Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan KDV indirimi açıklaması

28 Ekim 2022 | 01:11
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Temel ihtiyaç maddelerinden olan deterjan, sabun, tuvalet kağıdı, peçete, bebek bezi gibi ürünlerin KDV'sini yüzde 18'den yüzde 8'e indirme kararı aldık." dedi. Erdoğan: "Yeme içme hizmetlerinin tamamında KDV oranını yüzde 8 olarak belirliyoruz." diye konuştu.

  • "Satın alınan konut nerede olursa olsun, metrekaresine göre değişen kademeli KDV uygulamasına tabi olacaktır."

  • "Afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi kapsamındaki konutlarda 150 metrekareye kadar yüzde 1, aşan kısmı için yüzde 18 KDV tahakkuku yapılacaktır."

  • "Arsa ve arazilerin KDV oranını yüzde 8'e indirerek, inşaat sektörünün üzerindeki finansman yükünü azaltıyoruz."

  • "Net alanı 150 metrekareyi aşmayan konutlarda KDV yüzde 8'dir."

  • "Oto galericilerinin araç alım satımında elde ettikleri kar ile yat, kotra, tekne ve gezinti gemileri satışında yüzde 1 olan KDV'yi yüzde 18'e yükseltiyoruz"


Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan,, konuşmasına, geçen haftalarda ülkenin gündeminde iki ayrı köprüyle ilgili gelişmelerin bulunduğunu, bunlardan birisinin 1915 Çanakkale Köprüsü, diğerinin de Karadeniz'in kuzeyinde süren krizin çözüm yolunda kurmaya çalıştıkları "barış köprüsü" olduğunu söyledi.


RUSYA-UKRAYNA KRİZİ


Ukrayna-Rusya Savaşı'nda, 2014'ten beri devam eden krizin diyalog, uzlaşma, anlaşma yoluyla çözümü için samimi gayret gösteren neredeyse tek ülkenin Türkiye olduğunu söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Herkesin tahrik peşinde koştuğu günlerde biz taraflara her fırsatta barışın tesisini telkin ettik. Bugün de her iki tarafın da hakkaniyetine, samimiyetine, dostluğuna güvendiği yegane ülke olarak barış yolunda en çok çabayı gösteren ülke durumdayız. Nitekim savaşan ülkeler arasındaki en üst düzey temas olan Dışişleri Bakanları Toplantısı Antalya'da yapıldı. Ateşkes ve barış müzakerelerini yürüten Rusya ve Ukrayna heyetleri, yarın İstanbul'da tekrar bir araya geliyor. Toplantı öncesi biz de heyetlerle bir araya gelerek kısa bir görüşme yapacağız. Sayın Putin ve Sayın Zelenskiy ile sürdürdüğümüz telefon trafiğinin de olumlu bir istikamette seyrettiğini söyleyebilirim."



Erdoğan, salgının tetiklediği sağlık ve ekonomik krizler Rusya-Ukrayna savaşıyla derinleşirken Türkiye'nin yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla yoluyla büyüme stratejisinden taviz vermeden yolunda ilerlediğini söyledi.

Ülke ve millet olarak bu mücadeleyi verip, pek çok badireyi atlatırken bedeller de ödendiğini dile getiren Erdoğan, terör örgütleriyle huzura, 15 Temmuz'da istiklale, sosyal medya tehditleri üzerinden ekonomiye saldıranların ülkedeki herkesi bunun yıkıcı sonuçları altında bırakmayı planladığını ifade etti.

Akdeniz'deki güç kavgasında gerilimi sürekli yükseltenlerin niyetinin, bugünle birlikte geleceği de ipotek altına almak olduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:

"Salgında gelişmiş ülkeler bile çaresizce sağa sola savrulurken Türkiye'nin sağlık hizmetlerini ve tedarik kanallarını ayakta tutması karşısında birilerinin midelerine kramplar giriyordu. Son olarak Rusya-Ukrayna krizinde ülkemizi savaşın tarafı yapmak için var güçleriyle çalışanların bizim kurduğumuz 'barış köprüsü'nü yürekleri daralarak izlediğini biliyoruz. Aynı çevrelerin ülkemizin son 20 yılda ortaya koyduğu büyük kalkınma hamlesinin sembollerinden biri olan 1915 Çanakkale Köprüsü'nün o görkemli görüntüsü altında ezildiklerinin de farkındayız.

