Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Nureddin Nebati, "Brezilya, ABD ve Avro bölgesi gibi ülkelerde politika faizinin enflasyonun altında belirlenmesine hiç sesini çıkarmayanlar, Merkez Bankamızın çekirdek enflasyonun üzerinde olmakla birlikte enflasyonun sınırlı olarak altında politika faizi belirlemesi durumunda kıyameti koparıyorlar." dedi.
Nebati, 1999-2002 döneminde ortalama yüzde 0,9 büyüme kaydeden Türkiye'nin 2003 yılından bu yana ortalama yüzde 5,1 büyüdüğünü belirterek şöyle konuştu:
"Böylece satın alma gücü paritesine göre ülkemizi dünya sıralamasında 17. sıradan 11. sıraya çıkardık. Büyümedeki bu güçlü seyrimizi, pandeminin etkisiyle küresel ekonominin yüzde 3,2, küresel ticaret hacminin yüzde 8,3 daraldığı ve küresel çapta doğrudan yabancı yatırım girişlerinin yüzde 35 gibi rekor bir oranda düşüş kaydettiği 2020 yılında da sürdürdük ve son dört çeyrektir pozitif büyüme kaydetmekteyiz. 2021 ilk çeyreğinde yüzde 7,2'lik büyümeyle salgının etkisinden en hızlı toparlanan ülkelerden biri olduk. İkinci çeyrekte de güçlü iç ve dış talebin katkısının yanı sıra düşük bazın etkisiyle yüzde 21,7'lik büyümeyle dünyada İngiltere'nin ardından ikinci sırada yer aldık."
Sanayide çarkların döndüğünü, turizm ve diğer hizmet sektörlerinin de salgının olumsuz etkilerinden kurtulduğunu söyleyen Nebati, "Kapasite kullanım oranı 2021 yılının üçüncü çeyreğinde ikinci çeyreğe göre 1,1 puan artarak eylül ayında 77,8 seviyesinde gerçekleşmiş ve reel kesim güven endeksi temmuz-ağustos döneminde ikinci çeyreğe göre 4,1 puan artarak ağustos ayında 112,2 seviyesine yükselmiştir. Bu veriler, bizlere 2. çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 40,5 büyüyen sanayide çarkların döndüğünü göstermektedir." dedi.
Nebati, seyahat yasakları ve salgının yeni dalgaları nedeniyle yılın ilk yarısını sönük geçiren turizm sektörünün temmuz itibarıyla toparlanma dönemine girdiğini, bu yılın ocak-ağustos döneminde ülkeye gelen yabancı ziyaretçi sayısının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 93,9 artarak 14 milyona yaklaştığını ifade etti.
İngiltere'nin Türkiye'yi seyahat sonrası zorunlu otel karantinası gerektiren kırmızı listeden çıkarmasının ardından yılın son çeyreğinde 200 bin İngiliz turistin Türkiye'yi ziyaret etmesinin beklendiğini belirten Nebati, "İkinci çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre toplamda yüzde 22,7 artan hizmetler sektöründe de salgının olumsuz etkilerinden kurtulmaktayız. Nitekim hizmet sektörü güven endeksi, Kovid-19 kısıtlamalarının olduğu nisan-mayıs ayından sonra artışını sürdürmektedir. Ağustos ayında da yüzde 1,2 artarak 116,1 seviyesine yükselmiştir." diye konuştu.
- "2021'i yüzde 9 civarında bir büyümeyle kapatacağız"
Türkiye'nin bu yıl yüzde 9 civarında büyüyeceğinin öngörüldüğüne işaret eden Nebati, "Uluslararası kuruluşlar da ülkemize yönelik büyüme beklentilerini yukarı yönlü revize etmişlerdir. Örneğin, Goldman Sachs Türkiye'nin 2021 yılı büyüme beklentisini yüzde 9,5'e, Fitch Ratings yüzde 9,2'ye, Standart&Poor's yüzde 8,6'ya ve JP Morgan yüzde 8,4'e yükseltmiştir. Geçtiğimiz günlerde OECD de küresel büyüme tahminini yüzde 5,8'den yüzde 5,7'ye düşürürken, Türkiye büyüme tahminini yüzde 8,4'e yükseltmiştir." ifadelerini kullandı.
