İnanın hiç durmadık. Sınıra 2 km mesafede yer alan çimento fabrikamızı kurarken iki hedef vardı. Gaziantep’teki fabrikamız çok şehir içinde kalmıştı. Evlerin arasında kaldığı için eninde sonunda oradaki insanlar çimento fabrikasını orada istemeyeceklerdi. Biz de gittik Kilis’te çalışmalar yaptık ve ÇED’imizi aldık. Arazileri aldık ve ocakları satın alıp yatırıma başladık. Yıl sonuna kadar tamamlamak istiyoruz. Suriye ile sıkıntıların bu yıl içinde çözüleceğini düşünüyoruz. Savaşın sonlanmasıyla Suriye yeniden inşa edilecek ve bu bizim için önemli olacak.
Turizmdeki kaybın size yansıması nasıl oldu? Kıbrıs dışında yeni yatırım kararı olur mu?
Turizmde tabii Rus ve Avrupalı turist ziyaretleri azaldı ve biz de ebit-da’larda yüzde 30 küçüldük. Rus müşteri gelmedi, Almanlar’da da ciddi düşüş oldu. Limak otellerinde daha evvel kalan misafirlerimiz için kampanya başlattık. Mektuplarla davet ettik. Önemli derecede verim elde ettik. Mektuplarımız yüzde 24 civarında etki yarattı. Turizmle ilgili zor zamanlar ama biz bu süreci satın alma için kullanabiliriz. Şehir otelciliğinde büyüme hedeflerimiz doğrultusunda belli fırsatları görürsek değerlendirmek isteriz.
Üçüncü Havalimanı’nda son durum nedir? Yetişmesiyle ilgili bir sıkıntı var mı?
Her şey çok iyi gidiyor. 2018 yılının ilk çeyreğinde devreye alınacakmış gibi çalışmalarımız son hız sürüyor. Aralık başına kadar hava koşulları çok iyi gitti ve tam zamanlı çalışma imkânı oldu. Aralık ayının sonlarına doğ-
ru biraz olumsuz etkilense de şu an sorun gözükmüyor.
Bu yatırımın borçluluğu çok yüksek. Döviz kurundaki artışın nasıl etkisi oldu?
Burada Euro cinsinden borçluyuz,
o nedenle önemli bir etki henüz yaşanmadı. Fakat enerji dağıtım projelerimizde önemli bir etkisi olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü gelir TL, finansman döviz cinsinden olduğu için sıkıntılı. Ama diğer sektörlerde gelirler yabancı paraya endeksli olduğu için sıkıntı görmüyoruz.
Kur riskini nasıl hedge ettiniz?
Dönem dönem bunu yapıyoruz fakat bütün borçlarımız için bu mümkün değil. Bankalardan fiyatlar alıyoruz ve ödeme zamanlarımıza denk getirerek kısa dönemli hedge yapıyoruz. Kısa vadeli hareketlenmelerin etkisini azaltıyoruz.
Kur riskinin şirket bilançolarına verdiği zarar ne kadardır?
Kasım ayındaki artıştan dolayı her projeye yüzde 20 ilave yük getirmiştir.
Grubun toplamda borçluluk durumu nedir?
Aralık ayında Yeniköy-Kemerköy’de üçüncü taksidi 586 milyon doları ödedik. 2017’de dördüncü taksidi ödeyeceğiz. 2017’de toplamda ödememiz gereken yaklaşık 700 milyon dolarlık bir rakam var. BEDAŞ’tan çıkınca borç yükümüz azaldı.
Son dönemde en dikkat çeken konulardan biri de Cengiz, Kolin ve Limak’ın enerji dağıtımında ortak kurdukları CLK’daki ayrılık oldu. Ayrılık süreci hangi aşamada?
Evet, CLK’yı bölüyoruz. Biz Limak olarak Bursa, Balıkesir, Çanakkale, Yalova bölgesini kapsayan bir dağıtım ağına sahip olan Uludağ’ı üstlendik. Türkiye’nin en önemli bölgelerinden biri. BEDAŞ, Türkiye’nin en büyük dağıtım bölgesidir. 20 milyar kilovatsaat-lik bir dağıtım yapılmaktadır. Uludağ’da ise 15 milyar kilovatsaatlik dağıtım yapılıyor. Ekonomisi büyüyen bir bölge ve Körfez’de köprü açıldıktan sonra İzmir otoyolu, Çanakkale köprüsü projeleriyle dağıtım bölgeleri içinde en hızlı büyüyen nokta olacak. Kayıp kaçak oranı en iyi olan bölge ve 3 milyon civarı müşterimiz var.
Peki neden böyle bir ayrılık yaşandı?
Enerji dağıtımlarına çok daha fazla mesai harcamak gerekiyor. Hem yatırımlar hem de vatandaş memnuniyeti önemli. Hem enerjinin kalitesi hem de enerji kesintileri ve yatırımların zamanında, kaliteli yapılması konusunda çok önemli bir takip altındayız. Enerji Bakanımız bu konuda bizi resmen baskı altında tutuyor. Yaptığımız kesintiler, kalite gibi konular önemli mertebede devlet tarafından takip ediliyor. Buralarda daha verimli çalışmak adına böyle bir görev dağılımı yaptık. Dolayısıyla Uludağ bize kaldı. Uludağ’da biz şimdi daha etkili, daha verimli, bakanlığın istediği kalitede yatırımlarımızı yaparak müşteri memnuniyetini sağlamak üzere çalışmalara hız verdik. Yeni çağrı merkezimizi, arıza bakım elemanlarını artırdık. Bu bölgeleri daha etkin yönetmek üzere çalışıyoruz. Yeni yılda EPDK ve Özelleştirme İdaresi’nden onayları aldıktan sonra bu süreci neticelendirmiş olacağız.