Buradan bizim nezdimizde ülkemizi ve milletimizi hedef alanlara mesajımızı altını çizerek bir kez daha tekrarlıyorum. Unutmayın orta açıklıkta daha önce Japonya bir numara iken, şu anda bu köprümüz dünyanın bir numarası olmuştur. Bundan dolayı herhangi bir takdirinizi beklemiyoruz. Ama takdir etmeniz sizi küçültmez tam aksine büyütür. Büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasını engellemeyi başaramayacaksınız. Türkiye'nin adil ve samimi duruşuyla bölgesinde ve dünyada barışın, huzurun, güvenin köprüsü haline dönüşmesini engelleyemeyeceksiniz."

"Son söz milletimizindir"


Türkiye'nin en büyük on ekonomi arasına girerek kendisi ve tüm dostları için yeni bir dünya inşası gayretlerinin de baltalanamayacağını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Nice zorlu mücadeleleri beraberce yürüttüğümüz, nice hayati imtihanları birlikte geçtiğimiz, nice mümkün değil denilenleri birlikte başardığımız milletimizin 2023'te bu kutlu yürüyüşe bir kez daha güç vermesine mani olamayacaksınız. Bugüne kadar ülkemize kazandırdığımız eser ve hizmetler elbette önemli ama asıl bundan sonra yapacaklarımızla Türkiye'yi dünyanın en üst ligine çıkartacağız.

Geçmişte ülkemizin benzer fırsatları değerlendirmesinin önüne darbelerle, cuntalarla, vesayet oyunlarıyla defalarca geçmişler. Bu defa onlara aynı keyfi yaşatmayacağız. Zorluklarımız yok mu, sıkıntılarımız yok mu, eksiklerimiz yok mu, önümüze döşenen mayınlar, ayağımıza dolanan ipler, işimizi zorlaştıran tuzaklar yok mu? Hepsi de var. Ama bunların tamamının üzerinde bizim ülkemizi güçlü, milletimizi müreffeh yapma inancımız, irademiz, hazırlığımız, birikimimiz, imkanımız, kararlılığımız var. Herkesin bir hesabı, bir planı olabilir. Fakat en büyük hesap ve en büyük plan sahibi Allah'tır. Herkesin içinden geçen niyetler, kalbinde yatan aslanlar olabilir fakat son söz milletimizindir. Biz bugüne kadar Rabb'imizden gelen takdire, milletimizin verdiği her karara ram olduk, teslim olduk. İnşallah 2023'e kadar gece gündüz çalışarak, güçlü taraflarımızı tahkim, zayıf taraflarımızı takviye ederek milletimizle aramızdaki gönül köprülerini daha da sağlamlaştıracağız."

Köprünün her şeyden önce, 140 yıl önce benzer bir projeyi düşünen, hazırlığını yaptıran ancak ülkenin o dönemdeki şartları sebebiyle bunu hayata geçiremeyen ecdada bir armağan olduğunu ifade eden Erdoğan, "Aynı şekilde köprü 107 yıl önce Çanakkale'de imanıyla, yüreğiyle, canıyla, dişi, tırnağıyla yürüttüğü bir savaş sonunda büyük bir zafer kazanan tüm kahramanlarımıza bir şükran, bir minnet, bir teşekkür ifadesidir. Yine bu köprü, Cumhuriyetimizin bir asra yaklaşan muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkma mücadelesinin günümüz teknolojisiyle tecessüm etmiş halidir." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, temelinin atıldığı günden açılışının yapıldığı ana kadar her aşamasını adım adım bizzat takip ettiği bu eserin, hayırlı olmasını diledi.

Türkiye'nin sahip olduğu her büyük eser gibi bu projenin de Türkiye'ye kazandırılmasında pek çok engeli aşmak zorunda kaldıklarını dile getiren Erdoğan, "Hatırlarsanız, boğaza yapılan ilk köprüyü inşa ederken birileri bu eserin İstanbul'a yapılmış en büyük kötülük olduğunu söyleyebilecek kadar ileri gitmiş, projeyi sabote etmek için her yolu denemişlerdi. Buna rağmen artık adı 15 Temmuz Şehitler Köprüsü olan bu eser tamamlanıp hizmete açılmıştı. İkinci köprü yapılırken bu defa aynı hezeyanlar, rahmetli Özal üzerinden tekrar sergilenmişti. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü de bu utanç verici tartışmaların eşliğinde inşa edilip, bitirilmişti." dedi.

