The Gloom, Boom & Doom Report'un yayıncısı ve editörü, İsviçreli yatırımcı Faber, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Batı ekonomilerinde hükümetlerin salgın konusunda üretimi durduran tedbirleri nedeniyle işletmelerin yüzde 30'unun bir daha açılmayacağını söyledi.
Yabancı yatırımcılar için Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde yatırım fırsatları bulunduğunu aktaran Faber, "Türk varlıkları, değerinin altında. Türkiye (yatırımlar için) görece cazip. Türkiye'de hisse senedi almayı düşünüyordum. Almadım ve piyasada düşüş yaşandı. Fakat şimdi bazı hisse senetlerine yatırım yapmayı düşünüyorum." ifadelerini kullandı.
Faber, her şeyden önce Batı dünyasının Türk şirketlerinin çok iyi yönetildiğini anlamadığını, Türk şirketlerinin Orta Asya ile iş yapabildiğini aktararak, "Eğer Orta Asya'ya açılmayı istiyorsanız Türk şirketleri çok iyi bir araç." ifadesini kullandı.
Çin'in ABD ile yaşadığı gerilime rağmen hisse senedi piyasasının iyi bir performans sergilediğini ifade eden Faber, önümüzdeki dönemde Çin hisse senedi piyasasında düzeltme görülebileceğini söyledi.
"Gelişen piyasalar, değerinin altında hisseleri içeren bir hazine koleksiyonu gibi"
Irak ve Özbekistan'ın gelişen hisse senedi piyasaları açısından fırsatlar sunduğunu aktaran Faber, "Özbekistan'da yatırımları olan bir şirketin yönetim kurulundayım. Orada yatırımlar yaptık. 3 ay içerisinde yüzde 20'nin üzerinde artış gözlemledik." diye konuştu.
- Kripto para piyasasında yeni rekor: 2 ayda ikiye katlandı
- Kripto paralarla ilgili kritik uyarı
- Ünlü marka Bitcoin ile kahve satışına başlıyor
Faber, gelişen piyasaların, "değerinin altında hisseler içeren bir hazine koleksiyonu gibi" olduğunu söyledi.
Yeni dünya düzeninde Türkiye'nin yeri
Ünlü yatırımcı Faber, dünyada salgın sonrasında güç dengesinin değiştiğini, ilerleyen dönemde ABD'nin, güç kaybedeceğini, bu nedenle Rusya ve Çin ile jeopolitik gerilimleri artırabileceğini kaydetti.
Faber, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan bahsederken, "Bazı insanların onu sevdiğini, bazı insanların da sevmediğini söyleyebiliriz. Fakat o bir lider. Esasen Amerika'ya ve AB'ye karşı çıkma cesaretine sahip. Bunu kabul etmemiz gerekiyor." dedi.
İngiltere ve Türkiye'nin AB dışında kalmaya devam etmesi gerektiğini savunan Faber, şöyle devam etti:
"Bence Avrupa'daki her ülke Türkiye ya da İngiltere gibi olmayı, birlikte olmamayı diler. Avrupa'da çoğu insan AB'den nefret ediyor. Fakat politikacılar AB'yi seviyor. Çünkü çok fazla para kazanıyorlar. Oradan komisyon alınıyor, buradan komisyon alınıyor. Avuçlarına para akıyor. Fakat sıradan insanların en son istediği şey birlikte üye olarak kalmak. Türkiye, AB'ye hiçbir zaman üye olmamalı. Asla..."
Faber, yeni dünya düzeninde Türkiye'nin Arap dünyası, Çin, Rusya ve Hindistan ile iyi ilişkilere sahip olmasının önemli olduğunu vurguladı.
"Bence kemer sıkma yeniden gündeme gelecek"
Marc Faber, gelişen ekonomilerin, salgında derin darbe alan ekonomilerini yenide ayağa kaldırmak için para musluklarını açma yoluna gittiğini belirterek, "Bence kemer sıkma yeniden gündeme gelecek. İsteyerek değil, kazara gelecek. Her ülkede para basmak, servet yanılmasına yol açar. Bir süre devam eder ama sonuçları çok kötü olur." şeklinde konuştu.
Yatırımcıların yatırımlarını çeşitlendirmesinin faydalı olacağını ifade eden Faber, "Temkinli bir şekilde yatırım çeşitlendirmesi yapmak gerekiyor; farklı para birimlerinde, farklı ülkelerde, farklı hisse senetlerinde çeşitlendirmek gibi... Emlak, nakitte çeşitlendirme gibi... Bu çeşitlendirme, değerli metalleri ve son dönemde insanların önerdikleri gibi kripto para birimlerini içerebilir." dedi.
Kripto paraların değerlendirmesi
Yatırım uzmanı Faber, kripto paralara değinirken, "Bitcoin ve kripto para birimleri konusunda bana yazan iki uzmanım var. Onlar bana 'kaybetmeyi göze aldığınız kadarını kripto para birimlerine yatırın' dedi." ifadesini kullandı.
Bazı hükümetlerin önümüzdeki dönemde kripto para birimlerini vergilendirmeye çalışacağını ifade eden Faber, "Tabii ki vergilendirecekler. Başarılı olan ne varsa vergilendirilir. Bu hükümetlerin demir kanunudur. Başarısız olan ne varsa da genellikle sübvanse edilir." dedi.