FATOŞ BOZKUŞ
fbozkus@ekonomist.com.tr
Uzmanlar, 2017’de insan kaynakları yönetimini değil, yetenek yönetimini daha çok konuşacağımızı söylüyor. Bu yıl, işsiz sayısının arttığı bir yıl oldu. 2015 yılında yüzde 10,3 olan işsizlik oranı 2016’yı muhtemelen yüzde 11’e yakın bir seviyede kapatacak.
2016’da yeni istihdam yaratan şirketler olsa da IK yöneticilerinin en önemli gündem maddesi verimlilikti. Ekonomik ve siyasi belirsizlikler, tüketici talebinde azalma, yükselen kurlar gibi nedenlerle şirketlerin performansı etkilendi. Bu da yeniden yapılanmayla birlikte verimlilik çalışmaları kapsamında işten çıkarmaları da beraberinde getirdi.
Bir başka gelişme de şirketlerin özellikle bu dönemde kurumları rotasından çıkarmadan hedefe ulaştıracak yönetici arayışlarına gitmeleri oldu. Bu nedenle eylül ayıyla birlikte CEO, genel müdür ve ülke müdürü değişimleri hız kazandı.
Peki 2017’de neler olacak? IK uzmanları işe alım yapan şirketler olacağı gibi, personel azaltmaya gidecek şirketlerin de olacağı yönünde beklentilerini paylaşıyor. Yönetici değişimlerinin de aynı hızda devam etmesi bekleniyor. Özellikle IK yöneticilerinin bu dönemde performansa odaklanacakları ve yetenek yönetimi konusunda çalışacakları söyleniyor.
YÖNETİCİ DEĞİŞİMİ SÜRECEK
Yönetici seviyesinde devinimin performans mutsuzlukları nedeniyle devam edeceğini öngören Egon Zehnder Türkiye Yönetici Ortağı Murat Yeşildere, istisnai durumlar haricinde şirketlerin transferler için büyük yatırımlar yapmaya hazırlıklı olmayacağı düşüncesinde.
Yatırımcıların ve hissedarların CEO ve genel müdür, icranın başındaki yöneticilerin de özellikle finans, satış, pazarlama rollerindeki yöneticilerin değişimi için daha iştahlı olmasını bekleyen Yeşildere, 2017 ve sonrasında yurtdışı kariyer imkanlarının artacağını düşünmediğini de ekliyor.
Yeşildere, bu konuyla ilgili şunları söylüyor: ‘Yurtdışında kariyer yapmak isteyen Türklerin sayısının her gün artması, Türkiye’den farklı nedenlerle ayrılacak değerli beyinlerin sayısının da artması riskini taşıyor. Bu bağlamda dünyada ‘ulusalcı’ trendlerin artması,uluslararası kariyer imkanlarının fazla artmayacak olması, beyin göçünün daha da şiddetli olmasını sınırlayabilir.”
Peki özellikle C seviyede değişiklik beklenen bu dönemde bu pozisyondaki kişilerde aranan özellikler neler? Assessment Systems Kurucu ve CEO’su Levent Sevinç, C seviye pozisyonlarda iki özelliğin önem kazandığını anlatıyor. Bunlardan birincisi çevik öğrenme.
Sürekli değişen koşullara ayak uydurabilmenin temel anahtarının yeni şeyler öğrenmeye açık olma, öğrendiklerini test etme ve bunları hayata geçirme olduğunu anlatan Sevinç, ikinci özelliğin ise değerlerine bağlılık olduğu üzerinde duruyor.
Sevinç, “Günümüz iş dünyası belirsizliklerin hâkim olduğu bir kaos ortamı. Bu tür bir ortamda çalışanların lidere güvenmesi ve onun peşinden gidebilmesi için liderin yaptıkları ile söyledikleri tutarlı biri olması lazım” diye. konuşuyor.
HANGİ MESLEKLER YOK OLUR?
Yeni bir yıla girerken sorgulanan konulardan biri de gelecekte hangi mesleklerin öne çıkıp, hangilerinin yok olacağı... Çalışma hayatında 2017 trendlerini araştırdıklarını söyleyen Korn Ferry Türkiye Direktörü Nilgün Langenberg, insanların daha fazla kendi başlarına çalışacakları, robotların bazı işleri insanların ellerinden alacağı, birçok şirkette artık çalışanların hangi lokasyonda olduklarının öneminin kalmayacağı bir dönemin geldiğini anlatıyor. Big Data’nın öneminin artacağını da dile getiren Langenberg, “Böyle bir dünyada teknoloji ve müşteriyi anlayarak fark yaratan mesleklerin öne çıkacağı çok net” diyor.
