ÖZLEM BAY YILMAZ
obay@ekonomist.com.tr
İnşaat şirketi Metal Yapı'nın 2016 yılında satın aldığı Doğa Koleji, yeniden yapılanma sürecinde. Müfredatta değişliklere giden kuruluş, yabancı dil eğitimine, teknolojiye ve akademik başarıya ağırlık veriyor. Yeni eğitim - öğretim yılında üstün zekalı çocuklara yönelik bir program uygulamaya başlayacak olan Doğa, Türkiye'nin dört bir yanına dağılan 124 kampüsten oluşan zincirine, yeni yapılar ve yeni halkalar da ekliyor.
Öyle ki 2017-2018 eğitim - öğretim yılında Fen ve Teknoloji (FEN-TEK) liseleri açmaya hız verecek. Bu yıl 22 FEN-TEK Lisesi açmayı planlayan eğitim kuruluşu, bu sayısı önümüzdeki üç yılda 100'e çıkarmayı planlıyor.
Geçen yıl 1,2 milyar TL ciroya ulaşan ve bu yıl 1,5 milyar TL ciro hedefleyen Doğa Koleji'nin genel müdürü Ali Rıza Lüle ile yeni eğitim -öğretim yılı öncesinde hem yeni yatırımlarını hem de sektörü konuştuk...
Doğa Koleji 2016 Ağustos ayında Metal Yapı bünyesine geçti. Sizin gelişiniz ne zaman oldu?
Ben de Aralık 2016'da ayında göreve başladım. Birtakım değişikliklere gittik. Bunların başında da programda yaptığımız değişiklikler vardı. Materyalleri hazırladık, programın içeriğini değiştirdik, yabancı dil saatlerini artırdık. Teknoloji olmadan da başarılı olmak mümkün değil. Bundan yola çıkarak dünyanın geleceği olan kodlamaya ağırlık verdik. Kodlama derslerini 5 yaştan itibaren koyduk. Kodlamayı oyunlarla veriyoruz. Bu derse de 'kodlama ve robotik' diyoruz.
Doğa Koleji'nde bir dönüşüm yaşandığını söyleyebilir miyiz?
Evet. Pek çok alanda bir dönüşüm söz konusu. Mesela, eğitim sektöründe bugün bizim kadar materyal üreten başka bir kuruluş yok. Materyallerimizin yaklaşık yüzde 75-80'ini biz üretiyoruz. 3 yaştan 12'inci sınıfa kadar kullandığımız materyalleri kendi bünyemizde üretiyoruz. Bu materyalleri, Boğaziçi, İstanbul ve Marmara Üniversiteleri ile birlikte hazırlıyoruz.
Diğer eğitim kurumlarının pas geçtiği hangi sistemleri öne çıkarıyorsunuz?
Öncelik verdiğimiz sistemlerin başında 'akran öğrenmesi' geliyor. 3- 17 yaş arasında 'akran öğrenmesi' çok önemli. Bütün müfredatımızda buna vurgu yapıyoruz. Hem öğrenme miktarını hem de kalıcılığını artıran bir yöntem bu. Lise ayağını ise proje modeli olarak uyarladık.
Lise öğrencilerinizin 'proje modeli' ile geliştirdikleri başarılı işler oldu mu?
Bu yıl 432 projemiz vardı TÜBİTAK'a gönderdiğimiz. Bunu önümüzdeki yıl bin projeye çıkarmayı hedefliyoruz. Kodlama alanında 13 bin 500 proje arasında TÜBİTAK'ta başarılı olan 6'ıncı sınıfımızın projesi 1'inci geldi. Ayrıca Harvard, Toronto, Münih, Brüksel gibi dünyanın önemli üniversitelerinden öğrencilerimiz, projelerini sunmak için davet aldı ve bu projeler büyük ilgi gördü.
Bu yıl başlayacağınız yeni uygulamalar neler?