Erdoğan, 1915 Çanakkale Köprüsü'nün bir diğer önemli özelliğinin ise kamu-özel iş birliği modeliyle, yap-işlet-devret yöntemiyle Türkiye'ye kazandırılması olduğunu belirterek, "Ama Bay Kemal, yap-işlet-devret ne demektir inanın bilmez, anlamaz. Bu öyle her yiğidin karı değil, bunun için bu alanda mürekkep yalamak lazım, böyle bir durum yok. Yıllardır birileri bu yatırım modeli üzerinden bizi itham ediyor, bize bühtan ediyor, bizi yerden yere vuruyor. İGA'yı yaptık onunla ilgili de konuştular. Şimdi 'İGA nedir' diye sorsan bilmez. Şu anda dünyadaki ilk üç havalimanından bir tanesi İstanbul Havalimanı." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çanakkale'deki eserin ihtişamını insanların kafasında soru işaretleri oluşturarak gölgelemek isteyenlerin hemen harekete geçtiklerini belirterek, "İşte İstanbul Havalimanı da aynı şekilde dünyada gerçekten çok büyük sesler getirdi, hala da devam ediyor. Şimdi yüklenici firmalar, işletmeci firmalar buraya ilave bazı proje tadilatıyla güzellikler yapacaklar. 'Geçmediğimiz köprünün parasını ödüyoruz' çarpıtması yaptılar. En somut örneği olan bu bühtanları elbette biz kale almıyoruz, bir kulağımızdan girip öbüründen çıkıyor." diye konuştu.

"İşletme sürelerinin sonunda da yapılan eserler devlete geçecektir"


Bu yalanlar sebebiyle tereddüde düşen vatandaşların olabileceğini belirten Erdoğan, kısaca kamu-özel ortaklığı veya yap-işlet-devret projelerinin ne anlama geldiğini bir kez daha hatırlatmak istediğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kamu-özel ortaklığı projelerinin tüm dünyada yaygın olarak kullanılan bir altyapı modeli olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dünyada sadece 2021 yılında bu modelle 35,6 milyar dolarlık yatırım yapılmıştır. Türkiye bu modeli en verimli şekilde kullanan Avrupa'da 3'üncü, dünyada 13'üncü ülke durumundadır. Almanya, yeni otoyol projelerinin önemli bir kısmını bu modelle hayata geçirme kararı almıştır. Amerika, bir süre önce açıkladığı 1,5 trilyon dolarlık altyapı projesinin önemli bir bölümünü bu modelle hayata geçirecektir. Ülkemiz geçtiğimiz 20 yılda ulaştırma ve haberleşme alanında bu modelle 37,5 milyar dolarlık yatırıma kavuşmuştur. Bay Kemal, bak bunları milli bütçeden yapmadık. Kendileri tedarikçi aynı zamanda yatırımı yaptılar ve belli bir süre bunu işletiyorlar. Yapılan analizler 2024 yılında kamu-özel ortaklığı projelerinin hazineye olan yükünün neredeyse sıfırlanacağını, bir sonraki yıldan itibaren de katlanarak artan bir gelir kaynağı haline dönüşeceğini gösteriyor. Tabii bu hesap sadece garanti rakamlarıyla ilgilidir. Yatırımın devreye girdiği andan itibaren devletin vergi, zaman, akaryakıt, bu noktada tabii akaryakıt tasarrufu ekonomik canlılığın getirdiği kazançlar başta olmak üzere elde ettiği gelirler kamunun kar hanesine hemen yazılmaya başlanmaktadır. Kamu-özel iş birliği modeliyle 2003-2021 yılları arasında hayata geçirilen yatırımların ülkemizin milli gelirine 395 milyar dolar, üretime 838 milyar dolar, istihdama 1 milyon kişi katkısı zaten olmuştur. Bu katkı her geçen yıl artarak sürecek, işletme sürelerinin sonunda da yapılan eserler devlete geçecektir."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya Havalimanı ile ilgili, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu'na, "Antalya ile ilgili tahsilatı yaptınız mı, ne kadar?" diye sordu.

Bakan Karaismailoğlu'nun miktarın 2 milyar 138 milyon avro olduğunu söylemesi üzerine, Erdoğan, Antalya Havalimanı ile ilgili süreyi uzatma ihalesi yapıldığını hatırlatarak, "İş bilenin, kılıç kuşananın, olay bu. Ayrıca bu modelle ülkemize kazandırılan büyük projelerin işletme süresindeki bakım, onarım, geliştirme maliyetlerinin yatırım bedelleriyle mukayese edebilecek seviyelere çıkabildiği de dikkate alınmalıdır. Velhasıl neresinden bakarsanız bakın ülkemiz için karlı, kazançlı, hayırlı, verimli bir yatırım modelini Türkiye'de etkin ve yaygın bir şekilde uygulamış olmaktan memnunuz." diye konuştu.

