Dünyadaki e-ticaret pazarının büyüklüğü ile Türkiye pazarı karşılaştırıldığında; 2019 yılında Türkiye’de e-ticaret yapan 68 bin 457 işletme ile yolun çok başında olduğu görülüyor. Visa'nın 2019 yılında yaptığı "Küresel Satıcılar E-Ticaret" çalışmasında katılımcıların yüzde 87’si ‘online satışların’ şirketlerin yeni pazarlara girme konusundaki en büyük fırsatlarından biri olduğuna inandıklarını belirtti.
E-TİCARET DIŞINDA KALINMAYACAK BİR TREND
E-ticaretin sektörün dışında kalamayacağı bir trend olduğunu aktaran İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Başkanı Tahsin Öztiryaki, “Son tüketiciye hitap eden ürünlerde e-ticaret halen belirli bir pay elde etti. Bu pay yıldan yıla artacaktır. Diğer taraftan firmalar arası (B2B) e- ticaret de giderek önem kazanıyor. Bu noktada biz de İDDMİB olarak önemli sanal girişimlere öncülük ediyoruz. İDDMİB olarak 2020 yılında 15 ülkede 140 Türk firması ve 632 yabancı firmanın katılımı ile bin 300’den fazla ikili görüşme gerçekleştirdik.” dedi.
TİCARETİN YENİ GELECEĞİ: “E-TİCARET”
Covid-19 pandemisi ile daha da hızlanan dijitalleşme süreci ve eldeki veriler sınır ötesi e-ticaretin, KOBİ e-ihracat pazarları açısından yeni fırsatlar barındırdığına işaret eden Yerliara CEO’su Dr. Arzu Aydın da; ticaretin yeni gerçeği ve geleceği olacak e-ticaret verilerine göre ülkeler rekabet üstünlüğü sağlamak için yerel kabiliyetlerini daha da güçlendirmeleri, yeni teknolojileri takip ederek dijital ortamda yeni pazarlara ulaşmaları gerektiğini vurguladı.
Yerliara.com’un yerel kabiliyetlerimizle üretilmiş yüksek katma değerli ürünleri dijital ortamda bir araya getirdiğini ifade eden Dr. Arzu Aydın, ‘Firmalarımızın aynı zamanda sınır ötesi e-ticaret yapabilmelerine yardımcı olmak için üyelerine “Sınır Ötesi E-Ticaret” ile ilgili bir yol haritası serisi yapmayı planlıyoruz. Bu amaçla hazırladığımız serinin ilki Ticaretin Yeni Navigasyonu: Sınır Ötesi E-Ticaret isimli raporumuzu yayınladık.’ şeklinde konuştu.
Raporda şunlar öne çıktı:
‘Nereden başlanacağı ve hangi fırsatlar ve risklerinin olduğunun belirlenmesi konusunda KOBİ ve Girişimcilerimizin desteğe ihtiyaçları olduğu biliniyor. Firmalarımızın yurt dışındaki faaliyetlerini arttırmak, büyümelerini sağlamak ve özellikle e-ihracata ilk defa adım atacaklara destek olmak adına Ticaret Bakanlığımız tarafından ihracat için verilen 14 farklı destek bulunmaktadır. Bu desteklerle birlikte hızla dijitalleşen yeni dünya düzenine çabuk uyum sağlayabilmemiz için politika yapıcıların ve karar vericilerin belirleyeceği yeni e-ticaret politikaları ile ihracatçının sırtındaki yük azaltılarak Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) çatısı altında yeni bir birlik oluşturabilir.’
Rapora görüşleriyle katkıda bulunanlar:
EVSİD Başkanı Burak Önder : Öncelikle e-ihracatta da geleneksel ihracatta olduğu gibi ana stratejimizi belirlememiz gerekiyor. Bunu yaparken güçlü ve zayıf yanlarımızı doğru değerlendirmemiz çok önemli. Üretim gücümüzün yanında lojistik, pazarlama, müşteri yönetimi ve bilişim teknolojileri konularında yetkinliklerimizi iyi analiz etmeliyiz.
Armatür Derneği Başkanı Gökhan Turhan: E-ihracatın geçici bir çözüm olmadığını, aksine dünya ticaretine yakın gelecekte yön verecek en önemli araç olacağını düşünüyorum. E-ihracat sınır tanımıyor, ülke tanımıyor, marka tanımıyor. Öncelikle hız ve ulaşılabilirlik ön planda. Maliyeti de düşük. Konunun devlet politikası haline getirilerek bütünlük içinde ele alınması gerektiğini düşünüyorum. E-ihracat için devlet destekleri daha da artmalı. İhracatçının sırtındaki yük azaltılmalı.
Çetin Tecdelioğlu / HISİAD Başkanı: E-ticarete giriş bir nebze zor ancak katma değeri yüksek bir olgu. Hırdavat ürünlerinde yüzde 800-900 bandında iş yapıyoruz. Bu mecrada rakamlar yükseldiğinde karlılık da artıyor ancak yüksek montanlı rakamlara ulaşmak için zamana ve yatırıma ihtiyaç var.
A Partners Kurucu Ortağı Servet Akkaynak: Henüz büyüme sancıları çeken elektronik ticaretin önünde hala aşılması gereken bariyerler var. Karşılıklı güven sorununu bir tarafa bırakırsak, en büyük sorunların hukuki, mali (ödeme sistemleri) ve lojistik konularında yaşandığını görüyoruz. ABD’deki yönetim değişikliyle birlikte, dünyanın ticari alanda tekrar gözünü diktiği İran, düşük penetrasyon oranına rağmen çok önemli bir potansiyel arz ediyor. BAE’nin Afrika’daki karşılığı olan Güney Afrika Cumhuriyeti, Latin Amerika pazarındaki işlem hacminin yarısını yaratan Brezilya, Hindistan, Çin ve Rusya ile birlikte mercek altına alınması gereken ülkelerin başında geliyor.
Teknoser Genel Müdürü Ozan İnan: Pandemiyle birlikte e-ticaret sektörü büyüme hızını katladı. Global olarak 2020’de yüzde 20 büyümesi beklenen sektör, IBM’in analizine göre 5 yıllık hızı bir yılda kaydetti. Bugün yapay zeka e-ticaretin adeta DNA’sını değiştirirken önümüzdeki dönemde bu değişimin etkileri daha yakından hissedilecek.
Kurt&Partners Av. Özlem Kurt : KOBİ’ler hukuki alt yapı ve değerlendirmeyi öncelikli ve temel parametrelerden biri olarak görmüyor. Bu aşamada önce işe başlamak, maliyetleri minimize etmek ve gidişatı görmek tercih edilen yaklaşım oluyor. Ancak ve maalesef asıl maliyet, altyapıdaki eksikler nedeniyle ileriki aşamalarda ortaya çıkması muhtemel risklerdir.
Coopera Group CEO Fırat Akdere: İğneden ipliğe hemen her şeyi elimizdeki telefonlarla sipariş ettiğimiz bu günlerde kendimize sormamız gereken en önemli soru “Ne kadar güvendeyiz” olmalı. Son beş yıl içinde e-ticaret sitelerine düzenlenen siber saldırıların sayısının %70 oranında arttığı göz önüne alınırsa çok da güvende olmadığımız ortada.
Dioman Gümrük Müşavirliği Ahmet Çimer: Bugün sadece Amazon firmasının yıllık cirosunun 200 milyar dolarlar civarı olduğu düşünülürse e-ticaret konusuna kayıtsız kalamayacağımız aşikârdır. E-ticarette karşımıza çıkan önemli temel sorunlardan biri de lojistik ve taşımacılık maliyetleri.