Pazarlamanın Gözüyle

27 Ekim 2022 | 13:29





AYSUN KARABIYIK SARIKAYA





Bir Ağustos sabahı değişen hayatımız…





Marka sadakatinin azaldığı, satın alma karar süreçlerinin uzadığı ve kampanyaların daha çok önem kazandığı yeni döneme alışmaya başladık, 2019 yeni tüketiciyi okuyarak geçti.





2020’de stratejileri oluştururken daha da dikkatli olmak gerekiyor.





Parolayı Söyle: “DENEYİM”
Müşterinin satın alma kararını vermeden başlayan deneyim yolculuğu, meşakkatli bir süreç. Artık daha bilinçli, araştıran ve sorgulayan yeni nesil tüketicinin satın alma karar süreci de eskiye göre daha uzun. Bu süreçte müşteriye odaklanan markalar öne çıkacak. O nedenle ürünün iyi olması kadar satış ve operasyon sürecinin da sağlıklı yürümesi markaların en önemli gündem maddesi olmalı.





Güncel bir örnek verelim. Her sene olduğu gibi bu yıl da Black Friday yine satışları önemli ölçüde arttırdı. Ancak teslimat sürecinde yaşanılan sorunlar ve sosyal medyadaki yansıması oldukça olumsuz oldu. Kargo şirketleri de en az perakendeciler kadar bu durumdan nasibini aldı.





Bu da olumsuz deneyim ve mutsuz müşterileri çoğaltırken, dijital ortamdan silinmesi zor olan bu tatsız yorumlar da yıllarca markaların başını ağrıtmaya devam edecek. Şiddetli yağan yağmur sonrasında hatlarda meydana gelen kesintiler ve sonrasında hediye edilmek zorunda kalınan internet paketleri de buna güncel bir diğer örnek.





Kim daha ETKİLİ?
Gerçek “influencer marketing” neyse ki pazarlama profesyonelleri nezdinde öğrenildi ve her hesaba / ünlüye sadece çok fazla takipçisi var diye bütçe akıtmanın efektif olmadığının da farkına varıldı. Nano ya da micro influencer’lar artık markaların radarında daha çok yer kaplıyor.





Umarız bunun farkına tüm markalar varacak. 2020’ye girerken Instagram’ın son atağı da önemli.





Instagram aldığı karar ile yapılan paylaşımın ne kadar beğeni aldığı, sadece paylaşımı yapan kişi tarafından görülecek. Aslında Instagram’ın ruhuna uygun hale gelen bu yaklaşım “influencer”ları üzecek gibi duruyor.





Kabul edelim artık dünyamız video! Story’lerin ve video kanallarındaki izlemelerin bu kadar büyük sıçrama yaptığı bir dünyada markaların yaratıcı video içerikleri üretmeleri elzem hale geldi. Video demişken en yakından takip edilmesi gereken mecra kuşkusuz TikTok.









Evet bu mecraya dikkat etmek gerekiyor. İçerikler fazlaca eleştirilse de, TikTok 2019’u parlayarak geçirdi ama 2020 kesinlikle TikTok’un yılı olacak.





Globalde Nike gibi önemli markaların senenin sonuna doğru bu gerçeğin farkına varıp TikTok influencer’larıyla proje yapması ya da dünyanın en büyük spor organizasyonlarından NFL’nin TikTok ile anlaşması da bu platformun ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.

TikTok İşbirliği Direktörü Scott Thwaites’in TikTok’un Türkiye sonuçlarını açıklarken verdiği rakamlar bunu kanıtlıyor.





2019 Ocak ayından Kasım ayına kadar TikTok’ta aylık ortalama 33.5 milyar görüntülenme, 25 milyon yeni gönderi paylaşımı, 1.7 milyar beğeni ve 55.5 milyon paylaşım yapıldığını belirtiyor. İnanılır gibi değil ama gerçek!





Video, sıkmadan kısa sürede verilen mesajlar, eğlenceli içerik ve doğallık bu mecrayı ileriye taşıdı. Artık devir reddetme devri değil. Tüketici ya paylaşıyor ya da izliyor. İzleyen de paylaşan da hedef kitlenin çok büyük bir bölümü…





Televizyon yayınlarının ve dizilerin büyük kayıp aldığı bu dönemde yıllardır takip edilen ve sosyal medyada büyük etki yakalayan Çukur gibi gerçek içerikler ya da yılın yeni dizilerinden Mucize Doktor da benzer başarı ile gerçeğin daha cazip ve ilgi çektiğinin kanıtı…





Hem geçen yılı, hem de yeni gelen yılı konuşurken önemli bir alanı pas geçmemek gerekiyor.





ÖNÜM ARKAM, SAĞIM SOLUM E-SPOR…
E-Spor kuşkusuz tüm dünyada büyük bir potansiyele sahip. Farklı sektörlerden birçok markanın bu alana girdi bile ancak yatırım yaparken oldukça dikkatli olmak gerek. Oyun(cu) kitlesini tam okumadan bu sektöre yatırım yapmak önemli kayıplara neden olabilir.





Dünyada buna ilginç bir örnek senenin sonuna doğru Louis Vuitton’dan geldi. Lüks segmentin önemli markası, Riot Games ile yaptığı bir anlaşma ile LVxLOL serisi adıyla özel bir koleksiyon hazırladı. Bakalım herkesi oldukça şaşırtan bu ilginç iş birliği başarılı pazarlama hikayeleri arasına girme şansı bulacak mı…









Önemli bir not: Şu an dünyada hatırı sayılır ölçüde yeri olan Türkiye oyun pazarı daha üst sıralara çıkabilir. Bu da pazarda Türkçe oyunlara girmenin zamanı geldiğini gösteriyor.





Bakalım bu öncü markalar hangileri olacak? Öte yandan deneyim oyuncular için önemli. Halihazırda 10’u bulmayan oyun mekanlarının artması şart. Böylece internet kafelerin vaat edemediği oyun deneyimi herkese ulaşabilir hale gelecek.









HERKESİN DİLİNDE “DİJİTAL DÖNÜŞÜM”
Dijitalleşme ya da dijital dönüşüm en popüler kelimelerin başında yer alıyor. Ne kadar dijitaliz sorusunun cevabını internet penetrasyonu ile ilintilendirmek gerek.





Bu konuda maalesef Avrupa’nın gerisindeyiz. Öte yandan KOBİ’lerin halen iletişim e-posta adreslerinin eksik olduğu web sitelerine bakıldığında bu alanda çok işimiz olduğu açık.





Bir diğer açıdan bakıldığında ise geçtiğimiz günlerde 400 bini aşkın kredi kartı bilgisinin çalındığı iddiası bu alanda hala güven eksikliği olduğunu gösteriyor.





Tüm bu dönüşme sürecinde hızlı ama çok stratejik olmak gerekiyor. Bu işe büyük bütçeler harcayan Telekom şirketleri ve bankalar reklamlarında bunu anlatmaya çalışsalar da mesajı verirken dikkat edilmesi gereken bir şey var “basitlik”.





Yeni ve tereddüte açık bu alanda tüketiciye olduğu kadar firmalara da neyi nasıl yapabileceğini net anlatmak gerekiyor. Call Center’ların küçülmesi ve her şeyi online yapmaya iterken, markaların müşteriyi tatmin edebilecek uygulamalar ve düzgün işleyen chatbot’lar ile donatılmış olmaları şart.





.