2016'nın yıldızı kim olacak?

22 Aralık 2016
Türkiye'de 'evlenmek en çok önem verilen konuların başında geliyor. İnsanlar günümüzde yüksek nitelikli sosyal donatılara sahip projeleri tercih ediyor. Bu eğilim nedeniyle son yıllarda birbiriyle yarışan projeler geliştiriliyor.

İşte böyle bir dönemde fiyat-kalite eğrisini iyi tutturan projeler rakiplerinden bir adım öne çıkıyor ve tüketicinin gözünde beğeni kazanıyor.

LEVENT GÖKMEN
lgokmen@ekonomist.com.tr

Gayrimenkul sektöründe son yıllarda birbiri ardına markalı yeni projeler sunuluyor. Bu projeler değişen tüketici talepleri doğrultusunda deyim yerindeyse birbirleriyle yarışıyor.

Bu yarışta tüketici beklentilerini iyi tespit edip doğru fiyatı verenler ipi göğüslüyor. Bir gayrimenkul projesinin başarılı olmasının sırrı, rakiplerine göre farklılaşmasında ve tüketici taleplerini iyi gözlemlenmesinde yatıyor.

TSKB Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Makbule Yönel Maya, rekabetin giderek yoğunlaştığı günümüzde doğru ürünü doğru fiyatla tüketicilere sunabilen yatırımcıların başarılı olduğunu söylüyor. Gayrimenkul sektörünün gelişmesinin ve proje sayısının artmasının tüketicilerin daha da bilinçlenmesini sağladığına dikkat çeken Maya, “Tüketiciler tam olarak ne istediklerini biliyor.

Proje seçerken eş değer projeleri birbirleriyle kıyaslayıp ona göre fiyat-kalite standardına bakarak karar veriyor. Örneğin son yıllarda kimse kullanmadığı detayların yer aldığı sosyal tesisler, maliyeti artıracak detaylar istemiyor” diyor.



2015’IN RAKAMLARI YAKALANDI
15 Temmuz darbe girişimi, terör saldırıları ve bölgedeki savaş ortamı nedeniyle 2016 yılı Türkiye için pek parlak bir yıl olmadı. İstikrar ve güven ortamının büyük önem taşıdığı gayrimenkul sektörü, tüm bu olumsuz gelişmelere karşın 2016 yılında başarılı olarak nitelendirilen 2015 yılının rakamlarını yakalamayı başardı.

Sektör, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında düzenlenen kampanyaların da katkısı ile 1 milyon 300 bin adetlik konut satışı ile yılı kapatmaya hazırlanıyor.

Geçtiğimiz yıl yabancı ilgisinin yoğun olduğu sektörde bu yıl terör olayları ve bölgedeki gelişmelerin de etkisiyle yabancı satışları yüzde 50’lere varan oranda azalmış durumda.

Kurumsal ve bireysel yabancı yatırımcıların Türkiye’den ayaklarını çekmesi ile birlikte konut üreticileri iç pazara odaklandılar. Şirketler, yüzde 1’lerin altına düşen faiz oranlarına ek olarak kendi içlerinde oluşturdukları ödeme fırsatları ile de satışlarını artırmayı hedeflediler.



Bu yıl, devlet eliyle sektöre nefes aldırmak için yapılan düzenlemelerden biri de 150 metrekare ve üzeri büyüklükteki evlerin KDV oranlarının yüzde 18’den yüzde 8’e indirilmesi uygulaması oldu. Bununla birlikte kentsel dönüşümde inşaat şirketlerine yüzde 25 ek emsal veren uygulamanın Haziran 2017’ye kadar uzatılması da dönüşüm yapacak firmaların yüzünü güldüren bir diğer gelişme oldu.

PROJELER BÜYÜDÜ
Türkiye’de şehirleşme çalışmalarının son 20 yılda hız kazanmasıyla, eskiden mahalle müteahhitleri tarafından mahalle aralarında yapılan projeler artık dünya standardında nitelikli projelere evrilmiş durumda. İşte bu süreçte eskinin küçük müteahhitleri de daha büyük çaplı projelere imza atmaya başladı.

Örneğin 1980 yılında Ömer Saçaklıoğlu tarafından emlak geliştirme alanında faaliyet göstermek üzere kurulan Metal Yapı Konut, Florya’daki Flyinn II Residence ve Kemerlife XXI projelerinin de aralarında yer aldığı nitelikli projelerle insanlara yaşam alanları tasarladı.

Metal Yapı Konut şimdiye kadar lüks konut, ofis ve alışveriş merkezleri olmak üzere İstanbul’un merkezi lokasyonlarında toplam 1 milyon 343 bin m2’lik alanda 17 projeyi hayata geçirmiş durumda.

Metal Yapı Konut Genel Müdürü Akın Karali, şu anda devam eden yedi projelerinin toplam inşaat alanının 917 bin m2, planlaması başlayacak dört projelerinin inşaat alanının ise 770 bin m2 olduğunu söylüyor.

2017’nin Metal Yapı'nın yılı olacağını iddia eden Akın Karali, “Kaliteli yapılarımızla sektörde faaliyet gösterip yaptığımız yapılarda konforlu yaşam alanları sağlamayı amaçladık. Bu hedefle insan odaklı bir anlayışla, gelişen bölgelerin en değerli lokasyon-larında projeler üretiyoruz.

Şirketin Levent Büyükdere Caddesi’nde hayata geçirmeye hazırlandığı İstanbul Tower 205 projesi, uluslararası teknolojik özelliklere sahip İstanbul’un en yüksek ofis binası olarak öne çıkıyor.

