Türk perakendeciler Afrika'ya 'Fas kapısı'ndan girdi

27 Ekim 2022 | 22:48
2050 yılında dünya nüfusunun yüzde 40’ını teşkil edeceği öngörülen Afrika kıtası, son on yılda istikrarlı şekilde artan büyümesiyle dikkat çekiyor. Üzerine Afrika ülkelerinin kaynak zenginliğine rağmen bu kaynakları işleme ve ihtiyaç pazarlarına eriştirmedeki yetersizliği eklenince kıta, dünyanın geri kalanı için önemli bir pazar haline geliyor. Türk şirketleri de bu potansiyeli değerlendirmek isteyenlerin başında geliyor. Öyle ki Türkiye’nin Afrika’daki doğrudan yatırımları, 2003’te 100 milyon dolar seviyesindeyken geçen yıl 6,7 milyar dolara yükseldi. Afrika’da Türk şirketlerinin üstlendiği projelerin toplam değeri ise 70 milyar dolara ulaştı.

Capital dergisinden Aslı Sözbilir'in haberine göre, enerjiden altyapıya, tekstilden demir-çeliğe, Türk oyuncular Afrika’yı keşfederken, Türk perakende sektörünün dev şirketleri de Afrika’da atağa geçti. Örneğin FLO, Afrika’da 27 mağazayla faaliyet gösterdiği dört ülkeden üçünde (Fas, Libya, Kenya) pazar lideri olarak yer alıyor. Faaliyet gösterdiği diğer ülke ise Kongo. Kuzey Afrika’yı ana yatırım bölgesi olarak belirlediklerini söyleyen Global FLO Perakende Operasyonları Genel Müdür Yardımcısı Kazım Çimen, “Bu ülkeler arasında özellikle Fas’ı Afrika’ya açılan kapımız olarak görüyor ve her geçen gün büyümemizi sürdürüyoruz. Şu anda ülkenin 12 şehrinde 16 mağazamızda Faslı müşterilerimizle buluşuyoruz. Yıl sonuna kadar 4 mağaza daha açarak Fas’ta toplam 20 mağazaya ulaşmayı hedefliyoruz. 2021 yıl kapanışını Afrika operasyonumuz için toplam 35 mağaza ve 30 milyon dolar ciro ile yapacağımızı öngörüyoruz” diyor.

FLO’NUN 10 ÜLKE HEDEFİ

FLO, Fas’da çok kanallı satış yapısıyla büyümenin yanı sıra orada ayakkabı üretimi de planlıyor. Çimen, Afrika temalı planlarını şöyle özetliyor:

“FLO olarak Türkiye’deki başarımızın ve liderliğimizin anahtarı olarak gördüğümüz çok kanallı ve çok markalı yapımız yurt dışında da büyüme yaklaşımımızı oluşturuyor. Bu sebeple yurt dışında da mağaza yatırımlarımızın yanı sıra, e-ticaret ve yaygın toptan satış ağımızla büyümeyi hedefliyoruz. Afrika’da mağazalarımızın yanı sıra toptan satış ağımızla da varız. 2022 ve sonrası bölgede daha hızlı büyüyeceğimiz bir döneme giriyoruz. Önümüzdeki yıl mağazalarımız ve toptan satış ağımıza ek olarak Fas’ta hem marketplace’ler üzerinden hem de kendi e-ticaret kanalımız üzerinden de satışlarımızı başlatmayı hedefliyoruz. 2024 yılında ise Fas’ta 50 mağazaya ulaşmayı planlıyoruz. Ayrıca Fas’ta ayakkabı üretimi ile ilgili de projelerimiz mevcut. Önümüzdeki yıllarda Mısır ve Cezayir gibi çoğu Kuzey Afrika’da olmak üzere 6 yeni ülkeye daha girmek istiyoruz. Angola ve Nijerya’da da önemli bir potansiyel olduğunun farkındayız. Hedefimiz 2025 yılında Afrika’da 10 ülkeye yaygınlaşarak toplam 100 mağaza ve 100 milyon dolar ciroya ulaşmak.”

BİM “YENİ SAYFA” AÇTI

BİM ise 2009’da hem yurtdışının hem Afrika’nın kapısını ilk Fas ile açan perakendecilerden.

Fas’ta kurduğu BİM Stores SARL’in yüzde 35’'ini Mayıs 2021’de Helios Investment Partners LLP’nin fonlarını yönettiği Blue Investment Holdings’e satan şirketin Fas’taki faaliyetleri halen 574 mağaza ve 3 bölge müdürlüğüyle devam ediyor. 2013’te ikinci yurt dışı operasyonunu Mısır’a yapan BİM’in burada iki bölge müdürlüğü ve 300 mağazası bulunuyor. İki Afrika ülkesine bugüne kadar 200 milyon doları aşkın yatırım yaptıklarını anlatan BİM İcra Kurulu üyesi, CFO’su Haluk Dortluoğlu, Afrika pazarıyla ilgili yeni dönem planlarını şöyle anlatıyor:

“Özellikle Fas sürekli büyüdüğümüz bir pazar. Afrika bölgesinde uzmanlaşmış bir yatırım fonu olan Helios Investment Partners’ın azınlık hissedarımız olmasıyla Fas’ta yeni bir sayfa açtık. Bu anlaşma Fas’taki büyüme trendimizi sürdürmemize, geliştirmemize ve yerelleşme sürecimize önemli katkı yapacak ve yatırımlarımız devam edecek. Bu yılın başından beri Fas’ta 39 yeni mağazayı hizmete soktuk. Yıl sonuna kadar bu sayının 50’ye ulaşmasını hedefliyoruz. Yurtdışında açtığımız mağazalarla ülkemizi bir anlamda başka pazarlarda temsil ediyor, uluslararası bir bilgi alışverişi imkânı sağlıyoruz. Özellikle perakende alanında farklı kültürlerde iş yapabilmek tahmin edildiği kadar kolay değil. Hem çalışanlarınızın hem de müşterilerinizin kültürünü, iş yapış biçimlerini anlamak ve ürün portföyünüzü bunlara göre uyarlamak zorundasınız. Gıda perakendesinde yerel tatlar ve yerel mutfak ön plana çıkıyor, bu da ilave bir adaptasyon kabiliyeti gerektiriyor. Bütün bunlar uluslararası iş yapan benzer kurumlar için bir kazanımdır. Bu deneyim bizi geliştiriyor.”