Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan enflasyon ve asgari ücret açıklaması

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Enflasyondaki ivme kaybının etkileri, özellikle yılın ikinci yarısında daha net hissedilecektir." dedi.

05 Ocak 2024 | 15:51
Son Güncellenme: 05 Ocak 2024 | 17:45

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) tarafından Çırağan Sarayı'nda "Cumhuriyet'imizin 100. Yılında Çalışma Hayatı" temasıyla düzenlenen Ortak Paylaşım Forumu'nda konuşan Erdoğan, forumda iş ve çalışma dünyasının seçkin mensuplarıyla beraber olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

TİSK Başkanı'na ve Yönetim Kuruluna forumu düzenledikleri için teşekkür eden Erdoğan, "TİSK, 60 yılı aşan tarihi boyunca ülkemizdeki işverenlerin temsilcisi olarak önemli bir görev icra ediyor. Konfederasyon, kamu, işçi, işverenden oluşan çalışma hayatımızın üç ana aktöründen biridir. Yerel ve uluslararası pek çok platformda işverenlerimizin hukukunu ve menfaatlerini koruyan TİSK, ülkemizde çalışma barışının temininde de kilit roller üstleniyor. Kamu hizmeti dahil, ekonomi ve sanayinin çeşitli sektörlerinde faaliyet gösteren 21 üye işveren sendikasıyla konfederasyonumuz, ekonomimizin lokomotif yapıları arasında yer aldı." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TİSK'e üye işverenlere kayıtlı iş yerlerinde yaklaşık 2 milyon kişinin çalıştığını, evlerine ekmek götürdüklerini söyledi.

"TİSK, asgari ücret müzakerelerinde yapıcı bir tavır sergiledi"

Konfederasyonun temsil ettiği çalışanlar ve işletmelerin ülkenin milli gelirine 200 milyar dolar, ihracatına 100 milyar dolar katkı sunduğunu vurgulayan Erdoğan, istihdam sağlayarak, üreterek, ihraç ederek Türkiye'nin kalkınma mücadelesine destek olan işverenleri tebrik etti.

Erdoğan, 256 milyar dolara ulaşarak rekor kıran 2023 yılı ihracatına katkı veren TİSK mensuplarına teşekkür ederek, şunları kaydetti:

"Bölgemizde yaşanan sıcak çatışmalara, krizlere ve küresel ekonomideki artan belirsizliğe rağmen ihracatta kırdığımız bu tarihi rekoru çok kıymetli görüyoruz. Sizlerin de desteğiyle Türkiye, yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla kaliteli büyüme hedefine emin adımlarla ilerledi. TİSK, asgari ücret müzakerelerinde de son derece yapıcı bir tavır sergiledi. Görüşmeler, çalışanlarımızın ve işverenlerimizin ihtiyaçları çerçevesinde ülkemizin şartları dikkate alınarak rasyonel bir çerçevede yürütüldü. Yüzde 49 artışla 17 bin 2 lira olarak belirlenen 2024 yılı asgari ücretinin çalışanlarımızla birlikte tüm işverenlerimize de hayırlı olmasını diliyorum."

"Yeni asgari ücretle çalışanları enflasyona ezdirmeme sözünü yerine getirdik"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni asgari ücretle çalışanları enflasyona ezdirmeme sözünü bir kez daha yerine getirmiş olduklarını dile getirerek, 2022 yılında hem işverenlerin yükünü hafifletmek hem de işçilerin gelirini artırmak amacıyla asgari ücretten gelir ve damga vergilerini kaldırdıklarını hatırlattı.

Devlet olarak sigortalı başına verilen prim desteğini 500 liradan 700 liraya çıkartarak kendilerinin de elini taşın altına koyduğunu belirten Erdoğan, "Elbette asıl olan pastayı büyütmektir. Bizim amacımız da zaten budur. Türkiye ekonomisi büyüdükçe ortaya çıkacak katma değerden işçisi, işvereni, emeklisi, memuru, çiftçisi, esnafıyla 85 milyonun tamamı istifade edecektir." diye konuştu.

"Önümüzdeki yılın olumlu gelişmelere sahne olacağını düşünüyorum"

Son 6 aylık dönemde uluslararası sermaye girişinin hızlandığına işaret eden Erdoğan, rezervlerin güçlendiğini, ani kur hareketlerinin azaldığını, finansman koşullarının iyileştiğini belirtti.

Erdoğan, Merkez Bankası toplam rezervinin tarihinin en yüksek seviyesine çıkarak toplamda 145,5 milyar doları bulduğunu kaydetti.

İhracatta Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdıklarını vurgulayan Erdoğan, "Orta Vadeli Program'ımızın en temel önceliği olan enflasyon meselesinin çözümü için yoğun gayret sarf ediyoruz. Biliyorsunuz 2023 enflasyonumuz yüzde 64,8 olarak gerçekleşti." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, hem çekirdek hem manşet enflasyonun son aylardaki düşüş eğiliminin Orta Vadeli Program ile uyumlu olduğunu belirterek, "Enflasyondaki ivme kaybının etkileri özellikle yılın ikinci yarısında daha net hissedilecektir. Önümüzdeki yılın bu bakımdan herkesi şaşırtan olumlu gelişmelere sahne olacağını düşünüyorum." dedi.

Geçen yıl milli gelirin yüzde 5,4'ü düzeyinde gerçekleşen cari açığı bu yıl yüzde 4'e, gelecek yıl yüzde 3'lü ve sonraki yıl da yüzde 2'li seviyelere kadar geriletmekte kararlı olduklarını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Gümrük Birliğini güncelleyerek Avrupa'yla ticari ilişkilerimizi, çevre ve teknoloji alanındaki standartlarımızı yükselterek geliştireceğiz. Hükümetlerimizin alameti farikası olan mali disiplinden taviz vermeyecek, dijital dönüşüm, yeşil dönüşüm, yapısal reformlar gibi alanları daha da güçlendireceğiz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Merkez Bankasının izlediği politikalarla birlikte finansman maliyetlerinin arttığını gördüklerini belirterek, "İş dünyamıza yardımcı olmak için yatırımı ve ihracatı destekleyici daha düşük maliyetli finans imkanları oluşturmanın gayretindeyiz. Özellikle yatırım taahhütlü avans kredileri bu imkanlardan sadece biridir." değerlendirmesinde bulundu.

Hem Eximbank kredilerini hem de genel bankacılık sisteminde ihracata verilen destekleri artırmaya gayret ettiklerini kaydeden Erdoğan, reeskont kredilerinin maliyet oranlarını ortalamanın oldukça altında tuttuklarını aktardı.

Erdoğan, her küresel krizin, Türkiye'nin önüne büyüme ve rekabet liginde üst sıralara çıkma konusunda yeni fırsatlar getirdiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Siyasi belirsizliklerin azalması, öngörülebilirliğin artması, güven ve istikrar ortamının derinleşmesi, hedeflerimize ulaşmamızı kolaylaştıracaktır. Ülkemizin risk priminin düşmesi ve reel sektörün uzun vadeli finansmanlara erişim yollarının çeşitlenmesi, bu doğrultuda ümit verici gelişmelerdir. Tabii bu fotoğraf içinde bizi en çok sevindiren husus ekim ayı verilerine göre istihdamın bir önceki yılın aynı dönemine göre 812 bin artışla 32 milyona ulaşmasıdır. İnşallah bunu koruyacak ve daha da geliştireceğiz. Bizim için en önemli husus vatandaşımızın evine ekmek götürmesini, kendisini ve ailesini muhannete muhtaç etmeden yaşamasını temin edecek bir işinin mutlaka olmasıdır."