Dünyada üstün potasiyelli çocuklar var. Bazı uzmanlar bu çocuklarının oranının yüzde 2, bazıları ise yüzde 7 olduğunu söylüyor. Türkiye'de her yaş grubunda 1 milyon 300 bin öğrenci mevcut. Bunların 40 - 50 bininin üstün potansiyelli olduğu tahmin ediliyor. Bu çocukların çoğu tespit edilemiyor. Edilen için de çok bir şey yapılamıyor. Biz üstün potansiyelli çocuklar için müfredatımızda yeni bir program başlattık. Bunun için yeni materyaller de hazırladık. Kitapları, oyunları, projeleri hazır... Bu çocuklara normal program dışında da eğitim vereceğiz. Pilot okul olarak bu çalışmayı İstanbul'da Bostancı, Acarkent, Avcılar, İzmir kampüslerinde vereceğiz. Sonrasında tüm okullarımızda uygulayacağız. Hafta içinde okuldan sonra ve cumartesi günlerinde bu çocuklar özel eğitim alacaklar.
Bu çocukları üretime kazandırmak için fen ve teknoloji liseleri de açacaksınız...
Evet. Fen ve Teknoloji Liseleri (FEN-TEK) ülkemize olan borcumuzdur. Bu çocukları ne kadar üretime katabilirsek ülkemize borcumuzu o kadar öderiz. Bu alana yatırım yapmamızın çıkış noktası da bu. FEN-TEK liseleri ile üstün potansiyelli çocukları sistem içerisinde tutup üretime yöneltmeyi hedefliyoruz.
Kaç FEN-TEK lisesi açmayı planlıyorsunuz?
Bu okullarımızı biz 5 yıllık olarak kurguladık. Bir yıl İngilizce hazırlık, ikinci dili de veriyoruz orada Almanca, İspanyolca gibi. İstanbul, İzmir, Ankara, Adana, Kayseri, Bursa, Eskişehir, Samsun gibi illerde 22 FEN-TEK lisesi açacağız. Bu liselerde toplam 2 bin 500 öğrenci eğitim görecek. Her okulda 30 kişilik bir kadro görev yapacak. Üniversitelerin teknoloji transfer merkezlerinden hocalar gelecek. FEN-TEK liselerinin sayısını üç yılda 100'e çıkarmayı hedefliyoruz. Bu işe toplamda 150 milyon TL'lik yatırım yaptık.
Bu liseler için kayıt koşullarınız neler?
Kayıt için üç kriterimiz var. Birincisi YGS sınavında ilk 50 bine girmiş olması, ikincisi ulu-salar ve ya uluslararası bilimsel çalışmalarda, yarışmalarda derece almış olması, orijinal proje üretebilmesi, diğeri de bizim ocak ayında yaptığımız sınavımızda başarılı olması. Bu liselerde çocukların yüzde 75'ine burs da vereceğiz.
Anadolu'da da hızlı büyüyen bir yapınız var. Son olarak nerelerde okullar açacaksınız?
Bodrum, Nevşehir, Ağrı, İzmir Buca, Bingöl, Mardin, Kahramanmaraş gibi illerde yeni şubeler açacağız.
30 yıllık bir inşaat geçmişi olan Metal Yapı Doğa Koleji'ni satın alarak eğitim sektörüne girdi. Grup, eğitim sektöründe olmaktan memnun mu?
Kurucumuz Ömer Saçaklıoğlu, Türkiye'de ilk defa anaokulu yapıp devlete teslim eden bir isim. Eğitim sektöründe olmaktan da çok memnunlar. Çünkü ülkemiz için çok önemli bir iş yapıyoruz.
SEKTÖR İÇİN ÜÇ ÖNEMLİ TESPİT
1- YURTİÇİNE YÖNELİM VAR
Son günlerde kur artışı nedeniyle eğitim için çocuklarını yurtdışına göndermeyi planlayan veliler bu isteklerinden vazgeçip Türkiye'ye yöneldi. Buna bağlı olarak kayıtlarımızda normal rutinin dışında bir hareketlenme var.
2- DEVLET DESTEĞİNİN ETKİSİ
Son yıllarda devlet özel eğitim sektörünü çok destekliyor. Devlet desteği özeli biraz daha büyütecek. Özel büyüdükçe de devletin eğitim yükü biraz daha azalacak. Bugün öğrencilerin yüzde 7'si özel okullarda iken, önümüzdeki dönemde bu sayının yüzde 15'lere çıkması bekleniyor.
3- YENİ MARKALAR
Sektörde son dönemde çok yeni markalar göze çarpıyor. Eğitim prestijli bir iş. O nedenle her zaman ilgi görecektir. Burada önemli olan içerik zenginleştirilmesi ve dünya ile entegre olmak. Sektörde çok markanın olması veliler için iyi bir gelişme. Böylece seçenekler artacak ve fiyatlar daha ekonomik olacak.