Türkiye e-ticarette kültürel ve jeopolitik avantajlara sahip

Uluslararası Ekonomi Zirvesi’nin “E-ticaretin Türkiye Ekonomisi İçin Yarattığı Sınır Ötesi Fırsatlar” başlıklı beşinci panelinde konuşan Trendyol Grubu CEO’su Erdem İnan, Türkiye’nin e-ticarette sınır ötesi fırsatlar konusunda “kültürel ve jeopolitik” avantajlara sahip olduğunu ve bu avantajların üretim gücüyle desteklendiğini söyledi.

18 Nisan 2025 | 18:03

Capital, Ekonomist, Start Up ve CEOLife dergileri tarafından düzenlenen Uluslararası Ekonomi Zirvesi (UEZ 2025), bu yıl 14’üncü kez Türkiye ve dünyanın saygın siyasetçilerini, iş dünyası liderlerini ve akademisyenlerini ağırladı.

Zirvenin beşinci paneli E-ticaretin Türkiye Ekonomisi İçin Yarattığı Sınır Ötesi Fırsatlar başlığıyla gerçekleştirildi. Trendyol’un sponsorluğunda gerçekleştirilen panelin moderatörlüğünü Meta Kuzey Avrupa (Türkiye, Benelüks, Nordik) Bölge Direktörü İlke Toptaş yaptı. Toptaş, son dönemde pek çok Türk firmasının uluslararası alanda artık küresel pazarlarda yer almaya başladığını ve önemli başarılar kazanmaya başladığını söyledi. 

Bu durumun sadece Türkiye'nin ekonomisi, iş gücünün niteliği anlamında değil, bir yandan Türkiye’nin marka değeri anlamında da ivmelenmesine katkı sağladığını dile getiren Toptaş, şunları söyledi:

“Meta perspektifinden baktığınız zaman belki şaşırmış olabilirsiniz. Ben Kuzey Avrupa'dan sorumluyum, Türkiye'yi de Kuzey Avrupa'nın içine aldık. Burada şöyle bir durum var aslında. Benim yönettiğim ülkelerinin içindeki ortak bir dinamik var. Buradaki iş ortaklarımız Türkiye'yle çok önemli bir benzeşme noktası görüyoruz biz iş ortaklarımızla. O da şu, bu pazarlar bizim ağırlıklı olarak sınır ötesi ticaret yapan pazarlarımız. Sınır ötesi ticaretteki şampiyon demek lazım. İş ortakları ile çalıştığımız pazarlar. Ben Meta perspektifinden Türkiye'yi çok güçlü bir yerde görüyorum burada. Önce onun altını çizeyim. Bildiğimiz coğrafi konumumuz, pazar hızı, ekosistem, girişimcilik vs. bunlar hep değerli şeyler. Ama bir yandan da çok dirençliyiz. Yani o direnç noktası çok yüksek bir milletiz. Ve ticari zekası da gerçekten bu stratejiyle birleştiğinde de sınırların kalkmasında çok hızlı hareket edebilecek bir pazarız. Bizim tarafımızdan pek çok fırsat görünüyor diyebilirim.”

‘BU YIL SINIR ÖTESİ E-TİCARETTE 2 MİLYAR DOLARI AŞACAĞIZ’

Trendyol Grubu CEO Erdem İnan, Türkiye’nin e-ticarette sınır ötesi fırsatlar konusunda “kültürel ve jeopolitik” avantajlara sahip olduğunu ve bu avantajların üretim gücüyle desteklendiğini söyledi. Türkiye'de 500 bin e-ticaret yapan satıcı olduğunu belirten İnan, şunları kaydetti:

“Bunun önemli bir kısmı KOBİ diyebileceğimiz satıcılar ve bu satıcılarımızın ürünlerinin yüzde 70'inden fazlası Türkiye'de üretiliyor. Şimdi bulunduğumuz coğrafyada, yakın coğrafyada özellikle, bu kadar büyük bir üretim kabiliyeti, üretim gücü yok. Bu noktada giyim, ev tekstili, mobilya, halı-kilim ve beyaz eşya gibi bazı kategoriler çok ön plana çıkıyor. Biz de bu ürünleri gerçekten avantajlı olduğu pazarlara götürmeye gayret ediyoruz. Tabii kültürel avantajlarımız da var. Biz bu duruma kendimiz de şaşırdık. Suudi Arabistan'daki ilk 10 diziden üç tanesi Türk dizisi. Bütün ünlülerimiz tanınıyor neredeyse, influencer’larımızın bu ülkelerde çok ciddi takipçileri var. Türkiye'ye turistik olarak gelip gidiyorlar. Bunun her biri aslında bizim o yumuşak güç avantajımızı yaratıyor ve bizim o pazara girişimizi çok kolaylaştırıyor. Bugün geldiğimiz noktadan memnunuz. Geçtiğimiz sene, 1,5 milyar dolar bir ihracat hacmi oluşturduk. Bu sene 2 milyar doları geçeceğiz. 2028 hedefimiz 8 milyar doları geçebilmek. Bunu da Türk satıcılarıyla, Türk markalarıyla yapacağız.”

