Türkiye Varlık Fonu (TVF), yüzde 15'i imtiyazlı olmak üzere, yüzde 26,2 ile Turkcell'de hakim hissedar oldu.
TVF'den yapılan açıklamaya göre "Turkcell İletişim Hizmetleri AŞ'nin (BIST: TCELL, NYSE: TKC) son yıllarda gerçekleştirilen en önemli Genel Kurul toplantısında, TVF'nin hakim hissedar olmasıyla sonuçlanan ana sözleşme değişikliklerine hissedarların yüzde 93'ü onay verdi. TVF'nin Türkiye'nin stratejik değerlerine yatırım yapma misyonunun önemli bir parçası olan söz konusu satın alma işlemi ile Turkcell'in ortaklık yapısı sadeleşti. Yeni yapıda TVF, yüzde 15'i imtiyazlı olmak üzere, yüzde 26,2 ile Turkcell'de hakim hissedar oldu"
Açıklamada görüşlerine yer verilen Türkiye Varlık Fonu Üst Yöneticisi (CEO) Zafer Sönmez, neredeyse 1,5 yıldır devam eden ve gece gündüz çalışarak şeffaflıkla yürüttükleri hisse devri sürecini başarıyla tamamladıklarını belirterek, "Genel Kurul'da aldığımız güven oyuyla Turkcell'de 15 yıldır süren ortaklık problemi çözüldü. Yeni dönemde Turkcell'in istikrarlı büyümesini sürdürerek dünya piyasalarında göğsümüzü kabartacağına inancımız tam." ifadelerini kullandı.
Teknoloji ve dijitalleşmenin bir ülke için en stratejik konular arasında yer aldığını vurgulayan Sönmez, şunları kaydetti:
"Dünyadaki varlık fonlarının son 2 yılda yaptığı yatırımların üçte birinin teknoloji üzerine olması da bu alandaki potansiyeli gösteriyor. Türkiye'nin rekabetçi avantajını bir adım ileriye taşıması için güçlü şirketlerimiz olması gerekiyor. Turkcell zaten rüştünü ispat etmiş, uluslararası piyasalarda örnek gösterilen ve New York Borsası'na kote tek Türk şirketidir. Bizim görevimiz günlük operasyon içinde olmak değil, yönetim kurulunun etkinliğini artırarak Turkcell'in kurumsal gelişimini desteklemek, büyümesine hız kazandırmaktır.
Yeni dönemde Turkcell'in daha etkin, performans odaklı, güçlü kurumsal yönetişim ilkeleriyle yönetilen bir dijital operatör olmasına katkıda bulunmak amacıyla Turkcell yönetiminin önünü açacağız. Turkcell'i Turkcell yapan, yıllarca bu şirkete emek veren çalışanlarıdır; bu DNA'nın da güçlenmesi için çabalayacağız. Pandemi sonrası dönemde artan bağlanabilirlik ve teknoloji talepleriyle birlikte daha da büyüyecek olan Turkcell'in, bünyesinden yeni dünya markaları doğuracağına inanıyoruz."