Özellikle (makine/alet) operatör içeriği taşıyan işlerin azalacağı ve kaybolacağı söyleniyor. İnternet, otomasyon, robotlar ve teknolojinin özellikle endüstrinin içine girecek olması hepimizin hayatını etkileyecek ama en çok da bunlardan “operatör” olan cihaz kullanımında uzmanlaşmış bireyler etkilenecek. Diğer taraftan tarihsel
olarak süregelen tıp, hukuk ya da hemşirelik gibi mesleklerin önemini artıracağı, öğretmenliğin ve eğitmenliğin biçiminin değişeceği öngörülüyor.
ÖNE ÇIKACAK İŞLER
REED Türkiye Genel Müdürü Asiye Yıldırım, kurumların teknolojiye olan yatırımlarının da arttığına dikkat çekiyor. Yıldırım, bu konuda şöyle konuşuyor: “Rekabetçi olma isteği sanayicilerin yenilikçi teknolojilere olan yatırımlarını artırıyor.
Bu nedenle 2017’de birçok alanda eleman ihtiyacı doğacağını tahmin ediyoruz. Veri analizi yapabilecek uzmanlar, 3-D baskı, nesnelerin interneti, akıllı robotlar gündemimizde olacak.
Sanayide nitelikli işgücü ihtiyacı artarken kurumlarda, CTO, bilgi işlem müdürü, yazılım uzmanı, proje satış müdürü, sistem mühendisi, sistem uzmanı, AR-GE uzmanı, ERP müdürü rolleri büyük talep görecek.” Perakende sektöründe e-ticarete bağlı pozisyonların artacağını söyleyen
uzmanlar, 2017’de akademik dünyada da büyük hareketlilik yaşanacağı görüşünde. Ayrıca yeni çıkan enerji kanunu da göz önüne alındığında, enerji mühendislerine ve rüzgâr tribünü teknisyenlerine duyulan ihtiyacın 2017’de daha da artacağı düşünülüyor.
ESNEK İŞGÜCÜNE TALEP
Deloitte Türkiye Yetenek Lideri Özlem Gören de, 2017 ve sonrasında teknoloji ile bütünleşik meslek alanlarının ön plana çıkmasını beklediklerini söylüyor. Gören’e göre geleneksel anlamda mesleklerin tek başına var olmayacağı ve çok disiplinli öğretilere ihtiyaç duyacak meslek alanlarının ön plana çıkacağı bir dünya bizi bekliyor.
Mühendislik alanlarının sosyal bilim alanları ile birleştiği ve her meslek grubunda teknolojinin yer aldığı meslek alanları olacak. Özlem Gören, yazılım ve uygulama geliştirme, bilgi güvenliği, bilgi sistemleri, sağlık ve kişisel bakım ile ilgili uzmanlıklar, müşteri deneyim analistliğinin popüler meslek alanları olabileceğinin altını çiziyor.
Tüm bu değişimlerle geleceğin mesleklerinin gelenekselliğin dışına çıkan zihin ve bakış açılarını, inovasyonu, teknolojiyi, analizi içselleştirmeyi ve pusula kabul etmeyi gerektireceğinin altını çizen Gören, “Yeni dünya çok daha hızlı ama akıllı koşabilenlerin öne çıktığı bir iklimi yaratacak” diye konuşuyor.
MY Executive Yönetici ortağı Müge Yalçın, son 10-15 yıldaki genel eğilime bakıldığında şirketlerin organizasyonlarında daha yatay yapılanmalara doğru bir geçiş olduğunun görüldüğünün üzerinde duruyor.
Yalçın, “Şirket organizasyonlarındakademeler giderek azalıyor. Görev bazlı çalışmalar yerine proje bazlı, takım çalışmasının ve iletişimin temel alındığı uygulamalara geçiliyor” diyor.
Bu eğilimin önümüzdeki dönemde de devam edeceğini belirten Müge Yalçın, özellikle verimliliği arttırmanın en önemli gündem maddesi olduğu daralma dönemlerinde, şirketlerin iş yapış şekillerini ve organizasyonlarını tekrar gözden geçireceklerine vurgu yapıyor.
2016’da onaylanan esnek çalışma kanununun da etkisiyle 2017 yılında hizmet sektöründe, danışmanlık alanında, sağlık sektöründe, turizm sektöründe, bilişim teknolojilerinde esnek işgücü talebinin artacağı söyleniyor.