İstanbul'da koronavirüs vaka sayısının en çok arttığı ilçeler hangileri?

27 Ekim 2022 | 17:29
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "(İstanbul'da) Son 7 günde ortalama vaka artışı, geçen ayın ortalamasından yüzde 85 fazladır. Oran, 16,5 milyon nüfusla birlikte düşünüldüğünde korkutucudur. İstanbul'da durumu kontrol altına alamazsak, salgın baş edilebilir olmaktan çıkacaktır." dedi. Virüsün bulaştırıcılığının arttığını vurgulayan Koca, yerli koronavirüs aşısına ilişkin, "Gelecek hafta muhtemelen ilk insan uygulamaları başlayabilir. Bizim aşımız da muhtemelen nisan ayı itibarıyla devreye girer diye tahmin ediyoruz, her şey normal giderse." dedi. Peki, İstanbul'da koronavirüs vaka sayısının en çok arttığı ilçeler hangileri? İşte Bakan Koca'nın sözlerinden satırbaşları:

Koca, dün Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesinde gerçekleştirilen Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı'nın ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Koca, "Üç gün önce, İstanbul'da vaka sayılarının, Türkiye'nin yüzde 40'ına ulaştığını açıkladım. Kovid-19 testi pozitif çıkan her 10 kişiden 4'ü İstanbul'dadır. Hekim ve hemşirelerden ambulans şoförlerimize kadar, bütün sağlık çalışanları, hastane yöneticileri, Bilim Kurulu üyeleri, ilgili bütün kurumlar olarak teyakkuzdayız." diye konuştu.

SON 7 GÜNLÜK VAKA ARTIŞI


Bakan Koca, şu bilgileri verdi: "Son 7 günde ortalama vaka artışı, geçen ayın ortalamasından yüzde 85 fazladır. Oran, 16,5 milyon nüfusla birlikte düşünüldüğünde korkutucudur. Artış, İstanbul'a günlük gidiş gelişlerin fazla olduğu şehirlerde de yüksektir. İstanbul'un yakın temaslısı diyebileceğimiz Balıkesir'de ve Tekirdağ'da yüzde 96, Bilecik ve Düzce'de yüzde 99, Edirne'de yüzde 91, Bursa’da yüzde 84, Sakarya'da yüzde 76, Kırklareli'nde yüzde 71, Kocaeli'nde yüzde 63'tür. Sadece sayılan iller değil, tüm Türkiye, İstanbul'un temaslısıdır. Gelişme, salgınla mücadelede 83 milyonu ilgilendirmektedir. İstanbul'da durumu kontrol altına alamazsak, salgın baş edilebilir olmaktan çıkacaktır."

NİSAN AYINDAKİNE BENZER BİR DURUM VAR


Sağlık Bakanı Koca, nisan ayında yaşanan tehlikenin de büyük olduğunu, hareket halindeki nüfusu 20 milyon civarında olan İstanbul'un, salgının merkezi olmasını güç birliği yaparak, kuralları uygulayarak önlediklerini anlattı.

İSTANBUL'DA VAKA SAYISI NEDEN YÜKSEK?


Şimdi de benzer bir durumla karşı karşıya olduklarına dikkati çeken Koca, şöyle devam etti:

"Bu duruma neler yol açtı? İstanbul, dünyanın en kalabalık kentleri arasında 14. sırada. Mesafe kuralına uymayı zorlaştıran bir şehir, iç içe yaşıyoruz. Virüsün yayılmasına çok elverişli hayat şartlarına sahibiz. Hareket halindeki kitle çok büyük. Kışı burada geçirmek üzere yoğun dönüşler oldu. Tıpkı memlekete gidişlerde, Anadolu'da yaşanan vaka artışları gibi, kurallara uyumun azalmasıyla birlikte, İstanbul'da salgın hızla tırmandı. Salgınla savaşta disipline ve uzun süreli başarıya ihtiyacımız var.

