KEŞFİN MADDİ DEĞERİ NE KADAR?
Böylece, Türkiye'nin Karadeniz'de keşfettiği toplam gaz miktarı 405 milyar metreküpe yükseldi. Yapılan hesaplamalara göre, söz konusu keşfin potansiyel ekonomik değeri mevcut fiyatlarla yaklaşık 85-90 milyar dolar seviyesinde bulunuyor.
AA'nın haberine göre keşif, Türkiye'nin bugüne kadar kara ve deniz sahalarında gerçekleştirdiği 16,6 milyar metreküplük toplam üretiminin 25 katı seviyesinde bulunuyor.
- TPAO keşfedilen doğalgazla ilgili detayları paylaştı: Bu yıl ilk sırada
Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni gaz rezervini açıkladı
KAÇ YILLIK GAZ İHTİYACINI KARŞILAR?
Yıllık doğal gaz tüketiminin 45 milyar metreküp olduğu dikkate alındığında, bölgede keşfedilen gaz Türkiye'nin yaklaşık 8 yıllık gaz tüketiminin tamamını karşılayabilecek seviyede bulunuyor fakat teknik olarak sahadaki üretim kademeli artışla gerçekleştirilebiliyor.
Bu kapsamda, Karadeniz'de 2023'te başlaması hedeflenen doğal gaz üretiminin yılda 5 ila 10 milyar metreküp seviyesinde yapılabileceği, en yüksek üretim (plato) seviyesine ise 2026'da ulaşılarak 15 milyar metreküp gaz üretilebileceği belirtiliyor.
Böylece, Karadeniz'deki sahadan Türkiye'nin yıllık doğal gaz ihtiyacının yaklaşık yüzde 30'unun karşılanabileceği hesaplanıyor. Türkiye'nin geçen yıl sonu itibarıyla 12-13 milyar dolar olan doğal gaz ithalatının Karadeniz'den yapacağı üretimle yılda 3-4 milyar dolar azalması bekleniyor.
SAHADAN KIYYIA 200 KM BORU HATTI
Sahadaki doğal gazın Türkiye'nin ulusal şebeke sistemine bağlanması için ise sahadan kıyıya uzanan yaklaşık 200 kilometrelik boru hattının inşa edilmesi planlanıyor.
Aynı zamanda, Karadeniz'deki sahada üretime başlanmasıyla Türkiye'nin uluslararası doğal gaz piyasalarında "üretici ülkeler" sınıfına gireceği ifade ediliyor.
YENİ KEŞİFLER DE MÜMKÜN OLABİLİR
Türkiye Doğal Gaz Dağıtıcıları Birliği (GAZBİR) Başkanı Yaşar Arslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Fatih sondaj gemisinin Karadeniz'de daha önce keşfettiği 320 milyar metreküplük gaz rezervinin bir başlangıç olduğunun daha önce Cumhurbaşkanı Erdoğan ve enerji yönetimi tarafından ifade edildiğini anımsattı.
İlk keşfin yaklaşık 2 bin metre su derinliğinde ve 2 katmanda yapıldığını aktaran Arslan, "Yapılan teknik incelemelere göre, biri 100-110 metre, diğeri ise 350-400 metre civarında 2 katmanda daha benzer kalitede doğal gazın olduğu saptandı. Buradaki testlerin tamamlanması ve teknik değerlendirmelerin yapılmasıyla Türkiye'nin bulduğu gazda rezerv artırımı gündeme geldi. Bölgede sismik araştırma gemilerinin arama ve sondaj faaliyetlerine devam etmesiyle yeni keşiflerin veya katmanların ortaya çıkarak mevcut rezervin daha yukarı çekilebileceğini düşünüyorum. Karadeniz’de faaliyetlerin kararlılıkla devam etmesiyle önümüzdeki aylarda da yeni keşifler mümkün olabilir." değerlendirmesinde bulundu.
ZENGİN VE KALİTELİ GÖRÜNÜYOR
Arslan, keşfedilen doğal gaz miktarının artışının üretilebilir doğal gaz miktarında da artış anlamına geldiğini belirterek, "Bu anlamda geleceğe daha umutlu bakabiliriz." dedi.
Karadeniz’de yapılan son sismik araştırmalarla bölgede yer alan doğal gaz rezervinin zengin ve kaliteli olduğunun görüldüğüne işaret eden Arslan, Romanya gibi Karadeniz'e kıyısı olan ülkelerin daha önce keşifler yaptığını fakat üretim aşamasında zorlandığını anlattı.
