Uluslararası Enerji Ajansı'nın "Dönüşümdeki Elektrik Sistemleri" raporu, elektrik sistemlerinde gelişen zorluklara nasıl yanıt verileceğine ilişin öneriler sunuyor.
Rapora göre, dünya toplam enerji talebinin yüzde 20'sini oluşturan elektriğin 2040'ta petrolü geçerek dünyadaki en büyük enerji kaynağı olacağı öngörülüyor.
Aynı zamanda karbon emisyonlarının en büyük sorumlusu olan elektrik sektörü, yenilenebilir enerji kaynaklarındaki hızlı büyümeyle emisyonların azalmasında itici bir güç olarak da görülüyor.
Elektrik tedariğinin güvenle sürdürülebilmesi için siber saldırılar, iklim değişikliğinden kaynaklanan aşırı hava olayları ve yenilenebilir enerji kaynaklarının şebeke entegrasyonunun sağlanabilmesi için dünyada daha kapsamlı bir yaklaşım gerekiyor.
Planlamaların temel parçası olmalı
Maliyetleri hızla düşen yenilenebilir enerji kaynaklarının toplam elektrik üretimindeki payı, rüzgar ve güneş enerjisi başta olmak üzere artıyor. Rüzgar ve güneş enerjisinin küresel elektrik üretimindeki payının 2040'ta bugünkü seviyesi olan yüzde 7'den yüzde 45'e yükseleceği, tüm yenilenebilir enerji kaynaklarının payının ise yüzde 70'in üzerine çıkacağı öngörülüyor.
Diğer enerji kaynaklarına göre dağıtık ve değişken bir şekilde elektrik üreten rüzgar ve güneş enerji santrallerinin şebeke esnekliğinin sağlanmasına ihtiyaç duyuluyor. Bunun için elektrik şebekesine küresel çapta yatırım yapılması gerekiyor.
Öte yandan, elektrik sistemlerinde artan dijitalleşme sistemleri siber saldırılara açık hale getiriyor. Siber saldırıları olabildiğince engelleyebilmek için hükümetlerin siber dayanıklılık önlemlerini belirlemesi ve planlamalarının temel bir parçası haline getirmesi öneriliyor.
İklim değişikliğinden kaynaklanan aşırı hava olaylarına karşı elektrik sistemlerinin daha dirençli olması için ise elektrik güvenliği stratejilerinde iklim direncine öncelik verilmesi ve gerekli yatırımların yapılması gerekiyor.
Fırsatlar ve zorluklar bir arada
IEA Başkanı Fatih Birol, rapora ilişkin yaptığı değerlendirmede, dünyada temiz enerji dönüşümünün başarılabilmesi için elektriğin her zamankinden daha önemli hale geldiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Bugün, elektrik sektörünün 100 yıl önce ortaya çıkmasından bu yana geçirdiği en büyük dönüşüme şahit oluyoruz. Bu değişiklikler, elektrik üretiminde yeni kaynakların oluşması, dijital teknolojiler, yeni iş modelleri ve depolama gibi birçok yenilikten kaynaklanıyor. Çok heyecan verici ve geleceği parlak bu değişimler, karmaşık elektrik sistemlerinin işletilmesinde yeni zorlukları da beraberinde getiriyor."
Birçok ülkenin benzer zorluklarla karşılaştığını ifade eden Birol, politika yapıcıların ve düzenleyicilerin birbirlerinin deneyimlerinden faydalanabileceğini sözlerine ekledi.