Aydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de koronavirüs salgınının başladığı mart ayında, İstanbul ve Marmara Bölgesi'nin kırmızı renkte olduğunu ve en çok vakaların burada görüldüğünü söyledi.
Kontrollü sosyal hayatla birlikte haziran itibarıyla seyahatlerin de başladığını, özellikle İstanbul'dan Türkiye geneline bir dağılımın yaşandığını belirten Aydın, şöyle devam etti:
"İnsanların yaylaya, tarıma, kumsala gitmesi gibi nedenlerle İstanbul'un o kırmızılığı Türkiye haritasında bir bulut gibi en doğu sınırımıza kadar gitti. Yaklaşık 1 ay önce de Gaziantep, Şanlıurfa, Batman, Şırnak gibi doğu illerimizde vaka sayılarında bu nedenle bir yükselme görüldü. Taziye, düğün gibi toplu anlamda bir araya gelinen ortamlarda vakaların artmasına sebep oldu. Karadenizde ise tarım işçiliği, yaylaydı, horondu derken toplum, virüsü birbirine bulaştırdı"
KIRMIZILIK TEKRAR İSTANBUL'A YÖNELDİ
İstanbulluların evlerine dönmeye başladığını dile getiren Aydın, haritadaki kırmızılığın doğu sınırından tekrar İstanbul'a yöneldiğine işaret etti.
ANKARA'DA NEDEN YÜKSELİŞ OLDU?
Koronavirüs vaka sayılarında Ankara'daki en yüksek artışın yaşanmasının, çevre illerdeki hareketlilikten kaynaklandığını dile getiren Aydın, "Çankırılı Çankırı'ya gittiğinde İstanbul'daki Çankırılı da oraya gitti ve birbirlerini enfekte ettiler. Ankaralılar da döndüğünde birbirlerine bulaştırdılar ve sonuç olarak da Ankara, Türkiye'de en yüksek vakanın görüldüğü yer oldu. Son günlerde ise Ankara ve çevresinde bir düşüş yaşanıyor. Sağlık Bakanlığının en yüksek il olarak ilan etmesiyle birlikte vatandaşlar kurallara daha çok dikkat eder hale geldiler. Kalabalıklar, toplu taşımalar ve alışveriş merkezleri ziyaretleri azaldı." diye konuştu.
İSTANBUL KURALLARA UYARSA...
Prof. Dr. Aydın, koronavirüsle ilgili tedbirlerin cevabının 14 gün sonra görülebileceğine işaret ederek, şu uyarıları yaptı:
"Ankara o cevabı verdi. Çevre illeri de vermeye başladı. Bu ay sonuna doğru Ankara, Türkiye'nin birincil gündeminden çıkar. Ankara'nın aldığı tehlikeyi gördükten sonra İstanbul ve Marmara bölgesi tehlikeyi görmeden tedbir alırsa o zaman da İstanbul da kışı kolay geçirebilir.
Ankara gibi 'önce tecrübe edeyim, bütün enfeksiyonlar yayılsın, ondan sonra tedbir alayım' derse bedel öder. Toplu taşıma araçlarının kullanımının azalması, mesai saatlerinin kademelendirilmesi yapıldı. İl Pandemi Kurulu İstanbul'da da toplu taşıma kullanım oranlarını kademelendirir, mesai saatlerini düzerlerse, toplum da bu kurallara uyarsa İstanbul çok büyük bir bedel ödemez."
Aydın, toplumun davranışlarına yönelik ihtimallere göre öneride bulunduklarını ifade ederek, şunları kaydetti:
AKRABA, APARTMAN ZİYARETLERİNİ ASKIYA ALIN
"İstanbul için endişem, yaz dönemi Anadolu'ya gidip birbirini enfekte eden İstanbul kökenli hemşehrililerimizin, Anadolu'dan İstanbul'a döndüğünde apartman komşulukları ya da akraba ziyaretlerini çok yapması. O sohbetler yeniden İstanbul'da bulaşı artırabilir. İstanbullu yeniden korkulu günler yaşamak istemiyorsa hem apartman ziyaretlerini hem de birkaç aydır görmediği akrabalarıyla yapacağı sohbetleri askıya almalı. Ev içinde dahi mesafeli ve maskeli sohbetler yapmalı. Şu anda İstanbul'a dönenlerin, 14 gün kapalı ortamlarda bir araya gelmemeleri gerekir. İstanbul virüs salgınını belirli bir kontrol altına alana kadar bunun uzun süre devam ettirilmesi gerekir."