Nebati, 2002 yılında 238 milyar dolar seviyesinde olan milli gelirin 960 milyar dolara kadar yükseldiğini belirterek şu bilgileri verdi:
"Son dönemde yaşadığımız olaylar nedeniyle bir miktar düşen milli gelirimizi bu yıl 800 milyar doların üzerine, OVP dönemi sonunda (2024) da yıllık ortalama yüzde 5,3 büyüyerek 1 trilyon doların üzerine taşıyacağız inşallah. 2002 yılında 36 milyar dolar olan ihracatımız 17 Eylül tarihinde yıllıklandırılmış olarak 211 milyar dolara ulaştı. Böylece, dünya ihracat pastasından aldığımız pay yüzde 1 seviyesine ulaştı. İhracattaki bu artış ile paralel olarak 1 milyar doların üstünde ihracat yaptığımız ülke sayısı 2002'de 8 iken 2021 Temmuz ayı itibarıyla yıllıklandırılmış ihracatta 42'ye, ürün sayısı da 2002'de 9 iken 2021 temmuz ayı itibarıyla yıllıklandırılmış ihracatta 46'ya yükselmiştir. Aynı şekilde 2002'de 31 bin 731 ihracatçı firmamız varken 2020'de 2002'dekinin 2,5 katından daha fazlası olan 82 bin 857 ihracatçı firmamız vardır. İhracatçı firma sayımızı önce 150 bine, sonra 300 bine ulaştıracağız inşallah. İhracatın ithalatı karşılama oranı da ocak-ağustos döneminde geçtiğimiz yıla göre 6,9 puan artarak yüzde 82,5'e yükselmiştir. İhracattaki bu ivmelenmeye ilave olarak bu yılın ocak-temmuz döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 73,3 oranında artarak 6,9 milyar dolar seviyesine ulaşan seyahat gelirleri cari dengenin iyileşmesine önemli oranda katkı sağladı. Böylece, 2020 sonunda 37,3 milyar dolar olan cari açık, temmuz itibarıyla 30 milyar doların altına (27,8 milyar dolar) gerilemiştir. Cari açığı bu yılın sonunda milli gelirimizin yüzde 2,6'sına, OVP sonunda da yüzde 1'ine indirmeyi tahmin etmekteyiz."
Karşılıksız çek sayısının toplam çek sayısına oranının 2019'da yüzde 3,2 olduğunu dile getiren Nebati, bu oranın 2021 yılının ocak-temmuz döneminde yüzde 1'e gerilediğine dikkati çekti. Nebati, konkordato ilan eden şirket sayısının 2018'de 1109, 2020'de 280, 2021'in ilk 7 ayında ise 167 olduğunu söyledi.
- "TCMB brüt rezervlerimiz yüzde 43'lük artışla 120,8 milyar dolara ulaşmıştır"
Nebati, ticari faaliyetlerdeki canlılıktan mutlu olduklarını dile getirerek, "Yurt içi beyaz eşya satışlarının yılın ilk 8 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12,1 artışla 5,9 milyona yükselmesi ve otomobil satışlarının yılın ilk 8 ayında yüzde 23,3'lük artışla 391 bine yükselmesi, tüketimin güçlü olarak seyrettiğini göstermektedir. Otomobil sektöründe matraha esas sınırı artırmamızla birlikte sıfır otomobil fiyatlarındaki azalışın bu sektörün daha da canlanmasına katkı sağlayacağını öngörmekteyiz." ifadelerini kullandı.
Muhalefetin Merkez Bankası (TCMB) varlıklarıyla ilgili eleştirilerine değinen Nebati, şunları kaydetti:
"Geçtiğimiz aylarda muhalefetin ağzına sakız ettiği rezervlerimiz de artış eğilimindedir. Geçen yılın 15 Mayıs'ında 84,4 milyar dolar olan TCMB brüt rezervlerimiz yüzde 43'lük artışla 120,8 milyar dolara ulaşmıştır. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında düşük borçluluk düzeyine sahip olmakla övünmekteyiz. Yakın zamanda yayınlanan Uluslararası Finans Enstitüsünün Küresel Borç İzleme Raporu'na göre Türkiye, ekonominin her bir bileşeninde düşük borçluluk düzeyine sahiptir."
Nebati, salgın sebebiyle devletlerin uyguladığı genişleyici para ve maliye politikaları, kuraklık, tedarik zincirlerindeki aksamalar ve küresel ekonomik aktivitenin canlanmaya başlamasının, dünya genelinde ham madde ve emtia fiyatlarının artmasına neden olduğunu belirterek şunları ifade etti:
"Bu durum hem dünyada hem ülkemizde fiyatlar genel seviyesinin hedeflerin üzerinde artmasına neden olmaktadır. Örneğin, İngiltere'de de TÜFE ağustos ayında yıllık yüzde 3,2 artarak 2012'den bu yana en hızlı yükselişini kaydetmiştir. ABD'de TÜFE 2020 Mayıs ayında yüzde 0,1 olmasına rağmen 2021 Haziran ayında 54 katına çıkarak yüzde 5,4 seviyesinde gerçekleşmiştir. Avro bölgesinde 2020'nin son 5 ayında negatif enflasyon görülmesine rağmen 2021'in Ağustos ayında yüzde 3 ile son 10 yılın en yüksek enflasyonu görülmüştür. 2019 Ağustos'tan 2020 sonuna kadar negatif ÜFE görülen Avro bölgesinde, 7 ay gibi kısa bir sürede ÜFE yüzde 11,2 seviyesine ulaşmıştır. Brezilya'da TÜFE 2020 Mayıs ayında yüzde 1,9 iken 2021 Temmuz ayında 5,1 katına çıkarak yüzde 9,7 olarak gerçekleşmiştir. OECD ülkelerinin ortalamasında TÜFE, 2020 Mayıs ayında yüzde 0,6 iken 2021 Haziran ayında 7 katına çıkarak yüzde 4,2 olarak gerçekleşmiştir."