‘MÜŞTERİYE VERİLEN FAYDALAR ÇOK ÖNEMLİ’

Garanti BBVA Ödeme Sistemleri Genel Müdürü Kerem Orbay, şöyle konuştu:

“Ödeme sistemlerinin Türkiye’deki birkaç rakamına değinmek istiyorum. Türkiye’deki hane halkı harcamalarının yüzde 60’ı kartlı sistemler üzerinden yapılıyor. Günlük cirolarda günde 50-60 milyar lira arasında kartlarda bir ciro var. Kartlı sistemlerde 70-75 milyar TL’lik bir ödeme hacmi günlük olarak geçiyor. Bu gelişmiş bir ekonomiyi işaret ediyor hepimize. İşbirlikleri tarafında ise biz neler yapıyoruz?

Biz Garanti BBVA olarak işyeri sahipleri ve kredi kartı sahipleri tarafından işlemlerin en kolay, sürtünmesiz şekilde işlemlerini bitirmeyi hedefliyoruz. Bizim ürettiğimiz kredi kartlarında müşteriye verdiğimiz faydalar da çok önemli. Sunduğumuz kartlar üzerinde ne kadar fayda var ise müşteriye sunmaya çalışıyoruz. 

Biz kendimizi fintech olarak görüyoruz. 1999 yılından 2025 yılına kadar bu şirket Türkiye’deki ödeme sistemleri konusunda çok büyük inovasyonlar yaptı. Bonus Kart mesela. Taksitli alışverişte çok önemli işler yaptık. İlk sanal pos uygulaması, arkasından ilk cüzdan uygulaması ve bonus flaş aplikasyonumuz var. O yüzden bizi fintech olarak düşünebilirsiniz. Ürün geliştirme ve know how olarak ürün geliştirmekte ve çıkarmaktayız.”

‘MÜŞTERİ NEREDEYSE ORADA KONUMLANMANIZ GEREKİYOR’

DeFacto Strateji, Dönüşüm ve Teknoloji Genel Müdürü Çağrı Emre Korkmaz, “Müşteriniz neredeyse orada konumlanmanız gerekiyor. Fiziksel perakendede ayak trafiğinin yüksek olduğu yerlerde konumlanıyorduk, ardından AVM’lerin artmasıyla biz de AVM’lere kaydık. Online’da ise değişen hiçbir şey yok bizim bakış açımıza göre. Müşteriniz bir uygulama kullanıyorsa sizin de uygulamanızın telefonunda olması gerekiyor. Online pazarla ilgileniyorsa sizin de online pazarda olmanız gerekiyor. Online’ı ne kadar kullanmamız gerekiyorsa online’ı da o kadar kullanmaya devam edeceğiz. Seçme şansı markada değil. Offline fiziksel perakende ile büyüdük, online’a adapte olduk. Fakat şöyle bir jenerasyon var ki; online doğal geliyor, offline ilginç geliyor. Müşteri neredeyse orada bulunun. Bulunduğunuz kanalı etkili hale getirmek için elinizden geleni yapın. Biz de Defacto olarak 100 ülkede müşterimizle buluşuyoruz. 6-7 yılda 100 ülkeye ulaştık. Bu da teknoloji sayesinde oldu.”

‘GELİŞMİŞ PAZARLARDA REKABET DAHA ZOR’

Karaca Uluslararası Genel Müdürü Ömer Barbaros Yiş, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

“Rekabet konusunu ikiye böleceğim. Gelişmemiş pazarlarda rekabet kısmı daha kolay. Büyük oyuncular olmadığı için daha iyi kazanabiliyorsunuz. Biz gelişmiş pazarlardayız. İşimiz daha zor. Oyuncu çok fazla. Ürün kalitenizden ödün vermemeniz gerekiyor. Rekabetin içinde anında kaybedersiniz. Rekabette pazar payı kazanmaya çalışıyorsunuz. Kargo, paketleme konularında çok dikkat etmeliyiz. İkinci konu, operasyonel maliyetler kısmı. Her detayı çok iyi hesaplamak gerekiyor. Rekabetin olduğu yerde detaylar daha da katlanıyor. Operasyon maliyetini karşılayamazsanız fiyatta rekabetçi olamıyorsunuz. 

Pazar payı almak için fark yaratma kısmı var ikinci kısım dediğimizde. Doğru ürünü doğru yere koyduğunuzda çok hızlı karşılığını görüyorsunuz. Bir markayı rekabetin olduğu yerde markalaşma için çok büyük paralar harcamanız lazım. Az harcayarak yaratıcı ne yapabilirim noktasında aklınızı çalıştırmanız gerekiyor. Influencer iletişimi vb. kanalları çok iyi kullanmak gerekiyor. Bunları adım adım sabırla yaparsanız rekabetin içinde yer alabiliyorsunuz.”

Etiketler
UEZ2025