Türkiye’nin önde gelen girişim sermayesi grubu Actera’nın ana ortağı olduğu Tam Faktoring, küçük ve mikro olarak tanımlanan KOBİ’lerle çalışıyor. Şirket şu anda 22 şehirde 35 şube ve 600 personel ile hizmet veriyor.
Sakarya’da açılacak şubeyle birlikte, 2019’un 23 şehirde 36 şube ve 620 personelle tamamlanması hedefleniyor. 2020 yılında ise beş yeni şubenin daha açılması hedefleniyor.
Geçen hafta içinde bir araya geldiğimiz Tam Faktoring Genel Müdürü Hakan Karamanlı, bu göreve yaklaşık dört ay önce atandı. 5,5 yıldır Tam Faktoring’de çalışan Karamanlı, son 3,5 yıldır şirketin genel müdür vekili olarak görev yapıyordu.
Hakan Karamanlı ile şirketin dijital dönüşümünü ve 2020 ajandasını konuştuk.
Karamanlı, başlıklar halinde şu bilgileri paylaştı.
- 2018 yazında başlayan ekonomik problemler dolayısıyla finansman kaynaklarına erişimimiz kısıtlanmış, bunun sonucu hiçbir gün durmadığımız halde istediğimiz kadar iş yapamamış ve işlem hacminde yılı sadece yüzde 5 büyümeyle tamamlamıştık. 2019 başından itibaren tekrar hızlanarak alacak büyüklüğünde yaklaşık yüzde 25 büyüme gerçekleştirdik. 2020’de de yüzde 20 büyüme bekliyoruz.
- Tamamen en küçük işletmeleri hedef alan ve bir çeşit mikro kredi diyebileceğimiz bir iş modeliyle çalışıyoruz. Ortalama işlem büyüklüğümüz 25 bin TL. Hiçbir müşteride büyümeden olabildiğince yaygın ve fazla müşteriye hizmet vermeye çalışıyoruz. 2018 yılında 70 bini aşkın farklı müşteriden başvuru aldık ve 34 bin farklı müşteriyle işlem yaptık. Bu aslında müşteri sayısı olarak bakınca sektörün yüzde 35’i anlamına geliyor.
- Sektörümüzde müşteri yaşam süresi çok uzun olmadığı için yeni müşteri kazanımı çok kritik. 2018 yılında işlem yaptığımız 34 bin müşterinin 19 bin tanesi o yıl içerisinde yeni kazandığımız müşteriler. 2018 yılını 116 bin işlem yaparak kapattık. Bu yılı ise Türkiye’de ticarette ve dolayısıyla çek sayısında yüzde 15 azalma olmasına rağmen yaklaşık olarak aynı miktarda işlem yaparak kapatacağız.
- KOBİ’lerimizin bir taraftan işletme sermayesi sorunları var, diğer taraftan nakit akışını düzenlemekte zorluk çekiyorlar, bir taraftan da krediye erişim olanakları kısıtlı. Türkiye’de ticaret vadeli ödeme sistemi üzerine kurulu, işletmeler birbirleriyle yaptıkları alışveriş sonucunda çek veriyorlar. Yeni kurulan bir işletme için bu önemli bir sorun haline gelebiliyor. Müşterilerimize baktığımızda yüzde 40’ı son iki yılda kurulmuş işletmeler. Yüzde 60’ı genel finansal kurumlarca makbul olmayan kredi notuna sahip, hatta yüzde 36’sının finansal problemi var. Bize ihtiyacı olan çok işletme var ve onlara ulaşıp yardımcı olmamız gerekiyor.
- Sektörde en yüksek sermayeye sahip şirketlerden biriyiz. Borçlanmamızı olabildiğince farklı kaynaklardan yaparak çeşitlilik yaratıyoruz. 2019 yılının hemen başında EBRD’den 100 milyon TL’lik üç yıl vadeli kredi kullandık. Eylül ayında başarılı bir tahvil ihracında bulunduk. Hem yurtiçi bankalarımız hem de bizim müşteri segmentimiz dışında çalışan diğer faktoring firmaları bizim en önemli fonlama kaynağımız.
- BDDK’nın düzenleme ve denetimleri ekonomimizin finans sektörü çerçevesindeki en önemli güvencesi. Teknolojiye çok yatırım yapan bir finans şirketi olarak bizim en önemli derdimiz müşterimize kolayca ulaşıp işlemini hızlıca sonuçlandırabilmek. Faktoring ile ilgili kanun ve düzenlemeler dijital teknolojileri kullanarak bankacılıkta olduğu gibi işlem yapmaya henüz izin vermiyor. Ancak bu konuda değişiklikler yapılması konusunda çalışmalar olduğunu biliyoruz.