Endemi nedir, ne anlama geliyor? Pandemiden farkı nedir?

27 Ekim 2022 | 23:47
Avrupa Birliğinin (AB) ilaç düzenleyicisi Avrupa İlaç Ajansının (EMA) aşı stratejisinden sorumlu yetkilisi Marco Cavaleri, Kovid-19 salgını ve aşılarla ilgili son durum hakkında basın toplantısı düzenledi. "Tünelin sonundaki ışığa ne zaman ulaşacağız?" sorusunu yanıtlayan Cavaleri, “Bunu bilmiyoruz ama önemli olan ve gördüğümüz şey, virüsün daha endemik hale geldiği. Ancak şu anda endemi durumuna geldiğimizi söyleyemeyiz. Koronavirüs şu anda hala pandemik virüs gibi davranıyor. Bunu Omicron kaynaklı acil vakalar bize gösteriyor” ifadesini kullandı. Avrupa Birliği İlaç Ajansı tarafından yapılan bu açıklamayla birlikte "Endemi nedir, pandemi nedir? Pandemi ile endemi fark nedir?" merak edilmeye başlandı.

ENDEMİ NEDİR? PANDEMİDEN FARKLI MI?


Sağlık Bakanlığı'nın sitesinde yer alan bilgilere göre endemi; Bir enfeksiyon etkeninin veya hastalığın belirli bir coğrafyada veya toplulukta sürekli görülmesi durumudur. O bölgede veya toplumda hastalığın alışılmış bir prevalans hızının olması da genellikle endemik olduğu anlamına gelir. Endemi, andemik olarak da anılır.

Bakanlık şu örneği de veriyor: Tüberküloz (verem) ülkemizde endemik olarak görülen hastalıklardan biridir.

PANDEMİ NEDİR?


Pandemi ise  bir kıta hatta tüm dünya yüzeyi gibi çok geniş bir alanda yayılan ve etkisini gösteren salgın hastalıklara verilen genel addır. Pandemi, bir hastalığın, enfeksiyon etmeninin veya sağlıkla ilgili bir sorunun çeşitli ülkelerde veya bir kıtada yayılması, hatta tüm dünya gibi çok geniş bir alanda yayılım göstermesi anlamına gelir. Nüfusun önemli bir bölümünü etkilemektedir

Örneğin COVID-19, Türkiye'de ilk vakanın görüldüğü 11 Mart 2020 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından pandemi ilan edilmiştir.


SALGIN NEDİR?


Sağlık Bakanlığı salgın nedir sorusunu ise şöyle yanıtlıyor: Belirli bir alanda, belirli bir grup insan arasında, belirli bir süre boyunca beklenenden daha fazla vaka görülmesidir. Bununla beraber, salgın potansiyeli olan epidemiyolojik olarak bağlantılı iki veya daha fazla vaka ya da yeni görülen/elimine edilmiş veya eradike edilmiş
hastalığa ait tek bir vaka da salgın olarak değerlendirilmektedir. Çiçek, vahşi Polio virüsüne bağlı Poliomyelit gibi bazı hastalıklarda tek vaka görülmesi bile salgın olarak kabul edilir.

PANDEMİ TARİHİ: GEÇMİŞTEKİ PANDEMİLER NELERDİ?


Peki, geçmişteki pandemiler nelerdi? Pandemi tarihçisi, Rutgers Üniversitesi ve South Carolina Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nükhet Varlık, 8 Ağustos 2020 yılında pandemi tarihi ile ilgili AA muhabirinin sorularını yanıtlamıştı. Varlık, tarım toplumuna geçiş ve hayvanların evcilleştirilmesiyle hayvanlardan insana geçen hastalıkların yol açtığı pandemilerin toplumları bin yıllar boyunca etkilediğine değinirken, son yapılan arkeolojik ve genetik araştırmaların, örneğin veba hastalığının MÖ 3000'li yıllardan itibaren Avrasya kıtasında geniş çaplı pandemilere yol açtığını gösterdiğini aktarmıştı.

Tarihsel kayıtlarda yer alan Atina vebası (MÖ 430-426), Antonin vebası (165-180), Jüstinyen vebası (541-542) ve Kara Ölüm'ün (1346-1353) en çok bilinen salgınlar olduğunu dile getiren Varlık, şu bilgileri vermişti.



"Orta Çağ'ın sonlarından itibaren ticaret ve ulaşım ağlarının giderek genişlemesi, denizciliğin ilerlemesi ve coğrafi keşiflerle birlikte salgın hastalıklar da artmıştır. Bu dönemde eskiden beri var olan hastalıklara ilaveten çiçek, frengi, sarı humma gibi hastalıklar, özellikle yeni ulaştıkları bölgelerde, kitlesel ölümlere neden olmuştur. Örneğin Avrupalılar tarafından Amerika kıtasına taşınan kızamık, çiçek gibi hastalıklar, bunlara karşı bağışıklığı olmayan yerli halka bulaşınca çok ağır kayıplara yol açmıştır. Genetik araştırmalarından öğrendiğimiz şaşırtıcı bir buluş da kitlesel ölümlere yol açan bu hastalıklar arasında bir tür salmonella da olduğu yönünde. Öyle ki milyonlarca insanın hayatını kaybettiği bu salgınlar sonucu Amerika kıtasındaki yerli nüfus neredeyse yok olma noktasına gelmiştir. Yeni Çağ boyunca eski enfeksiyon hastalıklarının yayılımı artmakla birlikte yeni hastalıklar ortaya çıkmış ve bunların dolaşımı gitgide hızlanmıştır. 19. yüzyıla gelindiğinde demiryolu ve buharlı gemilerle daha da hızlanan ulaşım ve taşımacılık, başta kolera ve veba olmak üzere birçok salgın hastalığın yayılımını artırmıştır."

Doç. Dr. Varlık, 1918-1920 arasında tüm dünyada büyük kayıplara yol açan ve "İspanyol gribi" olarak da bilinen enflüanza pandemisinin en az 50 milyon insanın ölümüyle sonuçlandığını kaydederek, şöyle konuştu:

"Ticari hava taşımacılığının yaygınlaşmasıyla insanların küresel hareketleri katbekat hızlanmış ve hastalıkların yayılması daha önce eşi benzeri görülmemiş bir seviyeye ulaşmıştır. Özellikle 20. yüzyılın sonlarına doğru yeni çıkan enfeksiyon hastalıkları, küresel sağlık sorunları arasında önemli bir yer tutar. Bunlar arasında başta HIV/AIDS olmak üzere hayvan kökenli değişik grip türleri de sayılabilir. Örneğin 1957-1958 yıllarındaki Asya gribi 2 milyon, 1968-1969 yıllarında yaşanan Hong Kong gribi de yaklaşık 1 milyon insanın hayatını kaybetmesine neden olmuştu. Yaklaşık son 20 yıllık döneme baktığımızda ise SARS, MERS, Ebola, Zika, Kuş Gribi ve Domuz Gribi salgınlarını da sayabiliriz."

https://www.ekonomist.com.tr/haberler/ispanyol-gribinden-sonra-normal-hayata-nasil-donuldu-virus-yok-oldu-mu.html