Başarılı ve özgüvenli çocuklar yetiştiren ebeveynlerin 1 numaralı sırrı

Bir araştırmacıya göre çocukların özgüvenini zedeleyen bir ebeveyn davranışı var... İşte yorumları

20 Eylül 2023 | 12:55

Gazeteci ve yazar Jennifer Breheny Wallace, 2020 yılında Harvard Eğitim Enstitüsü'ndeki bir araştırmacının yardımıyla türünün bir ebeveynlik anketi gerçekleştirmiş. Wallace araştırma için "Toplumun başarı baskısı çocuklarımıza giderek daha fazla zarar veriyor. Bir gazeteci ve üç ergen annesi olarak çocukların ve ebeveynlerin hissettiği baskıyı anlamak istedim" diyor. Ona göre ailelerin ebeveynlik tarzı çocukların özgüvenini, öz saygısını zedeleyebiliyor. Tam tersi şekilde başarılı ve özgüvenli çocuklar yetiştiren ailelerin de farklı yaptıkları şey bu.

'SAHTE BENLİĞE YOL AÇIYOR'

Wallace, CNBC için kaleme aldığı bir makalede eleştirel ebeveynlik tarzının çocukların özgüvenini ve özsaygısını zedelediğini söylüyor ve "Bir ebeveyn eleştirel olduğunda (Neden kardeşine daha çok benzemiyorsun? gibi) çocuk kusurlu hissetmeye başlıyor" diyor. Ona göre böyle acı verici duygular yaşayan çocuk ebeyvenlerinin istediği kişiye dönüşebilmek için gerçekte kim olduğunu saklamaya çalışıyor. Bu da “sahte benlik” olarak adlandırılan yapay bir kişiliği geliştirmesine yol açabiliyor. Çocuk bu süreci sonunda kendini sevilmemiş hissedebiliyor. Zamanla sahte benlik, yanlış arkadaş veya kariyerler seçmelerine yol açabilir çünkü aslında başka birinin hayatını yaşıyorlar.

BAŞARISIZLIKTAN KORKMAMAYI ÖĞRETMEK

Ona göre tam tersi şekilde özgüvenli, dayanıklı, güçlü çocuklar yetiştiren ebeyvenler çocuklarının hata yapma ve başarısızlıktan korkmamalarına olanak tanıyan bir ortam yaratırlar. Wallace, "Bu, çocuğunuzun davranışları hakkında beklentileriniz olamayacağı anlamına gelmez. Bu endişelerinizi nasıl ifade ettiğiniz konusunda dikkatli olmanız gerekir. Bir çocuk değerlerimizle bağdaşmayan davranışlarda bulunduğunda, hayal kırıklığını ifade ederken bile yine de sıcaklık göstermemiz gerekir" diyor.

Ona göre ebeveynler, çocuklarına "Seni seviyorum ama yaptığın bu eylemi sevmiyorum" diyebilmeli. Bu ikisini net bir şekilde ayırabildiklerinde çocuk da kendi değerini "iyi" ya da "kötü" davranışlarına bağlamamış oluyor.

Makaleye göre Fransa'daki Notre Dame Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma, şefkatli bir ailede büyüyen çocukların, yetişkinlikte depresyon ve kaygı geliştirme ihtimallerinin daha az olduğunu söylüyor. Bu nedenle aile olarak oyun zamanları çok önemli. Oyuna zaman ayırmadığımızda, çocuklarımızla kurabileceğimiz en kaliteli etkileşimleri, yani eşit bireyler olarak birlikte bir şeye kendimizi verme fırsatını kaçırıyoruz.