Ayşegül Sakarya Pehlivan
asakarya@ekonomist.com.tr
Softtech’den bahsedebilir misiniz?
Softtech, 2006 yılında İş Bankası’nın teknoloji iştiraki olarak kuruldu. Önceliğimiz insan, amacımız insanların potansiyellerini gerçekleştirmelerine olanak sağlamak için hayata zaman yaratmak. Bankacılık başta olmak üzere, finans sektörü ağırlıklı yazılımlar geliştiriyoruz.
Özellikle, kredi garanti çözümümüz, bankacılık yazılımlarımız ve sermaye piyasaları yazılımları en ağırlıklı ürün gruplarımız arasında yer alıyor. Kurumumuz bünyesinde bulunan profesyonel hizmetler ekibimiz ile de sektör bağımsız, BPM, service now, ARP, veri Bilimi ve analitiği ile müşteri deneyimi arayüzü yazılım hizmetleri sunuyoruz.
2019 yılında ne kadar büyüdünüz? 2020 yılı büyüme hedefinizlerinizi revize ettiniz mi?
Softtech olarak büyüme stratejimiz üç temel üzerine kurgulanmakta. Yazılım hizmetleri, bankacılık ve sermaye piyasaları yazılım ürünleri satışı ve inovasyon. 2019 yılında yakın geçmişte olduğu gibi yazılım hizmetleri alanımız ciromuzun büyük bir kısmını oluştururken, yazılım ürünleri satışındaki artışımız stratejimizle paralel olarak oldukça yüksek gerçekleşti.
2020 için hedefimiz yurtdışı satışlarımızı arttırmak ve ürün satışlarımızın cirodaki payını yükseltmek olacak. Şu an için 2020 ciro hedeflerimizde bir revizyon ön görmüyoruz. Piyasada mevcutta devam eden süreci ve müşterilerimizin ihtiyaçlarını yakından takip ediyoruz. İkinci çeyrek itibariyle oluşabilecek konjonktüre göre revize bütçeler için çalışmalarımızı yapmaktayız.
Koronavirüse karşı şirketlerin hayatını kolaylaştıracak bir yazılım geliştirdiniz mi?
Türkiye’de ilk vaka açıklandığı an itibariyle, bir gün içinde kademeli olarak uzaktan çalışmayı denedik. Tüm testlerimizi başarıyla tamamladıktan bir gün sonra altı farklı lokasyonda olan Türkiye operasyonumuz aynı gün uzaktan çalışmaya geçiş yaptı. İki ayı geride bıraktığımız bu süre içerisinde Türkiye’den önce COVID-19 ile mücadeleye başlayan ülkelerde yer alan Çin ve Amerika’daki iştiraklerimizle farklı senaryolar üzerine çalışmaya başlamıştık. Yüz tanıma ile termal kamera çözümleri, tracking sistem, ödeme sistemleri, eğitim, sağlık alanlarında çözümler üzerine yurtdışı ofislerimizle projeler geliştiriyoruz.
Yakın zamanda piyasaya sürdüğünüz bir ürün oldu mu?
Softtech olarak sadece Türkiye’de değil, dünyanın dört bir yanında yaşayan vatandaşlarımıza yönelik, onların hayatlarını kolaylaştıracak uygulamaları hayata geçiriyoruz. Bu hedefle yola çıkarak, Almanya’da faaliyet gösteren iştirakimiz Maxi Digital ile birlikte yurt dışından Türkiye’deki İş Bankası hesabına para transferi yapma imkanı sunan “ParaGönder” isimli bir mobil uygulama geliştirdik. İlk etapta Almanya’da geçerli olan uygulama ile Almanya’da yaşayanlar, müşterisi oldukları Almanya’daki herhangi bir bankada bulunan birikimlerini, şubeye gitmeden Türkiye’deki hesaplara aktarabilecek.