TOPLU ULAŞIM EN BÜYÜK RİSK KAYNAKLARINDAN


Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, kurallara uyabilmek için baş etmekte en çok zorlandıkları engelin, kalabalık olduğuna değindi. Sosyal mesafe kuralının uygulanabilir hale gelmesinin, pek çok durumda şartların iyileştirilmesine bağlı olduğunu belirten Koca, geçen 6 gün boyunca, bakan yardımcıları ve ekibiyle bu konuda çalıştıklarını anlattı.

İSTANBUL'DA HANGİ ÖNLEMLER DÜŞÜNÜLÜYOR?


Koca, şunları söyledi:

"Toplu taşıma, pazar yerleri, alışveriş ortamları ve çeşitli kent alanlarında kurallara uyulmasının kolaylaştırılması için çalışma yapılmasını, planlamaya gidilmesini istedik. Toplu taşımaya ek seferler konması, kamu kurumlarında, organize sanayi bölgeleri dahil özel sektörde iş saatlerinin, yine sosyal hareketlilik kaynaklı teması azaltacak şekilde yeniden düzenlenmesi, ele alınan konular arasındadır. Kurumlardan uzaktan erişimle evde çalışma kolaylığı sağlamaları ayrıca istenmiştir. Çözüme en çok ihtiyaç duyduğumuz konu toplu ulaşımdır. Sosyal mesafenin korunamadığı toplu ulaşım, en büyük risk kaynaklarındandır. Yolculuk, dolayısıyla risk süresi uzundur. Bu çözümlerin üretilmesi, salgının tırmanışının sebebi olan hareketliliği ve teması çok azaltacaktır. Hareketlilik, şu an olduğu gibi devam ederse bu durumda, artış 1 iken 2, 2 iken 4 şeklinde olmayacak. 1 iken 3, 3 iken 9 şeklinde tam bir tırmanış olacak. Çünkü virüs, 1 kişiden ortalama 3 kişiye bulaşıyor. Bugünkünün 2-3 katı ağır tablo, tahayyülü bile zor bir tablodur. Çözüm, artışın nedenini kontrol altına almaktır. Hareketliliği azaltmak, yani hayatı yavaşlatmaktır."

TEMASI 3'TE 1'E İNDİRECEĞİZ


Bakan Fahrettin Koca, temel şart olarak maske, mesafe ve temizlik kuralına uyacaklarını belirterek, "Koronavirüsün yöntemini virüse karşı kullanacağız." ifadelerini kullandı.

"Virüs, 1 kişiden ortalama 3 kişiye bulaşıyorsa, biz de hareketi ve teması 3'te birine indireceğiz." diyen Koca, sözlerini şöyle sürdürdü: "Dışarı çıktığımızda, 3 yere uğruyorsak bunu bire indireceğiz. Günde 3 kişiyle görüşüyorsak 1 kişiyle görüşeceğiz. Örnekler çoğaltılabilir. İstediğim, hareketi ve teması 3'te 1'ine indirmenizdir.

ESNEK ÇALIŞMA, VARDİYA SİSTEMİ ÇAĞRISI


İşverenlere de seslenen Koca, "Esnek mesai sistemine geçiş için elinizden geleni yapın. Şartlarınız uygunsa vardiyalı çalışmayı tercih edin. Çalışanlar bir aradaysa, birinin hastalığa yakalanmasıyla hepsi temaslı olur. Tüm temaslılar mecburen izole edilir. Vardiya sisteminde risk azalır. Çalışanlarınızın sağlığını ve iş kaybını önlemek için doğru olan budur." ifadelerini kullandı.

