Dolar 6 TL seviyelerinde seyrediyor. Ağustos ayında bir günlük yüzde 18 civarındaki hızlı yükseliş benzeri sert bir dalgalanma yok ama dolar kuru 6 TL’nin altına da bir türlü inmiyor.
Bankalar vadesi gelen sendikasyonlar için yoğun bir mesai harcarken, bir yenileme haberi perşembe akşamı Akbank’tan geldi. Döviz kurlarıyla beraber TL faizleri de ciddi bir şekilde yükseldi. Aslında ‘zıpladı’ desek daha doğru olur.
Örneğin mayıs ayı başında bankalarla yeniden yapılandırma sözleşmesine imza atan Yıldız Holding, yüzde 18’lik faizle TL kredilerini yapılandırdı. Şu anda yüzde 40’lı oranlar konuşuluyor. Hatta bazı faktoring şirketlerinin yüzde 50-60 bandında oranlarla fon sağladıkları söyleniyor.
Oranların yüksekliğine rağmen, kredilere ulaşamayan şirket çok. Konkordato ilan eden şirket sayısında ciddi bir artış gözlenirken, bankaların kullandırdığı kredi hacminde de reel küçülme dikkat çekiyor. Bu durumun neden kaynaklandığını soruşturduk.
Bir bankacı, “Sendikasyon yenileme dönemindeyiz. Borçlu bankalar, bu dönemde risk almamak için fazladan likidite tutuyor. Bu da kredi kullandırma politikasına yansıyor” diyor.
İkincisi de risk yönetimi. Birçok banka, riskli gördüğü sektörlere ve şirketlere fon kullandırmama konusunda oldukça kararlı. İşte bankalarda istifaların da bu kararlarla ilgili olduğu söyleniyor.
Edindiğimiz bilgiye göre, çoğu gayrimenkul geliştirme sektöründeki şirket patronları, kredi kullanımıyla ilgili sıkıntıları Ankara’da ekonomi yönetimine aktardı ve birçok bankacıyı şikayet etti. Bu durumun ilgili kurumlara iletilmesinden sonra bankalarda istifaların geldiği söyleniyor.
Konuyu sorduğumuz bir bankacı, “Kredi kullanımıyla ilgili çok sayıda şikayet olduğunu biliyoruz. Ama istifaların bu yüzden kaynaklandığını söylemek zorlama olur” yanıtını verdi.
Görüşlerinde ısrarcı olan kaynağımız ise “Son 2-3 aylık süreçte kimlerin istifa ettiğine bakın. Genelde kredilerden, kredi tahsisten sorumlu yöneticiler. Ayrıca, görevden ayrılan yönetim kurulu başkanları da olacak, genel müdürler de...” diyor.