YENİ BİR SAYFA OLACAK
Arslan, Türkiye'nin bölgesinde doğal gaz alanında lider ülkelerden olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Ülkemizin geçmişten günümüze edindiği sektör tecrübesi ve gerekli noktalarda bilgi transferiyle Karadeniz'de doğal gaz üreten ülkelerden biri olacağına inanıyoruz. Sakarya Doğal Gaz Sahası, Türkiye'nin hidrokarbon arama faaliyetlerinde yeni bir sayfa olacak. Karadeniz ve Akdeniz'deki derin deniz keşifleri konusunda bilgi, deneyim ve tecrübe kazanmasına katkı sağlayacak ve Türkiye'nin doğal gaz piyasasında ticari ve teknik konuda merkez olması yolunda atılan en büyük adımlardan olacak."
Karadeniz'de 2 ay içerisinde keşfedilen doğal gaz miktarının 320 milyar metreküpten 405 milyar metreküpe yükseldiğini kaydeden Arslan, "Bu miktar Türkiye'nin 8 yıllık doğal gaz ihtiyacının tamamını karşılayabilecektir. Sahadan yılda 15 milyar metreküp üretim yapılmasıyla, Türkiye'de hane halkı doğal gaz tüketiminin tamamının yaklaşık 25 yıl boyunca yerli kaynaklardan karşılanabileceğini öngörüyoruz." bilgisini paylaştı.
Arslan, Türkiye'nin gelecek 5 yılda 30 milyar metreküplük uzun dönemli doğal gaz alım kontratlarının süresinin sona erdiğine dikkati çekerek, Karadeniz'deki keşfin kontrat yenileme görüşmelerinde ve ithal gazın maliyetini azaltma konusunda avantaj sağlayacağını vurguladı.
AGRESİF BİR SONDAJ TAKVİMİ
Norveç'teki bağımsız enerji araştırma kuruluşu Rystad Energy Petrol ve Gaz Analisti Palzor Shenga da Türkiye'nin doğal gaz ihtiyacının neredeyse yüzde 99'unu ithal ettiğini söyledi.
Son yıllarda yenilenebilir enerji kapasitesindeki artışla Türkiye'nin gaz tüketiminin kısmen azaldığını dile getiren Shenga, şöyle devam etti:
ZAMANLAMA İYİ OLDU
"Buna rağmen, biz Türkiye'nin doğal gaz talebinin 2030'da 55 milyar metreküpün üzerinde olacağını öngörüyoruz. Bu yüzden, eğer Türkiye Sakarya Gaz Sahası'nda açıklanan bu gaz miktarını üretime geçirebilirse, enerji portföyündeki dinamikleri tamamen değiştirecek ve doğal gazda kendine yeterli olma yolunda emin adımlarla ilerleyecek. Ayrıca, bu keşif daha iyi bir zamanlamada olamazdı çünkü gelecek yıl Türkiye'nin uluslararası uzun dönemli gaz kontratlarının yüzde 25'inin süresi sona eriyor. Bu yüzden, Sakarya Gaz Sahası'ndaki gelişmeler Türkiye'nin gaz kontrat görüşmelerinde diğer tedarikçilere kıyasla daha iyi fiyatlar alabilmesi için fırsat sunacak."
TESTLER YAPILMASI GEREKİYOR
Shenga, gaz keşfinin şu anda ilk aşamalarında olduğunu ve bazı testler yapılması gerektiğini ifade ederek, "Önümüzdeki birkaç yılda Türkiye'nin agresif bir sondaj takvimine şahit olabiliriz. Bu büyüklükteki bir saha hem teknik olarak hem de sermaye olarak yoğun bir çalışma gerektiriyor." ifadesini kullandı.
Karadeniz'in hidrokarbon kaynakları açısından her zaman potansiyelli bir bölge olduğunu belirten Shenga, bu potansiyelin derin deniz sondajlarında yaşanan bazı başarısızlıklardan dolayı ortaya çıkarılamadığını kaydetti.
Shenga, bölgedeki rezervlerin karakteristik açıdan farklılık gösterebileceğine işaret ederek, "Tüm bu gelişmeler 2012'de Karadeniz'de çalışma yürüten büyük şirketlerin bölgeden çıkmasına yol açtı. Türkiye'nin bu büyüklükteki bir rezervinin bir kez daha bölgeye şirketleri çekebileceğini düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.