MECBURİYETİNİZ YOKSA DIŞARI ÇIKMAYIN


"Gelinen noktada, desteğinize, daha önce hiç olmadığı kadar ihtiyacımız var. Mecburiyetiniz yoksa dışarı çıkmayın. Zorunlu olmayan ziyaretlerden kaçının. Hastalığa yakalanmayı göze alacağınız ziyaretleri yapın. Zorunlu olmayan seyahatleri yapmayın. Maskenizi çıkarmayın. Sosyal mesafe kuralına uymak mümkünken, kurala uyun. Uymuyorsanız, hastalığı göz ardı edecek kadar güçlü bir sebebiniz olmalıdır. Sevgili İstanbullular, rica ediyorum: Testi pozitif çıkanlar, temaslılarını filyasyon ekiplerimize eksiksiz bildirsin. Yaşlılar ve kronik hastalığı olanlar, kendilerini korumaya alsın. Zorunlu olmadıkça akrabalarla başka ailelerle bir araya gelmeyin. Zorunlu olmayan kutlama ve törenleri erteleyin. Salgınla savaşın bu aşaması, disiplin istiyor.

İSTANBUL'DA SERVİS YATAK DOLULUK ORANI


Şu an İstanbul'da servis yatak doluluk oranımız yüzde 55. Yoğun bakım doluluk oranımız ise yüzde 66, bu erişkin yoğun bakım yatakları için söylediğim. Ventilatörler içerisinde doluluk oranımız yüzde 33. Yani şunu demek istiyorum; yoğun bakımlarla ilgili yüzde 66'dan kastım sadece Kovidli hastaların doluluk oranından bahsetmiyorum. Diğer hastaların da buradaki sayıya dahil olduğunu, şu an yoğun bakımlarda ağır hastamızın toplamın yüzde 40'ı değil, vaka yüzde 40'ı, ağır hastamız yüzde 29-30'lar civarındadır. Dolayısıyla bu çerçeveden baktığımızda ortalama 500-550 ağır hastadan bahsetmiş oluyoruz. Halbuki bizim 9 bine yakın yoğun bakım yatağımız var. Buna tabii özel sektör de dahil olmak üzere."

Koca, İstanbul'da kapasite sorunu olmadığını yineleyerek, "Bu hiç olmayacağı anlamına gelmez. Bu vaka sayısının 2 veya 3 katına çıkması durumunda farklı tablolar karşımıza çıkabilir. O nedenle biz bu hassasiyeti özellikle anlatmaya, vatandaşımızın kurallara uyumunu özellikle bu dönemde fazlasıyla istiyoruz.

AŞI ÇALIŞMALARINDA SON DURUM


Bakan Koca, yerli aşılarda gelinen nokta ile Çin ve Almanya'dan alınan aşıların son durumları hakkında da bilgiler verdi.

Yerel aşıyla ilgili 16 aşının çalışmasının devam ettiğini anlatan Koca, şunları söyledi:

"Bu aşılardan faz çalışmasına, insan çalışmasına çok yakın olan 3 aşı olduğunu daha önce söylemiştim. Bugün özellikle deneysel araştırma laboratuvarımız da önemli. Uluslararası akreditasyonu olan bir laboratuvar. Bugün ziyaret ettim. Bu aşıların toksikolojiyle ilgili çalışmaları artı sterilite ve standardizasyon çalışmalarının yapıldığı bir yer. Hafta sonu için sterilite ve standardizasyon çalışmalarının bir aşı için biteceği ifade edildi. Bu hafta sonu itibarıyla istenilen şekliyle tamamlanırsa gelecek hafta muhtemelen ilk insan uygulamaları başlayabilir. Ondan önce 5 gün karantinaya alım süreci var. Gelecek hafta karantinaya alım süreciyle birlikte ilk insan uygulaması başlamış olacak."

Koca, yurt dışından faz 3 çalışması Türkiye'de yapılan 2 aşı olduğunu anımsatarak, bunlardan birinin Pfizer diğerinin de Çin Sinovac olduğunu kaydetti.

Şu ana kadar herhangi bir ciddi yan etkinin olmadığın dile getiren Koca, "Muhtemelen kasım sonunda bağışıklık durumu konusunda bir bilgilenmemiz olur. Bu aşılarla ilgili de aralıkta Sinovac dediğimiz virülansı azaltılmış olan aşıyla ilgili de 5 milyon gibi eğer başarılı olursa istediğimiz şekilde sonuç alınırsa aralık ayında 5 milyon aşıyı uygulama şansımız olacak. Devamında ocak, şubat ve mart itibarıyla da devam ediliyor olacak. Pfizer için de aynı şekilde görüşmelerimiz var. Bizim aşımız da nisan ayı gibi devreye girer diye tahmin ediyoruz, her şey normal giderse. En az 3-4 aşının bir noktaya geleceğini uygulama şansı elde edebileceğimizi düşünüyorum."

