abdulkadir.kahraman@tr.ey.com
2022-2024 dönemi Orta Vadeli Program (OVP) hazırlanarak 5 Eylül tarihli 1. Mükerrer Resmî Gazete'de yayımlandı. 2021 - 2023 dönemi OVP'si ile kıyaslandığında vergi affına gidilmemesinin programdan çıkarıldığı görülüyor.
Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa göre hazırlanan "Orta Vadeli Program" (OVP), her yıl en geç eylül ayının ilk haftası sonuna kadar "makro politikalar, ilkeler, hedef ve gösterge niteliğindeki temel ekonomik büyüklükler, gelecek üç yıla ilişkin toplam gelir ve gider tahminleri, bütçe dengesi ve borçlanma durumu ile kamu idarelerinin ödenek teklif tavanlarını" içermek üzere hazırlanarak yayımlanır.
OVP, tüm kesimler açısından öngörülebilirlik için bir yol haritası olup, her yıl yeniden gözden geçirilip güncellenmek üzere üç yıl için oluşturuluyor. 2022 - 2024 dönemi OVP hazırlanarak 05.09.2021 tarihli 1. Mükerrer Resmî Gazete'de yayımlandı.
OVP'DEKİ VERGİ BÜYÜKLÜKLERİ
Bu dönemde vergi gelirlerindeki artış yıllar itibarıyla yüzde 19,12, yüzde 14,90 ve 13,98 iken; TÜFE'deki artış ise yüzde 9,8, yüzde 8 ve yüzde 7,6; büyüme artışı ise yüzde 5, yüzde 5,5 ve yüzde 5,5 oranındadır. Aynı dönemde ABD dolar/TL kur artışı ise yandaki gibidir:
OVP'DEKİ VERGİ POLİTİKA VE ÖNLEMLERİ
OVP'da öncelikle, malî disipline kararlılıkla devam edilerek kaynakların verimli kullanılmasının sağlanması ve belirlenen alanlarda tasarrufu sağlayacak yapısal değişikliklerin hayata geçirilmesi, kamu kesimi borçlanma gereği ve kamu borç stokunun GSYH'ya oranının düşürülmesi ve maliye politikasının sürdürülebilirliğinin güçlendirilmesi hedeflenmiş, vergilemeyle ilgili politika ve önlemler şu şekilde açıklanmıştır:
I. Sürdürülebilir ve sağlıklı gelir kaynaklarının artırılması için vergilemede adalet, eşitlik, öngörülebilirlik ve şeffaflık ilkeleri temelinde verginin tabana yayılması ve gönüllü uyumun artırılmasına yönelik çalışmaların sürdürülmesi,
II. Vergisel teşvikler ile istisna ve muafiyetlerin gözden geçirilmesi çalışmalarının sürdürülmesi,
III. Vergi mevzuatının güncel gereksinimleri karşılayan, anlaşılır, kolay uygulanabilir ve sade bir yapıya kavuşturulması hedefi çerçevesinde temel vergi kanunlarının gözden geçirilmesi çalışmalarına devam edilmesi,
IV. Dijital ekonominin sağlıklı ve tam olarak kavranması ve vergilendirilmesine yönelik çalışmalara devam edilmesi,
V. Kamu gelirlerine yönelik tahsilat performansın artırılması, vergi denetiminde risk odaklı ve uzaktan denetim sistemleri uygulamaya alınması,
VI. Kayıt dışı ekonomiyle mücadelede kapsamlı bir program uygulamaya konulması,
VII. Kamu maliyesine yönelik uygulama sonuçlarının şeffaf ve ayrıntılı bir şekilde paylaşılmasına yönelik çalışmalar kapsamında daha detaylı ve açıklayıcı vergi istatistiklerinin düzenli olarak kamuoyuyla paylaşılması,
VIII. Kayıt dışı istihdam ve kayıt dışı ücretle mücadele edilerek prim tabanı genişletilmesi,
IX. Mükellef hizmetlerinin geliştirilmesi ve mükellef hizmetleri yönetiminin etkin, güncel ve hızlı bir şekilde merkezi olarak yönetilebilmesi için yeni nesil iletişim kanalları kullanılarak mükelleflere
sürekli hizmet sunumunun sağlanması.
2021-2023 dönemi, 2022-2024 dönemi OVP'si ile karşılaştırıldığında, 2022-2024 döneminde vergi affına gidilmemesinin programdan çıkarıldığı görülüyor.
VERGİ POLİTİKA ÖNLEMLERİNİN OLASI YANSIMALARI
Bu dönemde vergi politika ve önlemlerin olası yansımaları ve muhtemel yasa değişiklik önerileri ne olabilir?
