Koronavirüs salgını sürecinde şirketler ne yapmalı?

27 Ekim 2022 | 14:28
Dünyada koronavirüs vaka sayısı gün geçtikçe artıyor. KOVID-19 salgınının ardından iş yerlerinde çalışanların sağlık ve güvenlikleri için acil önlemler alındı. Üretim bölgeleri ve tedarik zincirleri standart prosedürleri güncellenirken birçok organizasyon iptal edildi. Peki kurumlar bunların haricinde nasıl önlemler almalı? Farklı sektörlerdeki şirketlerin koronavirüsten nasıl etkilendiği, ne gibi önlemlerin alınacağı yine müşteri ilişkilerinin nasıl olması gerektiği sorularına yanıt aradık.

Talip Yılmaz

tyilmaz@ekonomist.com.tr

Konuyla ilgili Simon-Kucher & Partners Türkiye Yönetici Ortağı ve Global Yönetim Kurulu Üyesi Mert Terzioğlu’nun değerlendirmeleri şöyle:

Koronavirüs krizi sırasında tüm sektörler için tavsiyeleriniz nelerdir?

Sektörü ne olursa olsun, müşterilere esneklik ve gönül rahatlığı vermek her şeyden önemli. Ayrıca, bu zor dönemde fiyat artışlarının geleceğe dönük bir adım olmayacağını belirtmek isterim. Virüs kontrol altına alındıktan ve kriz sona erdikten sonra, müşterilerin, şirketlerin nasıl davrandığını hatırlayacak olması sebebiyle uzun vadeli düşünmekte fayda var.

Benzer şekilde, arz ve talep sorunlarını daha da kötüleştirebileceği öngörüsüyle şirketlerin, ağır indirimlerden ve promosyonlardan kaçınmalarını tavsiye ederiz. Bunlar, rekabet ile fiyat savaşlarına yol açabilir, marjlar üzerinde ek baskı oluşturabilir ve değeri daha da alt seviyelere çekebilir. Bu nedenle, ağır indirimler yerine, müşterilere sunulabilecek katma değerli, yan ürün veya hizmetleri düşünmek gerekir.

Şirketlerin üretim, satış gibi operasyonel alanlarda alabilecekleri tedbirler ne olmalı? Yaşanabilecek sorunlar nelerdir?

Dünyada COVID-19'un yayılmaya başlamasından bu yana, işletmeler sadece çalışanlarının sağlığını ve güvenliğini sağlamak için acil önlemler almakla kalmadı. Aynı zamanda üretim sürecinin ve tedarik zincirlerinin sekteye uğraması, iptal edilen etkinlikler ve hızlı satın alma talebi gibi beklenmedik zorluklarla da başa çıkmak durumunda kaldılar. Koronavirüsün yayılımı hem iş anlayışını hem de tüketici davranışını etkilerken, tahminler küresel ekonomi için olumsuz bir tablo çiziyor.

Simon-Kucher & Partners olarak koronavirüsün iş üzerindeki etkisini ve şirketlerin nasıl tepki vermesi gerektiğini birçok endüstri perspektifinden inceliyoruz. Şirketlere genel olarak en öncelikli tavsiyemiz, zaten çok zor olan bu durumu kendi faydaları için kullanmayı düşünmek yerine müşterileriyle ve diğer paydaşlarıyla birlikte çalışmaları yönünde olacak. En fazla etkilenen turizm, perakende ve medya endüstrileri gibi sektörler için tavsiyelerimiz ise şirketlerin acele fiyat düşüşlerinden kaçınmaları, müşteri ilişkilerine odaklanmaları ve artan müşteri talebiyle bağlantılı olarak katma değerli ürün ve hizmetlerini keşfetmeleri gerektiğidir.

Sektörler krizle nasıl başa çıkabilir?

Yasakların ve genel bir seyahat korkusunun yaşandığı global seyahat eko sisteminde en büyük darbeyi, özellikle büyük miktarlarda Çinli turistlere bağlı olan havayolları aldı. Küresel ölçekte tahminler, havayolu şirketlerinin 113 milyar dolar kadar gelir kaybedebileceğini belirtti. Müşteriler erteledikleri rezervasyonlarının ileride nereye, ne zaman olacağı ve hatta seyahat edip edemeyecekleri bile belli olmayan bir dönemden geçiyor. Uçuş, varış yeri veya tarih değişiklikleri için ücret talep etmeyen daha açık ve esnek teklifler, müşterilerin seyahat planlarını değiştirmelerine olanak tanıyan önemli bir engeli kaldıracaktır. Müşteriler en çok ihtiyaç duyduklarında onlara yardımcı olan havayollarını, otelleri ve seyahat acentelerini hatırlayacağından, bu da gelecekte sadakati artırmaya yardımcı olacaktır.

Fiyat politikaları nasıl olmalı?

Ayrıca daha ucuz fiyatlarla likidite kazanmanın cazibesi olsa da fiyat insanların rezervasyonu durdurmasının nedeni değil. Satın alma-almama ya da erteleme kararı sağlıkla ilgili ve fiyatları düşürme girişimleri büyük olasılıkla piyasayı aşağı çekecek ve rekabetle birlikte bir fiyat savaşına yol açacak, marj baskısı ve değer bozulması nedeniyle karlılığa daha fazla zarar verecektir.

Yaşanan süreç satın alma davranışlarını da etkiliyor. Burada ne yapılabilir?

Krizin satın alma davranışları üzerindeki büyük etkisi, tüketicilerin bu dönemlerde stok yapmaya eğilimli olması ve birçok mağazanın talebi karşılamak için mücadele etmekte olduğu düşünüldüğünde alınacak kararlar kritik. Kriz zamanlarında, endişeli tüketicilerin mağazalarda boş raflarla karşılaşmaları durumunda, ihtiyaçları için ikincil pazara yönelmeleri daha olası. Ayrıca yüz maskeleri ve el dezenfektanı gibi yüksek talep gören ürünlerin fiyatını yükselten bazı perakendeciler için bu, uzun vadede geri tepebilecek bir hareket. Şirketler, fiyat artışlarından ziyade, bir salgın sırasında gelirlerini ve müşterilerini korumanın diğer yollarını keşfetmeli, belirsizlik zamanlarında tüketicileri desteklemelidir.

Etkinliker, fuarlarda iptaller yaşanıyor. Burada ne bekliyorsunuz?

Evet, ticaret fuarları ve etkinlikler hiç bitmeyen bir dizi iptalle karşı karşıya. Binlerce metrekarelik sergi alanı boş kalıyor ve sergiler ve ticaret fuarı endüstrisi milyarlarca gelir kaybetmeye devam ediyor.
Büyük markalar baskı ile karşı karşıya kaldıklarında, reklam bütçeleri genellikle kesinti yapılan ilk alanlardan biridir. Bu nedenle, büyük ölçüde reklama bağımlı olan medya işletmeleri de etkiyi hissedecektir.
Etiketler
Koronavirüs