LEVENT GÖKMEN DEMİRCİLER
lgokmen@ekonomist.com.tr
Yılların kuyumcusu girişimci Aytaç Kamar, Piano Jewellery markasını yaratıp bin TL'nin altında üç bin ürün sunarak altın takıyı ulaşılabilir hale getirdi.
Türk insanı için altın takı vazgeçilmezler arasında yerini alır. Ancak altın fiyatlarının giderek arttığı günümüzde birçok insan kuyumcu vitrinine bakmakla yetiniyor.
Kuyumcu mağazalarının kapısından girmeye çekinilen, ürün denemenin sınırlı olduğu günümüzde yıların kuyumcusu girişimci Aytaç Kamar, Piano Jewellery markasını yaratarak altın takıyı ulaşılabilir hale getirdi.
Piano Jewellery'nin master tasarımcısı Aytaç Kamar, kuyumcu vitrinine bakmakla yetinilen, mağazanın kapısından girmeye çekinilen, ürün denemenin sınırlı olduğu kuyumculuk anlayışının Piano Jewellery'nin yeni kon-septi ile değişeceğini söylüyor.
Üç kuşaktır kuyumcu olan bir aileden gelen Aytaç Kamar, Roberto Bravo markası ile sektörde yerini alırken bu markayı kardeşine devredip kendi markasını yaratmayı seçmiş.
Alaturka kuyumculuğu bırakıp yeni jenerasyona yönelik fast takı konseptini yarattığını belirten Kamar, gümüşten daha ucuz sloganı ile Nişantaşı’nda mağaza açtıklarını söylüyor.
Antalya, Manisa, İzmir, Aydın, Ankara gibi kentlerde şu anda 35 satış noktasında Piano Jewellery markasının binin üzerinde ürününe ulaşmak mümkün.
Önce iç pazarda büyüyüp daha sonra yurtdışına açılma planları yaptıklarına işaret eden Kamar, “şu anda francihise vermiyoruz ancak Lübnan ve Katar’dan 11 franchise talebi aldık.
Ürünlerimiz yeni jenerasyon tarafından çok beğeniliyor. Nişantaşı mağazamızda satışlarımızın yüzde 50’si Araplara yapılıyor. Onlar da bizi ülkelerinde tanıtıyor” diye konuşuyor.
İnsanların günümüzde birçok üründe olduğu gibi takı konusunda da sürekli yenilik istediğine dikkat çeken Kamar, fast fashion gibi fast takı modasını da başlattıklarını ve günümüz insanının taleplerine karşılık verdiklerini vurguluyor.
Ulaşılabilir olmanın rekabetin giderek arttığı günümüzde kendilerine büyük kolaylık sağladığına da işaret eden Kamar, standart kuyumcunun yüksek kar marjlarıyla günde 3-4 ürün sattığını ancak kendilerinin Piano Jewellery ile daha düşük kar marjıyla günde 50 kişiye ürün satmaya odaklandıklarını söylüyor.
ADI NEDEN PİANO?
Piano Jewellery’in ismi seçilirken piyanodan ilham alınmış. Çünkü piyano 12 bine yakın parçadan oluşuyor ve bunların 10 bin tanesi ses çıkarmak için hareket ediyor. Bir tek parçanın yanlış çalışması müziğin bozulması için yeterli.
Hiçbir solo çalgı piyanonun gücüne sahip değil. En güzel tarafı ise, bir piyanist, ister tek başına, ister bir orkestra eşliğinde olağanüstü bir müzik gerçekleştirebiliyor. Piyano, 36 siyah ve 52 beyaz renk olmak üzere 88 tuşa sahipken siyahlar hayatın zorluklarını beyazlar güzellik ve mutlulukları temsil ediyor.
200 NOKTAYA ULAŞMA PLANI
Mağaza ve markanın tanıtım çalışmalarına şimdiye kadar yaklaşık 4 milyon dolarlık yatı rım yaptı klarına işaret eden Kamar, bu yıl 200 satış noktasına ulaşmayı hedeflediklerini vurguluyor.