I. Vergilemede adalet, eşitlik ve öngörülebilirlik ilkeleri çerçevesinde verginin tabana yayılması: Programdan "vergi affına gidilmemesi" çıkarıldığına göre, olası bir af kanununda "vergi affı mimarisinin" değiştirilmesi gereklidir. Aksi takdirde, her vergi affı gönüllü uyum sağlayanlar açısından "vergide adalet ve eşitliğe" aykırı olacak; "uyumsuz mükellefler" ödüllendirilecektir.
Bu nedenle, "vergi affı mimarisi" radikal şekilde değiştirilmeli; özellikle vergi affı kanunlarındaki "matrah artırımına" başvuranlara sağlanan "vergi inceleme muafiyeti", kanun gerekçesindeki "vergiye uyumu" değil "uyumsuzluğu" artırdığı ve "kayıt dışı ekonomiyi" teşvik ettiği için af yasasından çıkarılmalıdır.
Vergi affı kanunlarındaki "matrah artırımı" maddesi, "vergi inceleme muafiyeti" içermemelidir. Matrah artırımı yapılsa bile inceleme yapılabilmeli; incelemede bulunan matrah farkı artırılan beyandan mahsup edilmelidir. Bu sayede asgari matrah artırımlarının da önüne geçilmiş ve mükelleflerin gerçek matrah artırımı beyanı sağlanmış olur.
Ayrıca vergi aflarındaki "işletme kayıtlarının düzeltilmesi" hükümleri "bir vergi planlama" aracı olmaktan çıkarılmalı; aflarla ortakların çok düşük vergi oranları ile işletmeden "çekişlerinin" önüne geçilmeli, bu işlemlere uygulanan vergi oranları en az yüzde 15 olmalıdır.
"Fiili envanterde mevcut fakat kayıtlarda olmayan" veya "kayıtlarda olup fiilen olmayan malların" beyanı", hem kayı dışılığı teşvik hem de uyumsuz mükelleflere vergi planlaması fırsatı verdiği için af kanunlarından bu hükümler kaldırılmalıdır.
II. Vergi harcamalarının etkinleştirilmesi: Vergi kanunlarındaki istisna ve muafiyetlerin aşamalı veya tek seferde kaldırılarak vergi tabanı genişletilmeli, ektin olmayan "vergi harcamaları" sonlandırılmalıdır.
III. Vergi Usul Kanunu'nun ("VUK") gözden geçirilmesi: Temel vergi kanunlarını gözden geçirme işlemin VUK'nundaki değerleme ölçüleri ile başlanmalı; Türkiye Muhasebe Standartları ("TMS") ve VUK değerleme ölçülerinin birbirine yakınlaştırılması sağlanmalıdır.
Ayrıca Tek Düzen Hesap Planı TMS'na uyumlaştırılarak "ticari kâr" ve "yasal defter kâr" farkının ortadan kaldırılmalı, "tek defter - tek malî tablo" esasına geçişe imkan verilmelidir.
IV. Dijital ekonominin kavranması ve vergilendirilmesi: Kripto varlıkların vergilendirilmesine yönelik vergi kanunlarında (dolaysız vergiler ve KDV gibi dolaylı vergiler açısından) gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
Tüm dünyada kripto varlıkların, dijitalleşen ekonomide gerek yatırım gerekse ödeme aracı olarak popülaritesini artırması; bu varlıklara ilişkin olası vergileme yaklaşımının, bunların ekonomik işleyişe kattığı pozitif ivme dikkate alınarak ekonominin gelişmesine sağladıkları destek sürdürülmelidir. Bu varlıklar "paralar vb. varlık" sınıfına alınarak KDV'ne tabi tutulmamalıdır.
V. Kayıt dışı ekonomiyle mücadele: Veri analizi genel müdürlüğü hayata geçirilmeli ve kayıt dışı ekonomi ile mücadele eden diğer kurumlarla iş birliğini yapmalıdır. Gelir İdaresi Başkanlığı, Vergi Denetim Kurulu ve Risk Analizi Genel Müdürlüğü arasındaki koordinasyon ile kayıt dışı ekonomi ile mücadele sayesinde vergi tabanı genişletilmelidir.
VI. Vergide şeffaflık: Vergi istatistiklerinin detaylı ve açıklayıcı bir şekilde kamuoyuyla düzenli olarak paylaşılması sağlanmalı; örneğin, peşin fiyat anlaşmalarına ilişkin istatistikler vergi mahremiyeti korunacak şekilde (sektör, uygulanan transfer fiyatlaması yöntemi v.b.) paylaşılmalıdır.
İlaveten varlık barışı ile Türkiye'ye getirilen varlıklar ile matrah artırımı istatistiklerin mükellef grupları itibariyle açıklanması beklenmektedir.
VII. Vergi hizmetlerinde yeni nesil iletişim kanallarının kullanımı: Sosyal medya mecraları ve e-devlet gibi "yeni nesil iletişim kanalları" üzerinden mükelleflere sürekli hizmet sunumu ve bilgilendirmelerin yapılarak vergiye uyum artırılmalıdır.