Tüm dünya olarak yaşadığımız bu sancılı süreçte, mümkün olduğunca evde kalarak sosyal mesafeyi korumak oldukça önemli. Bu doğrultuda ParaGönder uygulamamız üzerinden yapılan işlemleri 30 Nisan’a kadar ücretsiz gerçekleştirdik. Önümüzdeki günlerde Almanya’dan başladığımız bu uygulamayı dünyanın dört bir yanına yayarken vatandaşlarımızın hayatlarını kolaylaştıracak ve onlara zaman yaratacak uygulamalar geliştirmeye de devam edeceğiz.
Bünyenizde kaç kişi çalışıyor? Yeni istihdam sağlayacak mısınız?
Mevcutta 1217 kişilik bir kadromuz bulunuyor. 2020 için yeni istihdam planlarımıza devam ediyoruz. Mart ayı başında duyurduğumuz yeni mezun yetenek yönetimi programımız olan Yetenek Kuşağı sürecimiz devam ediyor. Bu sene kısıtlı bir süre etkileşimde kalmamıza rağmen 4 bin 200 başvuru aldık. Online olarak grup mülakatları ve birebir görüşmeler yapıyoruz. Bu tarafta hız kesmeden devam ediyoruz.
Deneyimli kadrolarımız için de işe alım ihtiyaçlarımızı ön-celiklendirerek istihdam yaratmayı hedefliyoruz. Aynı zamanda yurtdışı projelerinde çalışmak üzere remote çalışma fırsatı sunacağımız bir programı da başlatacağımızın haberini de vermek isterim.
İK stratejinizden bahsedebilir misiniz?
Softtech’in insan odaklı teknoloji şirketi olması stratejisinden hareketle, Softtech içerisinde temelleri Öğrenme Çevikliği’ne dayanan, aracısızlaştırma üzerine kurulu bir stratejimiz mevcut. Stratejimizin üç temel üzerine kurguladık. Biz buna 3P diyoruz. Yani; People, Process, Product. People; tarafındaki ana stratejimiz öğrenme çevikliği yüksek, merak odağı kuvvetli, değişim süreçlerini ve farklılıkları kapsayan, gelişimi dikey değil yatay bir yolculuk olarak da gören takımlar oluşturabilmek.
Process; sade, yalın, tamamı dijital İK uygulamaları ile İK süreçlerini aracısızlaştırmak üzerine kurguladık. Bu noktada temel insan kaynakları uygulamalarımız için Success Factors üzerinden ilerleyen ToucHr uygulamamız ile süreçlerimizi dijitalleştirdik. Product kısmında ise İK için geliştirdiğimiz ürünler var. Performans yönetimi için dinamik performans yönetimi uygulamamız Mydash, dijital geri bildirim uygulamamız Check in ve yetenek yönetimi uygulamamız Diamond üzerinden ilerliyoruz. Tamamı içeride geliştirildiğimiz yazılım ürünlerimiz. Tüm bu çalışmalarımız da değerlerimizi merkeze alarak ilerliyoruz.
"KORONA İÇİN HACKATHON DÜZENLEDİK"
“Şirket içerisinde “Hack the Corona” başlığıyla 48 saat süren bir hackathon düzenledik. 33 ekibin katıldığı 15 arkadaşımızın mentorluk yaptığı yaklaşık 100 kişilik katılımla ekipler, salgının olumsuz etkilerini azaltacak teknoloji tabanlı çözüm önerilerini ve prototiplerini hazırladılar. Canlı yayınla tüm şirketin de izlediği üç saat süren jüri sunumlarıyla, dereceyi giren fikirleri ödüllendirdik. Dereceye giren takımlar mesai saatlerinin yüzde 20'sini fikirlerini geliştirmek üzere kullanabilecekler. Aynı zamanda yatırım yapmayı düşündüğümüz fikirleri de şirket içerisinde inovasyon tünelinin içerisine aldık ve şirket olarak sponsor olacağız.”