Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dünkü Cumhurbaşkanlığı Kabinesi sonrası açıklamalarda bulundu. Erdoğan'ın ekonomiye ilişkin açıklamalarından satır başları şöyle:
''EN ZORLAYICI KONUNUN EKONOMİ OLDUĞU GERÇEK''
Son dönemde ülke ve millet olarak bizi en çok zorlayan konunun faiz, kur, enflasyon denklemi ile sınandığımız ekonomi alanı olduğu bir gerçektir. Dünyadaki gelişmeleri ve ülkemizin gücünü dikkate alarak ekonomimizi mahvetme tehdidi gibi açık ve alçak bir saldırıya maruz kaldığımız 2018’den itibaren bu alanda yeni programı hayata geçirmeye başladık. Ekonomide köklü bir dönüşümü adım adım hayata geçirdik. Ülkemizi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyütme esasına dayanan bu programın anlaşılması biraz vakit aldı.
"ENFLASYON İÇİN TEDBİR ALIYORUZ"
Bugün itibariyle bütün dünya yüksek enflasyon gerçeği ve işsizlik tehdidiyle boğuşuyor. Türkiye ise kendi ekonomik modeli sayesinde tarihinin en yüksek üretim, ihracat ve istihdam seviyelerine ulaşarak bu iki tehditten asıl yıkıcı olanın üstünden gelmeyi peşinen başarmıştır. Enflasyon rakamlarımızın nominal olarak çok yüksek seyretmesi elbette üzüntü vericidir. Ama burada asıl dikkat edilmesi gereken enflasyon düzeyinin genel ekonomi üzerinde yol açtığı sonuçlardır. Biz enflasyon rakamlarının insanlarımızın hayatındaki olumsuz etkilerini her kesimin gelir seviyesini yükselterek bertaraf etmeye çalışırken aynı zamanda enflasyonu düşürecek tedbirleri de alıyoruz. Türkiye ise tarihin en yüksek üretim ihracat ve istihdam seviyelerine yaklaşarak asıl yıkıcı olanın üstesinden gelmeyi başarmıştır.
"BUGÜN YAŞADIĞIMIZ ENFLASYON MALİYET ODAKLI ENFLASYONDUR"
Bugün yaşadığımız enflasyon küresel gelişmelerin tetiklediği dengesiz fiyat hareketleri sonucu maliyet odaklı enflasyondur.
"TÜRKİYE'NİN İHTİYACI FAİZİ YÜKSELTMEK DEĞİL"
Türkiye'nin ihtiyacı, faizi yükseltmek değil, yatırımı, istihdamı, üretimi ihracatı ve cari fazlayı artırmaktır. Türkiye'nin yeniden, yarım asrı aşkın süredir oynanan oyunlarla sıcak para sömürgesi haline dönüştürülmesine rıza göstermeyeceğiz. Vatandaşlarımızdan ve iş dünyamızdan tek ricam, kendi ülkelerine ve dolayısıyla kendi paralarına güvenmeleridir. Artık hiç kimsenin sadece parasının değerinden endişe ederek dövize ve altına yönelmesi için sebep kalmamıştır.
TÜRK LİRASI ÇAĞRISI
Tasarruflarını hala döviz ve altında tutan vatandaşlarımızı, buralardaki kazançlarını da garanti altına alan Türk Lirası mevduatlara dönmeye davet ediyorum. Önümüzdeki yılın ilk aylarından itibaren hayat pahalılığıyla mücadele başta olmak üzere ekonomi programımızın olumlu etkileri daha ileriye götürülecek. Bizim ekonomi modelimizde, yatırım yapan, çalışan, ticaret yapan kazanacak. Bunların hasılasıyla da devlet kazanacak, bütçe kazanacak.