İşletmelere siber güvenlikten robotik süreç otomasyonuna kadar geniş bir yelpazede dijital dönüşüm çözümleri sunan Cerebrum Tech, teknoloji ihraç etmeyi hedefliyor.
Teknolojinin Liderleri Eylül 2021 tarihli sayıdan
Cerebrum Tech Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı, Dr. R. Erdem Erkul, "Uzun vadeli planımız ise Nasdaq'da işlem gören bir Türk teknoloji şirketi olmak. Türkiye'den çıkan bir unicorn olmasını istiyoruz" diyor.
Bu yıl, yenilikçi, ilham veren, geleceği şekillendiren bir teknoloji şirketi hayaliyle kurulan Cerebrum Tech, geleceği şekillendireceği düşünülen yedi ana teknoloji odağıyla çalışmalarına devam ediyor. Bunlar; yapay zekâ, veri analitiği, robotik, blok zinciri, uygulama geliştirme,
AR/VR teknolojileri ve siber güvenlik. Bu teknoloji odaklarıyla şekillenmiş dijital dönüşüm çözümleri sunan şirket; sağlık, eğitim, savunma, kamu, finans, üretim, otomotiv sektörlerinde alanında uzman kadrosuyla hizmet veriyor.
Cerebrum Tech Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı, Dr. R. Erdem Erkul, dijital dönüşüm projelerinin teknolojik kapsam, zaman, maliyet, insan kaynakları, risk, iletişim ve satın alma planlarının yapılması ve uygulanma aşamasında proje yönetimi ve uygulama danışmanlığı hizmetlerinin verilmesi konularında danışmanlık hizmeti sağladıklarını söylüyor.
Erdem Erkul, "Teknolojinin insanların hayat kalitesini artıracağını ve geleceği şekillendireceğini düşünüyoruz. Tecrübemizi, girişimci ruhumuz ve teknolojiyle birleştirerek; dijitalleşme çözümlerine global ürünler geliştirmeyi hedefliyoruz" diyor.
Erkul, sorularımızı şöyle yanıtladı:
Müşterilerinize ne gibi ürün ve çözümler sunuyorsunuz? Sunduğunuz çözümlerde ve ürünlerde sizi rakiplerinizden ayıran en önemli farklarınız ve avantajlarınız neler?
Cerebrum Tech'in doğrudan çalışma alanı dijital dönüşüm. Farklı endüstrilerde geleceğin öncüsü olduğunu düşündüğümüz farklı odak teknolojileri kullanarak çözümler üretiyoruz. Odak teknolojilerimiz arasında, yapay zeka, veri analitiği, robotik, blok zinciri, uygulama geliştirme, AR/VR teknolojileri ve siber güvenlik bulunuyor.
Tabii bunları birbirinden bağımsız teknolojiler olarak tanımlamıyoruz. Bu teknolojileri birbiriyle eşleştirerek sıra dışı çözümler yaratıyoruz. Buna doğrudan 'bizim farkımız da burada' diyebiliriz. Örneğin; yapay zeka ve loT destekli enerji verimliliği platformumuzla akıllı enerji çözümleri sunuyoruz. Kullanıcı bu aşamada yüksek verimlilik, maliyet tasarrufu, gelişmiş güvenlik ve enerji güvenirliliği elde etmiş oluyor.
Verebileceğiniz başka örnekler de var mı?
Tabii. Biz AR/VR/3D modelleme konularında dünya kalitesinde gelişmiş çözümler sunuyoruz, peki bunu 3 bin çalışanlı bir beton fabrikasında nasıl kurgulayabilirsiniz? Ne işinize yarar? Biz bu teknolojiyi şirket çalışanlarının eğitilmesi ve iş sağlığı güvenliği sağlanması alanlarında oldukça aktif şekilde kullanılabilecek şekilde kullanılmak üzere kurguluyoruz.
Özellikle dijital ikizler yaratma alanında hayal gücünüzün sınırlarını zorlayabilirsiniz, ofisinizin orta yerinden güvenle denizaltı kullanabilirsiniz ya da kaynak makinesi kullanmayı öğrenebilirsiniz. Bir diğer örnek ise yapay zekâ çözümlerimiz.
Yapay zeka teknolojisini, görsel inceleme ve gözetim, anomali tespiti, yüz kimlik doğrulaması, işçi güvenliği gibi alanlarda aktif kullanıyoruz. Bir fabrikada yere düşen işçiyi de kask takmamış kişiyi ya da maske takmayan kişiyi de saniyeler içinde tespit edip uyarabiliyoruz.