Doğrudan bütçeden yapılan yatırımlarda işin bedelinin peşin ödendiğine, hizmetin ise proje tamamlandıktan sonra peyderpey alınmaya başlandığına işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Buralarda verilen hizmetlerin hemen tamamı ücretsiz olduğu için kamuya doğrudan herhangi bir maddi geri dönüş de yoktur. Kamu-özel iş birliğinde ise proje faaliyete geçene kadar garanti dahil kamudan herhangi bir kaynak tahsisi söz konusu değildir. Proje hizmete girdikten sonra da sadece garanti miktarı ile gerçekleşme arasındaki farkın ödemesi yapılmaktadır. İnşa edilen eser randımanlı şekilde çalışmaya başladığında, ödeme yapılması bir yana, üste gelir sağlanmakta, işletme süresi bitiminde de yatırım tamamen devlete geçmektedir. Mesela Avrasya Tüneli'nin işletme süresi bittiğinde devlet, vergi ve diğer kazançlar hariç üste en az 140 milyon dolar para almış olacaktır. İstanbul-İzmir Otoyolu ve onun bir parçası olan Osmangazi Köprüsü'nün işletme süresinde devlete sağlayacağı sadece KDV geliri, toplam 1,3 milyar avrodur. 1915 Çanakkale Köprüsü'nün ülkemize kazancının da sadece vakit, akaryakıt ve karbon salınımındaki azalım getirisinin yıllık 415 milyon avro olacağı hesaplanmaktadır.

Şimdi sizlere yine bir kamu-özel ortaklığı projesi olan Antalya Havalimanı'nın kapasite artırımı ve işletme ihalesi ile ilgili son gelişmenin müjdesini, az önce ifade ettim, vermiş oluyorum. Bilindiği üzere Antalya Havalimanı'nın aralık ayında yapılan inşa ve işletme ihalesini, toplam bedeli 8 milyar 555 milyon avro işletme ve 765 milyon avro yatırım bedeli ile TAV-Fraport iş ortaklığı kazanmıştı. İhaleyi kazanan firmalar, işte bugün az önce ifade ettiğim rakamı ödediler. Bu gelişmenin ülkemize ve devletimize ben tekrar hayırlı olmasını diliyorum."

"Hayat pahalılığı başta olmak üzere bugünkü sorunların üstesinden gelecek olan da yine biziz"


Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemizin demokrasi ve kalkınma yolunda önüne çıkan her meseleyi çözdüğümüz gibi hayat pahalılığı başta olmak üzere bugünkü sorunların üstesinden gelecek olan da yine biziz. Eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, spordan sosyal desteklere kadar her alanda insanımızın refah düzeyini Cumhuriyet tarihinin en üst seviyesine biz çıkardık. Bu hizmetleri getirirken karşılaştığımız engelleri, milletimizin gönlünden kopup gelen 'Allah razı olsun' sözünden aldığımız güç ve motivasyonla aşarak bugünlere geldik." diye konuştu.

Sadece yatırım yapmakla, eser ortaya koymakla kalmadıklarını; siyasi, diplomatik, askeri, dış ticaret etki alanını ülkenin kalkınma hedeflerini destekleyecek şekilde güçlendirdiklerini, tahkim ettiklerini vurgulayan Erdoğan, "Yürütülen beşinci kol faaliyetlerine rağmen Türkiye'yi bölgesinin lideri, dünyanın sözü dinlenen ülkeleri grubuna çıkarttık. İşte bunun için diyoruz ki günlük sıkıntılarımızı konuşurken, tartışırken, dertlenirken Türkiye'nin mevcut kazanımlarını hangi badirelerden geçerek elde ettiğini, asla hatırımızdan çıkarmamalıyız." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Ülkemizin vakti ve enerjisi yıllarca vesayet güçleri üzerinden, milli irade hiçe sayılarak, demokrasi kağıt üzerinde bırakılarak, siyasetin altı boşaltılarak heba edilmişti. Bir dönem bu ülkede terör örgütlerinin saldırılarıyla sosyal kaos çıkarma denemeleri ile milletimizin huzuruna kast edilmişti. Biz kararlı ve dirayetli bir mücadele ile bu tür sorunları sadece sınırlarımız içinde çözmekle kalmadık, aynı zamanda PKK başta olmak üzere, milletin canına musallat olan terör örgütlerinin de başını ezdik, belini kırdık. Mücadeleyi sınırlarımız ötesine taşıyarak 780 bin kilometrekare vatan toprağının her karışında insanlarımızın güvenliğini, huzurunu garanti altına alacak bir iklim oluşturduk. Ülkemizin müzmin sancısı olan darbeler dönemini FETÖ ihanet çetesinin silahlarının karşısına milletimizle birlikte, imanla, inançla, cesaretle dikilerek etkisiz hale getirmek suretiyle biz kapattık."
Etiketler
KDV