“Yeşil girişim fırsatları artıyor”

27 Ekim 2022 | 16:09
Yaprak ve çimen gibi bitkisel atıklar ile kullanılmayacak durumdaki gıdaları dönüştürerek estetik, dayanıklı ve fonksiyonel ürünler geliştiren bir "yeşil girişim" olan Ottan'ın kurucusu Ayşe Yılmaz, "Pandemi sürecinin getirdiği çevresel farkındalıkla beraber genel olarak 'yeşil' işler, güzel fırsatlar doğduğunu düşünüyorum" diyor

Covid-19 pandemi süreci bir yandan ekonomide daha önce rastlanmamış bir durgunluk yaratırken, diğer yandan yeni girişim alanlarının ortaya çıkmasına da vesile oluyor.

Dünya genelinde doğanın korunması ve çevre uyumun artırılmasına dönük hassasiyetler artarken, bu alandaki ‘yeşil girişimler de dikkat çekiyor.

İşte bu tür girişimlerden biri de Ottan. Bitkisel atıklar ile kullanılmayacak durumdaki gıdaları dönüştürerek, fonksiyonel dekorasyon ürünleri üreten şirketin kurucusu Ayşe Yılmaz ile hem Ottan’ı hem de yeşil girişim fırsatlarını konuştuk. Sorularımız ve aldığımız yanıtlar şöyle:

Kısaca şirketinizden bahsedebilir misiniz? Ne zaman kuruldu? Nasıl bir fikirle yola çıktınız?

Ottan, yaprak ve çimen gibi bitkisel atıklar ile kullanılmayacak durumdaki gıdaları ileri-dönüştürerek estetik, dayanıklı ve fonksiyonel ürünler geliştiren bir yeşil girişim. İş fikrinin ilk tohumlarını 2016 yılının sonuna doğru üniversitede okurken, meyve kabukları ve dökülen yapraklarla biyo-malzeme üretmeyi keşfettiğim dönemde attım. Atık olarak nitelendirilen ve ekonomik olarak değer görmeyen bu kaynaklardan faydalanarak doğayı tüketmeden doğal ürünler üretmenin mümkün olabileceğini farkettim.

Başlangıçta beni sadece görsel olarak cezbeden ot’tan malzemelerin ormansızlaşma, gıda israfı ve iklim değişikliği gibi global problemlere çözüm getirebileceğini anlayınca, bu hayallere tutunarak yoluma devam ettim. 2019 yılının sonunda şirketleştik ve şu an 4 kişiyiz. Ekibimle birlikte tükenmekte olan ahşap gibi doğal kaynaklara alternatif yeni ürünler ve sürdürülebilir üretim metodları geliştirmeye devam ediyoruz.



Şirket olarak müşterilerinize ne gibi hizmetler veriyorsunuz?

Dekoratif ürün, aydınlatma, masa ve sehpa gibi online satışlarını yaptığımız ürünlerimiz mevcut. Haricen kurumsalda, yine döngüsel ekonomi modeliyle firmaların kendi üretim atıklarından veya yemekhane/bahçe atıklarından özel üretim ofis mobilyaları, duvar kaplamaları veya promosyon ürünler tasarlayarak bunların üretimini gerçekleştirebiliyoruz.

Türkiye’de biyo-malzeme alanında ne tür fırsatlar olduğunu düşünüyorsunuz?

Ülkemizde biyo-malzeme alanında yapılan çalışmaların sayısında globale paralel olarak hızlı bir yükseliş olduğunu gözlemliyoruz. Kereste olarak kullanılmak üzere dikilen bir ağaç ortalama 30 yılda yetişirken yapraklar ve meyvelerin her yıl yetişiyor ve onları toplarken hiçbir ağaca zarar vermiyor olmamız belki de çok bariz olduğu için gözümüze ilişmeyen büyük bir potansiyel.

Aynı zamanda bizim ve ülkemiz için görülmeye değer, büyük bir fırsat. Son dönemde sıfır atık konusundaki gelişmeler ve özellikle içinde bulunduğumuz pandemi sürecinin getirdiği çevresel farkındalıkla beraber genel olarak ‘yeşil’ işler güzel fırsatlar doğduğunu düşünüyorum. Yakın gelecekte bu değişim girişimcilik ekosisteminde de sosyal girişimcilere tanınan fırsatların artışıyla kendini gösterecektir.

Önümüzdeki dönemde yeni projeleriniz var mı?

Pandemi öncesinde inşaat sektörüne girerek iç mimaride kullanıma yönelik dekoratif duvar panelleri üretmeyi planlıyorduk ancak üretimin durması ve sektördeki belirsizlikler sebebiyle kitlesel fonlama gibi farklı fırsatlar aramaya başladık. Bu süreçte hem paneller için alt yapı çalışmalarını tamamlamış olduk hem de kitlesel fon-lama için ön çalışmalarımızı gerçekleştirdik.

Yeni normalle birlikte üretimi ve son tüketiciye yönelik satışlarımızı düzene oturttuktan sonra bu projelerimizi tekrar gündeme getirmeyi planlıyoruz. Bunların yanı sıra Haziran ayında EIT’in(European Insti-tute of Innovation and Technology) iki adet global kuluçka programına kabul aldık ve bu birlikteliklerden doğacak yeni projeler için de oldukça heyecanlıyız.

Yurtdışına hizmet veriyor musunuz? Varsa, hangi ülkeler?

Henüz yurt dışına hizmet vermiyoruz ancak hedef pazarımızda İngiltere, İtalya ve Amerika gibi ülkeler yer alıyor. Ülkemizde pilot çalışmalarımızı tamamladıktan sonra odağımızı doğrudan ihracata yöneltmeyi planlıyoruz.

Küresel virüs salgını işlerinizi nasıl etkiliyor? Online ticaret tarafında nasıl bir strateji izliyorsunuz?

Küresel salgınla birlikte iş modelimizde üç defa değişikliğe gitmemiz gerekti. Salgının başladığı hafta yeni üretimhanemizin açılışını kutlayacaktık ancak daha makineleri çalıştıramadan kapıları kilitledik ve aylarca hiç açamadık. Bununla birlikte online ticaret ve ihracat tarafındaki hedeflerimiz de ertelenmiş oldu. Haziran ayında kendi web sitemizde online satışlara başladık ve ilerleyen dönemde marka işbirlikleriyle farklı online platformlarda da yer alacağız.

Bu süreç bizlere değişime ayak uydurarak her koşulda kendini yeniden var edecek yapıcı çözüm yolları geliştirebilmek için çevik ve dirayetli olmayı öğretti. Zaten girişimci olmanın en büyük kazanım ve gerekliliklerinden biri tüm değişimlere ve zorluklara ayak uydurup krizleri fırsata çevirecek inanç ve azime sahip olmaktır diye düşünüyorum.
“KULUÇKA PROGRAMINA DAHİL OLDUK”
“Üç ay önce Garanti BBVA’nın kuluçka programına dahil olduk. Bir girişimci için işin en önemli kısımlarından birinin ağ geliştirmek ve bir diğerinin de deneyimli mentorlara akıl danışabilmek olduğunu düşünüyorum. Ottan için de bu iş birliğinin en güzel iki meyvesi tam olarak bunlar oldu.”