Şahin, AA muhabirine, okul kantin işletmelerinin geçen yıl 13 Mart'tan bugüne kadar kapalı olduğunu hatırlatarak, kantinci esnafının bu süreçte banka kredileri ve el borçları alarak evine ekmek götürmeye çalıştığını söyledi.
Bayram Şahin, "Kantinci esnafı, Bağkur primi, SGK, vergi, muhasebe ücreti, ev kirası, elektriği, suyu, doğal gazı, mutfak masrafı ve firma borçları derken bu 11 aylık süreçte borç üstüne borç biriktirdi ve iflasın eşiğine geldi." dedi.
"Okullar 1 Mart'ta açılsa dahi bizim için çözüm olmayacak"
Kantin işletmecilerinin, esnaf ve sanatkar camiasında salgından en fazla etkilenen ve en uzun süre kapalı kalan esnaf kitlesi olduğuna dikkati çeken Şahin, "1 Haziran-21 Kasım 2020 döneminde uygulanan yeni normalleşme sürecinde hemen hemen tüm esnaf az ya da çok evine ekmek götürürken kantin işletmecileri işsiz, aşsız kalmıştır. Zaten 19 Ekim-13 Kasım döneminde son sınıf düzeyinde açılıp tekrar kapatılan okullarda öğrenciler gelmediği için birçok üyemiz kantini dahi açmamıştır." diye konuştu.
Milli Eğitim Bakanlığınca okullar, aşamalı ve seyreltilmiş eğitim modeliyle 1 Mart'ta açılsa dahi planlanan ders süresi, sosyal mesafe kuralları gibi kısıtlamaların devam edeceğini vurgulayan Şahin, şu ifadeleri kullandı:
"Milli Eğitim Bakanımızdan salgın sonuna kadar okulların açık olduğu süreçte kantinlerden hiç kira alınmaması, yine salgından sonra da 1 yıl, ağır mali tahribatı düzeltebilmemiz için kira talebinde bulunulmaması ve bu 1 yılın sonunda da kantin kiralarında indirim yapılması konusunda yardım sağlamasını bekliyoruz."
"Kantinciler de aşı öncelik grubuna alınmalı"
Kovid-19 nedeniyle yapılan aşılama sürecinde öğretmelerle birlikte kantincilere de öncelik tanınması gerektiğine dikkati çeken Şahin, "Bu, salgınla mücadele ve salgının seyri için önemlidir. Çünkü öğrencilerin en yakın teması işin doğası gereği kantin personeliyle olmaktadır." değerlendirmesinde bulundu.
Ticaret Bakanlığından da gelir kaybının önlenmesi için destek talep eden Şahin, "Gelir kaybı desteği kantin işletmecilerine salgın sonuna dek her ay bin lira olarak ödenmeye devam edilmeli, yoksa birçok üyemiz evine ekmek götüremeyecek ve iflas edecek." dedi.
Devletin vergi beyannamesi, SGK primleri ve Bağkur prim desteği gibi konularda kantinci esnafını düşünerek yeni düzenlemeler yapması gerektiğini belirten Şahin, şöyle konuştu:
"Okul kantinleri salgından dolayı 11 aydır kapalı ve bir kuruş gelir elde edemiyor ancak devlet 11 ayda 11 bin lira Bağkur primi istiyor. Düşünün ki iş yerinizi açmanız yasak ama çalışmasanız da bu primi yatırmanız zorunlu tutuluyor. Acilen kanuni düzenlemelerin yapılarak, salgın sürecinde kapalı olan kantin işletmecilerinin primlerinin devlet bütçesinden karşılanması ya da üyelerimize prim desteği sağlanması gerekiyor."
Kantin işletmecilerinin ve salgından ağır darbe alan mesleklerin tespitine yönelik sektör analizi gerçekleştirilmesi gerektiğine işaret eden Şahin, "Kovidzede" tanımı altında bu sektörlere pozitif ayrımcılık yapılarak hibe ve özel destekler sağlanması gerektiğini vurguladı.
Şahin, şunları kaydetti:
"Nasıl Elazığ ve İzmir'deki esnafımız depremzede, Giresun-Dereli'deki esnafımız selzede olarak görülüp, vergi, SGK ve kredi borçları asgari bir yıl ertelenip 50 bin lira hibe desteği sağlanmışsa, eylül sonuna kadar iş yerlerinden umudunu kesmiş ve yaklaşık 18 ay kapalı kalacak bir esnaf grubu olarak kantinciler de 'Kovidzede' kabul edilmeli ve pozitif ayrımcılıkla acilen yardım sağlanmalıdır. Pandemi diğer esnaf grupları için salgın, kantin işletmecisi için afettir."