Ya da yapay zeka desteğiyle su kaçaklarını ve sızıntıları kazı yapmadan tespit ederek verimlilik sağlayabiliyoruz. Akıllı tarım çözümlerimizle, kovan ve arı davranışlarını yapay zeka ile analiz edebiliyor, modellemesini sağlayabiliyoruz, bu sayede insanlık için oldukça önemli olan bir ekosistemin korunmasına katkı sağlamayı hedefliyoruz.
Kurum ve kuruluşlara ne gibi çözümler sunuyorsunuz?
İşletmelere ya da kurumlara siber güvenlik çözümleri sağlamaktan tutun da üretim merkezlerinin daha büyük ölçekte daha verimli üretim yapabilmesi için robotik süreç otomasyonu yapabilmeye kadar geniş bir yelpazede dijital dönüşüm çözümleri kurgulayabiliyoruz.
Mesela otonom ya da yarı otonom traktör gibi araçlarla tarımda verimliliği artırabildiğimiz gibi otomatik hale getirilmiş bir fabrikasyon süreciyle de ürünlerin tüketiciye ulaştırılmasını hızlandırabiliyoruz. İşletmeler bu sayede maksimum seviyede verimlilikle, kapasitelerini artırabiliyorlar.
Nasıl bir iş modeliniz var ve bu iş modeliyle nasıl avantajlar yaratıyorsunuz?
İş modelimiz tamamen yenilikçi çözüm ve uygulamalar geliştirmek üzerine. Mümkün olduğunca al-sat modelinin dışında hareket ederek, var olan bir iş sürecini yeni teknoloji kullanarak daha verimli hale getirmek ya da teknoloji kullanımı ile yeni bir süreç oluşturarak kurumların hizmet kalitesine şirketlerin ise verimliliğine doğrudan tesir ederek katkı sağlamak yönünde bir modele odaklandık.
Bu itibarla teknoloji alanındaki bilgi ve becerimizi başta sağlık, savunma, üretim, finans, tarım, kentleşme ve kamusal hizmetler olmak üzere alan uzmanlıklarımızla birleştirip teknolojinin sektörlere değer katabileceği ürün ve çözümler geliştirerek hizmetlerimizi müşterilerimize ulaştırma gayretindeyiz. Bizim için en önemli konu katma değerli projeler üretmek ve problemlere çözüm bulmak.
Dijitalde son dönemde devreye aldığınız yatırımlar ve dijitalleşmeye dair ajandanızın en önemli maddeleri neler?
Bizim işimiz direkt olarak dijital dönüşümün kendisi olduğu için bunu doğrudan kendi şirketimiz için cevaplamak oldukça güç. Çünkü dijital dönüşümü sürekli paydaşımız ya da birlikte çalıştığımız şirketlerin dönüşüm ivmelerine göre hesaplayıp, onların ihtiyaçlarına kısa, orta ve uzun vadeli çözümler sunmak adına kurguluyoruz.
Bence konu dijital dönüşüm, otomasyon ve yapay zeka gibi teknolojiler olsa da hala insana yapılan yatırım en değerli ve büyük yatırım diye düşünüyorum. Çünkü insanın hayal gücü, yaratıcılığı olmadığı sürece ürettiğimiz bütün robotik sistemler, kurduğumuz tüm yapay zeka çözümleri bir noktada tıkanacaktır.
Bu anlamda ajandamızın en başında büyük harflerle gerçekten donanımlı, yaratıcı, pratik çözümler düşünebilen gençleri şirketimize ve ekosisteme kazandırmak var.
Gündeminizde özellikle odaklandığınız konular neler?
Cerebrum Tech olarak şirketimizin ana iş alanlarını oluşturan teknolojileri her daim her seviyede yakından
takip ediyoruz ve kendi teknolojilerimizi geliştirmek için de gece gündüz demeden mesai halindeyiz zaten. Bunun dışında gençlerin de ekosisteme dahil olabilmesini her zaman odağımızda tutuyoruz.
Çünkü Cerebrum Tech'i kurarken ana hedeflerimizden biri bu ülkenin gençlerine, en değerli beyinlerine, geleceğin beşeri sermayesine yatırım yapabilmekti. Bunu hem ben hem de tüm ekip arkadaşlarım oldukça önemsiyoruz.
DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜN AŞAMALARI
PANDEMİ ETKİSİ
Dijital öncelikli girişimler, pandemi sırasında bile şirketlerin çoğunluğu için birinci öncelik haline geldi. Covıd-19, zamanımızın en büyük finansal krizlerinden birini körükledi. Yine de şirketlerin böyle zor zamanlarda daha dayanıklı ve kârlı kalmasına yardımcı olabilecek dijital dönüşüm ihtiyacını da hızlandırdı. Haliyle pandemi, dijital dönüşümün “turnusol kâğıdı” oldu diyebiliriz.
