Ülker, gazetecilerle sohbet toplantısında, döviz kurları ve fiyat artışları gibi gündemdeki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Enflasyon ve fiyat artışının ayrı şeylermiş gibi kullanıldığını, bunun kafa karıştırdığı belirten Ülker, "Nedrette kıymet vardır. Ekonominin birinci prensibi... Yani bir şey azsa kıymetli olur. Para arzı çok olursa o paranın değeri düşer. O parayla iş çok görülüyorsa, herkes o paradan almak istiyorsa o para kıymetlenir." diye konuştu.
Yıldız Holding olarak satın aldıkları şirketleri büyütüp stratejik firmalara satmaya gayret ettiklerini aktaran Ülker, "Ana işimizle ilgili olmayan şirketlerimizi satıyoruz. Yıldız, son 3-4 yılda farklı ülkelerde 22 tane fabrika satmış. Geriye 58 tane kalmış. Alanlardan çok şükür hiç kimse gelip de 'yumurta aldım, sarısı çıkmadı' demedi. Bunlar işte iyi bir intiba oluyor. Yani böylelikle başkaları da 'Türkiye'ye yatırım yapayım' der." ifadelerini kullandı.
Bütçesi hazır, yeni yatırım fırsatlarına bakıyor
Murat Ülker, ana işlerine odaklanırken yeni yatırım fırsatlarını kolladıklarını belirterek, "Cebimizde bir para var, bütçemiz var ama bu fırsattır yani... Mesela Godiva'da da bana bunu çok sormuştunuz hatırlarsanız, 'niye aldın' diye. Satılıyordu ondan aldık yani... Godiva'yı alalı kaç yıl oldu? Ondan sonra başka bir çikolata markası falan da satılmadı. Kimse kimseye bir şey satmadı. Demek ki almasaydık bir daha da bir şey alamayacaktık." şeklinde konuştu.
Ülker, Mısır ve Suudi Arabistan'da aldıkları şirketlerde kapasite problemi olduğuna işaret ederek, "Yeteri kadar mal yapıp veremiyoruz, o fabrikalar yetmiyor. Ya gidip fabrika alacağız ya makine alacağız, ilave edeceğiz. Bir yolunu bulup büyümemiz lazım. Hep bu fırsatlar var. Bunlar için bir bütçe yapıyoruz ama bunun haricinde bir de finansal bütçemiz var. Orada da 'biz şu kadar büyüklükte bir iş olursa bunu alabiliriz. Bu bölgede şöyle stratejik bir yatırım düşünebiliriz.' diyoruz." ifadelerini kullandı.
Kovid-19 salgını ve seyahat yasaklarının bu gelişmeler için engel olduğunu vurgulayan Ülker, "Mesela gidip bir ülkede birisiyle görüşmem lazım. İş yapacağız orada. Ne ben gidebiliyorum ne o gelebiliyor. İşte herhalde Dubai'de buluşacağız. Bakıyoruz, lego oynar gibi, kiminki yeşil? Bu buraya yeşil liste, ben orada kırmızıyım, gelemem gibi böyle komik işler yani bu Kovid işi..." diye konuştu.
Bisküvide 2'nci, çikolatada 7'nci
pladis Yönetim Kurulu Başkanı Ülker, pladis olarak 21 ülkede operasyonlarının, 11 ülkede 25 fabrikayla üretimlerinin bulunduğunu anımsatarak, şunları kaydetti:
"Ama esas mühim olan bu operasyonumuzun imalat, dağıtım, satışımızın olduğu ülkelerde 4 milyar insan yaşıyor. Bunlara da potansiyel tüketicimiz diye bakıyoruz. Şimdi hepsi bizim ürünlerimizi yemiyor ama yedireceğiz inşallah. Bisküvide şu anda dünyada 2'nci, çikolatada 7'nci sıradayız. Demek ki öncelikle çikolatada büyümemiz lazım. Sağ olsun işte Godiva da böyle çift haneli büyümelerle yardımcı oluyor ama bu arayı kapatmak için daha epey yolumuz var. 7'den 3'e gelmek için iki mislinden fazla büyümek lazım."
Ülker, Türkiye'de son dönemde daha çok dijitale yatırım yaptıklarına işaret ederek, "Son 5 yılda Türkiye'deki yatırımlarımızın toplamı 3,9 milyar TL oldu. Öte yandan, 2018'den bu yana tüm alacaklı bankalara toplam 4,3 milyar dolar ödeme yaparak yükümlülüklerimizi eksiksiz ve ödeme takviminden önce yerine getirdik." dedi.
"Ben borsada oyuncu değilim ki kâr veya zarar edeyim"
Murat Ülker, şirketlerinin borsadaki performansına ve sosyal medyada kendisinin "borsada kâr veya zarar ettiği" şeklindeki yorumlara değindi.