Model zenginliğinden mağaza düzenlemesine, satıştan sunuma ve fiyatlandır-maya kadar altınla ilgili kalıplaşmış kuralları değiştiren Piano Jewellery’in zıtlıklardan beslendiğine dikkat çekiliyor.
İyi tasarımın, üretim sürecini iyi bilmekten geçtiğini söyleyen Aytaç Kamar, şu bilgileri veriyor:
“Altın takıya mesafeli durma devri bitiyor. Altın takılar kasadan çıkarak sadece özel günlerde takılan bir ziynet eşyası olarak değil, üstümüzde taşıdığımız, kendi tarzımızı yansıtan bir stil unsuruna dönüşüyor.
Markamızın her ana uyan güncel modellerdeki altın takıları aşık, karışık, çapraşık gibi farklı modlara da muhafazakar, hiperaktif veya takıntılı gibi farklı tarzlara da hitap ediyor.
İstanbul çıkışlı bir Türk markası olan Piano Jewellery’nin modelleri Aytaç Kamar’ın
uzun yılara dayanan kuyumculuk birikiminin farklı teknik ve detayları birleştirmedeki ustalığıyla buluşmuş. Laboratuvar sistemiyle çalışan atölyede, rodaj, sıcak, soğuk mine ve deneysel tasarım geliştirme yöntemleri uygulanıyor. Piano Jewellery, 14 ayar altın yüzük, zincir, kolye, küpe, bileklik ve hal hal modellerini herkes için altın anlayışıyla tüketicilere sunuyor.
Kuyumcukent Vizyon Park’ta yer alan atölyelerinde 45 kişinin çalıştığına dikkat çeken Kamar, Made in İstanbul olarak üretim yaptıklarını, tasarım ekiplerinde de yedi kişinin bulunduğunu vurguluyor.
Tasarımlarının İtalyan tasarımlarını aratmadığına da işaret eden Kamar, ürünleri tasarlarken büyük titizlikle çalıştıklarını, ulaşılabilir ürün sunmanın yanı sıra bu takıları takanların kendilerini iyi hissetmeleri için de titizlendikle-
rine vurgu yapıyor.
Her hafta 30’un üzerinde yeni model üreten Piano Jewellery, bu özelliği ile de taklit edilmekten korunuyor. Son dönemde kişiye özel horoskop, parmak izi, isim yazma gibi trendlerin de öne çıktığına dikkat çekiliyor.
Piano Jewellery, kişilerin taleplerine göre istenilen bir yüzüğü üç gün içinde üretip sahibine teslim edebiliyor.
Taş stoklarının da çeşitlilik bakımından çok zengin olduğunu belirten Kamar, bu durumun onlara çeşitlilik ve farklı ürünler yaratma bakımından esneklik sağladığını da söylüyor.
İNTERNET SİSTEMİ KURDU
Türkiye genelinde internet üzerinden ya da bazı illerdeki bayileri kanalıyla ulaşan Piano Jewellery, mağazalara ve bayilerine internet üzerinden kolay sipariş verebilecekleri bir sistem de kurmuş durumda.
Bu sistemle Piano Jewellery’in üç bin ürününden seçip sipariş verilebiliyor. Öğlene kadar verilen siparişler de ertesi gün Türkiye’nin her yerine ulaştırılıyor.
Piano Jewellery olarak müşterilerine e-fatura göndererek fatura kaybolma derdini de ortadan kaldırdıklarına dikkat çeken Kamar, sektörde birçok ilke imza attıklarını ve önümüzdeki dönemde yenilikler sunmaya devam edeceklerini de vurguluyor.
Piano Jewellery, elindeki altınları değiştirmek isteyenlere yönelik hizmet de veriyor. Bu amaçla kişilerin getirdikleri ürünleri yüzde 60 bedelle geri alma uygulaması da yaptıklarını belirten Kamar, bunu kendi ürünlerini geri alma şeklinde uyguladıklarına dikkat çekiyor.