Maliye politikaları ve yapısal önlemlerle enflasyonla mücadeleye katkıda bulunduklarını söyleyen Nebati, şöyle dedi:
"Buna göre, yönetilen/yönlendirilen fiyat ayarlamalarının yanı sıra belirli hizmet sektörlerine yönelik uygulanan KDV indirimleri enflasyonu azaltıcı rol oynamıştır. Yapılan indirim ve fiyat ayarlamaları sonucunda 102,6 milyar liralık kamu gelirinden vazgeçtik. Lira mevduatlara stopaj desteğinin uygulama süresini eylül sonuna kadar uzatmamız da enflasyonla mücadelemize katkı sağlamıştır. Ayrıca, haziran ayının sonunda Fiyat İstikrarı Komitesi'ni kurduğumuzu sizlere hatırlatmak isterim. Ekonomi politikalarının eşgüdüm içinde daha bütüncül bir yaklaşımla oluşturulmasını ve daha etkin uygulanmasını sağlamak amacıyla kurulan Ekonomi Koordinasyon Kurulu, fiyat istikrarının sağlanmasına da katkı sağlayacaktır. Bunlara ilaveten, son zamanlarda fahiş fiyat artışlarının önüne geçmek için denetimleri artırmaktayız. Merkez Bankası himayesinde oluşturacağımız Erken Uyarı Sistemi ile gıda fiyatlarında öngörülebilirliği artıracağız. Para ve maliye politikalarının güçlü eşgüdümüyle enflasyonun 2022'den itibaren kalıcı olarak düşük tek haneli seviyelere indirilmesini amaçlıyoruz."
"Son 19 yılda 9,5 milyon artırdığımız istihdamı, OVP döneminde de inşallah yılda ortalama 1 milyon 170 bin artıracağız." diyen Nebati, doğrudan pandemi desteğinin yıl sonunda 205,8 milyar liraya ulaşacağını söyledi.
Nebati, salgından etkilenen işletmelere çeşitli hibe destekleri sunulduğunu, vergi ve sosyal güvenlik prim ödemelerinde ertelemeler getirildiğini, KDV ve kira stopajlarında indirimler gerçekleştirildiğini ve son olarak salgından etkilenen konaklama, yeme-içme, ulaşım, iş yeri kiralama ve diğer hizmetlerde bu indirimlerin eylül sonuna kadar uzatıldığını hatırlattı.
Salgın sürecinde toplamda 705,5 milyar lirayı bulan hibe ve desteklerle milletin yanında olduklarını dile getiren Nebati, şunları söyledi:
"Bu hibe ve desteklerin ekonomik büyüklüğünün toplamda 734,2 milyar lira olacağını tahmin etmekteyiz. Bugüne kadar bütçeden ve çeşitli fonlardan sunduğumuz 177 milyar liralık destek yıl sonunda 205,8 milyar liraya ulaşacaktır. 2002 yılında toplam eğitim bütçesi 10,3 lira iken 212 milyar liraya ulaştı. Sağlık Bakanlığına ayrılan bütçeyi 27 kat artırdık. Hastane yatak sayımızı 164 binden 255 binin üzerine, nitelikli yatak sayımızı 19 binden 164 bine çıkardık. Hizmete aldığımız toplamda 22 bin 604 yatak kapasiteli 17 şehir hastanemizde sağlıkta hizmet kalitesini artırdık. Halen 13 şehir hastanemizin inşası sürüyor, bunlar da tamamlandığında şehir hastanelerimizin kapasitesini 41 bin 333'e çıkarmış olacağız."
- "Politika faizi dünyada artışta"
Muhalefeti eleştiren Nebati, "Ülkemizde enflasyonla mücadelede para politikaları ile üzerine düşen her şeyi yapan Merkez Bankamız muhalefet eli ile karalama kampanyalarının hedefine oturtuluyor. Nitekim Brezilya, ABD ve Avro bölgesi gibi ülkelerde politika faizinin enflasyonun altında belirlenmesine hiç sesini çıkarmayanlar, Merkez Bankamızın çekirdek enflasyonun üzerinde olmakla birlikte enflasyonun sınırlı olarak altında politika faizi belirlemesi durumunda kıyameti koparıyorlar. Nitekim bizim ligimizdeki ve bazı batı ülkelerindeki son enflasyon verileri ve politika faizleri şu şekildedir: Brezilya'da halihazırda enflasyon yüzde 9,7 iken politika faizi yüzde 6,25'tir. Meksika'da enflasyon yüzde 5,6 iken politika faizi yüzde 4,5'tir. Hindistan'da enflasyon yüzde 5,3 iken politika faizi yüzde 4'tür. ABD'de enflasyon yüzde 5,3 olmasına rağmen politika faizi yüzde 0-0,25 aralığındadır. Avro bölgesinde enflasyon yüzde 3 iken politika faizi yüzde sıfırdır." diye konuştu.