Ofislerden çıkıp, ofisleri eve taşımamız gerektiği gün, dijital dönüşümünü ilerletmiş ya da tamamlamış işletmeler ve kuruluşlar çok hızlı uyum sağlayabilirken, bu konuda pek az girişimi olan ya da hiç olmayan işletmelerin oldukça zor zamanlar geçirdiklerini gördük.
BU BİR MARATON
Bu süreçte dijital dönüşüm destanı yazan şirketler de oldu, sınıfta kalanlarda ama genel olarak baktığımızda ülkemizde hala dijital dönüşümün artırılması büyük bir gereklilik. Gelelim bu dönüşüm sürecinin nasıl şekilleneceğine… Bana sık sorulan sorular arasında dijital dönüşüme nereden başlamalıyız ya da çok mu geç kaldık gibi sorular bulunuyor.
Benim bu aşamada işletmelere ve kurumlara tavsiyem, öncelikle bunun bir yolculuk olduğunu benimsemeleri yönünde. Geç kalmak diye bir şey yok. Gerçekten geç kaldığınızda bunu bilirsiniz, işletme gelirleri, giderleri ve pazar payı bunu size gösterecektir. Hep söylediğimiz gibi bu bir 100 metre koşusu değil, dijital dönüşüm dediğimiz şey bir maraton koşusu.
BÜTÜNSEL BİR YAPI
Peki nasıl başlamak lazım? Öncelikle sıkı bir hazırlık ve analiz aşaması gerekiyor. Bunu işletmenin ait olduğu sektöre göre iyice şekillendirmeniz lazım, gerekiyorsa profesyonel yardım alın. Bu aşamadan sonra dijitalleşme sürecinin oturması için dijital kültürü benimsemeniz lazım.
Bu aşamanın üst yönetimden alt kadrolara doğru yapılması şirket içi dijital kültürün benimsenmesi açısından daha avantajlı olacağını düşünüyorum. Üst yöneticilerin benimsemediği bir şeyi alt kadrolardaki personellere benimsetmek oldukça zor. Dijital dönüşüm yolculuğunun bütünsel olması gerekiyor.
ORTA VADELİ HEDEFLERİ NELER?
UNICORN OLMAYI İSTİYOR
Yılsonu hedefimiz, katma değerli kurumsal projelerle ülkemizde ve yurtdışında dijital dönüşümü şekillendiren bir şirket olmak, orta vadede ofislerimizin olduğu ülkelere başta olmak üzere önemli bir teknoloji ihracatçısı olabilmek.
Uzun vadeli planımız ise Nasdaq’da işlem gören bir Türk teknoloji şirketi olmak. Cerebrum Tech’in Türkiye’den çıkan bir unicorn olmasını istiyoruz. Bu bizim önümüze maddi olarak koyduğumuz bir hedef değil. Bu bizim için sadece geçilmesi gereken yüksek bir hedef.
Cerebrum Tech’i Türkiye’nin en değerli markaları arasında konumlandırmak istiyoruz. Pek tabi bunların hepsi bir şekilde maddi yönüyle dikkat çeken hedefler. Ama aslında bizim asıl hedefimiz, gençlere ilham veren bir teknoloji şirketi olabilmek.
YURTDIŞINDA DA OFİSİ VAR
Pandemi süreci gelecek olursa, pandemi bugüne kadar başımıza gelen hiçbir krize benzemiyor. Daha önce yaşamadığımız şeyleri tecrübe ettik bu dönemde. Herhangi bir ekonomik krizle mukayese edemeyeceğimiz bir dönemden geçiyoruz. Her şirket kendi sektörünün avantajlarını ve dezavantajlarını iyi değerlendirmeli. Pandemi zorlu bir süreç ama bir yandan da pandemi öncesi dijital dönüşüme yatırım yapan işletmelerin hızla uyum sağladığı bir süreç.
Biz de şirketimizi bu pandemi sürecinin ilerleyen döneminde kurduk. Yani sürecin başında şirket kuranlar ya da kurmayı düşünen girişimciler ve yatırımcılar için daha korkutucu olduğunu söyleyebiliriz.
Ama 2020 yılının sonlarında şirketimizin kuruluşunu planladık ve 2021 yılıyla birlikte de yeni umutların filizlendiği yeni yıl ivmesiyle şirketimizin yapısını şekillendirdik ve ocak ayında gerçekleştirdiğimiz lansman etkinliğimizle, Ankara, İstanbul, Seul, Silikon Vadisi ve Londra ofislerimizin hepsini eş zamanlı şekilde açtık.