Sağlık Bakanı Koca, aşı ile ilgili son gelişmeleri anlatmak üzere sözü Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serhat Ünal'a bıraktı.

Prof. Dr. Ünal, iki aşının faz çalışmasının hala devam ettiğini ve öncelikli olarak sağlık personelinde uygulandığını belirterek, "Bir yan etki çıkarsa daha çabuk müdahale etmek için sağlık çalışanlarını tercih ettik. Aşılanan kişi sayısı 500'ü geçti. Bu arada bu aşının dünyanın çeşitli ülkelerinde çalışmaları devam ediyordu. Bizim aşıladığımız kişilerde de ciddi bir yan etkiye rastlamadık. Yıl sonuna erken ruhsatla olacak gibi duruyor. Önümüzdeki yılın ilk aylarında aşılama başlayacak gibi inşallah bizim ülkemiz de bu ülkeler arasında yer alacak. Esas heyecanımız yerli aşının bir an evvel devreye girebilmesi." diye konuştu.

İSTANBUL'DA KISITLAMA OLUR MU?


"İstanbul'da herhangi bir kısıtlama olur mu?" şeklindeki soruya Bakan Koca, şöyle yanıt verdi:

"Bir kısıtlama düşünmüyoruz, alınması ve uyulması gereken tedbirlere vatandaşımızla birlikte 83 milyon bir olarak ve İstanbul'daki 16,5 milyon insanımız tedbirlere uyum göstermek noktasında kararlılık içinde olursa biz bunun üstesinden geliriz. Ankara'da 5 hafta önce İstanbul'un 5 katıydı, şu an İstanbul Ankara'nın 5 katı. Ankara bu tedbirlerle ilerledi. Dolayısıyla Ankara'da sokağa çıkma yasağı yapılmadan bu sonuçlar alındı. Diğer illerimiz için de aynı şeyi söylüyorum. 16,5 milyon vatandaşımız tedbirlere uyma noktasında bir hassasiyet gösterirse, üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirirsek bundan başarıyla çıkacağımızdan eminim."

GRİP AŞISI


Bakan Koca, grip aşısıyla ilgili bir soruyu ise şu şekilde yanıtladı:

"Grip aşısı son dönem çok işlenen bir konu oldu. Grip aşısı, bildiğiniz gibi bir yıl önceden sipariş edilir ve dünyada aşı arzı yüzde 20 oranında arttı. Herkesin aşı yaptırabilirliği zaten mümkün olamaz. Çünkü dünyada artış yüzde 20'yi geçti. Bizde ise bu aşamada 1 milyon 350 bin geçen yıldan biraz daha fazla olmak üzere sipariş etmiştik. Bazı ülkelerin daha yüksek dozda aşı temin ettiği söylenir. Mesela Almanya 26 milyon. Ancak geçen yıl Almanya'nın temin ettiği aşı 21 milyon. Yani yüzde 30'u geçmiyor. İngiltere bu yıl 30 milyon temin etti. Ancak geçen yıl 25 milyon temin etmişti. Geçen yıllarda serbest eczanelerden ücretli grip aşısı temin etme imkanı olmasına rağmen tüketilen aşımız 1 milyonun üzerindeydi. 5-10 milyonlar değildi. Dolayısıyla bunu yüksek oranlı temin etme şansınız zaten yok. Buna rağmen biz 2,2 milyon temin ettik, şimdi 3 milyonun üzerinde temin etme çabası içindeyiz. Yani geçen yılın 2-2,5 katı kadar yüzde 50 oranında bir artış gerçekleştirme çabasındayız. Diğer ülkelerde yüzde 30 civarında artış oldu."

