Avrupa futbolunun kulüp düzeyindeki en önemli turnuvası Şampiyonlar Ligi'nin yarı finalinde İspanya'da 50 bin nüfuslu kentin takımı Villarreal de var. Villarreal, çeyrek finalde turnuvada 6 şampiyonluğu bulunan Alman devi Bayern Münih'i eledi. Villarreal, tarihinin Şampiyonlar Ligi'ndeki en iyi derecesi olan yarı finale, 2006'dan sonra bir kez daha yükseldi.
Villarreal, 2021'de de Manchester United'ı geçerek UEFA Avrupa Ligi'nin sahibi olmuş, Avrupa Kupası kazanan nüfusu en az şehir olarak da tarihe geçmişti. Tarihinde 2 kez İntertoto kupasını kazanan Villarreal UEFA Avrupa liginde ilk kez final oynamış ve ilk kez kupayı kazanmıştı.
Villarreal'in başarısı aslında sürpriz değil. Son 22 sezonun 17'sinde Avrupa'ya katılma hakkı kazandılar.
2002 yılında Brezilya'dan gelip takıma katılan Marcos Senna şu anda kulübün kurumsal ilişkiler direktörü olarak çalışıyor. Senna BBC Sport'a verdiği demeçte, "Dağlara ve plajlara yakınız, tüm yıl boyunca inanılmaz bir havamız var, kulüp her zaman birinci ligde oynuyor, zamanında ödeme yapıyor ve ihtiyacınız olan her şeyi sağlıyor. Yani buraya geliyorsunuz ve ayrılmak istemiyorsunuz. Geldiğimde uzun süre kalmayı planlamamıştım. Ve şimdi bana bakın, 20 yıl sonra ve burayı hala seviyorum" diyor.
Aile tarafından işletilen bir takım olan Villarreal, Şampiyonlar Ligi rakiplerine kıyasla çok daha küçük bir bütçeye sahip olmasına rağmen yıllardır büyük takımlara meydan okuyor.
Bunu, genellikle başka takımlarda bocalayan oyuncularla sözleşme imzalayarak ve onlara ikinci bir şans vererek, akıllı bir transfer stratejisiyle başarıyorlar. Menajerleri ünlü Unai Emery de Paris-St Germain ve Arsenal tarafından görevden alındıktan sonra bu kalıba uyuyor.
Senna, "Bunların hiçbiri bir gecede olmadı. 25 yıllık bir çalışmanın sonucu. Villarreal'in, yeni fikirler getirmek ve kendi felsefemizi yaratmak isteyen büyük bir iş adamı olan Fernando'yu [Roig] bulduğu için şanslı olduğunu söylemek abartı olmaz. Diğer taraftarlar 'Villarreal'in sahibinin çok parası var' diyor. Evet, bu doğru, ama tüm bunların arkasında harika bir proje var. Yatırımcıları olan başka takımlar görüyorsunuz ve işler tıkırında değil. Burada böyle değil. Fernando'nun oğlu [Fernando Roig Negueroles, kulübün CEO'su] transfer politikamızdan sorumluydu ve bugün Villarreal'in bu haline gelmesinden büyük sorumluluğu var. Oyuncular buraya geldiğinde, La Liga'yı her zaman ilk altıda bitirmek için mücadele eden, düzenli olarak Avrupa'da olan ve ortalama 17.000 seyircisi olan bir takım için oynayacaklarını biliyorlar" diyor ve yaşam kalitesinin iyi olmasına vurgu yapıyor.
Roig, 1997'de Villarreal'i satın alan bir iş insanı. Ünlü milyarder seramik firması Pamesa'nın sahibi. O dönem 47 bin nüfusu olan kasabaya nüfusun yarısı kadar stadyum yapması oldukça ilginç bulunmuştu.
Kulübün CEO'su olan oğlu "Kötü çimli ve antrenman sahası olmayan 3.000 kişilik bir alanımız vardı. Takım mümkün olan her yerde antrenman yapmak zorunda kaldı. Ama babamın projesi şuydu: Neden olmasın?” diyor.
Bugün yaklaşık 50 bin nüfuslu bir kasabanın takımı olan Villarreal'in 20 bin üyesi var. Roig Negueroles, “Nüfus yüzdesi olarak, burası Madrid olsaydı 10 Bernabéus'a ihtiyacınız olurdu” diyor.
Teknik Direktör Unai Emery, "Roig ailesi tarafından uzun yıllara dayanan çok sağlam ve istikrarlı bir projemiz var. Daha önce yarı final oynadık. Bunun için çok çalışma ve hazırlık yapıldı" diyor.
Roig, Villarreal'i La Liga'da bir güç haline getirdi ancak kulübün bütçesi Şampiyonlar Ligi rakiplerine kıyasla oldukça düşük. Aralık ayında La Liga'da yedinci olan kulüp, bu sezon için 139 milyon euro gelir beklentisini açıkladı. Buna karşılık Bayern Münih'in geçen sezon pandemi koşullarında 600 milyon avronun üzerinde gelir tahmini vardı.