SİBEL ATİK
satik@ekonomist.com.tr
ABD’de çok önemli bir liman işletmecisiyle üç yıldır masada olan şirket, işlemi büyük olasılıkla bu yıl sonuçlandıracak. 21 ülkede yatırımları bulunan Yıldırım Holding, iki önemli satın alma için pazarlıklar yürütüyor.
2016 yılında Türkiye’nin en büyük satın alma işlemini gerçekleştiren ve Puerto Bolivar Limanı’nı 750 milyon dolar değerle alan Yıldırım Holding, bu yıl da büyük satın alma işlemlerine imza atmak istiyor. Dünya liginde kromda dördüncü, limancılıkta 15’inci sırada yer alan Yıldırım Holding, planladığı satın almanın gerçekleşmesi durumunda limancılıkta ilk sekiz şirket arasına girecek.
Yıldırım Holding’in icra kurulu başkanı Yüksel Yıldırım, bu satın almayı ABD’de yapmayı planladıklarını söylüyor. ABD’de çok önemli bir liman işletmecisiyle üç yıldır masada olduklarını anlatan Yıldırım, işlemin büyük olasılıkla bu yıl sonuçlanacağını kaydediyor. Yıldırım, yurtdışında önemli yatırımlara imza atan grubun Türkiye’de ise planladığı yatırımlarda engellerle karşılaştığını söylüyor.
Yüksel Yıldırım, holdingin büyüme planlarını Ekonomist’e anlattı.
2016’da yılın en büyük satın almasına imza attınız. Bu yıl bir satın alma gündemi var mı?
Yıldırım Holding’in iştiraki olan Yılport Holding, geçen yıl Puerto Bolivar Limanı’nın işletme haklarını 750 milyon dolar yatırımla 50 yıllığına devraldı. Bu sözleşmeyle Latin Amerika’nın en büyük konteyner terminali hayata geçmiş oldu. Limancılıkta satın alma konusunda girişimlerimiz devam ediyor. Tabii yaptığımız satın almalar milyar dolarları aşıyor ve bunun da görüşmeleri yıllar alıyor. Şu an iki satın alma gündemimiz var. İkisinde de görüşmeler üçüncü yıla girdi fakat hala başaramadık.
Neden başaramadınız? Finansal koşullar mı etkiledi?
Satıcılarla pazarlık süreci zaman alıyor. Fakat bizim önümüzdeki en büyük engel Türkiye’nin içinde bulunduğu konjonktür. Hiçbir problem yokken birden Avrupa ile sürtüşmeye girmek, Amerika’nın uçaklarda getirdiği bilgisayar engellemesi, dışarıda farklı algılanıyor. Baktığınızda da her şey algı meselesi. Bizim yaptığımız satın alımlarda bütçeler çok büyük. Bunlara finansman bulmak ise bugünkü Türkiye ve dünya konjonktüründe çok zor.
Şu an satın alma girişimi ne aşamada?
Biri ile gizlilik anlaşması imzaladık. İsim telaffuz edemiyoruz, çünkü gizlilik anlaşması gereği 50 milyon dolarlık cezası var. Fakat şunu söyleyebilirim, alıma çok yaklaştık. Fakat bir Türk şirketine bunu verip vermeyeceklerini bilmiyoruz. Amerika’da bir PR şirketi tuttuk. Amerika koruyucu bir ekonomi ve bu tip satın almalarda çok hassaslar. Eğer şansımız yaver giderse satın alma bu yıl bitecek. Konuştuğumuz paranın yüzde 80’ini hallettik. Yüzde 20’lik kısmı için de bankalarla görüşüyoruz. Diğer satın alma girişimimiz ise Kazakistan kökenli bir şirketle ilgili.
Ne kadarlık satın alma olacak?
2,5 milyar dolarlık bir satın almanın 2 milyar doları hazır. 500 milyon doları kaldı, bunun içinse bankalarla görüşme halindeyiz. Bizim yapacağımız satın alma Ülker’in UB’yi almasına yakın bir rakam olacak. Türkiye tarihinde ikinci büyük satın alma işlemi olacak. Satın almanın yanı sıra üstüne 1 milyar dolar kadar da yatırım yapılacak.
Bu satın alma gerçekleşirse sizi dünya liginde nereye taşıyacak?
Alacağımız şirketin 40 lokasyonda 80 operasyonu var. Şu an Yıldırım Holding olarak kendi içimizde 26 deniz terminali, 6 tane de kara terminali var. Bu satın alma ile 40 terminalde operasyonel olarak 100’ün üzerinde limanı işleteceğiz. Bu da bizi dünyada liman işletmeciliği alanında sekizinci sıraya taşıyacak. Ana işimiz limancılıkta konteyner operasyonunda şu an dünya genelinde 15’inciyiz.
Şirketin ciro hedefi nedir?
Geçen yıl 1,5 milyar dolarlık ciro elde eden grupta toplam konsolide global gelirlerimizin yüzde 60’ını yurt-dışındaki operasyonlardan elde ettik. Bu yıl ise hedefimiz 2 milyar dolarlık ciro. 21 ülkedeki girişimlerimizle oluşan bu rakamı önümüzdeki yıllarda satın almalarla 3 milyar doların üzerine çıkarmak istiyoruz. Açıkçası artık kendimizi sadece bir Türk şirketi olarak görmüyoruz. Türk kimliği ile dolaşıyoruz ama uluslararası bir grubuz.