2 bloktan oluşan projenin 220 m yükseklikteki kule bloğunda 52 ofis katı, 20 m yükseklikteki podyum bloğunda ise teras kullanımlı ofisler ve dükkanlar yer alıyor.

Proje, A++ ofis özelliklerine sahip. Minimum enerji kullanımı ve maksimum gün ışığı kullanımına olanak sağlayan proje, LEED Gold Sertifikası alacak şekilde projelendirildi.

Küçükçekmece Gölü'nün kıyısında, bir tarafı göl diğer tarafı deniz manzaralı Blue Lake projesi ise doğayla bütünleşen, ayrıcalıklı ve seçkin bir yaşam alanı olarak öne çıkıyor.

Blue Lake’de toplam 10 blokta 788 daire, sahil bölümünde ise 22 ticari ünite yer alıyor. 60 m2 ile 400 m2 arasında 1+0'dan 4+1 dublekse kadar değişen daire alternatifleri; teraslı, balkonlu ve bahçeli konutlar, 10 m2 ile 264 m2 arasında değişen toplamda 19 bin m2 balkon ve teras alanıyla dikkat çekiyor.

EGE YAKASI ATAKENT’TE
İnşaat sektöründe uyguladığı farklı konseptlerle öne çıkan Sinpaş GYO’nun Bosphorus City ve İstanbul Sarayları projelerinin ardından, İstanbul Atakent’te tasarladığı Ege konseptli projesi Ege Yakası’nda eylül ayında yaşam başladı. 38 bin m2 alana sahip bir alanda konumlanan, 240 milyon TL yatırım değerine sahip olan projede, Alaçatı Evleri, Asos Evleri, Cunda Evleri, Foça Evleri olarak dört farklı çeşitten oluşan toplam 378 adet konut bulunuyor. Projede 2+1'ler 105132 m2, 2,5+1'ler 130 m2, 3+1'ler 126154 m2, 4+1'ler 153-177 m2, 4,5+1'ler 168-178 m2 arasında değişen büyüklüklere sahip.

EgeYakası’nın Ege konseptli sosyal tesisinde, yüzme havuzu, fitness salonu ve güneşlenme terası bulunuyor. Projenin yanı başındaki Ege Çarşı’da ise cafeler, restoranlar ve günlük ihtiyaçların karşılanabileceği dükkânlar yer alıyor. Hobi bahçelerinin ve Organik Pazar’ın da yer aldığı Saklı-köy ve Foça’daki deniz fenerinden esinlenerek geliştirilen Fenerburnu Ege’den izler yansıtıyor.

Her iki gölet alanının etrafında geniş yürüyüş parkurları ve dinlenme alanları yer alıyor. Ege’nin lezzetli yemeklerinin pişirile-bileceği EgeGurme Mutfak Atölyesi ile komşuluk ilişkilerinin geliştirilmesi hedeflendi.

Köy meydanlarından esinlenerek geliştirilen yüksek çınarların gölgesindeki kır kahvesi ile Çınaraltı Meydanı ve Ege’nin tarihini ve kültürünü İstanbul’a taşınması amaçlandı. Efes Antik Kenti’nden ilham alınarak kurulan EgePark’daki amfi tiyatro da ailelerin çocuklarıyla birlikte keyifle vakit geçirmesi için tasarlandı.

Projenin Saklıköy bölümünde, EgeYakası sakinlerine hobi bahçelerinde toprakla uğraşıp kendi domateslerini, biberlerini, patlıcanlarını yetiştirebilme olanağı sunuluyor. Ege coğrafyasının sembollerinden zeytin ve sakız ağaçlarının yanı sıra, asmalar, incirler ve meyve bahçeleri ve yine Ege’nin doğal bitki örtüsüne ait kekik, lavanta ve biberiyeler projenin peyzajında yerlerini aldı.

ÇEVRECİ GÜLNAR KORU EVLERİ
Zekeriyaköy’de butik bir site tasarımı ile 2014 Ağustos ayında yapımına başlanan Gülnar Koru Evleri 2015 yılı aralık ayında tamamlandı. 286-340 m2’lik müstakil ve 183 m2’lik ikiz villalardan oluşan Gülnar Koru Evleri, modern mimarisiyle öne çıkıyor. Proje, Üçüncü Köprü, Üçüncü Havalimanı, Kanal İstanbul ve Zekeriyaköy tüneline yakın konumuyla kolay ulaşım sağlıyor.

Altyapısında çevreye dost teknoloji kullanılan projede, yapılaşmanın altyapıya ve özelikle yağmur suyu şebekesine getireceği yükün en aza indirgenmesi için sert zeminlerin oranı düşük tutularak, mümkün olduğunca geçirgen yüzeyler kullanıldı.

Binalarda kullanılan aydınlatma ve mekanik sistemlerde enerji verimliliği ön planda tutularak, seçilen ekipmanların Energy Star belgeli olmasına dikkat edildi. Binada kullanılan beyaz eşyaların uluslararası enerji verimlilik sınıflarından üst seviyelerde olan tiplerden olması tercih ediliyor.

Konutlarda kullanılan şömine sistemlerinin uluslararası standartlara uygun olanları tercih edilip, her kata CO2 sensörü konularak sürekli kontrol yapılmasına imkân sağlanıyor. Proje kapsamında soğutma sistemlerinde çevre dostu soğutucu akışkanlar kullanılıyor.