Ülker, "Ben alıp satmıyorum ki kâr veya zarar edeyim. Bu, burada duruyor, bunun hissedarıyım. Hisse senedini alıp satan insanlar kâr veya zarar ediyor. Ben borsada oyuncu değilim. Şirketlerimiz fazla paramızı dünya borsalarında değerlendiriyor. Dünya tahvillerinde değerlendiriyoruz. Global şirketler de böyle yapar ve bundan da iyi para kazanıyoruz." diye konuştu.
"1,5 milyon ton üretim kapasitemiz var"
Ülker Üst Yöneticisi (CEO) Mete Buyurgan da Ülker'in; yaklaşık 300 markayla toplam 100'ün üzerinde ülkeye ihracat yaptığını, Türkiye'nin global pencereye açılan önemli markaları arasında yer aldığını söyledi.
Son 5 yılda Ülker olarak global ve bölgesel arenada kendi sektörlerinde ve atıştırmalıkta önemli başarılar elde ettiklerini aktaran Buyurgan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Toplamda 9 fabrikada faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Bu fabrikaların 5'i Türkiye'de, 2'si Suudi Arabistan'da, 1'i Mısır'da, 1 tanesi de Kazakistan'da. Son olarak Önem Gıda'nın satın alınmasıyla 4 tesis daha eklendi ve 13 fabrikaya çıktı. Önem Gıda'yla birlikte toplam 1,5 milyon tonluk kapasiteye ulaştık. Bu, aslında dünyada da atıştırmalık alanında sayılı kapasitelerden bir tanesi."
Buyurgan, Türkiye'de bisküvi ve çikolatada pazar liderliklerinin güçlü bir şekilde sürdüğüne vurgu yaparak, kek kategorisinde pazar ikincisi olduklarını bildirdi.
Mısır ve Suudi Arabistan'da bisküvi kategorisinde pazar liderliklerinin devam ettiğini aktaran Buyurgan, Kazakistan'da çikolatada üçüncü sıraya yükseldiklerini, Türkiye'de atıştırmalık kategorisinde yüzde 37'lik pazar payıyla kuvvetli bir lider olduklarını söyledi.
Ülker'in 2021 ciro hedefi 11 milyar lira
Mete Buyurgan, şirketin sahip olduğu AR-GE merkezleri, güçlü dağıtım ağı, inovasyona yaptıkları yatırım, AR-GE bölümündeki çalışan sayılarına değinirken, Ülker'in satışlarına ilişki şu bilgileri verdi:
"Ülker olarak toplam net satışlarımıza baktığımızda yüzde 61'i Türkiye'den, yüzde 39'u ise yurt dışı ve ihracat operasyonlarımızdan geliyor. Karlılık olarak baktığımızda ise toplam karımızın yüzde 51'i Türkiye'den, yüzde 49'u ihracat ve yurt dışı operasyonlarımızdan. Burada da aslında çok rahat bir şekilde yurt dışı operasyonlarımızın; daha karlı, başarılı ve önemli bir seviyede ilerleyen bir operasyon olduğunu anlayabiliriz. Dolayısıyla Türkiye'deki ve yurt dışındaki operasyonlarımızın karlılığı neredeyse eşit diyebiliriz."
Buyurgan, son 5 yılda istikrarlı büyümelerinin sürdüğünü ifade ederek, "2021'i 11 milyar liralık ciroyla kapatmayı planlıyoruz. Bu yılı tahmini 260 milyon dolar ihracatla kapatacağız." dedi.
Her yıl yeni ürünlerin ciro içindeki payının arttığını bildiren Buyurgan, "Ülker, Mcvitie's, Godiva ve diğer markalarımızın tamamı girdiğimiz bütün pazarlarda kalite açısından ciddi bir teveccüh görüyor. Bu da yine bizim en önemli avantajımız. Kalite konusunda hiçbir sorun yaşamıyoruz." diye konuştu.
"100'den fazla ülkeye ihracat yapıyoruz"
Ülker CEO'su Buyurgan, atıştırmalık işlerini çatısı altında topladıkları pladis'in ihracatta büyük fırsatlar sağladığını, bu sayede Türkiye'de üretilen pek çok ürünü daha kolay ihraç edebilme imkanı kazandıklarını söyledi.
Sadece İngiltere için Türkiye'de geliştirilip üretilen Jaffa Jonuts'un sağladığı başarıya değinen Buyurgan, "Ülker fabrikaları, Türkiye fabrikalarımız pladis'in aslında en önemli üretim üssü haline geldi. Buradan Ülker markalarımızın haricinde bu markaların da üretimini gerçekleştiriyoruz." ifadesini kullandı.
Sürdürülebilirlik, su tüketiminin azaltılması, karbon salınımının artırılmaması, geri dönüşüm gibi konulardaki faaliyetlerinden bahseden Buyurgan, bu alanlarda ciddi başarı elde ettiklerini, neredeyse israfsız bir şirket haline dönüştüklerini söyledi.
Buyurgan, ağırlıklı olarak Orta Doğu, Kuzey Afrika, Irak ve Orta Asya bölgeleri olmakla beraber Sahraaltı Afrika'dan ABD'ye kadar 100'den fazla ülkeye ihracat yaptıklarını da sözlerine ekledi.