Önümüzdeki dönemde bu pay değişir mi?
Gelirlerimiz içine yurtiçinden gelen değeri düşürmeden, yurtdışının payını yükseltmek niyetindeyiz. Önümüzdeki yıllar için hedefimiz yurtdışı gelirlerin ciromuz içindeki payını yüzde 75’e çıkarmak. Çok başarılı işler yaptığımız için yabancı fonlar birlikte iş yapalım teklifleriyle bize geliyorlar. Gelecek büyüme planımızda bambaşka süreçler var.
Grubun yatırımları olan madencilikte yeni gündem nedir?
Kazakistan’da devletin işbirliğinde yeni projeler geliştirmek üzere çalışıyoruz. Bir diğer önemli girişimimiz de Kolombiya’da olacak. Amerika kıtasının en büyük yer altı kömür madeni lisansına sahibiz. Yaklaşık 4 milyar dolarlık bir proje ve 5 milyon ton ile başlayıp 30 milyon tona çıkarabileceğimiz bir kapasite var. Kolombiya’da bu kömürden metalurji kok yapıyoruz. Alyaj sektörü, şeker ve demir çeliğe veriyoruz. Kapasite şu anda 130 bin ton fakat dediğim gibi yatırım devam ediyor.
Bu yatırımla kömür işine ilk defa girmiş oldunuz değil mi?
Kömür işini Türkiye’de en iyi bilen şirketiz ve 80’lerden beri bu alanda varız. Fakat sadece ticaretini yapıyorduk. Şimdi üretici konumdayız. Kolombiya’daki yatırım üç fazda yapılacak. Kömür madeni yatırımı ve limana kadar 170 km’lik demiryolu olacak. Liman ve demiryolu için Çinli bir şirketle görüşüyoruz. Onlar finansmanı ile gelip bu işi yapmak istiyorlar. Türkiye’de konuştuğumuz şirketler de var. Projeyi daha tam dizayn etmedik. Adım adım ilerliyoruz. Demiryolu ve liman için yaklaşık 1 milyar dolar civarında bir yatırım planlanıyor. 3 milyar dolar yatırım da üretime dönük maden işletmesi için olacak. Bu bizi dünyada kömürde ilk 20 şirket arasına sokacaktır. Kromda ise dünya dördüncüsüyüz.
Türkiye’deki yerli kömür ihaleleriyle ilgileniyor musunuz?
Türkiye’de üretilen kömürün ihracat gücü zayıf ve pahalı. Biz 3,5 cente mal ederken, yerli kömür 6 cente mal oluyor. Dünyada ilk 10 ekonomi içine gireceğiz diyorsak global girişimler olmalı. Devletin de bizi teşvik etmesi ve kaynak ayırması lazım. Yanımıza da Türkiye Taşkömürü Kurumu’nu vermeli ve güç birliği olmalı. Biz Kolombiya’da üreteceğiz fakat Türkiye’ye getirebiliriz. Yerli olsun söylemleri artık şova dönüştü. Tabii ki yerli kaynaklara yatırım yapılmasına karşı değiliz. Ama neticede enerji açığı var. Baz yükü oluşturacak ya gaz ya da kömür. Gaz ithal ediliyor, kömür pahalı. Enerjimizi bağımsız hale getirmemiz getiriyor. Bunun için de dünyada yatırımlar yapılmalı.
“TEMİZ VE APOLİTİK BİR GRUBUZ”
Grubun büyüme planlarını anlatan Yüksel Yıldırım, arkalarında hiçbir politik desteğin olmadığını da vurguluyor. Yıldırım, sözlerine şöyle devam ediyor: "Sıfırdan gelip tırnaklarımızla işlerimizi yapıyoruz. Temiz ve apolitik bir grubuz ve arkamızda politik bir güç yok.
Biz Türkiye'de işlerimizi büyütmek istiyoruz ama projelerimizin önü kesiliyor. Dilovası'ndaki limanımız sekiz yılda bitti. Dilovası'ndaki limanın üçüncü fazı devletin önünde. Çanakkale'deki termik santral projemiz için dava üstüne dava açılıyor. ÇED alındı ve diğer bütün prosedürler yapıldı. General Electric, projeyi o kadar beğeniyor ki bizimle ortak olmak istiyor.
Her şey bitmiş olmasına rağmen bakanın bir imzası bekleniyor. 5 milyar dolarlık bir yatırım bu ve inşaat başladığında bin kişiye iş imkânı sağlanacak. Böyle bir yatırımın önü neden kesiliyor merak ediyorum. İstihdam deniyor ama bu projeler bekletiliyor.
Bize desinler ki, sizi beğenmiyoruz ve onay vermiyoruz, biz de başkasına satıp çıkalım. Dünyanın her yerinde kazandığım parayı bu ülkeye getirip harcıyorum. Biz Türkiye'de kendimizi iyi ifade edemiyoruz. O nedenle Türkiye'de büyümemiz sınırlı kalıyor."