Türkiye’nin gönüllülük esasıyla bir araya gelmiş en büyük bağımsız iş dünyası örgütü Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) tarafından düzenlenen 24. Girişim ve İş Dünyası Zirvesi; Çukurova Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu’nun (ÇUKUROVASİFED) desteği, Adana Sanayici ve İş İnsanları Derneği’nin (ADSİAD) ev sahipliğinde Adana’da gerçekleşti. “Cumhuriyetimizin İkinci Yüzyılına Doğru: Hayalimizdeki Türkiye” temasıyla düzenlenen zirvenin ikinci gününe Adana Valisi Dr. Süleyman Elban ile birlikte Türkiye’nin dört bir yanından yaklaşık 500 iş insanı ve kanaat önderleri katıldı.
Süleyman Sönmez: “Para ve maliye politikalarında daha dikkatli olmamız gereken bir döneme giriyoruz”
TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez, açılış konuşmasında, küresel ekonominin beklenenden daha keskin ve tabana yayılmış bir yavaşlama yaşadığı bir dönemde, Türkiye’nin bir yandan yapısal sorunlarıyla yüzleştiğine diğer yandan da ‘enflasyon-faiz-kur’ sarmalı içerisinde olduğuna dikkat çekti. Sönmez, “Belirsizlik; ekonomik ve mali istikrarın en büyük düşmanıdır. Üretim yatırım istiyor, yatırım da mali istikrar ve öngörülebilirlik arıyor. Ekonominin değişmez kuralı dışında geçici yollar arandığında, maalesef orta ve uzun vadede kalıcı bir devamlılıktan da vazgeçmiş oluyoruz. Bununla birlikte önümüzdeki dönemde seçim ekonomisi ile genişlemeci para politikası uygulamalarının kısa vadede siyasi ve politik avantajları olabilir. Ancak orta ve uzun vadede ekonomimiz ve toplumsal durum açısından dezavantaj yaratabileceğini düşünerek para ve maliye politikalarında daha dikkatli olmamız gereken bir döneme giriyoruz. Ekonomi bilimi çerçevesinde adım atmanın önemini bu vesileyle TÜRKONFED olarak bir kez daha vurguluyoruz” dedi.
Sönmez’den davet: Uzlaşma zemininde bir arada çalışalım
Sönmez şöyle devam etti; “TÜRKONFED olarak kamuyu, özel sektörü, üniversiteleri, siyaset ve sivil toplumun tüm paydaşlarını uzlaşma zemininde bir arada çalışmaya davet ediyoruz. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girerken, aynı ufka ve hatta ötesine, yeniden bakmak mümkün. İnsanımızın emeğiyle onurlu şekilde yaşadığı, girişimcilik heyecanıyla ürettiği, her birimizin, aktif kurumsal vatandaş olarak, elini taşın altına koyduğu, bir Türkiye mümkün. Kuralları, kurumları, demokrasi ve hukuk alanındaki olgunluğuyla, refahın her alanda yeşerdiği bir Türkiye mümkün. Gelin, ‘orta gelir, orta demokrasi ve orta eğitim’ tuzaklarından kurtularak, Hayalimizdeki Türkiye’ye hep birlikte ulaşalım.”
Orhan Turan: “Esas önemli olan, yapısal sorunları hallederek Türkiye ekonomisinin dayanıklılığını artırmak”
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan ise “Bugün dünya ekonomisinden kaynaklanan zorlukları geçici önlemlerle hafifletmek olası. Zaten şu anda da yapılan esasen bu. Ama bu ilave zorluklar bizim yapısal sorunlarımızın üzerine ekleniyor. Yapısal sorunlarımızı hafifletirsek dünya ekonomisinden gelen negatif şokların etkilerini de çok daha hafif hissederiz. Esas önemli olan, yapısal sorunları hallederek Türkiye ekonomisinin dayanıklılığını artırmak ve ülkeyi küresel risklere karşı daha az kırılgan hale getirmek. Bunun için üretim yapısını ithalata bağımlı olmaktan çıkartmak, daha yüksek teknolojili ürünlere yönelmek, verimliliği ve katma değeri yükseltmek ve ihracatın rekabet gücünü artırmak gerekiyor” diye konuştu.
“Güveni kurumlara ve kurallara dayalı olarak inşa edelim”
“Hayallerimizden vazgeçmeyelim; ülkemizin geleceğine güvenelim. Güveni kurumlara ve kurallara dayalı olarak inşa edelim” diyen Turan şöyle devam etti; “Kurumlar ve kurallar hukukun üstünlüğünü, adaleti, temel hak ve özgürlükleri, katılımcı demokrasiyi ve kamu yönetiminin etkinliğini sağlar. Gelir adaletini tesis etmek, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak, dil, din, mezhep, ırk, köken ayrımı olmadan herkesin eşit ve özgür yaşamasını temin etmek de kapsayıcı ve güvenilir kurumlar ve kurallar ile mümkün olur. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına da bu unsurlara dayanan bir toplumsal dönüşüm yaraşır.”
Hüseyin Kış: “Adana ve Mersin’in rekabet etmesi değil iş birliği yapması gerekir”
Adana ve Mersin’in iş birliği içinde hareket etmesi gerektiğini vurgulayan ÇUKUROVASİFED Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Kış “Bu iki şehrimiz 1990’lı yıllarda sosyal ve ekonomik açıdan Türkiye’nin ilk beş ili içinde yer alırken, bugün yirmi beşinci sıralarda rekabet eden iki kenttir. İki kent arasında çok da anlamlı olmayan bu rekabet bizleri ileri taşımamış tersine gerilere itmiştir. Adana ve Mersin de işbirliği halinde hareket ederek kazanan iki kent hüviyetine bürünmek zorundadır. Yatırımda tıkanan Marmara Bölgesi’nin tek alternatifi geniş bir potansiyele sahip Çukurova’dır. Bu nedenle yatırım iştahı artmış bir bölgenin iş insanları olarak bölgemize yatırım yapmaya davet ediyorum” şeklinde konuştu.
Vedat Gizer: “Genç insan gücümüzün bilinçli eğitimine eğilmeliyiz”
Türkiye’nin en önemli avantajlarından birinin genç nüfusu olduğunu belirten ADSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Gizer ise “Özellikle Batı Avrupa’da, yaşam standartlarının en yüksek olduğu ülkelerde bile genç nüfusun giderek azalması, ülke ekonomileri üzerinde büyük tehdit oluşturuyor. Biz elimizdeki bu potansiyelin, genç insan gücümüzün bilinçli eğitimi üzerine büyük önemle eğilmeliyiz. Her şeyden önce fırsat eşitliğinin yeniden tesis edildiği, çağın gereksinimlerine uygun ve genç nüfusu iş hayatının gerçeklerine göre yönlendirecek yapıda, hedef odaklı bir eğitim sistemine geçmeliyiz” açıklamasına bulundu.
Zirvenin ikinci gününde Türkiye Hayali konuşuldu
Açılış ardından Esas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Sabancı, zirvenin Onur Konuğu olarak bir konuşma yaptı. Sonrasında ise İstanbul Ekonomi Yönetici Ortağı Sinan Ülgen, Araştırmacı ve Yazar Bekir Ağırdır, Kadir Has Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erinç Yeldan ile Namık Kemal Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ümit İzmen’in katılımıyla “Dijital-Yeşil ve Toplumsal Dönüşüm Odağında Hayalimizdeki Türkiye” başlıklı bir panel düzenlendi.