SAĞLIK ÇALIŞANLARINA GRİP AŞISI


Koca, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nde gerçekleştirilen Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı'nın ardından soruları yanıtlarken, özellikle riskli alanda çalışan sağlık çalışanlarına da grip aşısı yapılacağını söyledi.

Sağlık çalışanlarına yönelik aşı çalışmasının gelecek hafta başlayabileceğini belirten Koca, "Sağlık çalışanları içerisinde riskli olanlar, bahsedilen, tanımlanan maddeler içerisinde olan kişiler zaten ayrıca şu dönemde aşılanmış oluyor. Burada 6 madde var, 6 maddenin ilk ikisi sağlık çalışanıyla gebeler. Biz önümüzdeki dönem gelen partiyle birlikte sağlık çalışanlarımız ve 26. haftadan sonraki gebeleri de ilave etmiş olacağız. Diğer maddeler şu an işlenmiş durumda ve talebe göre de bunu genişletmiş olacağız." diye konuştu.

Bakan Koca, "Önümüzdeki hafta, muhtemelen kasım ayının ilk haftası içinde ilk planda 12 bin sağlık çalışanımızı alım ilanına da çıkacağımızı buradan müjdelemek istiyorum." dedi.

İSTANBUL'DA KORONAVİRÜS VAKA SAYISININ ARTTIĞI İLÇELER HANGİLERİ?


Peki, İstanbul'da koronavirüs vaka sayısının en çok arttığı ilçeler hangileri? İstanbul'da hangi ilçelerin daha riskli olduğuna ilişkin bir soru üzerine Koca, şunları kaydetti:

"İstanbul'da son 1 hafta içinde vaka artış oranı yüzde 62. Büyükçekmece yüzde 123, Sarıyer yüzde 120, Bakırköy yüzde 104, Beylikdüzü yüzde 104, Bayrampaşa yüzde 99, Şişli yüzde 98, Kağıthane yüzde 89, Tuzla, Sancaktepe, Beykoz şeklinde gidiyor. İlçelerde yüzde 29 ile yüzde 123 arası artış, son 1 haftalık artış hızından bahsediyorum, İstanbul'un da toplamı son 1 haftada yüzde 62 oldu. Türkiye'deki hasta sayısının, bugün de söyledim, yüzde 40'a yakın, yüzde 38-39 oranında İstanbul'da olduğunu söylemek istiyorum. 2 bin 305 hasta sayısı, ağır hasta sayısı ise yüzde 30 civarında. 1836'nın yüzde 30'u."

VİRÜSÜN BULAŞTIRICILIĞI ARTTI


Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, virüsün mutasyona uğramasıyla ilgili bir değişiklik olmadığının bilindiğine değinirken, şöyle devam etti:

"Mutasyon daha çok bulaştırıcılığın artması şeklinde karşımıza çıkıyor. Daha önce 15-20 dakika yakın mesafede bir arada olunduğunda bulaşan virüsün, artık daha kısa süreli bir arada olduğunuzda bulaşabilir özelliği söz konusu. Kafe veya restoranda bir araya gelindiğinde maskenin kısa süreli devredışı kalması bile o bulaştırıcılığı sağlayan bir sebep oluyor. Son dönem, sadece İstanbul için söylemiyorum İstanbul için daha fazla, diğer illerimiz için de aynı şeyi söylüyorum, virüsün bulaştırıcılığı daha çok arttı. Bizim bu anlamda maskeye, mesafeye ve el hijyenine dikkat etmeyi ısrarla söylüyoruz ama kalabalık ortamlardan da mutlaka kaçınmamız gerekiyor. Özellikle bir araya gelmelerin, 6 veya 8 kişiden fazla olmamasına dikkat ediyor olmalıyız. Büyük kalabalıkların hele mesafenin korunamadığı büyük kalabalıkların ciddi risk olduğunu biliyoruz. Bulaştırıcılık eskiye göre daha hızlı bir bulaştırıcılığa dönmüş oldu."
Etiketler
Koronavirüs Manşet